• Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Erkek Bebek İsimleri, Kız Bebek İsimleri, Bebek İsimleri ve Anlamları

MF-Login

MFC Üyesi
Üyelik Tarihi
27 Kas 2013
Konular
1,276
Mesajlar
2,513
MFC Puanı
60
Aleyna

Çocuklarına Kuran-i Kerim'de geçen bir isim koyma telaşında olan anne ve babalar, tercihlerini bazen Aleyna isminden yana kullanıyorlar.
Aleyna her ne kadar Kuran’da geçsede, anlamsız bir isimdir! Kuran’da geçen her kelime isim olarak kullanılmaz.
Aleyna gibi ‘bize ait, bizim üzerimize, bize ' anlamına gelen saçma bir kelimeyide isim olarak koymakta bu yüzden mantıksız.
Araplar Aleyna kelimesini zaten isim olarak kullanmıyorlar.
Peki biz neden kullanıyoruz? Sadece kulağa hoş geldiği için mi?
Koyduğunuz ismin Kuran’da geçmesine gerek yok, güzel anlamlı olması yeterlidir.
Aleyna bu tarife uymadığı için koyulması önerilmiyor.

Aleyna'nın geçtiği ayet: إِنَّ عَلَيْنَا لَلْهُدَى (İnne aleynâ lel hudâ) Türkçe’de anlamı: Şüphesiz, bize ait olan, yol göstermektir.

Aleyna'nın internette dolaşan manaları ise ‘esenlik, Allah'ın iyi kulları,’.
Fakat Aleyna kesinlikle ‘esenlik’ veya ‘Allah'ın iyi kulları’ anlamına gelmez!
Bu anlamların nereden uyduruldugun açıklamak istiyorum.
Arapların ‘Esselâmü aleyna ve alâ ibâdillâhis-Sâlihîn’ diye bir sözleri vardır. ‘Esenlik üzerimize ve Allah'ın bütün iyi kulları üzerine olsun’ demektir.

Bade
Anlam: Şarap, içki, kadeh.

şarkılardan da Bade'nin anlami anlasiliyor zaten:
1.Erkilet güzeli
Tek tek basaraktan
Bade süzerekten
Inci dizerekten
Gel canım gel aman

2. Ercişli Emrah - Bade İçerler Nazınan
Bade içerler nazınan
Sohbet ederler sazınan
Kırk ince belli kızınan
Selvi han bağdadır bağda

3.Karacaoğlan - Aşk Olmayınca Bade İçilmez
Aşk olmayınca bade içilmez
İçip içip nazlı yardan geçilmez
Açılır çiçekler gönül açılmaz
Ne değniyo'n dört yanını tor gibi gibi
vs. vs.

Belinay

Çoğu sitede Belinay'in anlamı ‘Peygamber Çiçeği’ olarak belirtilmiştir, fakat bu kesinlikle yanlıştır.
Belinay ‘Peygamber Çiçeği’ anlamına gelmeyen ve Kuran-i-Kerim’de yer almayan bir isimdir!

Kuran Arapça yazıldığı için Kuran’da geçen her kelimenin, her ismin kökeni Arapçadır.
Fakat Belinay’ın kökeni Türkçedir. Burdan anlaşıldığı gibi bu ismin Kuran’da geçmesi imkansız.
Belinay aynı Selenay,Sevilay ve Doğanay gibi birleşik bir isim.
Sevilay ismini örnek olarak alıyorum. Sevilay ‘sevilen ay, ay gibi sevil’ anlamına gelir.
Belinay ise belinmek+ay kelimelerinden birleştirilmiştir. Eski bir kelime olan ‘belinmek’, ‘bölünmek’ anlamına gelir.Bu yüzden Belinay da ‘belinen ay, bölünen ay, ay gibi belin, ay gibi bölün’ anlamını taşır.

Berre/Berra

Peygamber Efendimiz"in, güzel manalı olan bazı isimleri daha güzeliyle değiştirdiği de olmuştur. Mesela Peygamberimiz, "iyi insan, kusursuz kimse, günahsız" anlamına gelen Berre/Berra ismini Zeynep"e çevirmiştir. Bu ismi taşıyanın zihninde, kendini beğenme gibi bir mana oluşabilir. Bu da ismi taşıyan kişinin karakterini olumsuz yönde etkileyebilir.

Buğlem

Internette yazan anlami: Cenneti müjdeleyen melek
Gerçek anlami: eski bir kızılderili dilinde 'bereket yüklü bulut'

Cemre

Peygamberimiz bazı isimleri anlamlarının kötülüğünden dolayı değiştirirken ateş parçası manasına gelen Cemre'yi de güzel kız manasına gelen Cemile'yle değiştirmiş.

Ceylin

Çoğu yerde Ceylin’in anlamı ‘Cennet kapısı’ olarak belirtilmiştir. Fakat Ceylin Kuran-ı-Kerim’de geçmeyen ve ‘Cennet kapısı’ anlamına gelmeyen bir isimdir! Cennetin sekiz kapısı vardır: Salat, Cihad, Reyyan, Sadaka, Hac, Af, Eymen ve Zikir-İlim kapısı. Gördüğünüz gibi Ceylin bu kapılar arasında yer almıyor.
Ceylin Ingiliz bir isim olan Jaylin’in Türkçeleştirilmiş halidir. Jaylin ‘sakin’ manasına gelen bir isimdir. Ceylin veya Jaylin ismini koymak bir Müslüman için uygun değildir.
Ceyl Farsçada 'yengeç' demek. Ceylin'in baska bir anlami: yengeç yuvasi.

