DarkParadise.
MFC Üyesi
- Üyelik Tarihi
- 1 Eki 2016
- Konular
- 151
- Mesajlar
- 269
- MFC Puanı
- 220
Yunan Mitolojisi'nde Pan (Παν), Hermes'in Arkadya'lı bir periden (Penelopeia, Sose veya Thymbris) doğma oğlu olup çobanların, sürülerin, avcılığın, dağlık ve tenha arazilerin, pastoral müziğin tanrısıdır. Belden aşağısı keçi biçimindedir, ayrıca keçi gibi boynuzları ve kuyruğu vardır. Kulakları sivri ve uzun, burnu ise küçük ve sürekli etrafını koklar gibi kalkıktır. Şarap tanrısı Dionysos'un eşlikçilerinden biri olarak bahar, doğurganlık ve bereketle yakından ilgili bir tanrıdır. Mitolojide perileri kovalayıp durması ve ıssız, bakir arazilerde dolaşanların karşısına birden çıkıp onları ürkütmesi ile meşhurdur. "Panik", yol açtığı bu ürkü nedeniyle, Pan'ın adından türemiş bir kelimedir. Mitolojide Pan'ın aşık olup kovaladığı perilerin en ünlüleri, kamışa dönüşen Syrinx, köknara/çama dönüşen Pitys ve dağların yankısına dönüşen Ekho'dur.
Pan, doğayı korumak için ülkesinde dolaşırken güzeller güzeli orman perisi Syrinks'le karşılaşır. Ona aşık olur, diller döker ama nafile, orman perisi kendini Tanrıça Artemis'e adamıştır. ( Artemis ve rahibeleri sonsuza kadar bakire kalmaya ant içmişlerdi). Tanrı Pan'dan, kurtuluş olmadığını anlayınca kaçar, Pan onu kovalar ve bir pınarın kenarında tam onu yakalayıp sarılmak isteyince, Syrinks, kardeşleri su perilerine yalvarıp yardım ister.
Su perileri Syrinks'i saza çevirirler. Pan'ın kolları bir demet saza sarılır. Pan, üzüntü içinde derin bir of çeker. Birden ortalığı hüzünlü ve tatlı bir melodi kaplar. Pan anlar ki bu ses sazlardan çıkmıştır. Bari bu şekilde benim ol der. Değişik boylarda yedi saz keser, bunları balmumuyla yan yana yapıştırarak Syrinks adını verdiği müzik aletini icat eder.
Pan, flütü ile keyifli melodiler seslendirirmiş. Bu güzel müzikleri duyan tüm peri kızları neşe içinde kırlarda dans eder, bu güzel müziğe onlar da insanı kendilerine hayran bırakan sesleri ile eşlik ederek; bulundukları yeri şenlendirir, oradan geçenler de kendilerinden geçerek hülyalara dalarlarmış. Çok neşeli ve hareketli bir ruh hali içindeyken, bazen birden kötü niyetli bir hale bürünerek, bir yerde tek başına kalanları uğultu ve hışırtılar çıkartarak korkuturmuş. Aniden düşen bir taş, kayaların arasında beliren bir gölge, otlar ve çalılar arasında görülen bir kıpırtı Pan’ın varlğı olarak düşünülürmüş. Bu durumda aniden, sebepsiz yere hayvanlar hatta insanlar bir "panik" havasında adeta kalpleri yerinden çıkacak derecede çarpıntı, nefes darlığı, başlarından aşağı sıcak su dökülmüş bir şekilde, kızararak, ter içinde, bayılma, çıldırma ve ölüm korkuları ile dehşet içinde kaçmak isterlermiş, işte bu yüzden psikiyatride "panik atağın " sorumlusu Pan ve onun Flütü olmuştur...