Neler yeni
MEGAForum - Teknoloji Forumu

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı yada giriş yapmalısınız. Forum üye olmak tamamen ücretsizdir.

Dini Sohbet

tufan35

MFC Üyesi
  • Üyelik Tarihi
    14 Ara 2018
  • Mesajlar
    1,148
  • MFC Puanı
    569
Her hayırlı işe hayır diyen nefse hayır diyelim

Posted on 2 Şubat 2014 by Üzgün Dede

Her hayırlı işe karışan itiraz eden nefs biz olmamamız için hiç bir zaman h.z Allahı
kalbimizden çıkarmamamız lâzım.
H.z Allaha inanan kalpten iman eden O”nu hiç bir zaman kalbinden çıkarmaz.
Nefs nasıl hayırlı işlere itiraz ediyorsa kişi de nefsin kötü isteklerine aynı şekilde itiraz etmelidir çünkü bu mücadele kişinin vefatına kadar sürecektir.
Bu bir takdiri İlâhidir biz nefsimizle imtihana çekiliyor onun vesilesiyle cennetin yüksek makamlarını kazanıyoruz.
Her nefse itirazımızda h,z Allah c.c bizim derecelerimizi arttırıyor temsilde hatam olursa af edin Cennet köşklerinin metrekareleri büyüyor buna katiyyetle inanmamız
lâzım yeter ki biz nefse uyup onü temsil etmeyelim onu şişirmiyelim .
Bize nefs hücuma kalktığında onun arzusuna değil h.z Allahın emirlerine uymalıyız.
Dikkat edersek nefsimiz beğendiği her şeye sahip olmak ister haram helâl gözetmez,
çeşit gıdalar peşinde şehvet peşinde yeme içme giyme gezme peşinde yorulmaz,
Fakat namaz kılmak istediğimiz zaman yorgunluk basar uyku gelir gözler kapanır
hatta dikkat edersek beş vakit namazı bir vakte düşürmek veya hiç kılmamak ister.
buradan anlıyalım ki ne Kadar h.z Allaha düşman olduğunu .!!
Fakat yemek vakitlerini bir vakte düşürmek istiyor mu? çünkü akıl zakası olmayan hayvan gibidir yeni akılbali olmuş çocuk kadar bile doğruyu bilemez.
Onu biz aklımızla kontrol altına almamız için h.z Allaha daima sığıntı halinde olmamız gerekiyor,
Nefsimiz düşünemez fakat biz akıl ve zekamızı kullanacağız ve h.z Allahın bizi yarattığını bize yaşam hakkı verdiğini dilediği zaman da alabileceğini düşüneceğiz
her zaman zararına olan şeylerin peşine takılan ve farkına varmayan nefsimizin isteklerini akıl süzgecimizden geçirip sonra hayırlı gördüğümüz işleri yapacağız.
H.Z Allah c.c cümlemizi nefsini şeytana kaptıranlardan ona uyanlardan eylemesin inşaALLAH.
 

tufan35

MFC Üyesi
  • Üyelik Tarihi
    14 Ara 2018
  • Mesajlar
    1,148
  • MFC Puanı
    569

Bu Gün Yeniden Ölümü Hatırla​


Ölüm...

Aslında çok uzak gibi durmasına rağmen en yakın gerçek...

Hepimiz, her an onunla yüzleşmek durumundayız. O, yani ölüm, işlerinizin yoğun ve bir sürü meşgaleniz ve yapmanız gereken, yetiştirmeniz gereken çok acil, önemli işlerinizin olduğu bir Pazartesi günüde yakanızdan tutabilir. Ya da güzel ve huzurlu bir hafta sonu geçirmeyi düşünür, bekler ve hazırlanırken de...

Belki peşinden koştuğumuz türlü Dünyalıklara ulaşamadan da... Ve özellikle emellerimize de ulaşamadan ecel bizim ensemizden muhakkak tutacak...

İnsanı, ebedi mekanı olan ahiretten ve yaradanı Allah'dan en çok uzaklaştıran, unutturan ve nisyana sürükleyen Dünya hayatının zıddı olan ölümü unutmamak ve onu hatırlayarak nefsimize gem vurmak için; bu başlık altında her gün ölümü hatırlayalım inşallah, her gün saniyelere sıkışmış bir tefekkür ile bile olsa ölümü analım...
 

tufan35

MFC Üyesi
  • Üyelik Tarihi
    14 Ara 2018
  • Mesajlar
    1,148
  • MFC Puanı
    569
h.z Allahın sevdiğini sevmek rahmetine vesile olur.