Ecrin

Bu aralar popüler olan Ecrin’in anlamı çoğu yerde ‘Allah’ın hediyesi’ olarak geçiyor. Fakat Ecrin’in anlamı ‘Allah’ın hediyesi’ değil!
Ecrin isminin kökeni Arapça olan ‘ecr’ kelimesinden gelir. Ecr ‘ücur, ücret’ demektir, ve Ecrin de ‘ücret’ demektir.
Ücret kelimesini ‘ecret’ olarakta yazabiliriz, ama bu kelimenin telaffuzu daha zor olduğu için tercih edilmiyor.
Değerli hocamız Nihat Hatipoğlu da programında Ecrin ismi hakkındaki gerçekleri açıklamıştı.

Ecrin’in Kuran’da geçtigi ayet: قُلْ مَا أَسْأَلُكُمْ عَلَيْهِ مِنْ أَجْرٍ وَمَا أَنَا مِنَ الْمُتَكَلِّفِينَ (Kul mâ es’elukum aleyhi min ecrin ve mâ ene minel mutekellifîn(mutekellifîne))
Türkçe’de anlamı: De ki: Buna karşılık ben sizden bir ücret istemiyorum. Ve ben olduğundan başka türlü görünenlerden de değilim.

Eflal

Internette yazan 'Cennetteki bir meyve ağacı' anlami kesinlikle yanliş! Eflal 'Yara, zarar, bozukluk'demektir.

Eflin

Eflin'in anlami çogu sitede 'Cennet kapisi' olarak geçiyor, fakat bu kesinlikle dogru degil.
8 Cennet kapisi var, isimleri söyle: Salat, Cihad, Reyyan, Sadaka, Hac, Af, Eymen, Zikir-ilim
Efl Farsçada 'Gurub etmek, batmak' demektir. Eflin bu kelimeden türetilmiştir.

Efnan

Internette Efnan’ın anlamı ‘Cennetteki güzel gözlü kız’ olarak belirtilmiş.
Bu biçilen anlam tamamen yalandan ibarettir.
Efnan ‘Cennetteki güzel gözlü kız’ anlamına gelmez! Efnan Arapça bir kelime olan Afnan’ın Tùrkçe karşılığıdır. Efnan’ın (Afnan’ın) anlamı ‘ince dallar,çeşitler, şubeler’.

Efra

Anlam:
1.İşi gücü olmayan adam. Boş dolaşan kişi.
2.Kuruntulu, vesveseli adam.
3. Başının saçı tamam olan kimse

(Efra Alper Tunga'nın lakabı değildir, Efrasiyap Alper Tunga'nın lakabıdır)

Efsa

Efsa’nın anlamı çoğu sitede ‘Cennet ırmağı’ olarak geçiyor.
Cennete dört ırmak var: Tesnim, Selsebil, Kevser ve Kafur.
Gördüğünuz gibi Efsa Cennet ırmaklarından biri değil!
Bu ortaya biçilmiş anlam kim tarafından uyduruldu, çok merak ediyorum..
Efsa Farsça olan afsūn kelimesinden gelir. Afsūn Türkçemize Efsun olarak geçmiştir ve ‘sihir, büyü,hile, ’ gibi anlamlar taşır.
Efsa ise ‘sihirbaz, büyücü, hileci’ demektir.
Her ne kadar kulağa hoş gelse de, Efsa koyulmaması gereken bir isim.
Sihir, büyü ve hile gibi olaylar İslamiyetçe men'edilmiş ve büyük günahlardan sayılmıştır.

Efsun

Anlam:
1. Sihir, büyü, üfürük
2. Sihirbazların tuzağı
3. Hile ile yapılan kötü işler
(Efsun İslâmiyetçe men'edilmiş ve büyük günâhlardan sayılmıştır.)

Eliz

Anlam:
1. Tekme, çifte
2. Sıçrama
3. El izi

Elvin

'Renkler, rengarenk, renkli, gökkuşağının renkleri' demek.
Internette biçilen 'Cennet çiceği'anlami kesinlikle doğru değil!

Esila

Çoğu anne ve baba isim koyarken iki şeye dikkat ediyor: kulağa hoş gelmesine ve Kuran-i-Kerim’de geçmesine.
Bu yüzden son zamanlarda Esila ismi ön planda.
Fakat Esila Asila’yla karıştırılıyor. Asila Kuran’da geçen ve ‘akşam’ anlamına gelen bir kelimedir.
Araplar Asila kelimesini isim olarak kullanmıyorlar.
Esila ise Kuran’da geçmeyen ve anlamsız olan bir isimdir!

Asila'nın geçtiği ayet: وَاذْكُرِ اسْمَ رَبِّكَ بُكْرَةً وَأَصِيلًا (Vezkurisme rabbike bukreten ve asîlâ)
Türkçe’de anlamı: Sabah akşam Rabbinin adını an

Ikra

Anlam:
1.‘Oku’ diye emretmek
2. Selam göndermek
3. Kiraya vermek

Irem

Irem = Cennet bahçesi.
Evet, lk okuyuşta iyi güzel gibi gözükse de değildir aslında!
Irem, Allahın sevmediği yalan Cennettir.
Allah'a isyan ederek Cennet'e benzetmek iddiasiyle İrem bağını yaptırmış, bu bağdaki köşke girmeden kavmi ile yani taraftarlariyle birlikte gazaba uğramış, çarpılmış.
Allahın gazabına uğramış bir yerin ismini koymak hiç doğru değil.

Isra

Isra Kuran-ı-Kerim’in 17. suresi.
Resulullah'ın Kur'an-ı Kerim'den sonra en büyük mucizesi olan Hz. Peygamberimiz’in miraç gecesi anlatıldğı bu sure Türkçemize ‘Esra’ olarak geçmiştir.
Orjinal bir isim arayışında olan anne ve babalar kızlarına bazen Isra ismini veriyorlar.
Isra’nın Araplar tarafından kullanılan bir isim olması bu tercihin sebebi olabilir.
Ama atladıkları bir nokta var:
Evet, Araplar bu isimi Isra olarak yazıyor, fakat Esra olarak telaffuz ediliyor!
Yazıldığından farklı okunan bir fonetik yapıya sahip olan bir isim son derece zor olduğu için de zaten biz Türkler hem Esra yazıyoruz hem de Esra olarak telaffuz ediyoruz.
Isra ismini kızlarına koyan Türkler ise bu isimi ‘Isra’ olarak telaffuz ediyorlar, bu yanlıştır.

