Bundan yaklaşık 1 yıl önce ; 13 Mayıs 2014 tarihinde manisanın soma ilçesinde maden ocağı patlaması ile ortaya çıkan faciadır.
O zaman yazdığım bir sözlükte şunları yazmıştım burda da paylaşmak istedim;
"hiç konuşasım yok hiç yazasım yok hakkında.
artık bu haksızlıklar karşısında, bu zulüm karşısında, bu kibir karşısında, bu hukuk tanımazlık, allah'tan korkmazlık, insanları aptal yerine koyma karşısında ne diyeceğimi bilmiyorum. gerçekten bilmiyorum.
bu manzaraya çanak tutan halka mı kızıyım, bu dandik devlet düzenine ve hükümete mi söveyim yemin ederim her şey birbirine girdi.
yine yaşayamadım acımı, yemin ederim olayın gerçekleştiği ilk gece haricinde acımı yaşayamadım.
ulan en az 500 insan işini yaparken, patronun cebinden para eksilmemesi için alınmamış güvenlik önlemlerinden dolayı öldü..
500 insan.. çocukları, eşleri, hamile eşleri, anaları, babaları, ablaları, kardeşleri, arkadaşları kaldı ardında.
bu manzara karşısında siyasetçiler, başbakan, bakanlar, bürokratlar, basın, afedersiniz ama akp seçmeni ulan bunların alayı şirketi savunuyor hala. şirketin çok fantastik güvenlik önlemleri aldığını söylüyorlar ben deli oluyorum la deli oluyorum duvarları kemiriyorum.
ulan bu ülkede bir vali yardımcısı ''akıllı olan madenciler kurtuldu, aklını kullanmayanlar öldü'' dedi.. bunun daha ağırını söyledi lan..
başbakan insan hırpaladı, başbakan müşaviri jandarmanın tuttuğu somalı vatandaş tekmeledi ve hala ama hala karanlık gökyüzünü aydınlatamıyoruz.
çocuk 15 yaşında değil 19 yaşında diye yüreğimize serin sular serpilmesini istediler.
bu normalmiş lan.. 19 yaşındaki çocuk devletin adam gibi incelemediği bir madende boğularak öldü.
15 yaşında olmadığı için çok sevinecekmişiz.
en az 500 kişi yaşayabilmek için, ailelerine bakabilmek için çalıştığı yerde, işverenin aç gözlülüğü yüzünden öldü.
ve işveren kişi çıkıp ''şu an içerde kaç kişi olduğunu söylemem doğru olmaz, bakanlarımızla toplantı halindeyiz ondan sonra bir konuşma yapılabilir.'' diyebiliyor..
ulan devlet mi insan için yoksa insan mı devlet için?
devlet insan içinse bu insanlar neden hep para babası?
bu açıklamanın tercümesi şudur ''bakanlarla hukuki kılıf uyduruyoruz olaya, ondan sonra size bir yalan sallarım.''
şu an hapisanede olması gereken adam, bakanlarla toplantı yapıyor.
500 kişi ölmüş, bakanı gülümseyerek karşılıyor.
ne diyeyim ulan.
ilçede yaşamış olanlar ilçe ruhunu bilir.
bir ilçede 500 kişi ne demek bilir.
500 dul kadın ne demek bilir.
500 yetim ne demek bilir.
devletle patronların ilişkisini ete kemiğe bürümüş, yüzlerce kişinin canını almış, insanların ağzına bir parmak bal çalınarak kapatılmaya çalışılacak cinayet. "
aLew...
UNUTMADIK!!
O zaman yazdığım bir sözlükte şunları yazmıştım burda da paylaşmak istedim;
"hiç konuşasım yok hiç yazasım yok hakkında.
artık bu haksızlıklar karşısında, bu zulüm karşısında, bu kibir karşısında, bu hukuk tanımazlık, allah'tan korkmazlık, insanları aptal yerine koyma karşısında ne diyeceğimi bilmiyorum. gerçekten bilmiyorum.
bu manzaraya çanak tutan halka mı kızıyım, bu dandik devlet düzenine ve hükümete mi söveyim yemin ederim her şey birbirine girdi.
yine yaşayamadım acımı, yemin ederim olayın gerçekleştiği ilk gece haricinde acımı yaşayamadım.
ulan en az 500 insan işini yaparken, patronun cebinden para eksilmemesi için alınmamış güvenlik önlemlerinden dolayı öldü..
500 insan.. çocukları, eşleri, hamile eşleri, anaları, babaları, ablaları, kardeşleri, arkadaşları kaldı ardında.
bu manzara karşısında siyasetçiler, başbakan, bakanlar, bürokratlar, basın, afedersiniz ama akp seçmeni ulan bunların alayı şirketi savunuyor hala. şirketin çok fantastik güvenlik önlemleri aldığını söylüyorlar ben deli oluyorum la deli oluyorum duvarları kemiriyorum.
ulan bu ülkede bir vali yardımcısı ''akıllı olan madenciler kurtuldu, aklını kullanmayanlar öldü'' dedi.. bunun daha ağırını söyledi lan..
başbakan insan hırpaladı, başbakan müşaviri jandarmanın tuttuğu somalı vatandaş tekmeledi ve hala ama hala karanlık gökyüzünü aydınlatamıyoruz.
çocuk 15 yaşında değil 19 yaşında diye yüreğimize serin sular serpilmesini istediler.
bu normalmiş lan.. 19 yaşındaki çocuk devletin adam gibi incelemediği bir madende boğularak öldü.
15 yaşında olmadığı için çok sevinecekmişiz.
en az 500 kişi yaşayabilmek için, ailelerine bakabilmek için çalıştığı yerde, işverenin aç gözlülüğü yüzünden öldü.
ve işveren kişi çıkıp ''şu an içerde kaç kişi olduğunu söylemem doğru olmaz, bakanlarımızla toplantı halindeyiz ondan sonra bir konuşma yapılabilir.'' diyebiliyor..
ulan devlet mi insan için yoksa insan mı devlet için?
devlet insan içinse bu insanlar neden hep para babası?
bu açıklamanın tercümesi şudur ''bakanlarla hukuki kılıf uyduruyoruz olaya, ondan sonra size bir yalan sallarım.''
şu an hapisanede olması gereken adam, bakanlarla toplantı yapıyor.
500 kişi ölmüş, bakanı gülümseyerek karşılıyor.
ne diyeyim ulan.
ilçede yaşamış olanlar ilçe ruhunu bilir.
bir ilçede 500 kişi ne demek bilir.
500 dul kadın ne demek bilir.
500 yetim ne demek bilir.
devletle patronların ilişkisini ete kemiğe bürümüş, yüzlerce kişinin canını almış, insanların ağzına bir parmak bal çalınarak kapatılmaya çalışılacak cinayet. "
aLew...
UNUTMADIK!!