• Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Hayvansal Dokuların Genel Özellikleri

Lilith

MFC Üyesi
Üyelik Tarihi
5 Ağu 2017
Konular
310
Mesajlar
1,083
MFC Puanı
120
sketch-1453755499531-376x211.jpg


Hayvansal dokular epitel doku, bağ ve destek doku, kas doku, sinir doku olarak dört grupta incelenir.

1) Epitel Doku
Vücudun boşluklarını örten, kan damarlarının içini saran ve salgı yapısını oluşturan dokudur. Epitel dokuda kan damarı yoktur ve hücreler arası madde az bulunur. Bu dokunun altında bağ doku vardır ve taban zarı (bazal lamina) adını alır. Çeşidine göre koruma, emme, salgılama ve duyu alma özelliği vardır.

Örtü Epiteli
Vücudu tüm etkilere karşı korur ve madde alışverişini sağlar.

Tek Katlı Örtü Epiteli
Akciğer alveollerinde ve kılcal damarların iç yüzeyinde bulunan tek sıra yassı hücreler tek katlı yassı örtü epiteli olarak bilinir. Böbrek alveollerinde, tiroid bezinde ve salgı bezlerinde bulunan tek katlı kübik hücreler tek katlı kübik örtü epiteli ismiyle bilinir. Bağırsaklarda ve soluk borusunda bulunan tek sıra silindirik hücreler tek katlı silindirik örtü epiteli adıyla bilinir. Siller taşıyabilir.

Çok Katlı Örtü Epiteli
Çok sayıda epitel hücresinden oluşur. Deride, sindirim sistemi ve idrar kesesinin iç yüzeyinde bulunur.

Salgı (Bez) Epiteli
Epitel hücreleri salgı yapma özelliğine sahipse hücre sayısına ve salgılarını döktükleri yere göre isimlendirilirler.

Bir Hücreli Bezler
Silindirik epitelden oluşur. Salgısı mukus adını alır. Hücreler goblet hücresi olarak bilinir. Ağız ve burunda bulunur.

Çok Hücreli Bezler
Grup halindeki hücrelerin ürettiği salgı epiteli, salgılarını döktükleri yere göre isimlendirilirler. Salgı bezi, salgısını bir kanalla vücut dışına veya organa veriyorsa kanallı bez (enzokrin) adını alır. Süt, yağ ve ter bezleri buna örnektir. Salgı bezi, salgısını direkt olarak kana veriyorsa kanalsız bez (endokrin) adını alır. Salgısına ise hormon adı verilir. Tiroid, paratiroid böbrek üstü bezi ve hipofiz bezi buna örnektir. Salgı bezi hem iç hem de dış salgı yapabiliyorsa yani hem hormon hem de enzim üretebiliyorsa karma bezdir. Pankreas buna örnektir.

Duyu Epiteli
Dış ortamdan gelen uyarıları alan epiteldir. Dışa bakan kısımlarında almaç (reseptör) kısmı bulunur. Dilin tat almasını, genzin koku almasını ve gözün retina tabakasının görmesini sağlar.

2) Bağ ve Destek Doku
Mezoderm tabakasından oluşan bu dokuların hücreler arası maddesi çok fazladır.

Temel Bağ Doku
Organları kaplayan ve birbirine bağlayan dokudur. Hücreler arası madde olarak matriks ve lifler bulunur. Demet halinde bulunan kollogen lifler ve yay gibi esnek elastik lifler vardır. Bir de kemik iliğindeki gibi ağsı lifler vardır.

Fibroplast
Ana hücrelerdir ve bağ dokunun liflerini oluşturur.

Makrofajlar
Vücuda giren mikroorganizmaları yok etmekle görevlidir.

Mast Hücreleri
Kanın damar içinde pıhtılaşmasını engelleyen heparini ve kılcal damar geçirgenliğini sağlayan histamini salgılamakla sorumludur.

Kıkırdak Doku
Embriyonik dönemde kıkırdak olan yapı daha sonra kemik doku olur. Sadece burun, kulak ve kaburga uçlarında kıkırdak doku olarak devam eder. Köpekbalıklarında tamamen kıkırdak doku bulunur. Kıkırdak doku hücrelerine kondrosit, ara maddesine kondrin adı verilir. Bu hücreler lakün adı verilen boşluklarda bulunur. Elastik olan bu dokuda kan damarı ve sinirler yoktur. Alttaki bağ doku sayesinde difüzyonla beslenir.

Hiyalin Kıkırdak
Bol miktarda kollogen lif bulunduran bu kıkırdak genel olarak embriyonik dönemde görülür. Yetişkin bireyde burun iç yüzeyinde, soluk borusunda ve kaburga uçlarında bulunur.

Elastik Lifler
Kollogen liflerden daha çok elastik lifler bulundurur. Kulak kepçesinde, burun ucunda ve östaki borusunda görülür.

Fibröz Kıkırdak
Çok fazla kollogen lif bulunduran bu yapı omurlar arasındaki disklerde, diz kapağında ve uzun kemiklerde bulunur.