Rahmetimize vesile h.z Allahın sevdiğini sevmektir.
Gadabına vesile ise h.z Allahın sevmediğini sevmektir.
Cenabı Allahın sevdiği kulunun üzerinde tecelliyatı vardır, Onu Allah için sevmek
H.Z Allahın rızasını kazanmaya vesile olur.
Biz bir kul olarak sevdiğimiz bir yakınımızın çocuklarını da severiz.
Sevmediğimiz bir insanın hiç bir şeyini sevmeyiz.
Cenabı Allahın sevmediğini sevmek ise çok tehlikeli bir iştir h.z Allahın gadabına vesile olur
kişinin iptilaya uğramasına vesile olur çok dikkatli olmak lâzım.
Dost bildiğimiz bir yakınımızı bize düşmanlık taslayan biriyle yakınlık kurduğunu görsek
ona sevgimiz azaldığı gibi, hz Allahın sevmediği biriyle yakınlık kurarsak h.z Allahın da
bize sevgisi azalır.
Yakınlığımızı devam ettirirsek bir gün gelir h.z Allahın gazabına müstehak oluruz mazaAllah.
Mevlânın sevdiğini Mevlâ için seversek, belki de beğenilecek hiç bir tarafımız olmadığı halde
onun hatırına Mevlâ bizi sever.
Lâkin küçük büyük amellerimiz de olsa h.z Allahın sevmediği bir kimseyle ünsiyet edip muhabbet edersek
Muhakkak ki muhabbetini bizden kesiverir.
İslâm dinine düşman olanlara hoşgörü ile bakanların vay haline!!!!
 

tufan35

MFC Üyesi
  • Üyelik Tarihi
    14 Ara 2018
  • Mesajlar
    1,148
  • MFC Puanı
    569
Eşsiz bir Adalet sahnesi.
(Gönül sohbetlerinden)

Fatih Sultan Mehmed İstambulun fethinden sonra, vazifesini emrinin hilafına yapan bir hıristiyan mimarın kolunu kestirmişti.
İstambul kadısı hızır bey,Fatihin yakın arkadaşı ve dostu idi. Eli kesilen hıristiyan mimar, Kadı hızır beye gidip Fatihi dava etti.
Kadı hızır bey, Tebanın herhangi bir insanına kullanılan bir hitapla,
Murad oğlu Mehmed şu saatte mahkemeye gelin! celbini gönderdi.
Fatih duruşma günü sıradan bir ferd gibi mahkemeye geldi. Maznun sandalyasına oturdu. Hızır bey yerini aldı ve Mahkeme başladı. Mahkemelerde hakim adalet tevzi ettiği için oturur.
Diğerleri ayağa kalkarak ayakta ifade verirdi. Hızır bey fatihi oturur görünce ona,
Suç duruşması üzeresin ayağa kalk diye ihtar etti. Bu ikaz üzerine Fatih,ifade için ayağa kalktı. Kadı hızır bey, Mahkeme neticesinde Fatihi suçlu hıristiyan mimarını mazlum buldu. Kıssas ayetini okudu ve Fatihin kolunun aynı şekilde kesilmesine karar verdi.
Fatih kararı sükünet ve tevekkülle karşılayarak Hüküm şerhi şerifindir dedi.
Hıristiyan mimar bu ulvi adalet sahnesinden fevkalade duygulanarak gözyaşları içinde, kıssas hakkımdan vaz geçiyor diyet kabul ediyorum dedi. İş bu şekilde tatlıya bağlandıktan sonra Fatih hızır beye, Benden değil de Allahtan kortuğun için seni tebrik ederim dedi.
Kadı hızır beyde, oturduğu minderin altından bir demir topuz çıkardı.
Eğer verdiğim hükmü kabul etmeseydin bununla başına vuracaktım dedi. Fatihte buna cevaben kaftanın altında sakladığı kılıcı çıkararak gösterdi.
Sende eğer adalet üzere hükmetmeseydin bununla kafanı uçuracaktım dedi.
Ayrıca Fatih şahsi malından hıristiyan mimara bir ev bağışladı.
Bu eşsiz adalet karşısında hıristiyan mimar kelime-i şahadet getirerek müslüman oldu. H.Z. Allah c.c. bu zamana da böyle idarecileri nasip etsin inşaallah...
 

tufan35

MFC Üyesi
  • Üyelik Tarihi
    14 Ara 2018
  • Mesajlar
    1,148
  • MFC Puanı
    569

