Bugün düşündüm de bu öfkemiz, bu kızgınlığımız niye?
Niye kırıyoruz insanları, üzüyoruz?
Niye takılıp kalıyoruz, bir bozuk plak gibi aynı şarkıyı çalıp söylüyoruz?
Bu savaş niye.. Sonra aslında biz daha çok üzülüyoruz..
Hayatın bizi sokmaya çalıştığı dar kalıp niye?
Bu ön yargılar bu duvarlar neden karşımızdakini hiç anlamıyoruz? Empati yapıp onun yerine kendimizi neden koymuyoruz..
Çoğu zaman egolarımıza yenik düşüyoruz, kendimize güvenmekle bazen kaba kötü kibirli bir insan olmayı karıştırıyoruz..
Haklı olmayı, her şeyi yapmaya hak görmek sayıyoruz..
Mesela özür dilemek isteyip gurur yapıp dileyemediğim aslında haklı olduğum çoğu konuda ama karşımdakini kaybettiğim o kadar çok olay var ki..
Sanal da gerçekte de..
Ben biz kendimize yabancıyız bu hayatta, savaşımız kendimizle.. Huysuzluğumuz, öfkemiz hep kendimizle..
Zaten özür dilemek de bir şeyi değiştirmiyor.. Giden asla geri gelmiyor.. Kaybedilen güzel günler geri dönmüyor..
Keşke herkes adil, sevgi dolu olsa ve hiçbir kimse birbiriyle kavgalı kötü olmasa..
Herkes barış içinde mutluca yaşayabilse..
Keşke adalet hakiki anlamda olsa..
Eline ufacık bir makam geçirenler diğer insanlara firavun despot kesilmeseler..