MEVSİM NORMALLERİNİN ÜZERİ
Anayollardan ayrılıklar geçiyordu...Arasıra da aşklar. Biz
patikadaydık...aşkla ayrılık arası bir yerde. Belki de bu yüzden satır arası
iki korkak kelimeydik. Sen ve belki de ben.
Hisler şarkıların içinde itiraf ediliyordu. Yollara çıkmaya korkuyorduk...
Bize göre hislerimiz beş para etmiyordu.
Yanımızdan hızla geçiyordu...aşklar, ayrılıklar, zorba hayaller.
Yanağı cama dayalı, hüzünlü bir aşk dönüp bakıyordu. Biz her şeyi geçtikten
sonra fark ediyorduk.
……..
Hammaddesi kalpteydi büyük aşkların ve gülüşlerde şekilleniyordu. Bir
gülüş-ki kalbin ta ortasından geldiği aşikar olmasa...iki dudağın
birbirinden ayrılmasından başka bir şey olamazdı.
Genelde sonbaharda geliyordu yontulma merakı olan hisler. Bir aşkın elle
tutulur olgunluğa ulaşması için en az bir mevsim gerekiyordu.
Tıpkı yeni atılan bir temelin bekletilmesi gibi... Teşbihte hata oluştursa
da.
Anayollardan ayrılıklar geçiyordu... ara sıra da aşklar. Biz, otostop
çekelim istiyorduk.
Sonra ya insafa gelen ayrılık olursa diye vazgeçiyorduk... hangi mevsimde
olduğumuz önemli değildi. Yürüyorduk işte mevsim normallerinin üzerinde.
Garip bir yolculuktu ve yolculuktan da garip yolculardık...Adım başı saçma
sapan umutlar batıyordu ayaklarımıza. Yalın ayak...koşut bir halde.
Tesadüf tesadüf olalı akranlarıyla bu kadar bir araya gelmemişti...Benim
hayatımda tesadüflere yer yoktu.
Bir istisna gülüş...
Mevsim normallerinin üstüne taşıdı beni...
Anayollardan ayrılıklar geçiyordu...Arasıra da aşklar. Biz
patikadaydık...aşkla ayrılık arası bir yerde. Belki de bu yüzden satır arası
iki korkak kelimeydik. Sen ve belki de ben.
Hisler şarkıların içinde itiraf ediliyordu. Yollara çıkmaya korkuyorduk...
Bize göre hislerimiz beş para etmiyordu.
Yanımızdan hızla geçiyordu...aşklar, ayrılıklar, zorba hayaller.
Yanağı cama dayalı, hüzünlü bir aşk dönüp bakıyordu. Biz her şeyi geçtikten
sonra fark ediyorduk.
……..
Hammaddesi kalpteydi büyük aşkların ve gülüşlerde şekilleniyordu. Bir
gülüş-ki kalbin ta ortasından geldiği aşikar olmasa...iki dudağın
birbirinden ayrılmasından başka bir şey olamazdı.
Genelde sonbaharda geliyordu yontulma merakı olan hisler. Bir aşkın elle
tutulur olgunluğa ulaşması için en az bir mevsim gerekiyordu.
Tıpkı yeni atılan bir temelin bekletilmesi gibi... Teşbihte hata oluştursa
da.
Anayollardan ayrılıklar geçiyordu... ara sıra da aşklar. Biz, otostop
çekelim istiyorduk.
Sonra ya insafa gelen ayrılık olursa diye vazgeçiyorduk... hangi mevsimde
olduğumuz önemli değildi. Yürüyorduk işte mevsim normallerinin üzerinde.
Garip bir yolculuktu ve yolculuktan da garip yolculardık...Adım başı saçma
sapan umutlar batıyordu ayaklarımıza. Yalın ayak...koşut bir halde.
Tesadüf tesadüf olalı akranlarıyla bu kadar bir araya gelmemişti...Benim
hayatımda tesadüflere yer yoktu.
Bir istisna gülüş...
Mevsim normallerinin üstüne taşıdı beni...