• Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Hasretim

Üyelik Tarihi
17 Eki 2012
Konular
9
Mesajlar
1,226
MFC Puanı
130
Bazen kendimle savaşıyorum,sevmekten kurtulayım diye.Öylesine karşık bir denklemki bu bir türlü çözemiyorum.Seni sevmekten kurtulamazssam eğer benliğimi yitreceğim, Seni unutursam ve seni vemek hastalığından kurtulursam ve bunu başarırsam bu kez yüreğimdeki boşluğu nasıl dolduracağım..
Sensizliği yaşamaktanda çok korkuyorum
Seni unutmaktan ve unutamamaktan korkuyorum..
Herşeyden korkar oldum
Sensizliğiğe alıştırsam kendimi ve sen bir gün çıkıp geliversen bir aşk mevsimi yağmurlarla....
İşte o zaman seninle yeniden birlikte olamam diye çok korkuyorum.Geleceğe dair hiç bir umudumu yitirmedim;
Hala yüreğindeysem,
Hala bana dair özlemlerin varsa içinde
Hala aşkı yaşatıyorsa kalbinde
Geri dön.

Dön sevgilim daha yaşayacak çok şeyimiz var birlikte..
 
Üyelik Tarihi
17 Eki 2012
Konular
9
Mesajlar
1,226
MFC Puanı
130
Üzüm Karası Gözlerin

Zamansız bir zamanda akreple yelkovanın birbirinin kovaladığı saatlerde üzüm karası gözlerin gözlerime takıldı,üzüm karası gözlerindeki hüzün hüznüme bulaştı, hüznün hüznüm olup her gece gözlerim gözlerinle buluştu. Senli ve sensiz gecelerde sessizdi konuşmalar ve sessizliğin içinde buluşmalar. Sessizce konuşmaların farkında bile değildin.


En karanlık gecelerim aydınlık oluyordu sana gelişlerimde oysa sen farkında bile değildin, bir alışkanlıkmıydı bu sana gelişlerim, sana gelmeden yapamıyordum. Gizli bir güç beni sana getiriyordu ve beni senin vadine bırakıyordu.. O vadi bana huzur ve mutluluk veriyordu sen bunun farkında bile değildin.


Yalnız kere yalnızken yalnızlığımı alıyordun, senin vadinin topraklarında delice at sürerken nerelere gittiğimin farkına bile varmıyordum. ama sen bunu bilmiyordun, ben bile bilemezken sen nereden bilecektin ki. Ben sus kalmışken ben bende değilken. Sana gelişlerimi senin üzüm karası gözlerinin beni benden alacağını.Ve her gece sana gelip kara gözlerinle sohbetler ederken sen bunun farkında bile değildin.


Ne kadar susulacaksa o kadar susmalıydım,Sense Nazım hikmetin dizelerinden sevmek sevdiğin kişi ile birlikte olmak değildir unutma, çünkü aşk onunla yaşamak değil onu yaşamaktır aslında diyordun.. İşte ben onu yaşıyordum. Sen bunun farkında bile değildin.

Ezberlerim bozuluyor üzüm karası gözlerinde, Sen herşeysin canıma canıma katabilirsin, beni ateşlerde yakabilirsin,düşlerimde böylesine yanarken sen beni kül edebilirsin.Sana söyleyemem sana anlatamam, sana düşlerimi veremem,alırsan düşlerimi sende benim gibi yanarsın.Ben seni düşlerime alıp sohbetler ederken sen bunun bile farkında değildin.


Pembe düşler kuruyorum kendi kendime, gözlerimin içindeki sen. Oysa ben senli benli sayfalara ismini satırlarımda gizledim.Bulursan eğer işte o zaman sende bendesin. Ahhhh üzüm karası kara gözlüm.Ben senin üzüm karası gözlerinde yıldızsız gecelerden sabahlara uyanırken sen bunun farkında bile değildin.

Kimdin sen
Yalnızlığımın ortasında yapayalnızken
Yalnızlığımı alan
Kara gözlerinin tutsağı yapan sen
Sağ şeritten giden ben.
Sol şeritten giden sen
Sakın şerit değiştirme,
Çarpıp beni öldürme
Ben seni gizli gizli sevdim
Seni beni sev diye değil
Sadece karşılıksız sevdim
Bir gün okursan sana yazdıklarımı
Kızma ne olur.
Benimkisi ateşler içinde geçen bir hastalık
Düşlerde bir sayıklama sadece.
Sen zaten bunun farkında bile değildin.
 
