Neler yeni
MEGAForum - Teknoloji Forumu

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı yada giriş yapmalısınız. Forum üye olmak tamamen ücretsizdir.

  • Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

mavisiyah

Asia

"ɦüȥüɲƙɪ єɲ çơƙ ɣʌƙɪşʌɲɗɪɾ ƅɪȥє!!!"
MFC Üyesi
  • Üyelik Tarihi
    4 Eki 2012
  • Mesajlar
    883
  • MFC Puanı
    120
Aşk; en cesurumuzu bile kendisini inkâra götürecek kadar heybetliymiş meğer. İçine girildiğinde; bu heybet insanı kendine katıyor da uzakta durulduğunda yalnızca korku salık veriyor kalplere. Sonra yıllarca aynı türküyü söylüyor insan: Aşk yok ki zaten!



İşte ben böyle bir türküyü en yüksek sesimle haykırırken vuruldum sana. Planlı değildi vuruluşum, öngörülebilir değildi. İlk kazandığım zamandan sıyrılmak oldu. Artık zamana maruz değildim. Andım. Andaydım. Her andaydım. Geçmişim, geleceğim ve bugünüm milyarlarca an parçasına bölünmüştü ve hepsinde sen hüküm sürüyordun. Anlam verme çabamı bırakıvermiştim. Zira bu aşk denilen, bütün anlamların üstünde olmalıydı. Hangi kapıyı açsam sana çıkıyor ve yine hangi kapıdan kaçmaya çalışsam karşımda seni buluyordum. Kaçmaktan da vazgeçmiştim. Neden sonra farkına vardım bilmiyorum; ama her şeyden vazgeçebilirdim, senden asla! Kendimden mi? Ondan çoktan vazgeçmiştim.

Tende bir can, dudaklarında bir nefes olduğumu hayal ettiğim geceler tükettim Ben. Tükenen her gecenin sabahında sana yeniden doğuyordum. Yanarak yok olan, sonra küllerinden yeniden doğan, masalların Anka Kuş’u ben olmalıydım. Sen ise benim hayallerimi süslemiyordun. Sen benim hayalimdin. Şimdi hayalde mi gerçekte mi bilmiyordum. Zira ben bir hayale bin gerçeği takas edendim. Gözlerime dünya telaşı ile ilgili hiçbir şey değerli gözükmüyordu. Sessizliğime bile sirayet etmiştin ya; benim için gerisi adiyattan şeylerdi. Biliyordum, yakında adım deliye, meczuba çıkacaktı. Varsın olsundu, çıksındı. Bu aşk kalbimdeyken o kalp nasıl çatlamasındı? Bu aşk aklımdayken o akıl nasıl darmadağın olmasındı? Gözüm; aklımda da kalbimde de değildi. Zira ikisi de zaten senindi.

Aşka yükseliyordum. Sana yükseliyordum. Ayağıma pranga diye vurulan tüm tensel hazlardan kurtuluyordum üstelik. Her anıma hükmeden sen, kâinattaki her zerreye de hükmediyordun. Ya da ben yalnızca sana ait bir kâinatın minik parçacıkları haline geliyordum. Aşk’ın tokluğuna ya da birkaç kez aşık olunabileceğine dair yapılan vurguları önce küçümsüyor sonra da herkese verilmediğini anlayınca aşkın; o vurgulara tenezzül etmiyordum. Biliyordum ki; aşk, kendisinden başka hiçbir şeye tenezzülü gerekli kılmazdı.

Bildiğim ve bilmediğim her şeyi göze alarak yola çıktım ben. Evvelinde ve ahirinde sen olan her türlü oluşa razı gelerek ilerliyordum. Kalbimde şikâyetin ve ümitsizliğin zerresine dahi yer yoktu. Yalnızca sana yer vardı benim yerim yalnızca sendeydi. Başka herkesin dünyalarında yer vermeye çalıştığı her şeyi gönüllü olarak reddetmiştim. Benim gönüllülüğüm yalnızca sanaydı. Sana dair her şeye gönüllüydüm. Yine de şu tek duayı dilimden düşüremiyordum; sen de bana gönüllü olmalıydın!