Ölümden korkmayalım.​

09.12.2013, 02:59

H.z. Allah c.c. Ayeti kerimesinde;

De ki, Sizin kendisinden kaçtığınız ölüm muhakkak sizi bulacaktır.(Cuma 8)
Kardeşler, ölümden korkuyoruz fakat, korkunun ecele faydası yoktur.
Her saat, her dakika, her saniye, bizi ölüme yaklaştırmaktadır.
Ölümden değil imansız gitmekten korkalım.
Gün gelecek ölümle karşı karşıya geleceğiz.
Ayeti kerimede;
Sonra görünmiyeni ve görüneni bilen Allaha döndürüleceksiniz. (Cuma 8)
Kardeşler .
Ölüm her ne kadar soğuk ve korkunç görünüyorsa da zannedildiği kadar korkunç değildir.
Mühim olan hazırlıklı olmak ve en önemlisi, bizi kesinlikle alacak olan sahibimizi sevmemiz lazım.

Onu gerçekten seversek zaten ölüm korkusu diye bir şey kalmaz.
İmanı zayıf günahkar ve inkarcı ancak ölümden korkar.
Çünkü imansız giden bir kişi dünyası bitince iflas etmiş bir kişidir Ahiret fakiridir. H.z. Allah c.c. cümlemizi böyle kötü akibetten muhafaza etsin İnşaallah.
Fakat dünya için çalışmamızın dörtte biri kadar Ahiret için çalışsak H.z. Allahın engin merhameti dolaysı ile Ahiret zengini oluruz.
Ayrıca ölüm bir yok oluş değildir. H.z. Allah c.c. kulları Ahirete alırken vücud elbisesini soyarak alıyor belirli bir zaman sonra Ahiret elbisesi giydiriyor.
Kardeşler.
Aklımızı kullanalım. ömür boyu bırakacağımız dünyanın peşinde koşarken bizi bekleyen ölümsüz hayat için de çalışalım.
Bilelim ki en karlı yatırımı yapmış oluruz.
O,nu sevdiğimizi söylüyoruz fakat bizi ona kavuşturacak vasıta olan ölümü sevmiyoruz.
Öyleyse ölümden korkmayalım ölümü kendimize yakın bir arakadaş olarak görelim.
Bilelim ki, ölüm bizi bizden çok seven bize bitmeyen huzur ve saadet hazırlayan Rabbimize kavuşturacaktır.
Herkezin gönlü biryerlerde gezdi.
Bizim gölümüz ise h.z. Allahı sevdi.
Biz onu seviyoruz o bizi sevmese de.
Ona dilenci olduk o bize vermese de.
Onun her şeyi hikmetli üzüntüsü kederi.
Bize ne yazmışsa göreceğiz kaderi.
Ona haktır yalvarmak ona haktır tapmak.
O yüceler yücesine zevktir ibadet yapmak.
Zerreden kürreye her şeyi seyrediyor.
Mümin ve kafirin yaptığını görüyor,
Kim gerçek mümin kim sahte biliyor.
Nefsine tapanların cezasını veriyor.
Gelin ey kardeşler sevelim Rabbimizi.
İnanın kalpten ki o seyrediyor bizi.
Gece gündüz terbiye edelim nefsimizi,
Hangimiz istemeyiz cennette görmek kendimizi.
O bizi bir severse her an güzel geçecek.
Ahirete varınca cennetlik kulları seçecek.
Eğer gaflete düştükse cehenneme verecek.
Fakat kulluk yaptıksa bize selamı gelecek.

H.z. Allah c.c. cümlemize cennette selamını duyanlardan etsin.
 

tufan35

MFC Üyesi
  • Üyelik Tarihi
    14 Ara 2018
  • Mesajlar
    1,148
  • MFC Puanı
    569

İçimizden geçen sözler​


kendimize ait olan ya da kendimizi içerisinde hissetiklerimizi yazalım...


Ve gece, hapishane, evler.. yeni doğanlar, yeni ölenler.. boğazda düğümlenmiş hıçkırıklar, genizden çıkan gülme sesleri, böğürtülü kahkahalar.. mahcup tebessümler.. o şimşek görüntüsünün içinde yitip giden canlar, canlılık işaretleri…

Ben nereye gidiyorum diye soruyorsun. Bir köprünün üstünde evrene baktığını unutuyorsun...
 

tufan35

MFC Üyesi
  • Üyelik Tarihi
    14 Ara 2018
  • Mesajlar
    1,148
  • MFC Puanı
    569
Niyeti bozuk olanın kimseye faydası olmaz.
Niyeti bozuk olanın her işi bozuktur o kişinin ne kendıne ne etrafına faydası olmaz.
Niyeti bozuk olan bencildir egoisttir herkesin eksğini arar kusurunu teşhir eder ve bu işten
galip ayrılırsa çok mutlu olur çünkü kendi üstün gelmiştir nefsi rahata kavuşmuştur.