Üyelik Tarihi
17 Eki 2012
Konular
9
Mesajlar
1,226
MFC Puanı
130
Bazen öyle karışıktır ki herşey, anlamını yitirirsin..!
Ne istedim? Neler kaybettim? Dersin..!
Bazen hayal kurarsın yaşamak istediğin şekilde ama beceremessin..!
Gemilerini kağıttan yapar,hayallerinin batışını izlersin..
... Hatta bazen bir bakmışsın hayatın en acımasız sahnesindesin...
Çok çok seviyorum ayrılamam dersin.
Ama bir bakmışsın ki bir kenarda unutuluvermişsin...!
Hayat bu olsa gerek dostum;
O yüzden SALLA DÜNYAYI UYKUSU Gelsin...! ! !
_
 
Üyelik Tarihi
17 Eki 2012
Konular
9
Mesajlar
1,226
MFC Puanı
130
Suslunlugun mısafiri olmaktan haz alıyor yüreğim.. Konuşmalara küstüm, kelimelerim artık kendine yol alıyor.. Kime neyı nasıl ispatlayacaksın.. O halde suskunluğun elini tutuyorum.. Sokağımın gece yarısı suskunluğa terk edildiği gibi bende suskunluğumu yüreğimin kucağına bırakıyorum.. Boğazıma dizilmiş dizeleri söylemeden, haykırmadan içime terk ederek, tarif edemediğim acıları, hayal kırıklıklarımı susuşlarımla örtüyorum...
Hani susmasan diyorum...
 
Üyelik Tarihi
17 Eki 2012
Konular
9
Mesajlar
1,226
MFC Puanı
130
Öylesine bir gündü..pek anlamsiz belkide bazilari icin cok anlamli...bir anda derler ya...iste bir andaydi...iste tam karsinda...hani tanir gibi olur insan ya... ama birtürlü nerden tanidigini cikaramaz...gözlerini ayiramaz...kilitlenir..kalabalik yok olur...zaman... mekan...yok olur! kendine..kalbine sasar.....iste öylesine bir gündü...bir anda derler ya..iste bir anda...iste tam karsinda...
 
Üyelik Tarihi
17 Eki 2012
Konular
9
Mesajlar
1,226
MFC Puanı
130
Biraz Sabahattin Ali'nin 'Kürk Mantolu Madonnası'ydın; biraz Ahmet Hamdi Tanpınar'ın 'Huzur'da anlattığı Nuran, ve en çok da Nilgün Marmara'ydın. Ne yalan söylemeli, yine Tanpınar'ın 'Bir Yaz Yağmuru' romanındaki o büyülü, o uçarı kadında da senden çok izler vardı. Masum bir sevinç için ikbal yakan kadınlardandın sen...

Bir cinnetin, bir karabasanın yaşandığı bu hayatta artık yoksun. İyiki de yoksun diyorum; çünkü çok acı çekerdin. Beynindeki esrar da yetmezdi seni avutmaya.

Ölümüne kadar, sana olan aşkımı bir sır gibi saklayıp, bu aşka o derin merhametinle bağlandığın için sana minnettarım. Çok yalnızım ve seni çok özlüyorum...

Sen benim için kırk yılda bir gibisin; öyle eksik, öyle hazin, öyle paramparça...



Kırk yıl da bir gibisin.
 
Üyelik Tarihi
17 Eki 2012
Konular
9
Mesajlar
1,226
MFC Puanı
130
Bugün yine sana geldim.Yine konusamadim.Oysa bogazimda dügümlenen ve ertelenmis bütün sözcüklerim'keske'lere sebeb olacak biliyorum.....Günlerdir böyle oluyor zaten.Tam dökülmek üzere iken kelimeler dilimden ve ben yeniden SUSUYORUM.Sonra ardima bakmadan hizli adimlarla uzaklasip gidiyorum.yada uzaklastigimi zannediyorum ama ben biliyorum ki ardimda biraktigim sen,en yakinim,en iyi anlayanim ve bilenimsin......
 