Aşk yaktıkça tutku büyüyordu. Her geçen an sana dahil olsam da; daha da dahil olasım geliyordu. Ben; sonsuz sayıda parçaya bölünmeli ve senin sonsuzluğuna akmalıydım. Aşkın sonsuz olduğunu bu halim ile anladım. Her geçen an daha derine indim ve dönüp de kat ettiğim yola baktığımda aslında yolun başında olduğumu gördüm. Yaşadıkça gördüm ki; şimdiye kadar hakkında okuduğum hiçbir şey Aşk’ı anlatamıyordu. Onu anlatmaya çalışan her cümle aslında eksikti. Kuracağım cümlelerin eksikliğe mahkûm olduğunu gördükçe sessizliğe daha çok sığınmaya başladım. Anladım ki; seni anlatan şey konuşmak değil, sükût etmek.
 

Asia

"ɦüȥüɲƙɪ єɲ çơƙ ɣʌƙɪşʌɲɗɪɾ ƅɪȥє!!!"
MFC Üyesi
  • Üyelik Tarihi
    4 Eki 2012
  • Mesajlar
    883
  • MFC Puanı
    120
Sen bana müjde misin​
Umut musun sevgili ?​
Kim demiş geçti mevsim ufukta göründü kar​
Bu kaçıncı bahar sakın sorma sevgilim​
Benim yorgun gönlümde aşkının telaşı var​
Bu kaçıncı bahar sakın sorma sevgili​
Benim olgun gönlümde aşkının telaşı var​
 

NunveyLa

ßir Tarafta güLüşün var,Sırtımda kanLı ßıçağın..
MFC Üyesi
  • Üyelik Tarihi
    20 Ara 2012
  • Mesajlar
    4,143
  • MFC Puanı
    312
Sen bana müjde misin​
Umut musun sevgili ?​
Kim demiş geçti mevsim ufukta göründü kar​
Bu kaçıncı bahar sakın sorma sevgilim​
Benim yorgun gönlümde aşkının telaşı var​
Bu kaçıncı bahar sakın sorma sevgili​
Benim olgun gönlümde aşkının telaşı var​

basarılı. Guzel Bır yazı .. Takıp edıyorum ..
 

Asia

"ɦüȥüɲƙɪ єɲ çơƙ ɣʌƙɪşʌɲɗɪɾ ƅɪȥє!!!"
MFC Üyesi
  • Üyelik Tarihi
    4 Eki 2012
  • Mesajlar
    883
  • MFC Puanı
    120
“ Varlığın acı veriyor olsaydı bana;
Seni ölüme sevmez,

Gelmeyeceğini bile seni beklemezdim hala.

Ben sensizlikte bile "seni yaşıyorum" sevgili... ”


Mevsim, sonbahara akarken ben de sana geliyorum. Elimde yokluğun yüreğimde suskunluğunla sana geliyorum sevgili. Ilık bir Eylül gecesi kentin yorgun kaldırımlarında tanıdık kelimeler arıyorum sevdana dair. Sana dair tek bir kelime yeterdi bana. Tek bir nefes bile gülümsemem için yeterdi bana.. Sensizlikte kanarken sol yanım, ben hep seni düşledim zembereği kırılmış zamanın avuçlarında. Seni aradım güneşin sıcak alnında, senin ellerini aradım yağmurun ıslak dualarında.


Sana gelirken toprak yağmur kokuyordu sokaklar ise yalnızlık... Sana çıkan tüm yollar arsız dikenlerle süslenmişti sanki. Ayaklarım kan revan..Bir yanım uçurum bir yanım sensizlik ama her şeye inat sana geliyorum. Hava puslu, etraf ise sensizlik .. Dikenlere aldırmadan yalınayak yürüdüm gecenin dar sokaklarında. Yüreğimle ezdim tüm engelleri, ayaklarımla öptüm yollarındaki ikiyüzlü dikenleri. Her şeye inat sana geliyorum bir elimde mevsimlerin koynundan çaldığım ılık bahar bir elimde bulutların saçlarından arakladığım rüzgar ile .. Bir ömür uzaktan sana geliyorum bir elimde bir avuç gülüş karakışlarda güneş bil diye bir elimde bir yudum umut zifiri karanlıklarda aydınlığa sımsıkı tutun diye. Sana geliyorum sevgili....


