HİZMETE ÖZEL
Devlet Denetleme Kurulu Araştırma ve İnceleme Raporu 598
tarafından aracın GATA’ya hareket saatinin 10.00 ilâ 11.00 aralığında farklı saatler olarak ifade
edilmesi; Hacettepe Üniversitesi Hastanesinde açılan hasta dosyasındaki belgelerde Merhumun
hastaneye giriş saatinin 11.15 olarak kaydedilmesi, nöbetçi yaver tarafından düzenlenen
ceridede bu saatin 11.20 olarak yazılması, hastanede yapılan kan gazı tetkikinin çıktısında kayıtlı
olan saatin ise 10.50 olması, bilgisine başvurulan kişiler tarafından Hacettepe Üniversitesi
Hastanesine varış zamanının 10.17 ilâ 11.15 arasında farklı saatler olarak beyan edilmesi
hususları birlikte değerlendirildiğinde; Merhum Cumhurbaşkanının rahatsızlanması üzerine
Köşk’ten GATA’ya hareket ve Hacettepe Üniversitesi Hastanesine varış saatlerinin kesin olarak
tespit edilmesi mümkün olamamıştır.
- Sayın Cumhurbaşkanının içinde bulunduğu ambulansın Köşk’ten hareket ettiği saat ile
Hacettepe Üniversitesi Hastanesine vardığı saat ve takip edilen yol güzergâhı ile intikal sırasında
yolun trafiğe açık bulundurulması yönünde alınan tedbirler (telsiz ile yapılan bağlantı sonucu
trafik eskortunun konvoya dahil olarak yolu açması) dikkate alındığında ve konuyla ilgili
beyanlar değerlendirildiğinde, Köşk’ten çıkışla Hacettepe Üniversitesi Hastanesine varışın
“makul bir sürede” sağlandığı, bu veriler ışığında Sayın Cumhurbaşkanının şehrin içerisinde
dolaştırılmadığı ve bir zaman kaybının da söz konusu olmadığı, yol makul sürede alınsa dahi ilk
yardım için gerekli sürenin aşıldığı değerlendirilmiştir.
- Hacettepe Üniversitesi Hastanesine çocuk acilden girilmesi sebebiyle hastane içinden
dolaşılarak büyük acile gelinme sürecinin ise, çok kısa bir zaman kaybına sebebiyet verdiği
kanaati edinilmiştir.
- Merhum Cumhurbaşkanının Hacettepe Üniversitesi Hastanesine getiriliş nedeni ve
sağlık durumu ile ilgili hastaneye yeterli bilginin verilmediği ve herhangi bir hazırlığın
yapılmadığı, ancak bu durumun acil serviste o gün görevli olan doktor ve diğer sağlık
personelinin müdahalesinde bir gecikmeye mahal vermediği anlaşılmıştır.
11 - Merhum Cumhurbaşkanı Turgut ÖZAL’ın hastaneye getirildiğinde ölü mü/sağ mı
olduğu yönünde tereddütlerin muhtelif zamanlarda dile getirildiği görülmektedir.
Merhum Cumhurbaşkanını Hacettepe Üniversitesi Hastanesinde ilk karşılayan ve
hastanenin büyük acil servisinde kapı nöbetçisi olarak görev yapan Dr. Aysel Paşaoğlu
27.07.2011 tarihli beyanında, “(…) Benim kanaatim hastaneye ölü olarak geldiği ve bütün
müdahalelere rağmen geri döndürülmediği yönündeydi. Benim gördüğümde hiçbir canlılık emaresi
yoktu. Nabız ve tansiyon alınamıyordu. Göz pupilleri dilate olmuştu. El ve ayaklarda morarma
başlamıştı, idrarını da kaçırmıştı. Benim gözlemime göre hastaneye getirildiğinde en az 20-30
dakika önce ölmüştü, veriler bu durumu gösteriyordu. Ben gördüğümde rahmetliye ne Köşk’te ne
de ambulansta hiçbir müdahale yapılmamıştı. Ambulansta hiçbir donanım yoktu.”şeklinde
gözlemini aktarmıştır.