Üyelik Tarihi
17 Eki 2012
Konular
9
Mesajlar
1,226
MFC Puanı
130
Şimdi okunmuş kitapları yeniden okuyorum. Şimdi bildik müzikleri yeniden dinliyorum. Yenmiş yemekleri yeniden yiyorum. Sevip yitirdiklerimi yeniden seviyorum. Şimdi uykusuzluğumu yeniden uyuyorum. Şimdi açlığımda yeniden acıkıyorum. Şimdi gittiğim kentlere yeniden gidiyorum. Şimdi havada uçuyor, raylarda, su yüzeylerinde, yaşama ve ölüme karşı duyduğum aynı umursamazlıkla dolaşıyorum. Tartışmaları biliyorum. Duyguları. Korkuları. Sözcükleri. Her dili anlıyorum. Anlıyor ama konuşamıyorum.
 
Üyelik Tarihi
17 Eki 2012
Konular
9
Mesajlar
1,226
MFC Puanı
130
Ne tuhaf bir dünya.
bir gün ona aşık oluyorsun...
..başka bir gün onu binlerce kez öldürmek istiyorsun.
 
Üyelik Tarihi
17 Eki 2012
Konular
9
Mesajlar
1,226
MFC Puanı
130
seni sevdiysem; hatıram olduğundandır. bilmediğim bir şeyi hatırlamam zor, unuttuğum bir şeyi hatırlamamsa kolaydır benim. beni hatırla. duy sesimi, yıka içimi. yangınıma razıyım, razıyım ateşten bahçelerden geçmeye. razıyım ateşten bahçelerin içimden geçmesine. ama duy sesimi, ya da duyur sesini. ama bir boşluğun bilinmezliğinde yitirme beni... '
 
Üyelik Tarihi
17 Eki 2012
Konular
9
Mesajlar
1,226
MFC Puanı
130
Yaşanan her an, unutmak zorunda kalacaklarımızı çoğaltıyor.. Eğer insan unutmak istemezse, bir günü bile hatırlar on yıl sonra.. Ve unutmak isteyen, bir günde unutur on yılı.. Bir susacak vardı ve o hep bendim. Zaman bana, unutmakla affetmenin çok farklı şeyler olduğunu öğretiyordu...
 
Üyelik Tarihi
17 Eki 2012
Konular
9
Mesajlar
1,226
MFC Puanı
130


Onca insan arasından kalkıp da kilometrelerce uzakta olan birini sevdiğiniz,seçtiğiniz için 'hayatın bir bildiği var' diyebilmektir. televizyonun karşısına geçip oturduğunuzda bile, evdeki en dağınık halinizde bile onun yanında olmayı istemek, onun da aynı şeyleri düşündüğü inancına güvenebilmektir. 'özlemek' kelimesinin hakkını vere vere yeri geldiğinde gözyaşlarınız gülümsemenize karışmış uyumak, ve uyurken onu düşünmemeyi dilemektir, çünkü uyku ve o hiç iyi anlaşmaz. sırf sesini duymak için telefon açmak, saçmasapan ya da ilginizi çekmeyecek şeyler olsa bile anlattıkları dinleyebilmektir. en kötü anınızda anne babanızı bile değil onu arayarak, tüm sevdiklerinizi es geçebilmektir. ve en önemlisi dahası en zoru, onun sizi çok sevdiğine inanıp, tüm korkuları bastırarak o uzakta dahi olsa ona güvenebilmektir...

seni,öyle böyle değil,su gibi ekmek gibi,özledim! ! !
 
Üyelik Tarihi
17 Eki 2012
Konular
9
Mesajlar
1,226
MFC Puanı
130
Çığlık atasım var…
susuyorum…
nereye kadar?
sanırım iç sesim kısılana kadar…
sonra?
Patlayacağım…
nasıl?
çığlık çığlığa…

buz gibiyim…evet camların ötesi de soğuk ama benim soğukluğum içten dışa doğru…önce kalbim dondu…sonra beynim uyuştu…şimdi ellerim üşüyor…komik! Ellerim üşümese bu kadar ciddiye almayacağım soğuğu…

bugün kalbimdeki buz kütlesi çatırdadı…bir kıpırdanış…canım yandı…değil,mutlanmaktan değil…ısınmadı nispeten…hâlâ kaskatı…garip! .. uzun zamandır vardı ve canım yanmıyordu…sanırım kıpırdanışı varlığını hissettirdi…

karamsar değilim…ya da suskunluğum acziyet göstergesi değil…yapabileceklerim asla yapamayacaklarımdan az değil…arkasına bakan önünü göremez değil mi? ...evet önüm de sisli şu anda belki…ama arkama bakmamaya alıştım bile…bu kadar çabuk mu? Evet,çok çabuk…kaybedecek zamanım yok…dedim ya,yapacak çok işim var ,diye…