Unutmadan sevgili; gittin diye meteliksiz bir intiharın ayakuçlarına boynunu büken bir kukla olmadım hiçbir zaman. Gittiğin gün kansız ve acımasız bir ihtilalin demir kelepçeli zamanlarından kaçıp sen diye ipsiz uçurumlara sığındım. Yokluğunda kimi zaman bir çocuk gibi koynunda ağladım kimi zaman kirpiklerinden ıslak yağmurlara kaçtım. Sensizlikte her gece arsız fırtınalarına göğüs gerdim ve esrarkeş yangınları sen diye koynuma alıp yüreğimde közledim yalnızlığının ıslak çığlıklarını. Evet gittiğin gün sen kokan kelimelerim çıplak kaldı dudaklarımda. Yüreğim gözyaşına asılı kaldı gözkapaklarımda. Ama hiçbir zaman boynumu bükmedim yokluğuna. Pes etmedim sensizlikte kıyılarıma vuran hasret dalgalarına. Direndim, savaştım yalnızlığınla. Kan revan içinde kalsam da, bilmediğim fırtınalarda sensiz savaşsam da ben hiçbir zaman “ yalnızlığına “ yenilmedim sevgili....


Gittiğin günden beri tek bir kelime konuşmadık seninle. Giderken seninle gitti taze baharlarım. Yetim kaldım mevsimlerin koynunda. Gözlerindeki sıcaklığı aradım güneşin sınırsız coğrafyasında. Seni sordum memleketimden göçen turnalara. Ama bulamadım seni. Yüreğimin derinliklerinde. kaybetmiştim seni. Aldığım nefeste, hayata bıraktığım her gülüşte seni aradım. Bulamadım işte. Ucube binaların nemli duvarlarına dayanıp sana ağladım. Dudaklarımı kapatıp kelimelerimle yalnızlığına ağladım. Ama hiçbir zaman ne kadere ne de sana isyan ettim. Gittin diye hiçbir zaman suçlamadım seni. Varlığına küfürler edip arkandan beddualar savurmadım hiçbir zaman. Gitmiştin beni “ sensiz “ bırakarak. Gitmiştin aramızda yaşananları bir kibritle zamansız yakarak. Ama gittin diye hiçbir zaman unutmadım seni. Yokluğuna inat yaşattım seni. Gittin diye bir ikindi vakti kefensiz satırlara gömmedim seni. Varlığın bana hiçbir zaman acı vermedi ki ben seni gidişinle suskunluğuna gömeyim sevgili…Seni “ sen “ diye sevdim ben. Varlığına inat yokluğunda bile sevdim seni. Sana duyduğum sevgim bir günlük olsaydı eğer; seni “ sensizlikte “ bile yaşatmazdım sevgili. Seni hiçbir zaman “ acılarımın metresi ” diye sevmedim ki ben. Ben yüreğindeki sıcaklığı, tenindeki saklı baharları ve gözlerindeki ıslak gözyaşları sevdim. Seni hep " aldığım nefes " bildim. Yüreğime dokunduğun için, yarım bir adamı sevginle tamamladığın için sevdim seni...


Satırlarıma sonvermeden bilmen gereken bazı şeyler var sevdiğim. İyi dinle beni sevgili. Cümlelere değil kelimelere örülmüş anlamları iyi algıla sevgili.. Yokluğunda seni aradım yorgun gecenin gri sabahlarında. Yalnızlığında kanattım fakir kelimelerimi. Dilimde birikmiş ve bir kaç cümleyi geçmeyen itirafım var sana canım. İyi dinle beni şimdi. Sensizlikte “ seni aldattım sevgili “. Yanlış duymadın sevgili. Açık açık utanmadan sıkılmadan seni aldattığımı söylüyorum sevgili. Sensizliğin soğuk gecelerinde seni aldattım. Hem de defalarca… Başucumda bu imkansız sevdanın sevapları dururken ben seni “ günahlarınla “ aldattım sevgili. Yokluğunda kanarken tövbesi yarım kalmış günahlarınla seviştim yalnızlığının buz tutmuş yatağında. Her gece bedenimi ateşlere serip günahlarınla seviştim kan ter içinde. Közlenmiş bedenimle, terkedilmiş yüreğimle tövbesi oldum en masum günahlarının. Seni sensizlikte “ senin günahlarınla “ aldattım sevgili…Sen benden uzaklarda iken bensiz zamanlarda işleyeceğin her günaha bedenimle kefil oldum. Körpe ve filizlenmemiş acılarını satın aldım ömür defterinden. Evet, tüm günahlarını ve bensiz yaşayacağın tüm acılarını satın aldım karşılığını “ yüreğimle “ ödeyerek.


