Türkiye Futbol Federasyonu önümüzdeki yıl sahadaki yabancı futbolcu sayısının 5e, daha sonraki yıl ise 4e düşürüleceğini açıkladı.
Bu kararı alırken de kanımca, kendimi bildim bileli dillerden düşmeyen Yabancı futbolcular, Türk futboluna ve milli takıma zarar veriyor görüşünü referans aldı.
Gelin bana göre- Türk futbolunun önündeki büyük engellerden biri olan bu klişeyi biraz irdeleyelim.
Aslında bu fikri savunanlar daha çok Anadolu kulüpleri.
Nedeni de basit: Yabancı kontenjanı arttırılır ya da sınırlama tamamen kaldırılırsa, Mehmet Topuzu ya da Alper Potuku 9-10 milyona satacak kulüp bulamayacaklar.
Örneğin Galatasaray, Alpere 10 milyon vereceğine 6.5 milyon verip Melonun bonservisini alacak. Hem alış maliyetini düşürecek, hem de satmak istediğinde Avrupadan müşteri bulabilecek.
Bu da futbola doğru dürüst yatırım yapmayan, tesisleşmeye ve kurumsallaşmaya zerre itibar göstermeyen, mali yönden var oluşunu da yılda bir tane futbolcu parlatıp 3 büyüklerin kapıyı çalmasını beklemeye endeksleyen, basiretsiz yöneticilerin işine gelmez doğal olarak.
Yabancıların bolluğu yerli futbolcuların önünü kesiyor tezine bakalım.
Tamamen üfürme!
Bugün Galatasarayda Selçuku Xavi hariç, kesebilecek yabancı oyuncu var mı?
Burak Yılmaz dururken forvette diyelim ki; Benzema ya da Higuaini oynatır mısınız?
Fenerbahçe kalecisi Volkanı yedek soyundurabilecek bir teknik adam olabilir mi?
Karşılıklı kişisel egolar ya da anlaşmazlıklar dışında, futbolun realitesine ters düşecek adımları taraftara ve camiaya rağmen- hangi teknik adam ya da yönetim atabilir ki?
Drogba kadar profesyonel ve çalışkan, Kuyt gibi inatçı ve hırslı bir yerliden hangi teknik ekip vazgeçebilir?
Yabancı sayısı artarsa, yerlilerin kalitesi düşer. Bu da milli takıma zarar verir diyen duayen futbol yorumcularımız var
Neresinden tutacaksınız bu yorumu Allah aşkına!
Real Madrid, İspanyol futbolunun Barcelona ile birlikte dünya markası haline getirip, küresel olarak pazarladığı iki değeri değil mi?
Bakın Real Madrid, Galatasaray ile TT Arenada oynadığı rövanş karşılaşmasına nasıl bir kadro yapısıyla çıktı
Varane Fransız; Essien Ganalı; Pepe, Coentrao ve Ronaldo Portekizli; Khedira ile Mesut Alman; Higuain ve Di Maria Arjantinli; Modric ise Hırvat
Sadece kalecileri Diego Lopez İspanyol!
Şimdi her şeyi çok iyi bilen yorumcu ağabeylerime soruyorum; İspanya milli takımı nerede, senin milli takımın nerede?
Yıllardır bir sol bek yetiştirememişsin, Avrupanın büyük kulüplerine satabileceğin sağlam bir stoperin yok, Volkan ve Onur dışında bir üçüncü yerli kaleci adı sayamıyorsun, 20 yıldır Hakan Şükür ve Burak Yılmaz dışında Avrupai golcü yaratamamışsın ve 'yerlilerin önünü yabancılar kesiyor' diyorsun.
Galatasarayın defansında Popescu olmasa, Hagi gibi bir futbol profesörü sahada takımı toparlayıp sürüklemese UEFA Kupası gelir miydi?
Emre gibi Okan gibi Suat gibi yerliler ağabey diyerek Hagiyi örnek almasa, ondan bir şeyler öğrenmese, senin A Milli Takımın, iskeletini Galatasarayın oluşturduğu kadrosuyla dünya üçüncüsü olabilir miydi?
Bugün yerli bir Lugano bulabiliyor musun?
Ujfalusinin sakatlanmasından bu yana Galatasarayın defansı ne halde görmüyor musun?
Quaresmayı fedaya sığınarak küstürüp göndermeseydin ve sana çok değil 3 maç daha kazandırmış olsaydı, bugün şampiyonluk potasında Fenerbahçenin önündeydin.
Yabancı kontenjanı düşürülmesin, artırılsın derken Kulüplerimiz yabancı çöplüğüne dönsün de demiyorum elbette.
Düzenlemeni yaparsın; yabancıların bir bölümünün milli olması şartını koyarsın, sahada 11 değil de en fazla 8e izin verirsin, kadroda altyapıdan yetişmiş futbolcu bulundurma zorunluluğu getirirsin vs.
Ama şunu artık anlamalısın; yabancı düşmanlığıyla Türk futbolunu ilerletemezsin.
Yapman gereken, kulüpleri kurumsallaşmaya ve profesyonelleşmeye teşvik etmek.
Yapman gereken, Anadolu takımlarının gerçek anlamda ehil ellerle yönetilmelerini ve ellerindeki yetenekli futbolcuları tutabilmelerini sağlamak.
Yapman gereken, altyapı konusunda kulüplere destek olmak ve onları bu konuda yönlendirecek projeler hazırlamak.
Yapman gereken, aldığın kararlarda ve yaptığın düzenlemelerde hep futbolun önünü nasıl açarım diye düşünmek.
Bunları yaptığın taktirde Galatasarayın, Fenerbahçen, Beşiktaşın; Real Madridlerle, Bayernlerle, Barcelonalarla rekabet edecek seviyeye gelir.
Bunları uygulayacak kalibreye ulaşırsan milli takımın uluslararası turnuvaların gediklisi olur.
Ve Türk futbolu daha çok Tugaylar, Ardalar, Emreler, Salihler kazanır.
Ama eğer ısrarla Ben bunları yapmam arkadaş. Boşver Avrupayı filan, bizim ligimiz bize yeter diyorsan da sen bilirsin
Transfer borsasının yıldızları Mehmet Topuzlar, Sercan Yıldırımlar, Hasan Ali Kaldırımlar, Alper Potuklar olur. Biz de Avrupada en fazla çeyrek final veya yarı finalle avunur; 10 yılda bir gelen milli zaferlere sevinir dururuz.
AKLIMIZ HEP AVRUPADA!
Fenerbahçe UEFA Avrupa Liginde finale yürürken, Süper Lig maçlarına resmen havlu atmış görüntüyle çıkıyor. Eskişehirspor ve Kayserispor maçlarının ilk devrelerinde çok net bir şekilde gördük.
Bunun nedeni de kadro derinliğinin yetersizliği.
Çünkü; Sow gibi, Kuyt gibi, Yobo gibi yabancıları dinlendirmeye kalktığında, yerlerini doldurabilecek kalitede ve yeterlilikte oyuncu bulamıyorsun.
Haliyle; Şampiyonlar Ligi kupasını kaldırmaya yürüyen Bayern, Bundesligada ve Almanya Kupası'nda gelene gidene 6 atarken, bizim yerlici koalisyona da Aklı Avrupada klişesini mırıldanmak kalıyor.