-
- Üyelik Tarihi
- 8 Ara 2012
-
- Mesajlar
- 17,522
-
- MFC Puanı
- 3,901
28 Şubat nedir, 28 Şubat darbesinde ne oldu, 28 Şubat'ta neler yaşandı? 28 Şubat kararları nelerdir?
Refah Partisi 1995 Genel Seçimlerinde birinci parti olmuştur. 1996 yılında, seçimlerin ardından kurulan DYP-ANAP koalisyon hükümeti, Refah Partisinin güven oylaması hakkında hukuksal inceleme yapılması için Anayasa Mahkemesine yaptığı başvuru haklı görülerek güven oylaması geçersiz sayıldığından dağılmıştır. Bunun üzerine TBMMde birinci parti durumunda olan Refah Partisi ile ikinci parti olan DYP arasında kurulan 54. Hükümet (Refahyol hükümeti), 8 Temmuz 1996da TBMMde yapılan oylamada güvenoyu almayı başarmıştır.
RP-DYP Koalisyonu kurulmasının ardından bu dönemde yaşanan bazı olayların, 28 Şubat sürecini tetiklediği ve hızlandırdığı iddia edilmektedir. Bu olaylar;
*2 Ekim-7 Ekim 1996 tarihleri arasında Başbakan Necmettin Erbakan sırasıyla Mısır, Libya, Nijeryayı ziyaret etti. Libyada, Kaddafinin bir çadırda Erbakan ile yaptığı görüşmede sarfettiği sözler muhalefet ve basın tarafından ağır bir şekilde eleştirildi.
*6 Ekim 1996da Ankara Kocatepe Camisinde şeriat isteriz diye bağıran sakallı, cübbeli ve âsâlı Aczmendîler gösteri yaptı.
*3 Kasım 1996da Susurlukta meydana gelen bir trafik kazasında mafya, siyasetçi, polis ilişkileri açığa çıktı. Başbakan Erbakan fasa fiso dedi, Adalet Bakanı Şevket Kazan ise, aydınlık için bir dakika karanlık toplumsal eylemi için Mum söndü oynuyorlar dedi.
Kayserinin Refah Partili Belediye Başkanı Şükrü Karatepe, 10 Kasım 1996 tarihli Refah Partisi İl Divan Toplantısındaki konuşmasında, Türkiyede henüz gerçek demokrasinin olmadığını, hâkim güçlerin herkesi kendi görüşleri doğrultusunda hareket etmeye zorladığını söyledi. Karatepe konuşmasında şunları söylemişti:
Süslü püslü göründüğüme bakıp da laik olduğumu sakın sanmayın. Resmi görevim nedeniyle bugün bir törene katıldım. Belki başbakanın, bakanların, milletvekillerinin bazı mecburiyetleri vardır. Ancak, sizin hiçbir mecburiyetiniz yok. Refah Partili olarak yeryüzünde tek başıma da kalsam, bu zulüm düzeni değişmelidir. İnsanları köle gibi gören, çağdışı bu düzen mutlaka değişmelidir. Ey Müslümanlar sakın ha içinizden bu hırsı, bu kini, nefreti ve bu inancı eksik etmeyin. Bu bizim boynumuzun borcudur.
Karatepe bu konuşması nedeniyle 1 yıl hapis ve 420.000 lira ağır para cezasına mahkûm edildi.
*Dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan, 11 Ocak 1997 Cumartesi günü, Başbakanlık Konutunda tarikat liderleri ve şeyhlere iftar yemeği verdi.
*Yüksek rütbeli subaylar 22 Ocak 1997 tarihinde Gölcükte toplanarak irticanın iktidarda olduğunu tartıştılar.
*30 Ocak 1997de Sincan belediyesi Kudüs gecesi düzenledi. Belediye başkanı Bekir Yıldız, İran büyükelçisinin misafir olduğu gecede sahneye konulan cihad oyunu basında tepki oluşturdu. Star muhabiri Işın Gürel saldırıya maruz kaldı. Bekir Yıldız tutuklandı, mahkûm edildi.