Sen bu satırları benden uzaklarda okurken ben bir kelebek edasıyla baharın ince dallarından binlerce çiçeği yüreğimin eteklerine topluyor olacağım. Bir gün Cennetin taze baharlarında buluştuğumuzda giyineceğin “ beyaz duvağı “ süslemek için en parlak yıldızları çalacağım gecenin kirpiklerinden. Sen benden “ bir ömür “ uzaklıkta yaşarken sensizlikte bile sen varmışçasına sevdana nefes alıyor olacağım. Her gece günahlarınla sevişip güneşle beraber perdelerine gelip yüzüne ilk gülümseyen ben olacağım sevgili... Sen beni unutsan da ben seni yüreğimde yaşatacağım. Uzaklarda bir yerde yaşıyor ve nefes alıyor olmanı en büyük mutluluğum bilip acılarına delicesine yanacağım. Közlenmiş yüreğimle bir sonbahar gecesi ıslak saçlarına yağacağım avuçlarımda güller ile. Gözbebeklerinden yuvarlanıp ayakuçlarına serileceğim. Gülüşlerini nefesim bilip “ sensizlikte “ bile sana yaşıyor olacağım sevgili. Adını yüreğime vurulmuş bir mühür bilip dudaklarında anılan dua olarak hep seninle nefes alacağım sevgili..


“ Sen bana “ bir ömür “ uzakken ben sana bir nefes kadar yakınım sevgili.


Gelmeyeceğini bile bile ben hala seviyorum seni. “


Gün gelecek,
Adımı unutmak zorunda kalacaksın
Puslu gecenin yorgun sabahında.
Bir kibrit çakıp yaşananlara,
Tek tek yakacasın benli hatıraları
Ömür defterinin en masum günahında.


Duvarlarında asılı takvimlerden düşen
Bir gün gibi,
Ağladığında yüreğine gömülen
Bir hüzün gibi
Yavaş yavaş eriyeceğim dudaklarında.
Ama ben sana inat,
Yokluğuna inat,
Bedenimle közleneceğim günahlarında.


Seni benden alan kadere,
Tek bir kelime etmeden
Seni içimde yaşatacağım.
Çünkü ben senin;

“ Bedelini yüreğimle ödediğim
En masum günahındım….”
 

Asia

"ɦüȥüɲƙɪ єɲ çơƙ ɣʌƙɪşʌɲɗɪɾ ƅɪȥє!!!"
MFC Üyesi
  • Üyelik Tarihi
    4 Eki 2012
  • Mesajlar
    883
  • MFC Puanı
    120
Seni Seviyorum

SENİ SEVİYORUM !
Sadece kim oldugun degil, sen oldugun icin ve seninle
beraberken kim oldugumu, benligimi anladigim icin.

SENİ SEVİYORUM !
Sadece kendine yaptiklarin icin degil,
bana kattigin güzellikler icin.

SENİ SEVİYORUM !
İcimdeki cocugu, sakli kalmis ben'i yeryüzüne
cikardigin ve sana ihtiyacim oldugu her an tüm
duyarliliginla yani basimda oldugun icin.

SENİ SEVİYORUM !
Elini kalbimin üzerinde hissettigim zaman,
üzüntülerimi alip, onlarin yerine simdiye kadar
hic kimsenin basaramadigi o sicakligi, o ictenlik
isigini bana duyurmayi basardigin icin.

SENİ SEVİYORUM !
Hayatimi kutsal bir sevgi tapinagina cevirdigin
ve her günümü yasam senligine, unutulmayan
siirlere dönüstürdügün icin.

SENİ SEVİYORUM !
cünkü, sen, simdiye kadar hic basaramadigim seyleri,
kendimle dost ve barisik olmayi ve hic bir zaman
tadamadigim kadar mutlu olmami sagliyorsun.
ve bütün bunlari yalnizca sözlerinle, dokunusunla
yada isaretle degil, kendin olmakla yapiyorsun
 

Asia

"ɦüȥüɲƙɪ єɲ çơƙ ɣʌƙɪşʌɲɗɪɾ ƅɪȥє!!!"
MFC Üyesi
  • Üyelik Tarihi
    4 Eki 2012
  • Mesajlar
    883
  • MFC Puanı
    120
Camurlu topraklar vardi, senin kirli coğrafyanda. Tanimadiğim adamlar geciyordu yanimdan, gözlerinde ac bir iştahla. Bir yağmur ki tetiği coktan cekilmiş..Üşüyor ve korkuyordum. Yaldizli bir trafik akiyordu karşimda, coğu evin işiği yaniyordu. Hangisindeydin?

