Neler yeni
MEGAForum - Teknoloji Forumu

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı yada giriş yapmalısınız. Forum üye olmak tamamen ücretsizdir.

  • Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Bir Şiir'de Sen Yaz.

KaoS

Susmak, Yalnızların Anadilidir ..
MFC Üyesi
Konum
Adana
  • Üyelik Tarihi
    7 Mar 2013
  • Mesajlar
    1,242
  • MFC Puanı
    24
Ben eksildikçe artıyorsa sevinçlerin:
Bil,
Yokum artık.
 

KaoS

Susmak, Yalnızların Anadilidir ..
MFC Üyesi
Konum
Adana
  • Üyelik Tarihi
    7 Mar 2013
  • Mesajlar
    1,242
  • MFC Puanı
    24
Kimin fikriydi aşkı yürekte saklamak?
Ve kalpleri
...kiralık evlere benzetmek..
 

KaoS

Susmak, Yalnızların Anadilidir ..
MFC Üyesi
Konum
Adana
  • Üyelik Tarihi
    7 Mar 2013
  • Mesajlar
    1,242
  • MFC Puanı
    24
Kimin işi zordu ayrılıkta..
Veda
edenin mi yoksa bir vedayı evlat edinenin mi?
 

KaoS

Susmak, Yalnızların Anadilidir ..
MFC Üyesi
Konum
Adana
  • Üyelik Tarihi
    7 Mar 2013
  • Mesajlar
    1,242
  • MFC Puanı
    24
Kimin yüzüne
tükürmeliydi hayat,
Maske takanın mı yoksa o maskeyi indirenin mi?
 

KaoS

Susmak, Yalnızların Anadilidir ..
MFC Üyesi
Konum
Adana
  • Üyelik Tarihi
    7 Mar 2013
  • Mesajlar
    1,242
  • MFC Puanı
    24
Bir
kadın kiminle sevişmeliydi,
Kime sarılmalıydı kolları ya da kimin
koynunda olmalıydı,
Cebi paralının mı,
Yoksa uğrunda paralanın mı?
 

KaoS

Susmak, Yalnızların Anadilidir ..
MFC Üyesi
Konum
Adana
  • Üyelik Tarihi
    7 Mar 2013
  • Mesajlar
    1,242
  • MFC Puanı
    24
Kimdi dost..
Geçip giden yıllar mı,
Yoksa pastanın
üzerinde söndürülen mumlar mı?
 

KaoS

Susmak, Yalnızların Anadilidir ..
MFC Üyesi
Konum
Adana
  • Üyelik Tarihi
    7 Mar 2013
  • Mesajlar
    1,242
  • MFC Puanı
    24
Ve neden eşit dilimlenmezdi
acılar,
Gelen davetsiz misafir çoktu,ondan mı?
 

KaoS

Susmak, Yalnızların Anadilidir ..
MFC Üyesi
Konum
Adana
  • Üyelik Tarihi
    7 Mar 2013
  • Mesajlar
    1,242
  • MFC Puanı
    24
Kimdi Aşk,
Yanında
olan mı terk etmemecesine,
Yoksa kalarak acıtan mı gitmemecesine?
 

KaoS

Susmak, Yalnızların Anadilidir ..
MFC Üyesi
Konum
Adana
  • Üyelik Tarihi
    7 Mar 2013
  • Mesajlar
    1,242
  • MFC Puanı
    24
Bir
adam,
Bir kadını ölüm onları ayırana kadar mı sevmeliydi,
Yoksa
kadın tutku bitince ölümü beklememelimiydi?
 

KaoS

Susmak, Yalnızların Anadilidir ..
MFC Üyesi
Konum
Adana
  • Üyelik Tarihi
    7 Mar 2013
  • Mesajlar
    1,242
  • MFC Puanı
    24
Adresler başka
aldatmalar aynı değilmiydi?
Saatler ihaneti gösterdiyse gecenin geç
vakitlerinin günahı neydi?
 