Esra aynı zamanda Isra’dan daha fazla anlama sahip olan bir isimdir, ‘asma filizi, Tanrı’nın yardımı, çol çiçegi, çok çabuk’ gibi.
Esra Isra’ya tercih edilmesi gereken bir isimdir.
Furqan ve Maida sureleri yerine nasıl Furkan ve Maide'yi kullanıyorsak, Isra’ nın yerine de Esra kullanılmalı.

Jülide

Jülide Farsça bir kelimedir ve 'dağınık, perişan, karma karışık' demektir.

Lara

Anlam:
1.Latin mitojisinde adı geçen ölüm perisi. Sır tutamadıgı için dili kesilmiştir.
2.Parlak

Lina

Lina isminin Türkçe yazılışı budur: Line.
Nasıl Aisha'nın yerine Ayşe, Mohammed'in yerine Muhammed/t, Khadija'nın yerine Hatice koyuyorsak, Lina'nın yerine de Line koymamiz lazim.
Line Kuran-ı Kerim'in 59. suresi olan Haşr Suresinde geçiyor ve 'hurma ağacı' anlamına geliyor.

Melis

Melis Melisa'nin kisaltılmışı sanılıyor çoğu zaman.
Bu yüzden 'Yunan mitolojisinde geçen bir rahibenin adı, Bir tür kokulu bitki, bal, sevgili' gibi anlamlar yaziliyor Melis için,
fakat bu anlamlar Melisa'nin anlamlari.. Melis'in degil!
Gerçek anlam:
1. Şişman ve tenbel olan kişi
2. Bir şeyi şiddetle tutmak

Merza

Merza'nın sitelerde yazan anlamı 'Meleklerin kraliçesi'..
Fakat Merza 'mariz' kelimesinden gelir ve 'hastalıklar, illetler, hastalar' anlamına gelir!

Minel

Çoğu sitede Minel’in anlamı ‘Cennetteki inci tanesi ‘ olarak geçiyor.
Bu anlamı okuduğumda resmen
1shok.gif
oldum..
Minel kesinlikle ‘Cennetteki inci tanesi’ değildir!
Bu anlamı maalesef bir kaç şahıs tarafından uydurulmuştur.
Minel Kuran-i Kerim’de geçen, fakat tek başına hiç bir ifade etmeyen bir kelimedir!
Minel kelimesinin anlamını anlamak için bir kaç örnek veriyorum.

Iki tane cümle: ‘Ben böceklerden korkmuyorum’ ve ‘Bu Allah’tan gelen bir iyilik’. Bu cümlülerdeki ‘den’ ve ‘tan’,
Minel’in Arapçadaki manasıdır. Yani Minel’in bizim tarafimizdan isim olarak konulması son derece komik ve saçmadır.

Minel’in anlamını (anlamsızlığını) anlamak için size Minel’in geçtigi bir ayeti sunuyorum: بَرَاءَةٌ مِنَ اللَّهِ وَرَسُولِهِ إِلَى الَّذِينَ عَاهَدْتُمْ مِنَ الْمُشْرِكِينَ
(Berâetun minallâhi ve resûlihî ilellezîne âhedtum minel muşrikîn).
Türkçede anlamı: Müşriklerden, ahd aldığınız kimselere Allah'tan ve O'nun resûlünden bir beraattir.

Nilda

Nilda son zamanlarda hakkında en çok soru aldığım isimlerden biri.
Bazı sitelerde Nilda’nın anlamı ‘Cennet kapısındaki meleklerden birinin adı’ olarak geçiyor.
Nilda her ne kadar kulağa hoş gelen bir isim olsa da, anlamı bu değil...

Nilda Ispanyol/Italyan kökenli bir isimdir ve 'savaşa hazır olan kadın, kadın asker' gibi anlamlar taşır.
Iddia edildiği gibi Cennet kapısında bir melek değil!

Nira

Nira Ibranice bir isim ve 'dokuma tezgâhı' demektir.
Internette yazan anlami ise 'Ancak rüyada karşılaşılabilen nadide güzel'.
Bu anlam uydurulmuş bir anlam tabii...

Sanem

Anlam:
1. Kâfirlerin, önünde ibadet ettikleri heykel, put.
2. Çok güzel olan

Sare

Anlam:
1. Susuzluk
2. Cemaat, topluluk
3. Ihtiyaç
4. Oldu
(Sare Hz. İbrahim'in (A.S.) birinci hanımının ismi değildir, Sara’dır o)

Selcen

Internetteki bazi isim sözlüklerinden anlami 'Cennetteki kuş ve çiçek ismi' olarak geçiyor, fakat bu anlam dogru degil!
Selcen 'ruhu güçlü, kuvvetli olan' demektir.

Sidelya

Bu isimin internette yazan anlami: Cennette açan çicek.
Fakat Sidelya ismi Kuran'da geçmeyen bir isimdir.
Bu isimin kökeni Latincedir ve 'yıldız çiçeği' anlamına gelir.

Sude
Anlam:
1. Ezilmiş, dövülmüş,sürülmüş
2. Terleyen
3. Boyalı, sürmeli

Suden

Bazı insanlar yaratıcılıkta sınır tanımıyor.
Suden’in anlamı bazı sitelerde ‘Peygamber efendimizin Cennetteki en çok sevdiği ağaç’ olarak belirtilmiş.
Fakat Suden kesinlikle Hz. Peygamberimiz’in Cennetteki en sevdiği ağaç değil!
Kuran’da her geçen kelimenin isim olarak konulmaması gerektiğinin en iyi örneklerden biri Suden kelimesidir.
Evet, Suden Kuran’da geçiyor, ama ‘başıboş, sorumsuz’ gibi kötü bir anlam taşıyor.