*3 Şubat 1997de, Ankarada Star TV muhabiri Işın Gürelin muhafazakar biri tarafından saldırılarak dövülmesi toplumda büyük bir tepkiye neden oldu.
*4 Şubatta Sincanda askerler 20 tank ve 15 zırhlı araçla geçiş yaptı.
*5 Şubatta Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Başbakan Erbakana uyarı mektubu gönderdi.
*Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Güven Erkaya İrtica, PKKdan daha tehlikeli dedi.
*11 Şubatta Şeriata Karşı Kadın Yürüyüşü Ankarada yapıldı.
*23 Şubat 1997de Fatih Camiinde öğlen namazının ardından bir grup ellerindeki yeşil bayraklarla şeriat isteriz, yaşasın Hizbullah sloganlarıyla yürüdü. İslamcı gazeteci Yaşar Kaplan, gerektiğinde İslam uğruna şehit olacaklarına dair bir açıklama yaptı.
28 ŞUBAT KARARLARI NELERDİR?
28 Şubatta yapılan MGK toplantısı 9 saat sürdü. MGK laikliğin Türkiyede demokrasi ve hukukun teminatı olduğunu sert bir şekilde vurguladı. 28 Şubat 1997deki MGK kararları hükümete bildirildi. Kararda, laiklik için yasaların uygulanması istendi, tarikatlara bağlı okullar denetlenmeli ve MEBe devredilmeli, 8 yıllık kesintisiz eğitime geçilmeli, Kuran kursları denetlenmeli, Tevhidi Tedrisat uygulanmalı, tarikatlar kapatılmalı, irtica nedeniyle ordudan atılanları savunan ve orduyu din düşmanıymış gibi gösteren medya kontrol altına alınmalı, kıyafet kanununa riayet edilmeli, kurban derileri derneklere verilmemeli, Atatürk aleyhindeki eylemler cezalandırılmalı, deniliyordu.
28 Şubat sonrası gelişmeler
*4 Martta Başbakan Erbakan, MGK kararları yumuşatılmazsa imzalamayacağını söyledi ve imzalamadı.
*13 Martta Başbakan Necmettin Erbakan, medya tarafından MGK kararlarını imzaladı şeklinde sunuldu. Ancak 2013te başlatılan 28 Şubat Post Modern Askeri Darbesi Davası soruşturmasında Erbakanın kararları imzalamadığı MGK tutanakları incelenerek teyit edildi. Nitekim dönemin gazetecilerinden olan Mehmet Ali Birand da CNN Türkte katıldığı Cüneyt Özdemirin programında bu bilgiyi teyit etmiş, kendilerinin (gazetecilerin) kandırıldığını söylemişti.
*21 Mayısta Yargıtay Başsavcısı Vural Savaş, Ülkeyi iç savaşa sürüklediğini'' söyleyerek, RPnin kapatılması için dava açtı.
*3 Haziranda Susurluk Davası 7 ay aradan sonra DGMde başladı.
*7 Haziranda Genelkurmay, irticai faaliyetleri desteklediğini iddia ettiği firmalara ambargo koydu.
*10 Haziranda Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve Danıştay başkan ve üyeleri Genelkurmay Başkanlığına çağrılarak kendilerine irtica konusunda brifing verildi.
*18 Haziranda Necmettin Erbakan başbakanlıktan istifa etti. İstifasının nedeninin başbakanlığı Tansu Çillere devretmek olduğunu belirtti.
*19 Haziranda Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, hükümet kurma görevini o sırada arkasında TBMM çoğunluğu olan DYP lideri Tansu Çillere vermeyip, ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaza verdi.
*30 Haziranda Mesut Yılmaz, Bülent Ecevit ve Hüsamettin Cindorukla birlikte ANASOL-D Hükümetini kurdu.
*2012 yılında ise TBMM, darbeleri araştırma komisyonu kurmuş ve 28 Şubat başta olmak üzere askeri darbeleri araştırmaya başlamıştır.Bu sürecin yargılanması ise 28 Şubatta etkin rol oynayanların tutuklu yargılanması ile başlamıştır.