Kemik Doku
Köpekbalığı dışında bütün omurgalıların iskeleti kemik dokudur. Kemik doku hücrelerine osteosit, ara maddesine osein adı verilir. Ara maddesindeki organik maddeler protein ve kollogen lifler, inorganik maddeler kalsiyum karbonat, kalsiyum fosfat ve kalsiyum klorür gibi tuzlardır. Organik olanlar kemiğin esnek olmasını ve kırılmamasını sağlar. İnorganik olanlar ise kemiğin sertliğini korumasına yardımcı olur. Kalsiyum tuzları eksikliğinde raşitizm görülür. Bu durum C ve D vitaminleriyle tedavi edilebilir. Kemik dokunun en dış tabakası periost, kemiği besler ve onarır.

Sert (Sıkı) Kemik
Bol miktarda kan damarı ve sinir bulunduran bu yapı, uzun kemiklerin gövdesinde ve kısa yassı kemiklerin dışında bulunur. Hücreler bir kanal çevresinde dairesel şekilde dizilir. Bu kanala havers kanalı adı verilir.

Süngerimsi Kemik
Uzun kemiklerin başında ve kısa yassı kemiklerin içinde bulunur. Hücrelerin arasında boşluklar ve kırmızı kemik iliği vardır. Alyuvar ve akyuvar üretimi bu dokuda yapılır.

Yağ Doku
Yağ doku hücrelerine lipoblast adı verilir. Önce yıldız şeklinde olan hücreler sonra yuvarlaklaşır. Bu doku; yağ depolar ve gerektiğinde enerji olarak kullanılmasını sağlar, ısı kaybını engeller ve soğuğa karşı korur, iç organları dış etkenlere karşı korur.

Kan Doku
%55 plazma (ara madde), %45 hücrelerden oluşur. Kan; hücrelere oksijen ve besin taşımakla ilgilenir, vücuttan atılacak maddeleri ilgili organlara taşır, bağışıklık sisteminde görevlidir, kanın pH seviyesinin sabit kalmasını sağlar.

Plazma
Yaklaşık %92’si sudur. Diğer kısmı ise protein, aminoasitler, karbonhidratlar (glikoz), oksijen gazları, artık maddelerdir. Kan hücreleri karaciğerde, makrofaj hücrelerinde ve kemik iliğinde üretilip kana verilir. Kan proteinlerinden fibrinojen, kanın pıhtılaşmasını sağlar; albumin, kanın ozmotik basıncını dengeler; globulin (globin) antikorların yapısını oluşturur.

Kan Hücreleri
Hücrelere oksijen taşıyan alyuvar (eritrosit), aynı zamanda karbondioksiti de akciğerlere taşır. Yapısında kana kırmızı rengini veren hemoglobin bulunur. Vücut savunmasında görevli akyuvar (lökosit), aktif hareketli ve çekirdeklidir. Kendini yenileyebilme özelliği vardır. Kemik iliği ve lenf düğümlerinden üretilir. Hastalık sırasında sayılarında artış olur.

Kan plazmasındaki antijen, kan gruplarının belirlenmesini sağlar. A kan grubunda A antijeni ve anti-B antikoru bulunur. B kan grubunda B antijeni ve anti-A antikoru bulunur. AB kan grubunda A ve B antijenleri vardır, antikor yoktur. 0 kan grubunda anti-A ve anti-B antikoru vardır, antijen yoktur.

3) Kas Doku
Kas hücreleri iğ (mekik) ve iplik (silindirik) şeklindedir. İçeriklerinde miyofibriller bulunur. Bunlar aktin ve miyozin proteinlerinden oluşur. Kas plazmasına sarkoplazma, hücre zarına sarkolemma, endoplazmik retikuluma sarkoplazmik retikulum adı verilir.

Düz Kas
Tek çekirdekli hücreleri vardır, renksizdir ve mekik şeklindedir. İstek dışı, ritmik ve yavaş çalışırlar. İç organların yapısında vardır. Parasempatik ve sempatik sinirler yani otonom sinir sistemi tarafından kontrol edilir. Biri kasılmayı, diğeri ise gevşemeyi sağlar. Uzun süre kasılı kalabilir, çabuk yorulmazlar.

Çizgili Kas
Çok çekirdekli hücreleri vardır, bantlı yapıdadır ve silindir şeklindedir. Beyin ve motor sinir sistemi kontrolünde yani isteğimizle, hızlı çalışırlar. Uzun süre kasılı kalamazlar, çabuk kasılır ve çabuk yorulurlar.

Kalp Kası
Çalışması düz kasa, görünümü ise çizgili kasa benzerlik gösterir. Hücreleri silindir şeklindedir ve paralel dallanma vardır. Bağlantı yerlerinde bulunduğu için ara diskler adını alır.

4) Sinir Doku
Uyarıları alan, ileten ve cevap veren dokudur. Sinir hücrelerine nöron adı verilir. Nöronların uzun ve tek uzantısına akson, kısa ve çok sayıdaki uzantılarına dentrit denir. Dentritlerle alınan uyarılar nöron gövdesine ve oradan da aksona iletilir. Aksonların bazılarında miyelin kılıf vardır. Bunlar uyarının daha hızlı iletilmesini sağlar. Sinir hücreleri birbirine değmez. Uyarılar sinaps adı verilen boşluklardaki nörotransmitter maddelerle aktarılır. Nöronlarda farklılaşma çok olur, sentrozomlar kaybolur ve bölünme özellikleri kalmaz.
 
Üst