Bu yüzden Suden önerilmeyen bir isim.

Suden’in geçtigi bir ayet: أَيَحْسَبُ الْإِنْسَانُ أَنْ يُتْرَكَ سُدًى (E yahsebul’insânu en yutreke suden)
Türkçe’de anlamı: İnsan başıboş bırakılacağını mı sanır?

Talya
Talya, daha doğrusu Thalia, Yunan mitolojisinde bir tanrıça.
Bir Müslümanım çocuğuna koyduğu isimin Islam dinine uygun olması gerekiyor.
Talya hem başka bir dinin tanrıçası olduğu için hem de Allahın tek olduğunu inkar ettigi için , Islam’a uygun olmayan bir isimdir!
(Talya Talia ismiyle ayni anlama gelmez)

Tuana

Tuana’nın anlamı çogu insan tarafından beğeniliyor, çünkü bu ismin anlamını ‘Cennet bahçesine düşen ilk yağmur damlası’ sanıyorlar.
Fakat Tuana ‘Cennet bahçesine düşen ilk yağmur damlası’ anlamına gelmiyor!
Kuran-i Kerim'in Arapça yazıldığını herkes biliyor.
Tuana ise Arapça kökenli bir isim olmadığı için Kuran’da geçemez ve cennet ile ilgili bir anlam taşıyamaz!
Tuana’nın gerçek anlamları ‘ay ışığı, güçlü, kuvvetli’.


Alıntıdır..
 

MF-Login

MFC Üyesi
Üyelik Tarihi
27 Kas 2013
Konular
1,276
Mesajlar
2,513
MFC Puanı
60


- A -

ABAY: Sezgi, anlayış, dikkat
ABBAS: Sert, çatık kaşlı veya Aslan
ABDULLAH: Allah'ın adamı- Allah'a ait olan, onun yolundan giden kişi
ABİDİN: Dua eden / Duacı
ACUN: Dünya,varlık
ADEM: Allah'ın yarattığı ilk insan / Adam
ADİL: Adaletli / Hakça davranan
ADNAN: Eski Türk isimlerinden / İki gökyüzü, iki cennet anlamında
AFFAN: Kendini kötülüklerden uzak tutan
AGAH: Bilgili / Bilen / Haberli / Uyanık
AHMET: Övülmeye değer/ Beğenilmiş / Allah'a şükreden /
AKAD: Soyluluk, Onurlu bir kişiliğe sahip olmak
AKAY: Beyaz ay,dolunay
AKEL: Dürüst,güvenilir
AKGÜN: Mutlu,sevinçli gün
AKIN: Hızlı bir biçimde düşmana yapılan saldırı
AKİF: Dünya işlerinden uzaklaşıp, ibadet için Allah'a yönelen
AKİL: Akıllı ,Rüştünü kanıtlama konumuna gelmiş , yaptıklarının farkında olan
AKTAÇ: Beyaz taç,gelin tacı
AKTAN: Aydınlık gece
ALAADDİN: Din uğruna çalışan
ALDEMİR: Ateşte kıpkırmızı hale getirilen demir Al-Demir
ALİ: Yüce, yüksek, şanlı, onurlu kimse
ALİCAN: Cana yakın, içtenlikli, candan, sıcakkanlı, girişken
ALİM: Bilim adamı, bilgin ilim bilen, ilimle uğraşan kimse
ALİŞAN: Şanı şerefi en yüksek olan
ALKAN: Kızıl kan
ALKIN: Sevdalı,aşık
ALP: Kahraman,cesur,savaşçı
ALPAR: Yiğit,cesur
ALPASLAN: Aslan gibi cesur,savaşçı beyi
ALPAY: Cesur,yiğit
ALPER: Alp + Er Cesur erkek Soylu erkek anlamında
ALPHAN: Yiğit,hükümdar
ALPTEKİN: Alp+ Tekin Soylu prens, güvenilir ve soylu
ALTAN: Al + Tan Kırmızı + şafak, güneşin şafaktaki kırmızı rengi
ALTAY: Yüksek orman anlamında. Orta Asya'da bir sıradağ
ALTUĞ: Al+Tuğ Kırmızı + Tuğ değerli taşlarla süslü tuğ
ANDAÇ: Armağan,hediye
ANIL: Ölçülü davranan, hoşa giden kimse
ARAL: Takımada,sıradağlar.
ARAS: Sahip çıkılan buluntu, Doğu anadoluda bir ırmağın adı
ARCAN: Saf,temiz
ARDA: Halef, ardından gelen
AREL: Temiz,dürüst
ARGÜN: Temiz gün, günlük güneşlik, yaşama sevinci veren gün
ARIKAN: Temiz soy
ARIN: Temiz,saf - Alın
ARİF: Anlayışlı,tanınmış,meşhur,bilgi sahibi
ARKAN: Temiz kandan gelen - Üstün,galip
ARMAĞAN: Hediye,ödül
ARMAN: Hasret,özlem - Sıkıntı
ARSLAN: Yırtıcı,güçlü,yiğit
ARTAÇ: Ar+ Taç Utanma duygusunu baş tacı eden
ASIM: Temiz, namuslu, sağlam karakterli
ASİL: Soylu, soylu bir aileden gelen,seçkin insan