*2 Ekim 2012 tarihinde Dönemin Başbakan Yardımcısı ve DYP Genel Başkanı Tansu Çiller mağdur sıfatıyla ifade vermiştir.
Refah Partisi 1995 Genel Seçimlerinde birinci parti olmuştur. 1996 yılında, seçimlerin ardından kurulan DYP-ANAP koalisyon hükümeti, Refah Partisinin güven oylaması hakkında hukuksal inceleme yapılması için Anayasa Mahkemesine yaptığı başvuru haklı görülerek güven oylaması geçersiz sayıldığından dağılmıştır. Bunun üzerine TBMMde birinci parti durumunda olan Refah Partisi ile ikinci parti olan DYP arasında kurulan 54. Hükümet (Refahyol hükümeti), 8 Temmuz 1996da TBMMde yapılan oylamada güvenoyu almayı başarmıştır.
RP-DYP Koalisyonu kurulmasının ardından bu dönemde yaşanan bazı olayların, 28 Şubat sürecini tetiklediği ve hızlandırdığı iddia edilmektedir. Bu olaylar;
*2 Ekim-7 Ekim 1996 tarihleri arasında Başbakan Necmettin Erbakan sırasıyla Mısır, Libya, Nijeryayı ziyaret etti. Libyada, Kaddafinin bir çadırda Erbakan ile yaptığı görüşmede sarfettiği sözler muhalefet ve basın tarafından ağır bir şekilde eleştirildi.
*6 Ekim 1996da Ankara Kocatepe Camisinde şeriat isteriz diye bağıran sakallı, cübbeli ve âsâlı Aczmendîler gösteri yaptı.
*3 Kasım 1996da Susurlukta meydana gelen bir trafik kazasında mafya, siyasetçi, polis ilişkileri açığa çıktı. Başbakan Erbakan fasa fiso dedi, Adalet Bakanı Şevket Kazan ise, aydınlık için bir dakika karanlık toplumsal eylemi için Mum söndü oynuyorlar dedi.
Kayserinin Refah Partili Belediye Başkanı Şükrü Karatepe, 10 Kasım 1996 tarihli Refah Partisi İl Divan Toplantısındaki konuşmasında, Türkiyede henüz gerçek demokrasinin olmadığını, hâkim güçlerin herkesi kendi görüşleri doğrultusunda hareket etmeye zorladığını söyledi. Karatepe konuşmasında şunları söylemişti:
Süslü püslü göründüğüme bakıp da laik olduğumu sakın sanmayın. Resmi görevim nedeniyle bugün bir törene katıldım. Belki başbakanın, bakanların, milletvekillerinin bazı mecburiyetleri vardır. Ancak, sizin hiçbir mecburiyetiniz yok. Refah Partili olarak yeryüzünde tek başıma da kalsam, bu zulüm düzeni değişmelidir. İnsanları köle gibi gören, çağdışı bu düzen mutlaka değişmelidir. Ey Müslümanlar sakın ha içinizden bu hırsı, bu kini, nefreti ve bu inancı eksik etmeyin. Bu bizim boynumuzun borcudur.
Karatepe bu konuşması nedeniyle 1 yıl hapis ve 420.000 lira ağır para cezasına mahkûm edildi.
*Dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan, 11 Ocak 1997 Cumartesi günü, Başbakanlık Konutunda tarikat liderleri ve şeyhlere iftar yemeği verdi.
*Yüksek rütbeli subaylar 22 Ocak 1997 tarihinde Gölcükte toplanarak irticanın iktidarda olduğunu tartıştılar.
*30 Ocak 1997de Sincan belediyesi Kudüs gecesi düzenledi. Belediye başkanı Bekir Yıldız, İran büyükelçisinin misafir olduğu gecede sahneye konulan cihad oyunu basında tepki oluşturdu. Star muhabiri Işın Gürel saldırıya maruz kaldı. Bekir Yıldız tutuklandı, mahkûm edildi.
*3 Şubat 1997de, Ankarada Star TV muhabiri Işın Gürelin muhafazakar biri tarafından saldırılarak dövülmesi toplumda büyük bir tepkiye neden oldu.