Niyeti halis olan ise hem kendisini nurlandırıır hem etrafa nur saçar çünkü onun gayesi
Allahın rızasıdır her hareketinin içinde h.z Allahın rızası yatar.
Yaptığı irşadı gönülleri incitmeden yapar benim dediğim kesinlikle en doğrudur demez.

SİZE İLİMDEN ANCAK AZ BİRŞEY VERİLDİ isra ayetini hep aklında tutar kimseyi küçük görmez.
Kim alimim derse bilsinki o cahildir: hadisi şerifi de beynıne kazımıştır.
Bu nedenlerle herkesi hoş kendini boş görür başkalarının kusurunu değil kendi kusurunu görür.

Acaba ne yapsam en iyi amel hangisidir der hep iyi amel peşinde koşar.
Yaptığı ibadetlerin hiç birisini sahibine yakıştırmaz her zaman daha iyisini yapmaya çalışır.
Bazan gafletle yaptığını gördüğü ibadetlerine tevbe eder ve tekrar kılar.

Hasani basri hazretleri niyet üzerine çok dururdu soruldu ki:
Bu niyet nedir ki hep niyetinizi düzeltin kalbinizi islah edin diyorsunuz?
Şöyle cevap verdi,
Ebedi ve sonsuz cenneti şu birkaç günlük amelinizle mi kazanacağınızı sanıyorsunuz?
Belki o sonsuz cenneti amelinize eklediğiniz iyi niyet ve ihlasınızla kazanabilirsiniz.

Niyetinizi düzeltmedikten sonra amelinizi makbul kılamazsınız.
Siz niyetinize nefsani maksatları katmayın yanlız h.z Allahın rızasını gaye edinin
buyurmuş.

H.z Allah c.c cümlemizi halis niyetle kendisinin beğeneceği ameller yapmayı cümlemize
nasip etsin inşaAllah.
 

tufan35

MFC Üyesi
  • Üyelik Tarihi
    14 Ara 2018
  • Mesajlar
    1,148
  • MFC Puanı
    569

h.z Allaha gönül verenlere şeytan savaş açar.​


Geçmiş yıllardan bu zamana kadar h.z. Allahın muhabbeti için nefsine
savaş açanlara şeytan ordusu ile savaş açmıştır
.
Bu tesadüf değildir.
Dikkat ederseniz küfür batağına batmış her melaneti işleyen nefsinin her
istediğini yapan onu ilah edinen avrupa devletlerinde anarşi olmuyor.

Müslüman devletlerinde ise anarşi baş safhada.
Burada bile şeytan vazifesini yapıyor.
Çünkü müslümanlığın emirlerini az da olsa uygulayan insanlar biraz olsun nefslerine yasak koyabiliyor şeytanı rahatsız ediyorlar. Avrupalı öyle değil nefsinin her dediğini yapıyor bu yüzden şeytanın onlarla pek işi olmuyor.

Fakat insafla dikkat ederseniz tasavvufla iştiğal edenleri nefslerini düşman bilenlere amansız savaş açmış ordusu ile hücüm üstüne hücum ediyor. Yahu: İblis verdiği sözü yaptığı ahtini yerine getirmek istiyor.

h.z. Allaha gönül verenlerin nefslerini terk edenleri boş bırakır mı.
Onlara girdikleri yolun batıl olduğunu nefslerinin her istediğini vermemekle ahmaklık ettiklerini vesvese yolu ile fısıldayacak bu hücumdan sonra da bu yolun düşmanlarını üzerlerine salacak.
Şeytanın en büyük zaferi, o yolda öncülük yapan kişiyi saptırmasıdır çünkü onu saptırmakla ona inananları da saptıracaktır. Kardeşlerim daha evvel yazmıştım bir sınıf insan var şeriatın emirlerini nefsini zorlayarak yapmaya uğraşır yaptığı ibadetlerden hiç bir lezzet alamaz.
Ne yaparsa yapsın günah bataklığından çıkamaz.
Yani nefsinin idaresini şeytana verdiği için şeytanla beraber arkadaşlık yapar şeytan da onu sever ve ondan fazlada rahatsız olmaz.
Bir sınıf insanlar da var ki h.z. Allahın her emrini uygulayan peygamber s.a.v. Efendimiz gibi yaşamaya gayret eden beş vakti vaktini geçirmeden kılmaya.
Sabah namazından sonra işrak, öğle namazından evvel duha, akşam namazından sonra evvabin ve hıvzı iman, gece tesbih namazı gece yarısı teecced namazı. bunları nefsine uygulatıyor. helal lokma yediği gibi şüpheli gıdaları yemiyor.