ASLAN: Türklerin, güçlü insan tanımlarında genellikle seçtikleri ormanlar kralı
ASRIN: Bu asıra ait, bu devire uygun
ASUTAY: Hırçın tay
AŞKIN: Benzerlerinden daha üstün - Coşkun
ATA: Baba, ced, Ecdat, Büyükbaba, Bilge
ATABEK: Şehzade eğitmeni - Devlet yetkilisi
ATABEY: Selçuklularda şehzadeleri eğitmekle görevli kişilere verilen ünvan
ATACAN: Hoşgörülü,babacan
ATAHAN: Han soyundan gelen, soylu yiğit
ATAK: Canlı,girişken-Cömert-Nişancı
ATAKAN: Atasının kanını taşıyan, atasının kanından gelen gücü barındıran
ATALAY: Ünlü,şöhretli
ATAMAN: Ata kişi,önder
ATANUR: Atasından aldığı nuru taşıyan
ATASOY: Ataların soyundan gelen
ATAY: Herkesçe bilinen, tanınmış, ünlü
ATEŞ: Yanıcı maddelerin yanmasıyla ısı ve ışığın ortaya çıkması
ATIF: Eğilimli, birine şefkatle eğilen, sevgi duyan / Bir şeye yönlendirilen
ATIL: İleri hamle yap, anlamında Atıl, atılmak
ATILAY / ATALAY: Kolaylıkla ileri atılabilen, cesur kimse
ATILGAN: Engelleri aşan - Korkusu olmayan
ATINÇ: Atılgan / Atak
ATİLLA / ATTİLA: Hunların "Tanrının Kırbacı" denilen büyük hükümdarı
ATLIHAN: At + Han kelimelerinden, İyi ata binen yiğit Han
AVNİ: Yardım etmek, yardımda bulunmak, yardımla ilgili
AYBAR: Gösterişli,heybetli
AYBARS: Ay ve Pars kelimelerinden, Ay gibi güzel, pars gibi yırtıcı
AYBERK: Sağlam kişilik- Ayın parlaklığı
AYDEMİR: Ay gibi ışıklı,temiz,demir gibi güçlü
AYDIN: Beyni çağdaş düşüncelerle aydıınlanmış, bilgili kişi
AYGÜN: Ay gibi parlak ve ışıklı güzel gün
AYHAN: Ay gibi güzel yüzlü hakan Ay +Han
AYKAN: Kanı ay gibi parlak ve temiz Ay Kanlı
AYKUT: Kutlu ay, armağan, ödül
AYTAÇ: Başında ay gibi ışıklı taç bulunan Ay + Taç
AYTEK: Ay gibi
AYTEKİN: Tek ay, uğur getiren ay
AYTUNÇ: Ay gibi güzel,tunç kadar sağlam
AYYÜCE: Ay gibi aydınlık nurlu ve yüce olan er
AZER: Azerbaycan kelimesinin kökü olan Azer'den..
AZİM: Bir şeyler yapmak için kararlı kişi, Azmeden, Azimli
AZİZ: Onur sahibi yüce, Saygıdeğer, Manevi gücü çok üstün
AZMİ: Kemikli, kemikle ilgili / Azim sahibi
 

MF-Login

MFC Üyesi
Üyelik Tarihi
27 Kas 2013
Konular
1,276
Mesajlar
2,513
MFC Puanı
60


- B -

BABÜR: Hindistan'da yaşayan bir tür kaplan/Babür imparatorluğunun kurucusu Babürşah'tan
BAHA: Değer fiyat, kıymatinin karşılığı, Ederi
BAHADIR: Yiğit , kahraman, atak, gözünü daldan budaktan esirgemeyen
BAHATTİN: Dinin değerlisi,güzelliği
BAHİR: Deniz-Belli, açık-Işıklı,parlak
BAHRİ: Denizle ilgili, denizci, denizingücü, sonsuzluğu
BAHTİYAR: Mutlu, talihli, Hayatından memnunolan
BAKİ: Süreklilik sahibi, sonsuza kadar kalan, sonsuz, sonu olmayan
BALA: Küçük çocuk, Yavru, Korunması gereken
BALABAN: Bir tür yırtıcı kuş. İri cins birtür Doğan (kuş)
BALER: Tatlı dilli, cana yakın
BARAN: Yağmur mevsimi
BARANSEL: Güce, kuvvete ait. Güçsel.
BARBAROS: "Barba Rosse" Kırmızı sakal. Asıl adı Hızır olan büyük Türk amiraline Avrupalıların taktığı ad.
BARIN: Bütün,tüm - Güç kuvvet
BARIŞ: Uzlaşma.
BARKAN: Çölde oluşan küçük kum kitlesi
BARKIN: Gezgin, Seyyah, Sürekli gezipdolaşan
BARLAS: Kahraman
BARS: Kaplan benzeri yırtıcı hayvan
BASRİ: Gören, görme ile ilgili, görebilmek
BAŞAR: Başarılı ol anlamında
BAŞER: Başta gelen
BATI: Güneşin battığı yön
BATIHAN: Batı'nın hükümdarı, hanı
BATIKAN: Batı+ Khan Batının Hanı ya da Batının Kanı anlamında
BATIRAY: Ay gibi yiğit
BATTAL: Kahraman. Oldukça iri yapılı, Alışılmışın dışında büyük
BATU: Güçlü Kuvvetli
BATUHAN: Güçlü Kuvvetli Han. Altınordu devletinin kurucusu Batuhan.
BATUR: Korkusuz, yiğit.
BATURALP: Yiğitler yiğidi
BAYAR: Büyük, ulu yüce.
BAYBARS: Eski Türklerin beslediği kaplan
BAYBORA: Fırtına
BAYCAN: Zengin
BAYEZİT/BEYAZIT: Birçok Osmanlı şehzadesinin ortakadı.
BAYHAN: Zengin ve güçlü
BAYKAL: Yaban kısrağı. Moğolistandaki büyükgöl
BAYRAKTAR: Bayrak taşıyan.
BAYRAM: Ulusca kutlanılan, Kutsal ve önemli günler.
BAYSAL: Dirlik düzenlik içinde, sakin,gürültüsüz.
BAYÜLKEN: Göğün 16.katında oturan barış tanrısı
BEDİR: Ayın ondördü. Dolunay. Ay.
BEDİRHAN: Ay+ Han gibi Bedir + Han
BEDRETTİN: Ayın ondördü gibi ışık saçan, temiz ve yüce
BEDRİ: Ay gibi, aya benzeyen, Aya ait
BEHÇET: Sevinç, güzellik, güler yüzlülük.
BEHİÇ: Şen. Güleryüzlü, Neşeli.
BEHLÜL: Hayır sahibi - Daima gülen
BEHRAM: Merih Yıldızı.
BEHZAT: Doğuştan iyi, soylu kişi
BEKİ / BEKRİ: El değmemiş, Bakir, Tertemiz, bozulmamış.
BEKİR: Yeni doğmuş, bakir
BEKTAŞ: Saygın, aziz, denk, eşit.
BERAT: İzinli, müsaadeli olmak / Diploma
BERHAN: Han soyundan, Hanla ilgili, han üzerine.. (Han=Hakan)
BERK: Sağlam güçlü, dayanıklı
BERKAN: Parlama - Kıvırcık kuzu postu
BERKANT: Sağlam Yemin . Berk + Ant.
BERKAY: Sağlam yapılı ve ayışığı gibi parlak olan. Ay ışığı, Güçlü ay
BERKE: Cengiz Han'ın torununun adı. Değnek, sopa, kamçı anlamında da kullanılır
BERMAL: Birşeyler yapmakla ilgili, yapan, ortaya çıkaran, becerikli
BESİM: Güler yüzlü
BİLAL: İlk ezanı okuyan Bilal-i Habeşi'nin adından..
BİLGE: Derin bilgi sahibi
BİLGEHAN: Göktürk hakanı
BİLGİN: Bilgi sahibi. Alim
BİRANT: Tek yemin. Özelliği olan yemin
BİRCAN: Tek, eşsiz
BİROL: Tek ol, anlamında . Bir + Ol
BOĞAÇ: Bir Dedekorkut kahramanı
BOĞAÇHAN: İnanılmaz derecede güçlü , insanüstü gücü olan
BORA / BORAN: Ardından yağış getiren şiddetlirüzgar.
BOZKURT: Türklerin Orta asyadan çıkışında yol gösterdiğine inanılan efsanevi kurt
BUĞRA: Erkek deve
BUĞRAHAN: Müslüman Türk Hakanlardan Saltuk Buğrahan.
BULUT: Bildiğimiz bulut. (Havada bulut sen bunu unut gibi)(!)
BUMİN: Baykuş, Puhu kuşu.
BURAK: Hz. Muhammed'in Miraç'ta bindiği efsanevi ata verilen isim.
BURÇ: Kale, hisar çıkıntısı - Güneş sistemi - sarp yamaç
BURÇAK: Baklagillerden bir bitki
BURÇİN: Dişi geyik.
BURHAN: Delil, kanıt.
BURHANETTİN: Dinin kanıtı, dinin delili, isbatı
BÜLENT: Yüksek, uzun, erişilmesi zor, yüce
BÜNYAMİN: Hz. Yakup'un oğlu
 

