Ey yokluk!
Ey vücudumu, bütün benliğimi yavaş yavaş saran, günden güne daha hızla saran yokluk! bil ki seni hiçbir zaman sevmiyeceğim, senden nefret ediyor, tiksiniyorum. Biliyorum, şairler senin için çok güzel sözler söylemiş, seni hayırlı bir tanrı gibi gösterdikleri de, senin için bir dost dedikleri de olmuş. Ama o sözlere güzelliklerini veren sen değilsin, hayattır, varlıktır. Sende ne tanrı vardır, ne dost vardır. Sende ışık değil, karanlık bile yoktur. Sen beni büsbütün kavradığın gün benim gözlerim olmıyacak ki karanlığı göreyim, kulaklarım olmıyacak ki sessizliği duyayım. Pusuda bir düşman gibi bekliyorsun beni, bir gün yakalıyacak, elimden her şeyimi, her şeyimi, senden korkumu bile alacaksın. Seni sevmediğim için senden korkuyu seviyorum, o korku da bana hayatın verdiği bir şeydir, hayatın verdiği her şey gibi de tatlıdır. Sen bir şey vermez her şeyi alırsın.