- Üyelik Tarihi
- 28 Şub 2020
- Konular
- 2,107
- Mesajlar
- 26,098
- MFC Puanı
- 301,150
İnatlaşmak, inat etmek hemen hemen tüm ilişkilerimize zarar verdiği gibi duygusal ilişkilerimize de zarar vermektedir
İlişkilerin ilk dönemlerinde kadın ve erkek birbirlerine karşı daha anlayışlı, daha sakin, daha sevecen yaklaşırken, ilişki süreci uzayıp birbirlerini tanımaya başladıkları dönemde kadın ve erkekte zaman zaman inatlaşma görülmektedir.
İlişki uzayıp birbirlerini daha iyi tanıyan, birbirlerinin beklentilerini daha iyi bilen çiftler ego seviyeleri yükseldiği anda birbirlerine uyum sağlamak yerine inatlaşmaya başlıyorlar. Çiftlerden biri inat etmeye başladığında ise diğer taraf sakinlik içerisinde anlayışla karşılamak yerine inat ederek bu durumu sürdürüyor. İlişkilere zarar veren bu durum sık sık tekrarlandığında ise ilişkide ciddi huzursuzluklar yaşanmaktadır.
Peki, neden hayatımızda bir ilişki var? Huzursuz, mutsuz olmak için mi? Hayatımıza sevdiğimiz insanı alma sebebimiz mutluluğumuza mutluluk katmak, hayatımızı paylaşmak için değil mi? O zaman neden bu inat? Neye inat ediyoruz? Neden ilişkimizi huzursuz bir duruma sokuyoruz?
Bu soruların cevabını düşünmeye başladığımızda inat edebileceğimiz çokta bir şey olmadığını anlıyoruz ama neden o an düşünemiyoruz?
İlişki, iki insanın birbirine saygı çerçevesinde uyum sağlamasıdır. İlişki sırasında çiftlerin hassas noktası olabilir. Hatta karşı tarafın hassas noktası, beklentisi sizin yanıt veremeyeceğiniz kadar hassas noktanız olabilir ya da ilk başta yanıt verebiliyor olabilirsiniz ama bir süre sonra veremediğinizi hissedebilirsiniz. Bu durumda davranışlarınızı değiştirmek yerine duygularınızla konuşup ortak bir nokta bulabilirsiniz.
İlişki koçluğu seanslarımda benzer olaylar yaşayan danışanlarıma peki bu konuyu konuştun mu diye sorduğumda, konuştum fakat beni anlamıyor, inat etmeye devam ediyor, şeklinde yanıtlar alıyorum. Konuştunuz fakat dediğim gibi duygularınızla konuştunuz mu? Bunu yapma ben rahatsız oluyorum şeklinde konuşmak yerine, karşı taraf o hareketi yaptığında ne hissettiğinizi ya da o davranışın size ne hissettirdiğini söyleyin ve kesinlikle sen bunu yapıyorsan, bende böyle davranırım şeklinde yanıt vermeyin. Bu şekilde sakince yanıt verdiğinizde karşı taraf size inat etmek yerine sizin beklentilerinize saygı duyacaktır ya da neden beklentinize yanıt veremediğine bir cevap verecektir ve ortak nokta bulunacaktır. Karşılıklı inat etmeye başladığınızda ise huzursuz ve hastalıklı bir ilişkiniz olacaktır. Tercih sizin.
Evet, tercih sizin… Uzun soluklu huzurlu mutlu bir ilişki mi? Yoksa huzursuz, mutsuz bir ilişki mi? Hangisine sahip olmak istiyorsanız bu sizin tercihiniz. Mutlu, huzurlu, uyumlu bir ilişki hepimizin hayali değil mi? O zaman çözüm basit duygu diliyle konuşmak ve anlayışlı olmak.
Herkesin hayalindeki mutlu, huzurlu, uyumlu bir ilişki yaşaması dileğimle
İlişkilerin ilk dönemlerinde kadın ve erkek birbirlerine karşı daha anlayışlı, daha sakin, daha sevecen yaklaşırken, ilişki süreci uzayıp birbirlerini tanımaya başladıkları dönemde kadın ve erkekte zaman zaman inatlaşma görülmektedir.
İlişki uzayıp birbirlerini daha iyi tanıyan, birbirlerinin beklentilerini daha iyi bilen çiftler ego seviyeleri yükseldiği anda birbirlerine uyum sağlamak yerine inatlaşmaya başlıyorlar. Çiftlerden biri inat etmeye başladığında ise diğer taraf sakinlik içerisinde anlayışla karşılamak yerine inat ederek bu durumu sürdürüyor. İlişkilere zarar veren bu durum sık sık tekrarlandığında ise ilişkide ciddi huzursuzluklar yaşanmaktadır.
Peki, neden hayatımızda bir ilişki var? Huzursuz, mutsuz olmak için mi? Hayatımıza sevdiğimiz insanı alma sebebimiz mutluluğumuza mutluluk katmak, hayatımızı paylaşmak için değil mi? O zaman neden bu inat? Neye inat ediyoruz? Neden ilişkimizi huzursuz bir duruma sokuyoruz?
Bu soruların cevabını düşünmeye başladığımızda inat edebileceğimiz çokta bir şey olmadığını anlıyoruz ama neden o an düşünemiyoruz?
İlişki, iki insanın birbirine saygı çerçevesinde uyum sağlamasıdır. İlişki sırasında çiftlerin hassas noktası olabilir. Hatta karşı tarafın hassas noktası, beklentisi sizin yanıt veremeyeceğiniz kadar hassas noktanız olabilir ya da ilk başta yanıt verebiliyor olabilirsiniz ama bir süre sonra veremediğinizi hissedebilirsiniz. Bu durumda davranışlarınızı değiştirmek yerine duygularınızla konuşup ortak bir nokta bulabilirsiniz.
İlişki koçluğu seanslarımda benzer olaylar yaşayan danışanlarıma peki bu konuyu konuştun mu diye sorduğumda, konuştum fakat beni anlamıyor, inat etmeye devam ediyor, şeklinde yanıtlar alıyorum. Konuştunuz fakat dediğim gibi duygularınızla konuştunuz mu? Bunu yapma ben rahatsız oluyorum şeklinde konuşmak yerine, karşı taraf o hareketi yaptığında ne hissettiğinizi ya da o davranışın size ne hissettirdiğini söyleyin ve kesinlikle sen bunu yapıyorsan, bende böyle davranırım şeklinde yanıt vermeyin. Bu şekilde sakince yanıt verdiğinizde karşı taraf size inat etmek yerine sizin beklentilerinize saygı duyacaktır ya da neden beklentinize yanıt veremediğine bir cevap verecektir ve ortak nokta bulunacaktır. Karşılıklı inat etmeye başladığınızda ise huzursuz ve hastalıklı bir ilişkiniz olacaktır. Tercih sizin.
Evet, tercih sizin… Uzun soluklu huzurlu mutlu bir ilişki mi? Yoksa huzursuz, mutsuz bir ilişki mi? Hangisine sahip olmak istiyorsanız bu sizin tercihiniz. Mutlu, huzurlu, uyumlu bir ilişki hepimizin hayali değil mi? O zaman çözüm basit duygu diliyle konuşmak ve anlayışlı olmak.
Herkesin hayalindeki mutlu, huzurlu, uyumlu bir ilişki yaşaması dileğimle