Bu yola düşman olan bu yolu anlamıyan kardeşlerimin vicdanlarına sesleniyorum.
Bu hali yaşayanlara nefsine düşmanlık yapanlara şeytan ordusu ile savaş açmaz mı?
Açıyor h.z Allaha canı gönülden aşık olanların çalışmalarını engelliyor o gurupları dağıtıyor işte ferit aydının düştüğü durum budur.
Çünkü nefsini ilah edinenlerle işi olmaz nefsine düşman olanlara hasım kesilmiştir.
Nefs şeytana uyduğu zaman onun askeri oluyor.
Şeytan da askeri yapamak istediği nefsi ruha kaptırdığı zaman kahroluyor ve nefsi ruhun idaresinden kurtarmak için savaş açıyor olay bundan ibaret.
Şimdi biz kendimizi bu aynada bir görelim biz h.z ALLAH için mi ibadet yapıyoruz yoksa nefsimiz için mi?

H.z Allah c.c ise kullarını nefsleri ile imtihan ettiği için bu işlere müdehale etmiyor kullarını kendi iradeleri ile nefsleri ile baş başa bırakıyor.

Ahirette de dünya sahnesinde kimin için ibadet yaptığını kendilerine gösterecektir. H.z Allah c.c ahireti kazanmamız için çıkardığı dünyada ahireti kazanmamızı cümlemize nasip etsin inşaAllah.
 

tufan35

MFC Üyesi
  • Üyelik Tarihi
    14 Ara 2018
  • Mesajlar
    1,148
  • MFC Puanı
    569
müşriklerle veli kullar bir olur mu
Her şeyin özünü bilen h.z. Allah c.c her kulunun özünü bilir.

Putlara tapan onlardan medet umanları, gönderdiği peygamberini
ve getirdiği tevhid dinini kabul etmeyen müşriklerin kalbini bilmez mi?

Gönderdiği dinini ve peygamberini kabul eden gece gündüz
kalbi zikir ve cehri zikir ile yaşayan kullarını müşriklerle bir tutar mı.

Sizleri tefekküre davet ediyorum ve soruyorum.
H.z Allahın veli kullarına uyanları benzettiğiniz putlar, ve o putlara
tapan müşrikler,h.z Allahın veli kulları ve o veliye uyanlar gibi
gece gündüz ibadet yapıyorlarmıydı.
Resulullah s.a.v. Efendimizin izinde gidiyorlarmıydı.

Son dine inanan ve o dini getiren peygamber s.a.v. Efendimize uyanları
rabıtayı bahane ederek müşriklere benzetirken içinizde rahatsızlık
hissetmiyormusunuz.

Hakk din ve son peygamber geldiği halde inanmayan ve peygamberi inkar
eden sapık kavme gelen ayeti kerimeleri kafanıza göre yorumluyarak
özü sözü Allah ve resulu olan insanlara gelmiş gibi göstermekten
utanmıyormusunuz. veya bu inadınızdan ne zaman vaz geçeceksiniz.

Lâilâ İllallah demeyi kabul etmeyen müşrikleri, sabah akşam Lâilâhe İllallah
zikri ile ALLAH zikri ile yaşayan nefsini terk edip ruhunu kuvvetlendiren
h.z Allaha aşık olanları bir gören zihniyete yazıklar olsun.

Nefsi vücudunda hakim Ruhu baygın kafasına uygun yazarların kitaplarını delil
gösteren kişiye yazıklar olsun.

Sen ey şaşkın kişi tasavvufa gir nefsine düşman ol ruhunu dirilt ondan sonra
gel konuş.
Canlı cenazesin haberin yok kutsal kitabımızı da alet etmekten vaz geç.
Her şeyden haberdar olan h.z. Allah c.c kendisine aşık kullarını peygamberine
sadakatla bağlı kullarını müşrik olarak görür mü!

Ölü ruhunu dirilt ki ölmeyen ruhları gör.

