Evrimcilerin sözde taş devri olarak nitelendirdikleri dönemde insanlar ibadetlerini yerine getiriyor
gönderilmiş elçilerin tebliğlerini dinliyor
binalar inşa ediyor
mutfaklarında yemek pişiriyor
aileleriyle sohbet ediyor
komşu ziyaretlerine gidiyor
terzilere kıyafetler diktiriyor
doktorlara tedavi oluyor
müzikle ilgileniyor
resimle uğraşıyor
heykel yapıyor kısaca normal bir yaşam sürüyorlardı. Arkelojik bulguların da gösterdiği gibi teknolojide ve bilgi birikiminde tarih boyunca değişiklikler olmuş
ama insan hep insanca yaşamıştır.
Geç neolitik döneme ait taşlardan ve kabuklardan yapılmış bu kolye
dönemin insanlarının sanat ve estetik zevklerinin yanı sıra
böyle bir süs eşyasını meydana getirebilecek teknolojiye de sahip olduklarını göstermektedir.
MÖ 7-11 bin yıllarına ait olan kaplar
masa modeli ve kaşık
dönemin insanlarının yaşam düzenleri hakkında önemli bilgiler vermektedir. Evrimcilerin iddiasına göre bu dönemde insanlar henüz yerleşik düzene geçmişler ve yeni yeni medenileşmeye başlamışlardır. Oysa bu malzemeler
dönemin insanlarının kültürlerinin eksik olduğunu
tam anlamıyla medeni bir yaşam sürdüklerini göstermektedir. Bu insanlar
tıpkı günümüzdeki insanlar gibi masalarda oturmakta
tabaklarda
çatal
kaşık
bıçak kullanarak yemeklerini yemekte
misafirlerini konuk etmekte
onlara ikramda bulunmakta
kısaca düzenli bir hayat yaşamaktaydılar. Elde edilen bulgular bütünüyle incelendiğinde
sanat anlayışlarıyla
tıp bilgileriyle
teknik imkanlarıyla
günlük yaşantılarıyla Neolitik çağ insanlarının tıpkı kendilerinden öncekiler ve sonrakiler gibi insani bir yaşam sürdükleri görülmektedir.
12 BİN YILLIK DÜĞME
Üstte MÖ 10 binli yıllarda kullanılmış olan kemikten yapılmış bu düğmeler
dönemin insanlarının kıyafet kültürlerinin olduğunu göstermektedir. Düğmeyi kullanan bir toplumun dikişi
kumaşı
dokumacılığı da bilmesi gerekir.
12 BİN YILLIK BONCUKLAR
Üstte yaklaşık MÖ 10 bin yılına ait olan bu taşlar
arkeologların bulgularına göre bir tür boncuk olarak kullanılmaktaydı. Taşlardaki muntazam delikler dikkaç çekicidir. Bu delikler
taşa taşla vurularak açılamaz. Böyle sert taşlarda bu derece düzgün delikler açabilmek için çelik veya demirden yapılmış aletler kullanılmış olmalıdır.
9-10 BİN YILLIK TIĞ VE İĞNELER
Üstte MÖ 7-8 bin yıllarına ait olan bu tığ ve iğneler
dönemin insanlarının kültürel yaşamlarının önemli birer delilidir. Tığı ve iğneyi kullanan insanların evrimcilerin iddia ettiği gibi hayvani değil
tam anlamıyla insani bir yaşam sürdükleri açıktır.
12 BİN YILLIK BAKIR TIĞ
Üstte MÖ 10 binli yıllara ait olan bakır tığ
söz konusu dönemde madenlerin ve metallerin bilinip kullanıldığının bir delilidir. Kristal ya da tozumsu mineraller halinde olan bakır cevherleri
yaşlı ve sert kayalarda damarlar halinde bulunur. Bakırdan tığ yapan bir toplumun
bakır cevherini tanıması
bu cevheri
kayanın içinden çıkarmayı başarması ve işleyebilecek teknik imkanlara sahip olması gerekir. Bunu da evrimcilerin iddia ettiği gibi sözde ilkellikten yeni kurtulmuş varlıkların yapamayacağı açıktır.












Geç neolitik döneme ait taşlardan ve kabuklardan yapılmış bu kolye



MÖ 7-11 bin yıllarına ait olan kaplar

















12 BİN YILLIK DÜĞME
Üstte MÖ 10 binli yıllarda kullanılmış olan kemikten yapılmış bu düğmeler




12 BİN YILLIK BONCUKLAR
Üstte yaklaşık MÖ 10 bin yılına ait olan bu taşlar



9-10 BİN YILLIK TIĞ VE İĞNELER
Üstte MÖ 7-8 bin yıllarına ait olan bu tığ ve iğneler


12 BİN YILLIK BAKIR TIĞ
Üstte MÖ 10 binli yıllara ait olan bakır tığ