KaoS

Susmak, Yalnızların Anadilidir ..
MFC Üyesi
Konum
Adana
  • Üyelik Tarihi
    7 Mar 2013
  • Mesajlar
    1,242
  • MFC Puanı
    24
Severek ayrılma modasını ilk başlatan
kimdi,
Kimin fikriydi sonsuza kadar dost kalmak?
 

KaoS

Susmak, Yalnızların Anadilidir ..
MFC Üyesi
Konum
Adana
  • Üyelik Tarihi
    7 Mar 2013
  • Mesajlar
    1,242
  • MFC Puanı
    24
Kimdi aşkını
ilk kâğıtlara yazan..
Masumiyeti bir otel odasında bırakan kimdi?
 

KaoS

Susmak, Yalnızların Anadilidir ..
MFC Üyesi
Konum
Adana
  • Üyelik Tarihi
    7 Mar 2013
  • Mesajlar
    1,242
  • MFC Puanı
    24
Son
gece son sigarayı içmek için sevişmek kâfimiydi?
Yoksa kapılar
kapanınca ayak seslerini dinleyip ağlamak mı marifetti?
 

KaoS

Susmak, Yalnızların Anadilidir ..
MFC Üyesi
Konum
Adana
  • Üyelik Tarihi
    7 Mar 2013
  • Mesajlar
    1,242
  • MFC Puanı
    24
Giden
kimdi,
Kalan kimindi?

Bu ayrılığı kim icad etti?

Ve
geri dönmemeyi gidenlere,
Kimler öğretti?
 

KaoS

Susmak, Yalnızların Anadilidir ..
MFC Üyesi
Konum
Adana
  • Üyelik Tarihi
    7 Mar 2013
  • Mesajlar
    1,242
  • MFC Puanı
    24
İstanbul’dun…
İsten bulmuştum seni kirli kentte…
İstemeden dulu kaldım yokluğunun…
Yok oldum…

Gözümü ağladım güzümün önünden gitmedi gidişin,
Gök gözlü gözlerinin götürdükleri ve yalnızlığa örttükleri özünden başkası değildi…

Gözümün cenini,
Seni gözümde büyütemedim ki,
Kalmadın ki sen,
Olmadın ki gözümün bebeği…

Alfabetik sıralamalarla sürüldüm sürgünlere…
Önce Aşk’tan ayrılığa…
Sonra Bahar’dan solgunluğa…
Şimdiyse Canım’dan mezralaşmış mezarlığa…

Vazgeçişlerdeki kendime az göçüşlerde,
Ben senden men,
Sen bensizliğe mensup,
Aşk bizi har vurup darmadağın bırakırken,
Harman savrulmalarında bir ben kaldım,
Katledilerek,
Katli zecri bilinerek,
Kat kat üstüme sensizlikler giyinerek,
Yokluğundan az önce oda da unuttuğun tokalarından tokatlar yiyerek ve katlanarak her parçamın üzerine çok kere,
Anlamadın mı yazık kaldık gittiğinde biz boş yere…

Bizi ikiye bölendin,
Bizi ikide bir ölendin,
Bizi ikindi vakti etmiş bir öğlendin,
Geç şimdi,
Geç öğrendin…

Yalnızlığı sevişmelerde sicimsiz,
Yalnızlığı sövüşmelerde içimsiz,
Yüreğinin rahminde bir ölü cenin,
Cesedimin üzerinde okuduğun gazete sayfaları var senin…

Yarım kalmış manşetlerden mahşer korkusuyla sır bilip sırat ettiğin dehşetlerden,
Deşip en derinime kendini gömdüğün afetlerden,
Eşip can yerimi yerime bir başka et getirdiğinden,
Öldüm ben…

Ardında ölüşümle düşsüz kaldım,
Süzüldü aşktaki aklım,
Çözüldü baştaki sancım,
Düşürüldü başımdaki senden olma tacım…