Ölü ruh ile yaşadığın için diri ruhları göremiyorsun.
Hakiki hakk yolcusu bir kişi şeytanı cini meleği tanır.
Çünkü nefsini vücudundan atmıştır vücudunda Ruhu
hakimdir.

İşte böyle yaşayanlara şeytan ve yandaşları düşmandır.
kandırdığı kişileri bu veli kullara düşman yapar.
Onları şeytan yolundaymış gibi gösterir.
Şeyhleri put ona uyanları da müşrik göterir.

Elinde de müşriklere gelen ayeti kerimeler, islamı kabul etmeyen
yahudilere ve hahamlara ve hahamlara uyanlara gelen ayeti kerimeler.
Rabıtayı da bahane ederek kandırdığı alimleri de kullanarak
Hakk aşıklarını saptırmaya çalışıyor.

Şeytana ve nefsine uyan kendini alim gören bu insanlar ve imamları
iftira ettikleri bu güzel insanların hesabını vereceklerdir.

Mürşidi kâmil müridine Allah lâfzı çektirir.
Yani zatından başka ilah olmayan ismi şerifi ile h.z. Allahı zikretmesini
emreder.
Kendisine Allah lâfzı şerifini vird edinmesini, peygamber s.a.v. Efendimizin
yolundan gitmesini öğreten bu güzel insana uyan müşrik, uyduğu da
put olur mu?

Cahiliyet devrinde müşrikler böylemi yaşıyorlardı da bu mübarek insanları
onlara benzetiyorsunuz.
Yaptığınız iftiraların cezasını muhakkak çekeceksiniz.
 

tufan35

MFC Üyesi
  • Üyelik Tarihi
    14 Ara 2018
  • Mesajlar
    1,148
  • MFC Puanı
    569
Vücud kilosu mu günah kilosu mu önemli.
Bir kişiye on kiloluk bir poşeti versen desen ki her nereye gitsen bu poşeti her nereye gidersen
beraberinde taşıyacaksın kabul eder mi?

Fakat vücudunu yağlı ballı etli gıdalarla doldurur 20,30, 40 hatta daha fazla kıloyu sırtına yüklenir
kendi vücuduna hamallık yapar.

Ah aptal nefs ah şuursuz nefs kendi kendini katleden nefs.
Bir ahpabım var kendisi 105 kilo, ona ne olur biraz az ye durumun iyi değil
dediğimde mümkün değil elimde değil boğazıma hakim olamıyorum demişti.
Bu gün haber aldım abdest alırken düşmüş başını yere vurmuş hastahaneye kaldırmışlar.
Neyse ki müşahede altında tutuyorlar şu an iyi durumda çok şükür.

Halbuki gayret etse azim gösterse nefsine hakim olmak için h.z Allaha sığınsa h.z Allah
iradesıne güç verir nefsine hakim olur.

Evliyanın biri nefs terbiyesine girmiş ekmek su az uyku gece ibadet gündüz oruç
devam ediyor bir deri bir kemik kalmuş.
Fakat nefsi bir an isyan etmiş canı öylesine et çekmiş ki çarşıya gitmiş kasabın dükkanının
önüne gelmiş vitrindeki etlere bakıyormuş.
Kasap onu görmüş acımış buyur içeri gel etlerim çok taze al da biraz kilo al kuvvetlen
bak kemiklerin sayılıyor para da istemem deyince.
Ruhu galip gelmiş ve kasaba demiş ki: Üzerimdeki et ve kemikler kabirdeki böceklere yeter.
Ve uzaklaşmış oradan...

Bide günah kilosu yüksek olanların hali ne olacak maddi kilo vücüda sıkıntı günah kilosu da
Ruha sıkındı gecesi sıkıntı gündüzü sıkıntı ömrü sıkıntı içinde geçer.
 

tufan35

MFC Üyesi
  • Üyelik Tarihi
    14 Ara 2018
  • Mesajlar
    1,148
  • MFC Puanı
    569
Allah-u Teala ikramını iptilanın içine koyuyor.
Bir tohum yer altında bulunarak kemal bulduğu yavaş yavaş büyüdüğü
bitki olduğu gibi: bir derviş de ayak altında tekamül eder.
Çünkü derviş demek kapı eşiği demektir,

Boynunu eğmiş başını top etmiş, her iptilaya tahammül ediyor.
Hiç şüphe yok ki tekamüliyet pişmekle kaimdir.
Bunu da pişirecek şey iptiladır.

Onun için sabır ile sükut ile ihlas adımlarını yavaş yavaş atarak
onu merdivenden çıkarırlar.