MF-Login

MFC Üyesi
Üyelik Tarihi
27 Kas 2013
Konular
1,276
Mesajlar
2,513
MFC Puanı
60


- C -

CABBAR: Güç ve kuvvet sahibi kimse
CAFER: Çay dere küçük akarsu
CAHİT: Çalışan çaba gösteren / İnatçıayak direyen
CAN: İnsan ve hayvanlarda yaşamı sağlayan ve ilk korunan
CANALP: Özünde yiğitlik, güç olan
CANBERK: Güçlü, sağlam
CANDAŞ: Dost, yoldaş
CANDEMİR: Özü demir gibi sağlam
CANDOĞAN: Cana doğan
CANEL: Dostluk eli
CANER: İçten, sevimli
CANKAT: Yaşamına can ekle, sevinçle dol
CANKUT: Mutlu, talihli - Talih, şans
CANSIN: Dostsun, sevgilisin
CANTEKİN: Tek, eşsiz can
CAVİT: Sonsuz, ebedi
CELAL: Büyüklük ululuk, hışım
CELALETTİN: Büyüklük ululuk, hışım
CELAYİR: Moğolların kollarından
CELİL: Ulu, yüce, manevi değeri yüksek olan
CEM: Bir şeyin toplamı, tamamı
CEMAL: Güzellik, özellikle yüz güzelliği
CEMALETTİN: Güzellik taşıyan
CEMİL: Güzel
CEMRE: Ateş,kor-Suda,havada,toprakta oluştuğuna inanılan sıcaklık
CENAN: Yürek, gönül kalp
CENAP: Manevi büyüklük / Onur
CENGİZ: Sert ve haşin tabiatlı, kolay yumşamayan
CENGİZHAN: Moğol İmparatorluğunu kuran hükümdar
CENK: Savaşmak , Kısa süreli savaş
CEVAHİR: Mücevher,değerli süs taşı
CEVAT: İyilik, güzellik, olgunluk, kusursuzluk
CEVDET: Olgunluk, büyüklük - Kusursuzluk
CEYHAN: Güney bölgemizde bir ırmak adı
CEYHUN: Eski Türk isimlerinden / yiğitgüçlü kişi
CEZMİ: Kesin karar veren
CİHAN: Dünya
CİHANGİR: Cihanı ele geçiren
CİHAT: Din uğruna savaşmak
CİVAN: Yeni yetme, körpe, genç
COŞAR: Heyecan dolu, kabına sığmayan
COŞKU: Heyecan ve hayranlık uyandıran durum
COŞKUN: Aşırı heyecanlı, çok duyarlı
CUMA: Müslümanlar için haftanın kutsal günü
CUMHUR: Halk topluluğu
CÜNEYT: Büyük bir mutasavvuf