Devlet Denetleme Kurulu Araştırma ve İnceleme Raporu 598
tarafından aracın GATA’ya hareket saatinin 10.00 ilâ 11.00 aralığında farklı saatler olarak ifade
edilmesi; Hacettepe Üniversitesi Hastanesinde açılan hasta dosyasındaki belgelerde Merhumun
hastaneye giriş saatinin 11.15 olarak kaydedilmesi, nöbetçi yaver tarafından düzenlenen
ceridede bu saatin 11.20 olarak yazılması, hastanede yapılan kan gazı tetkikinin çıktısında kayıtlı
olan saatin ise 10.50 olması, bilgisine başvurulan kişiler tarafından Hacettepe Üniversitesi
Hastanesine varış zamanının 10.17 ilâ 11.15 arasında farklı saatler olarak beyan edilmesi
hususları birlikte değerlendirildiğinde; Merhum Cumhurbaşkanının rahatsızlanması üzerine
Köşk’ten GATA’ya hareket ve Hacettepe Üniversitesi Hastanesine varış saatlerinin kesin olarak
tespit edilmesi mümkün olamamıştır.
- Sayın Cumhurbaşkanının içinde bulunduğu ambulansın Köşk’ten hareket ettiği saat ile
Hacettepe Üniversitesi Hastanesine vardığı saat ve takip edilen yol güzergâhı ile intikal sırasında
yolun trafiğe açık bulundurulması yönünde alınan tedbirler (telsiz ile yapılan bağlantı sonucu
trafik eskortunun konvoya dahil olarak yolu açması) dikkate alındığında ve konuyla ilgili
beyanlar değerlendirildiğinde, Köşk’ten çıkışla Hacettepe Üniversitesi Hastanesine varışın
“makul bir sürede” sağlandığı, bu veriler ışığında Sayın Cumhurbaşkanının şehrin içerisinde
dolaştırılmadığı ve bir zaman kaybının da söz konusu olmadığı, yol makul sürede alınsa dahi ilk
yardım için gerekli sürenin aşıldığı değerlendirilmiştir.
- Hacettepe Üniversitesi Hastanesine çocuk acilden girilmesi sebebiyle hastane içinden
dolaşılarak büyük acile gelinme sürecinin ise, çok kısa bir zaman kaybına sebebiyet verdiği
kanaati edinilmiştir.
- Merhum Cumhurbaşkanının Hacettepe Üniversitesi Hastanesine getiriliş nedeni ve
sağlık durumu ile ilgili hastaneye yeterli bilginin verilmediği ve herhangi bir hazırlığın
yapılmadığı, ancak bu durumun acil serviste o gün görevli olan doktor ve diğer sağlık
personelinin müdahalesinde bir gecikmeye mahal vermediği anlaşılmıştır.
11 - Merhum Cumhurbaşkanı Turgut ÖZAL’ın hastaneye getirildiğinde ölü mü/sağ mı
olduğu yönünde tereddütlerin muhtelif zamanlarda dile getirildiği görülmektedir.
Merhum Cumhurbaşkanını Hacettepe Üniversitesi Hastanesinde ilk karşılayan ve
hastanenin büyük acil servisinde kapı nöbetçisi olarak görev yapan Dr. Aysel Paşaoğlu
27.07.2011 tarihli beyanında, “(…) Benim kanaatim hastaneye ölü olarak geldiği ve bütün
müdahalelere rağmen geri döndürülmediği yönündeydi. Benim gördüğümde hiçbir canlılık emaresi
yoktu. Nabız ve tansiyon alınamıyordu. Göz pupilleri dilate olmuştu. El ve ayaklarda morarma
başlamıştı, idrarını da kaçırmıştı. Benim gözlemime göre hastaneye getirildiğinde en az 20-30
dakika önce ölmüştü, veriler bu durumu gösteriyordu. Ben gördüğümde rahmetliye ne Köşk’te ne
de ambulansta hiçbir müdahale yapılmamıştı. Ambulansta hiçbir donanım yoktu.”şeklinde
gözlemini aktarmıştır.