üzgün müyüm,belki biraz…yo yalan bu kadarı da…evet,çok üzgünüm…ama kendim için değil,benimle sürüklenen için…buna zorunlu kalan için…kalbimin işte bu tarafı acıtıyor sanırım…

korkuyor muyum? …evet deli gibi korkuyorum…kendim için mi? Hayır…sürüklediğimi mutlu edememekten korkuyorum…bana mecbur kalana yetememekten korkuyorum…

üşüyen ellerimi biri tutsa…anne,arkadaş,sevgili…ısınır mıyım? Isınmasam da bu kadar titremem…ve ağlarım sanırım…nasıl da korkarım ağlamaktan…bir kez başlayınca tüm ruhumu esir alacak diye…duvarlarım bir bir yıkılacak diye…kendisine acımakla başlar acziyet…ağlamak acizlik mi? Değil! Biliyorum…ama yine de ağlamaktan korkuyorum!

Hergün aynı şeyleri yapmasam…aynı saatte eve gelmesem…aynı kişilerle, aynı yüzeyden konuşmasam…aynı aptalca esprileri dinleyip,aynı aptallıkla gülmesem…içimdeki fırtına nereye götürürse oraya sürüklensem…benim dışımda gelişse güzel şeyler ve bana açık davet verse…çaba harcamasam…yorulmasam…tat verse…mutlu olsam…hak ediyor muyum? ...ya bir kez de hak edip hak etmediğimi düşünmesem…

Ne yazıyorum? saçmalıyorum…okuyan ne anlayacak…ne saçmalık diyecek…arabesk…nefret ederim arabesk olan her şeyden…o halde yazma…of! bunu da boşver…bırak kim ne düşünürse düşünsün…yorgun değilim…yalnız değilim… mutlu da değilim…nankör müyüm? Belki evet…ama bu gece kötü hangi sıfat varsa sahiplenebilirim…bu gece kötü olmayı seçiyorum…

Üşüyorum…içim üşüyor…kalbim dondu…beynim uyuştu…ellerim titriyor…pencerelerin arkası ayaz…benim ellerim kimin umrunda ki?
 
Üyelik Tarihi
17 Eki 2012
Konular
9
Mesajlar
1,226
MFC Puanı
130
Şarkılar ne tuhaf... Yıllardır dinlemediğim bir şarkı tesadüfen çalınca, yüz üstü bıraktığım anılar yüzleşmek ister gibi çıktı durdu karşımda. Hesap sordu hiç aldırmadan çaresizliğime, pişmanlığıma.

İlk değil ki bu, tek de değil. Neden alışamadım zamanla, neden azalmadı acıları sayıları arttıkça?

Bir insan kaç insana bölünebilir? Bir kadın kaç erkeği taşıyabilir yüreğinde?
 
Üyelik Tarihi
17 Eki 2012
Konular
9
Mesajlar
1,226
MFC Puanı
130
Hep Eksik Kalıyor Birşey

'Sanki şarkı söylersin. senin şarkındır bu. en sevdiğin şarkı. sen ki dünyanın bütün sürgünlerini türkülersin. acılarımın derinliğince bana bir türkü söylemeyecek misin? yada bir şarkı lambalarıma Kayra dileyen, uykusuzluğuma ve hatmi çiçeklerinin yüreklerindekinden bile karanlık olan gün doğuşu için'

şimdi saçma sapan yürüyorum. kimsenin eksiltemediği boş bulvarlarda. gece güzel usul usul kavgalara yol veren bir ****** gibi. sirenlere gök kubbenin altından zonklayan yüreğim karışıyor. yapma ne olursun.. sen sus bari.. kafatasımda çoğalan bu sesler..... burada bile, böyle bir ıslak gecede girme aklıma ne olur...

Ama biliyorum ben.. en olmadık zamanları kolluyor kalbim düşünmek için seni..
 
Üst