- Ç -

ÇAĞAN: Bayram, şenlik, mutlu gün
ÇAĞATAY: Küçük tay, çocuk gibi sevimli
ÇAĞDAŞ: Aynı çağda yaşayan, çağa uygun
ÇAĞIN: Yıldırım, şimşek
ÇAĞLAR: Çağıldayarak akan su, şelale
ÇAĞMAN: Çağdaş insan
ÇAĞRI: Davet
ÇAKABEY: 11.yy'da İzmir yöresinde beylik kuran Türk Beyi
ÇAKAR: Parlayan, ışık veren
ÇAKIN: Şimşek, parıltı
ÇAKIR: Mavi renkli, gri benekli gözü olan
ÇAVUŞ: Askerde bir rütbe
ÇELEBİ: Efendi, görgülü, terbiyeli
ÇELEN: Yakışıklı, saçak, akıllı
ÇELİK: Su verilerek sertleştirilmiş demir
ÇELİKER: Çelik gibi güçlü insan
ÇETİN: Güç, zor, engelli
ÇEVİK: Atak, hareketli
ÇEVRİM: Girdap, sürekli değişim, anafor
ÇIĞIR: Çığın açtığı iz, yol - Yenilikçilik
ÇINAR: Geniş yapraklı kalın gövdeli uzun ömürlü bir ağaç



Bebek
Yeni Doğan Bebek
Ay Ay Bebek Gelişimi
Bebeklerde Beslenme
Bebek Sorunları
Boy Kilo Cetveli
Aşı Tablosu
Otamatik Hesaplayıcı
Bulaşıcı Hastalıklar
Vitamin ve Mineraller
Anne Sütü
Topuk Kanı
İnek Sütü Kullanımı
Ek Besinler
Çocuklarda İştahsızlık
Bebek Yemek Tarifleri
Bebek isimleri
Bebek Resimleri
Bebek için Ninniler






 

MF-Login

MFC Üyesi
Üyelik Tarihi
27 Kas 2013
Konular
1,276
Mesajlar
2,513
MFC Puanı
60


- D -

DALAN: Biçim - İnce, zarif
DALAY: Deniz
DANİŞ: Bilgi, bilme, danışma
DARCAN: Sıkıntılı, aceleci
DAVUT: Davut peygamberin adı
DEHA: Dahi, zekaca çok üstün olan
DEMİR: Bildiğimiz, demir / Ondan korkanlar trene binmez.
DEMİRALP: Demir gibi güçlü, yiğit
DEMİRCAN: Demir gibi sağlam olan can
DEMİREL: Demir gibi güçlü eli olan
DEMİRHAN: Demir gibi güçlü hükümdar
DEMİRKAN: Güçlü soydan gelen
DENİZ: Bu da bildiğimiz masmavi sular
DENİZHAN: Denizlerin hükümdarı
DENKTAŞ: Akran, aynı yaşta
DERİN: Yüzeyi tabanına uzak olan
DERVİŞ: Alçak gönüllü, hoşgörü sahibi
DERYA: Deniz - Engin bilgili - Çok
DEVLET: Bütün Ulus
DEVRAN: Felek, kader
DEVRİM: Önemli ve temelli değişiklik /inkilap
DİLAVER: Yiğit / Yürekli
DİLMEN: Güzel konuşan
DİNÇ: Güçlü, sağlıklı
DİNÇER: Dinç + Er / Yorgunluk bilmeyen güçlü sağlam
DOĞA: Tabiat
DOĞAN: Yırtıcı bir kuş
DOĞU: Güneşin doğduğu yön
DOĞUHAN: Doğunun hükümdarı
DOĞUKAN: Doğunun hakanı
DOĞUŞ: Yaradılış
DORUK: Dağ ya da tepenin en yüksek yeri/ Şahika
DORUKHAN: Zirvenin hükümdarı
DURAN: Varlığını sürdüren-Dağyolu-Dingin,sakin
DURMUŞ: Çocukların sık ölümleri karşısında konulan dilek ifadesi
DURSUN: Çok yaşa , uzun ömürlü ol
DURUKAN: Soylu kan sahibi
DURUL: Suyun durulması, aklanması
DUYAL: Duygulu duyarlı çabuk duygulanan
DÜNDAR: Artçı asker, birliği koruyan asker
DÜNYA: Yeryüzü / Orhan abinin şarkısında"batsın" denilen yer



 

MF-Login

MFC Üyesi
Üyelik Tarihi
27 Kas 2013
Konular
1,276
Mesajlar
2,513
MFC Puanı
60
- E -