Allah-u Teala lütfunu iptilanın içine koyuyor.
O iptilayı hazmedersen, o lütfa mazhar olursun.

Askeri eğitim görüyorsun hata yaptın, komutan sana elindeki sopayla vurdu.
Sonra da sopayı sana hediye etti.
Bir baktın ki sana verdiği sopanın etrafında altın sarılı, ne kadar sevinirsin.
Acın sızın kalmaz.

İşte iptila da da bunun gibidir. Allah-u Teala sana iptila verir nefsini kırar
Ruhunu kuvvetlendirir seni kendisine kavuşturur.

Nefsine kalsaydın nefsinin hevası peşinde koşarak ömrünü bitirir ahirete öylece
göçerdin.

H.z Allah c.c. cümlemizi ahirete göçmeden zatına kavuşanlardan eylesin.
Amin velhamdulillahi Rabbil alemin ...
 

tufan35

MFC Üyesi
  • Üyelik Tarihi
    14 Ara 2018
  • Mesajlar
    1,148
  • MFC Puanı
    569
Cennetteki vücud elbisesi

Resulullah s.a.v. Efendimiz Hadisi şeriflerinde şöyle buyurmuşlardır.
Cennete giren Nimet görür fakirlik görmez.
Elbisesi eskimez gençliği tükenmez.
(Müslim 2836)
Sonsuz lüks ve konfor,sürekli sulh ve huzur Cennet sakinlerini
her yönden kuşatmıştır.
Hem bedeni hem de ruhi bakımdan son derece güçlü
ve kabiliyetli olacaklardır.

Resulullah s.a.v. Efendimiz diğer bir hadisi şeriflerinde:
cennete giren her müminin ataları Adem a.s.m. ki gibi bir bünyeye sahip olacaklarını,
hatta altmış metre boyunda olacaklarını beyan buyurmuştur.

Diğer bir hadisi şeriflerinde ise:
Bir kimse cennetlik olarak ölürse, büyük veya küçük yaşı ne olursa olsun,
otuz yaşında bir kimse olarak cennete girer ve bu yaş ebediyyen değişmez.
Cehennemlikler için de durum böyledir.(Tirmizi 2565)

Diğer bir hadisi şeriflerinde ise:
Erkeklerin bıyıkları yeni terlemiş gençler görünümünde olacaklarını,
kadınların ise çok güzel tenli ve çok güzel elbiselere bürünmüş halde
bulunacaklarını, onların da onaltı yaşlarında olacaklarını beyan buyurmuşlardır.

Bu hususta Ayeti kerimede ise Hazreti Allah c.c. şöyle buyurmaktadır.
ÇALIŞANLAR BÖYLE BİR EBEDİ NİMET İÇİN ÇALIŞSINLAR(Saffat 61)

H.z Allah c.c. cümlemizi bekleyen bu ebedi nimetlere kavuşmamızı nasip etsin
İnşaALLAH
 

tufan35

MFC Üyesi
  • Üyelik Tarihi
    14 Ara 2018
  • Mesajlar
    1,148
  • MFC Puanı
    569
Euzu billahi mineş şeytanir racîm NEYİ ANLATMAKTA

EUZU BİLLAHİ MİNEŞ ŞEYTANİR RACÎM den ne anlıyoruz

bu kelimeleri tekrar mı etmemiz Mİ emrediliyor,
euzu sığınmaktan ne anlıyoruz.
Allaha sığınmak,
Bu sözleri tekrar etmekle gerçekleşiyor mu.
 

tufan35

MFC Üyesi
  • Üyelik Tarihi
    14 Ara 2018
  • Mesajlar
    1,148
  • MFC Puanı
    569
Ey kardeş kendini rezil etme


Kendini rezil Edip küçük düşürme...
Ey kardeş.
Sana verilen vücudun sahibi H.z Allahtır.
Onu sana seni imtihan etmek için Verdi.
Seni çok ağır bir imtihan bekliyor.
İçinde ise her şeye meyilli münafık bir kuvvet var.
O öyle bir kuvvet ki ona izin verdiğin Zaman her kötülüğü yapar.
Zerre Kadar merhameti, dini imanı ve iradesi yoktur.
Çok sinsidir kendinden başkasını tanımaz yanlız kendine çalışır.
Gaflete düştüğün ona değer verdiğin zaman yandın demektir.
Onun tek bir derdi var yiyecek içecek cinsi münasebet yapacak.
Bu güç bütün yaratılmış varlıkların hepsinde mevcuttur.
Fakat en çok hayvanatta var..
Onlar yerler içerler devamlı cinsi münasebet yaparlar.
Onlar yasak bilmezler.idrak ve düşünme kabiliyetleri de yoktur.