İçinde dar kaldım kendimin…

İsminle har yanığı kaldığım anlarda yar kıldığım,
Beş vakit âmin ettiğim varlığına,
Durmadan gidişlere beni giydiğin kılığına,
Kırk bir kere naaş bağışladın sen kadavramı bana yağışlarınla…

Gözlerinle sis topladığın is ağaçlarının gölgesinde,
Diz çökmüş yarayım,
Tohumlarının tortularındaki torunlarına…
Yosunlarına yeşili susan dilimse, sustum…
Susuyorsun’larına kır çalan kırmızı kanımsa allardan daha al damlayan,
Al…
Kal’dırma kendini yanımda…
Kan’dırma kendini bir daha gözünün bebeğiyle açtığın yaralarımda…
Tenimin rengine,
Düşümün dengine sığmayan yörüngelerle gele-durmalarınla kazdırma kan doldurduğun gözlerimi mezar çukuru gamzelerinle…

Ben bir de’ bağlacıydım sende…
Hiç bir tümceye ek olamadım,
Hiç bir yüreğe yek duramadım,
Hiç bir küreğe asılmadım senden öteye gitmek için sularında,
Anlatamadım…

Anımsattıklarınla,
Alıp sattıklarınla,
Çalıp sakladıklarınla…
Kaldın,
Kendinde, sende, sendeki ben motifli desende…

Kendi kendine,
Kendi kentine,
Kendinde tükendiğinde,
Gel oldun kip’ime…

Kulağımdaki küpeye,
Sırtımdaki küfeye,
Kamburumdaki sen dolu günlere,
Asıldın, saçlarından daha sarı ıslak ipinle…

Ardında sözsüz kaldım,
Üzüldü canım,
Büzüldü kâğıtlarım,
Yazmadım desem de…
Adına yazdım adımın adımlarını, adak kaldım…

Ramak saydım her gelmeyişinin saat başlarını,
Gün bitti,
Gece söküldü karalarıma,
Beş karış odada,
Beş karış suratla,
Beş parmağımın her bir tırnağıyla kazıdım yokluğunu duvarlara,
Duyanlara sağır kaldım,
Soranlara sus,
Selam aldım selam sattım ardından,
Yetmedi kimse kendime,
Nereye götürdünse aslımı,
Nüshamı karaladı her gelen, hergele gelmeyişlerinde…

Bir ”GİT” haresi yeterdi her şeyin götürülmesine…
Bir ”KAL” tanesi eritirdi bütün bir ayrılığı…

Şimdi sen,
Uyuyor gibi susuyorsun,
Düşünür gibi dalıyorsun,
Damlayacakmış gibi akıyorsun,
Avludan,
Avucuma,
Avutuşlarınla…

Unutuşlarınla güveleniyorsun içime,
İçimdeki güveler yerken beni her gün dönümünde,
Gidişine göç güzleri erişiyor,
Kalışıma öç gözleri kemleşiyor…

Demleniyorum deminde…
Emiliyorum dediklerine…
Dünde yoktun sen,
Deminde,
Şimdide…

Her an yeniden yeni bir yenilik yenileniyor yüreğimin düşünde, eski bozgunları bozuşlarına hitaben…
Susmadım ben…
Öldüm…

Ben seninle içimde ödeşmişken,
Dışımı bana dışlatmalarının kavim düşlerinde,
Ağzıma geleni yutkunuşlarım içime hasat sonralığı bir hastalığı örtüyor…

Sesimi sussam?
Tınımı tutsam?
Yirmi dokuz harbin suslu boyası olsam?
Yankımı da sende bir yerde suçlu bıraksam?

Gözlerin şah damarımda neşter gibi beni terlerken ve terk edip tek kederi bile yanına almamışken sen…

Söyle,
Ben olmasam,
Seni kim acıyacak içimde?

Üşüdüm gözlerini,
Bak bana artık…
Dön…
Gelmezsen,
Hiçbir ‘sen’ yakışmayacak ben’in yanına bir daha…
 
Üst Alt