[IMGALIGN="right"]https://static.nadirkitap.com/upload/Kitap_20180413114206_67441_12.jpg[/IMGALIGN]Marx dini "halkın afyonu" olarak tanımladığında, bunu alay etmek için ya da onun izinden gidenlerin sıklıkla yaptıkları gibi küçümsemek için söylememişti. Belki de tümcesinin tamamını anımsatmakta yarar vardır, şöyle diyordu: "Dinsel üzüntü hem gerçek üzüntünün dışavurumu, hem de bu üzüntüye karşı çıkıştır. Din ezilen insanın iç çekişi, kalpsiz bir dünyanın
kalbi, ruhsuz bir dünyanın ruhudur. Din halkın afyonudur. " Onun bakış açısına göre, insanların gerçek bir mutluluk yaratmaya kendilerini
adayabilmeleri için, bu "aldatıcı mutluluğu" ortadan kaldırmak gerekiyordu; şimdi bakıldığında, bundan şu sonuç çıkarılabilir: Vaat
edilen mutluluğun daha da aldatıcı çıkmasının üstüne, halklar kendilerini avutan "afyon"larına döndüler.
Bu yüzden, bana öyle geliyor ki Marx, siyasal ve toplumsal alanda dinin yeniden ortaya çıkışına tanık olabilseydi eğer, buna üzülürdü kuşkusuz, ama çok da şaşırmazdı.