Şimdi sana gelelim ey kardeş.
H.z Allah c.c. seni insan olarak yarattı,sana akıl ve düşünce kabiliyeti verdi.,
Hayvanlar ne kadar hata yapsalar hoş görülür hayvandır çünkü .!
Fakat sen en güzel bir biçimde yaratılan insansın.aklın var çünkü.!
İçindeki şuursuz hayvani nefsinin tuzaklarına düşmemelisin.
Akıl ve dimağını bozacak maddeleri vücuduna sokmıyacaksın.
Seni günaha sokacak,şehvetini azdıracak sahnelerden gözlerini kaçıracaksın.
Eğer bakarsan yakanı kurtaramazsın günaha girmekten kurtulamazsın.

Bilki hayvani nefs doymaz sen ona verdikçe o senden yine ister.
***** ise hayvan olmasına rağmen, birkaç kemikle doyar sana bekçilik yapar.
Senin içindeki hayvan ise seni kandırmak için şeytanın bekçiliğini yapar.

Ne yapacaksın aklını kullanacaksın onun maskarası olmıyacaksın.
Hz. Allaha dayanacak Allahın emirlerini yapacaksın.
Aksi takdirde, ona ve şeytana uyarsan hem bu dünyada hem ahirette
kaybedenlerden olursun.
Nefsine uyanlar daha ahirete gitmeden bu dünyada rezil rüsvay oluyorlar
haysiyetlerini kaybediyorlar.
H.z Allah c.c. cümlemizi böyle bir akibetten muhafaza etsin İnşaAllah.

Ayeti kerime:
Ey insanlar şüphe yok ki,Allahın hesap günü hakkındaki vaadi gerçektir,
O halde sakın sizi nefsiniz dünyaya dalıp aldatmasın.
O çok aldatıcı şeytan da Allahın affına güvendirerek sizi aldatmasın.
(Fatır 5)
 

tufan35

MFC Üyesi
  • Üyelik Tarihi
    14 Ara 2018
  • Mesajlar
    1,148
  • MFC Puanı
    569
ESERDEN MÜESSİRE GEÇMEK
İnsan vücudunun yaratılışına dikkatle bakmak, yaratıcıyı bilmenin anahtarıdır. Hadisi şerifte şöyle buyruluyor; Allahın yarattıkları hakkında tefekkür ediniz , Zatı hakkında tefekkür etmeyiniz
(Camius sağir)
İnsanın her yaratılan şeyde AllahüTealanın eserlerini görmeye çalışması gerekir. Bu tefekkürler sayesinde iman tekamül etmiş olur.
Allahü Tealanın yaratışındaki incelikler ne kadar çok bilinirse, Ululuk ve azameti de onisbette bilinmiş olur. Dışta ve içte bulunan organların her birindeki faydalardan insanların çoğu habersizdir. Sahip olduğu en kıymetli şeyleri dahi hiç karşılık vermeden üzerinde bulmuş olmasına rağmen, devamlı gördüğü bir çok şeylerin farkına varamamış ibret gözü ile bakamamıştır.
Meselâ, insan vücudunda yüzlerce kemik, sinir, damar ve, yüzlerce ihtiyari hareketler tertip olunmuştur. Her biri bir başka hizmette, bir başka hizmettedirler. Ayeti kerimelerde şöyle buyrulmaktadır;
O Allah ki seni yoktan yarattı, düzenledi bir biçim verdi. Dilediği şekilde seni terkip etti. (İnfitar 7_8)
Senin ise bunlardan hiç haberin yok. Sen ise el ve ayağını tutmak yürümek tutmak için, dilini te konuşmak için kullanıldığını bilirsin.
Halbuki insanın içindeki ve dışındaki bütün organlar her biri bir işle meşgul olurken se ise tatlı tatlı uykudasın.
On lar sana hizmetten bir an bile geri durmuyorlar.Sen ise onları tanımıyorsun.Aynı zamanda onları sana hizmet ettirene de şükretmiyorsun.
Ayeti kerimede:
Gerçekten insan çok nankördür. (Hacc 16) Gaflete dalan dünyaya geliş sebebinin özünü bilmeyen insan Taşıdığı bedeninin sırlarını çözmeye çalışmıyor yaratanına şükretmeyip Nankör bir hayat yaşıyor.
H,z Allah c.c. cümlemizi gaflete düşenlerden eylemesin. Amin..
 
Üst Alt