*4 Şubatta Sincanda askerler 20 tank ve 15 zırhlı araçla geçiş yaptı.
*5 Şubatta Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Başbakan Erbakana uyarı mektubu gönderdi.
*Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Güven Erkaya İrtica, PKKdan daha tehlikeli dedi.
*11 Şubatta Şeriata Karşı Kadın Yürüyüşü Ankarada yapıldı.
*23 Şubat 1997de Fatih Camiinde öğlen namazının ardından bir grup ellerindeki yeşil bayraklarla şeriat isteriz, yaşasın Hizbullah sloganlarıyla yürüdü. İslamcı gazeteci Yaşar Kaplan, gerektiğinde İslam uğruna şehit olacaklarına dair bir açıklama yaptı.
28 ŞUBAT KARARLARI NELERDİR?
28 Şubatta yapılan MGK toplantısı 9 saat sürdü. MGK laikliğin Türkiyede demokrasi ve hukukun teminatı olduğunu sert bir şekilde vurguladı. 28 Şubat 1997deki MGK kararları hükümete bildirildi. Kararda, laiklik için yasaların uygulanması istendi, tarikatlara bağlı okullar denetlenmeli ve MEBe devredilmeli, 8 yıllık kesintisiz eğitime geçilmeli, Kuran kursları denetlenmeli, Tevhidi Tedrisat uygulanmalı, tarikatlar kapatılmalı, irtica nedeniyle ordudan atılanları savunan ve orduyu din düşmanıymış gibi gösteren medya kontrol altına alınmalı, kıyafet kanununa riayet edilmeli, kurban derileri derneklere verilmemeli, Atatürk aleyhindeki eylemler cezalandırılmalı, deniliyordu.
28 Şubat sonrası gelişmeler
*4 Martta Başbakan Erbakan, MGK kararları yumuşatılmazsa imzalamayacağını söyledi ve imzalamadı.
*13 Martta Başbakan Necmettin Erbakan, medya tarafından MGK kararlarını imzaladı şeklinde sunuldu. Ancak 2013te başlatılan 28 Şubat Post Modern Askeri Darbesi Davası soruşturmasında Erbakanın kararları imzalamadığı MGK tutanakları incelenerek teyit edildi. Nitekim dönemin gazetecilerinden olan Mehmet Ali Birand da CNN Türkte katıldığı Cüneyt Özdemirin programında bu bilgiyi teyit etmiş, kendilerinin (gazetecilerin) kandırıldığını söylemişti.
*21 Mayısta Yargıtay Başsavcısı Vural Savaş, Ülkeyi iç savaşa sürüklediğini'' söyleyerek, RPnin kapatılması için dava açtı.
*3 Haziranda Susurluk Davası 7 ay aradan sonra DGMde başladı.
*7 Haziranda Genelkurmay, irticai faaliyetleri desteklediğini iddia ettiği firmalara ambargo koydu.
*10 Haziranda Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve Danıştay başkan ve üyeleri Genelkurmay Başkanlığına çağrılarak kendilerine irtica konusunda brifing verildi.
*18 Haziranda Necmettin Erbakan başbakanlıktan istifa etti. İstifasının nedeninin başbakanlığı Tansu Çillere devretmek olduğunu belirtti.
*19 Haziranda Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, hükümet kurma görevini o sırada arkasında TBMM çoğunluğu olan DYP lideri Tansu Çillere vermeyip, ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaza verdi.
*30 Haziranda Mesut Yılmaz, Bülent Ecevit ve Hüsamettin Cindorukla birlikte ANASOL-D Hükümetini kurdu.
*2012 yılında ise TBMM, darbeleri araştırma komisyonu kurmuş ve 28 Şubat başta olmak üzere askeri darbeleri araştırmaya başlamıştır.Bu sürecin yargılanması ise 28 Şubatta etkin rol oynayanların tutuklu yargılanması ile başlamıştır.
*2 Ekim 2012 tarihinde Dönemin Başbakan Yardımcısı ve DYP Genel Başkanı Tansu Çiller mağdur sıfatıyla ifade vermiştir.
Alıntıdır.