Seni bekliyordum...

Zamanindan erken geldim ve bir o kadar da gec kaldim sana.

Bir heyecan bende bir heyecan ki sorma.

-----------------

Gecenin bir kör zifirisi...

Başimi carpiyorum. Birden aciyla bağiriyorum ve o an ellerini saclarimda hissediyorum, okşuyorsun aciyan başimi.Acimi unutturuyor bana dokunan ellerin. Sihirli misin?

--Sen böyle şefkatle okşayacaksan ben hep vurayim başimi.
Tebessüm ediyorsun.

------------------

Batmak üzere olan bir gemideki son canli gibi cirpiniyorum karşinda. Birazdan ölecekmiş gibi siraliyorum ardi ardina, celişkili düşüncelerimi. Bir gözyaşi bir gözyaşi ki, sorma.

Kafan karişiyor, bakmiyorsun gözlerime. Apansiz irkiliyorum bir duyumluğuna hasret kaldiğim sesinle.

---Ne istiyorsun benden?

Ölmeden önceki son arzummuş gibi dökülüyor ağzimdan kelimeler:

--Beni sevmeni, benim seni sevdiğim gibi sevmeni.

---------------------------

Sabahin bir körü ucağim kalkacak. Bir yarim saat uyuyorum dizlerinde zamana lanet okuyarak. Bir rüya bir rüya ki sorma gecemde. Karanlik sokaklarda bir başima...Birkac metre ötemde sen...Yürüyorum; ama nafile.Geriye cekiliyorum her adimimda. Korkuyla uyaniyorum, yoksun.

Adini haykiriyorum, ciğlik ciğliğa.
Korkuyla beliriyorsun kapinin ağzinda:
--Ne oldu?

Gözlerindeki telaşa kurban olduğum , gözlerinin bir bakimina razi şu mahzun gönlüm.

-------------------------------------

Tüm anilar konuyor zihnime ve birden ucuyor. Konan hangisi, ucan hangisi kariştiriyorum.
--Gelip alayim seni, benimle gel, diyorsun.
Yine bir ses duyuyorum:
--Onu getirirsen karşima , evladim değilsin.
--Zaman ver bana, diyorum.
Vermiyorsun.


Ne gelebiliyorum sana ne kalabiliyorum buralarda.
Güneş bana ben sana doğuyorum her sabah.
Uzağinda da olsam her gün batiminda , vuruyorum kiyina.
 

Asia

"ɦüȥüɲƙɪ єɲ çơƙ ɣʌƙɪşʌɲɗɪɾ ƅɪȥє!!!"
MFC Üyesi
  • Üyelik Tarihi
    4 Eki 2012
  • Mesajlar
    883
  • MFC Puanı
    120
Biliyorum özlem kör topal zamanlarında ilerliyoruz..Sen benden uzakta, ben senden ırakta yürümekteyiz..Dışı düşsüzlüğe gebe kalmış bir sabahın koynunda boyun bükmekteyiz..Bazen gözlerimiz nemlenmekte, bazen de özlem aramıza perdelenmekte..Ama bırakmak yok sevgili..Mutluluk umuda gark olmuşsa, artık dönüş yok bu yoldan..Ölüm ölümümüzü öldürmeden gitmek yok sevgili..Bırak ellerinden içmeyeyim bir bardak suyu..Bırak gözlerinde sabahlamasın yüreğim..Uzaklarda bana ait bir cümle ol yeter..Koynumda sonbaharları kurban edemesen de bırak yanımda hep umut ol yarınlara...
 

Katie

вιя єℓιƒ мιктαяı ѕυѕ ѕüя∂üм ∂ιℓιмє ..
MFC Üyesi
  • Üyelik Tarihi
    23 Kas 2012
  • Mesajlar
    112
  • MFC Puanı
    3
3blg3.gif
 
Üst Alt