Herkül
Admin
- Üyelik Tarihi
- 4 Haz 2013
- Konular
- 8,797
- Mesajlar
- 29,749
- MFC Puanı
- 17,460
Kimyasal tehlike saçan sahte kozmetikler
İnsan sağlığını tehdit eden sahte ve kalitesiz kozmetik ürünleri pazarlarda, ucuzluk mağazalarında kontrolsüz doludizgin satılmaya devam ediyor. Uzmanlar kanser ve diğer hastalıklara neden olabilecek kozmetik ürünlerin orijinallerini bile kullanım şekli ve şartlarına uyarak tüketmek gerektiğine dikkat çekiyor.
RUJ, rimel, far, allık ve dahası... Her gün milyonlarca kişi bu ürünleri kullanıyor. Peki bu ürünler ne kadar güvenilir, sahteleri var mı varsa zararları ne? Sağlık Bakanlığı ve uzmanların defalarca uyarısına rağmen sahte kozmetik ürünler hala açıkça pazarlarda, ucuzluk mağazalarında ve internette satılmaya devam ediyor. Hürriyet semt pazarlarını ve ucuzluk mağazalarını dolaşarak sahte kozmetik ürün gerçeklerini yerinde tespit etti. Kayıtdışı, yasal şartlara uymadan üretilen kalitesiz ürünlerin yanı sıra sahte kozmetikler kanser başta olmak üzere sağlığı tehdit eden pek çok kimyasal madde içeriyor.
Uzmanlar, orijinal ürünleri alırken bile ürünün markasına, alındığı yere, nasıl tüketildiği ve hatta konulduğu kabın bile oldukça önemli olduğu vurgusunu yaparken artan kozmetik tüketimi ve kaliteli ürünlerin pahalıya satılması, merdiven altı üretiminin de artmasına neden oluyor. İnternette, pazarlarda ucuz eşya mağazalarında kolayca satılan bu ürünler sağlık için büyük tehdit oluşturuyor. Sultangazi, Bahçeşehir gibi semt pazarlarında ünlü kozmetik markaların ürünlerinin sahtelerinin açıkça satıldığını gözlemledik. Hatta sahte işi o boyuta varmıştı ki Türkiyede satışı çok sınırlı olan bir markanın sahte ürünleri bile pazara düşmüş. Satışı sınırlı olan ve asıl fiyatı 179 ile 144 lira arasında değişen markanın fondöten ürünleri pazarda 10-15 liraya alıcı buluyor. 32 lira gibi fiyata satılan maskaralar 10 liraya, fiyatları 70 ile 165 liraya değişen bir diğer ünlü markanın göz farları ise 10-15 liraya satılıyordu.
MERDİVEN ALTI ÜRETİM
Dünyada 400 milyar doları bulan kozmetik pazarı ülkemizde hızla büyümeye devam ediyor. Tüketim tabi bu kadar artarken merdiven altı üretim de hızla yaygınlaşıyor. Hatta öyle ki, bilinen en ünlü kozmetik markaların sahteleri internette, pazarlarda ve ucuz eşya mağazalarında satılabiliyor. Konu hakkındaki sorularımızı İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamülleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Akyüz şöyle yanıtladı:
Yüzde 10un üzerinde bir sahte ürünle karşı karşıyayız. Ben pazarlardan çok internetten satışa odaklanıyorum çünkü orijinal ürünlerin fotoğraflarını koyarak sahte ürün gönderiyorlar ve bunun bir cezası yok. Tüketici de uğraşmayarak kabul ediyor. Bu da satıcının daha fazla sahtekarlık yapmasına fırsat veriyor. Avrupada ise eğer bir ürün tüketiciye sunulmak üzere herhangi bir ortamda bulunuyorsa sorumlu kişinin kontakt bilgilerinin yazma zorunluluğu var. Bu yüzden Sağlık Bakanlığının da kısa sürede bu uygulamaya başlamasının tüketicinin lehine olacağını düşünüyorum.
DEVLETE ZARAR VERİYOR
Kayıtdışı yapılan satışların devlete zarar verdiğini belirten Kozmetik ve Temizlik Ürünleri Sanayicileri Derneği (KTSD) Genel Koordinatörü Vuranel Okay ise, Ülkemizde 2008 yılında başlatılan bir çalışma ile kayıtdışıyla mücadeleye önem verilmiş, 5 Şubat 2009 tarihli Resmi Gazetete yayımlanan 2009/3 sayılı genelge ile Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Stratejisi Eylem Planı (2011-2013) yürürlüğe konulmuştur. Bu plan kapsamında Maliye Bakanı Sn. Mehmet Şimşekin 5 Ekim 2012de yapmış olduğu basın toplantısında ülkemizde kayıtdışı ekonomi oranının 2002 yılında yüzde 32den 2011 yılında yüzde 27,7ye gerilediği belirtilmiş olduğu göz önüne alınırsa, bugünlerde de yüzde 24-25 civarında olması kuvvetle muhtemeldir.