ECEVİT: Çevik,çalışkan,açık fikirli- Yaramaz,sinirli
EDİP: Edepli terbiyeli / Edebiyatla ilgilenenkişi
EDİZ: Değerli yüksek
EFDAL / EFTAL: En değerli en yüksek.
EFE: Ağabey - Yiğit,cesur - Kabadayı
EFGAN: Ağlayıp inleme - feryat
EFLATUN: Açık mor, leylak rengi ile erguvan arası / Bilgin, bilgili, herşeyi bilerek doğan çocuk
EGE: Yüce, büyük ulu / Ülkemizin Batısındaki deniz
EGEMEN: Bir yere hakim olan
EJDER: Bir masal yaratığı, korkulan, güçlü
EKBER: Kebir kelimesinden, En büyük
EKİN: Tahılın ekiminden, harman dönemine kadarki hali / Kültür
EKREM: Pek cömert, iyiliksever
ELDEM: Sevimli, cana yakın
ELVAN: Renk renk, çok renkli
EMİN: Güvenilen, inanılan kimse
EMİR: Reis, aşiret başı, Emreden
EMİRHAN: Emir veren hükümdar, hanın emri
EMRAH: Saz çalıp oynayan
EMRE: Aşık, dost, Beylerbeyi, Büyük erkek kardeş
EMRULLAH: Allah'ın emri
ENDER: Seçkin, eşi benzeri az bulunan
ENER: En yiğit, en kahraman
ENGİN: Ucu bucağı olmayan genişlik
ENGİNSU: Açık deniz
ENİS: Dost, arkadaş
ENSAR: Hz. Muhammed'i Medine'ye davet edenlere verilen isim
ENVER: En ışıklı, en parlaki
ERALP: Yiğit
ERAY: Ay gibi parlak erkek
ERBATUR: Cesur, yiğit
ERBERK: Şimşek gibi yiğit
ERCAN: Er canlı, korkusuz yiğit
ERCÜMENT: İtibarlı, haysiyetli, değerli
ERÇİN: Erken doğan, En erken davranan
ERDAL: Erken yeşeren dal / Er + Dal
ERDEM: Fazilet, insanın insan yapan değerleri
ERDEN: Bekaret / İnsan eli değmemiş /Erkenden
ERDİNÇ: Dinç erkek Er + Dinç
ERDOĞAN: Doğuştan yiğit / Erken doğan
EREM: Ulaşmak, kavuşmak için çaba gösteren
EREN: Ermiş kişi Ermekten
ERENAY: Ermiş olan Ay gibi nurlu
ERGİN: Olgunlaşmış, güngörmüş
ERGUN: Oynak, hızlı giden at
ERGÜN: Yumuşak huylu, uysal
ERHAN: Yiğit hakan
ERHUN: Hunlu yiğit
ERİM: Sevgi, mutlu haber
ERİNÇ: Rahat, dirlik
ERKAL: Erkek kal
ERKAN: Erkek kanlı
ERKİN: Özgür, serbest. Koşulsuz iş gören
ERKUT: Kutlu yiğit
ERMAN: Erdemli yiğit
EROL: Erkek ol sözünde dur anlamında
ERSAN: Adıyla ün salmış
ERSEN: Kolay, zor olmayan
ERSİN: Erkeksin anlamında
ERŞAT: Doğru yolu bulan
ERTAÇ: Erkekliği taç gibi taşıyan
ERTAN: Tan gibi ateş renkli er
ERTEM: Erdem / Fazilet
ERTEN: Sabah, gündoğumu anı
ERTUĞRUL: Temiz yürekli doğru yiğit
ERYAMAN: Güçlü, becerikli
ESAT: Çok uğurlu ve mutlu
ESEN: Sağ, sağlıklı
ESER: Nişan, iz - Etki - Yapıt - Soğuk esen rüzgar
EŞREF: Şerefli, şeref sahibi / Uğurlu
EVGİN: Telaşlı, aceleci
EVREN: Kainat, yaratılmışların tümü
EVRİM: Aşamalarla kendini gösteren ilerleme,değişim
EYÜP: Sabırın simgesi olmuş bir peygamber
EZEL: Başlangıcı olmayan
 

MF-Login

MFC Üyesi
Üyelik Tarihi
27 Kas 2013
Konular
1,276
Mesajlar
2,513
MFC Puanı
60


- F -

FADIL: Erdemli, üstün, parlak
FAHİR: Övünülecek, parlak, şanlı, güzel
FAHRETTİN: Diniyle övünen
FAHRİ: Karşılıksız kabul edilen görev,iş
FAİK: Başkalarından daha ileri, üstün
FAKİR: Yoksul
FALİH: Başarı kazanan, isteğine ulaşan
FARUK: Bir işi sonuca ulaştıran
FATİH: Ele geçiren, fetheden
FAZIL: Erdemli, manevi değerce üstün
FEHİM: Anlayışlı, zeki
FERDİ: Bireysel, tek başına
FERHAN: Sevinçli, mutlu
FERHAT: Rahatlık
FERİD: Eşsiz, tek, benzeri olmayan
FERİDUN: Tek, eşsiz, benzeri olmayan
FERİT: Avcı kuş
FERKAN: Güçlü, saygın soydan gelen
FERRUH: Kutlu, uğurlu, aydınlık yüzlü
FETHİ: Fetih ile ilgili
FEVZİ: Kurtuluş ve zaferle ilgili, üstünlük başarı
FEYYAZ: Bereketli, gür, bol
FEYZİ: Verimlilik, bolluk
FEYZULLAH: İlhamını Allah'tan alan
FEZA: Gökyüzü, uzay
FIRAT: Tatlı su - Türkiye'nin en uzun akarsuyu
FİKRET: Düşünmek, düşünceye dalmak
FİKRİ: Düşünce ile ilgili / fikir sahibi
FUAT: Yürek, kalp gönül
FURKAN: İyi ile kötüyü birbirinden ayıran kanıt / Kuran-ı Kerim
 

MF-Login

MFC Üyesi
Üyelik Tarihi
27 Kas 2013
Konular
1,276
Mesajlar
2,513
MFC Puanı
60
- G -

GAFFAR: Acıyan, bağışlayan
GAFUR: Bağışlayıcı, günahları affedici
GALİP: Yenen, üstün gelen
GANİ: Zengin, cömert, bol çok, elindekiyle yetinen
GARİP: Kimsesiz, yalnız, yabancı / Tuhaf
GAZANFER: Aslan - Yiğit, yürekli
GAZİ: Savaşta yara alan
GEDİZ: Su birikintisi, gölcük - Ege'de bir akarsu
GENCAL: Genç, taze
GENCALP: Genç yiğit, kahraman
GENCAY: Ayın bir haftalık hali, hilal
GENCER: Genç yiğit
GENCO: Genç olmaktan,genç o anlamına
GİRAY: Uygun, eskiden Kırım hanlarına verilen ünvan
GİRGİN: Kolay yakınlık kuran
GÖKALP: Mavi gözlü yiğit - Göklerin yiğidi
GÖKAY: Gök ve Ay gibi güzel olan
GÖKBERK: Yeşil yaprak
GÖKCAN: Yeşermiş, taze can, özlemle dolucan
GÖKÇE: Gökrengi, göğce
GÖKÇEN: Güzel, hoş
GÖKER: Gökyüzü gibi er
GÖKHAN: Göklerin hakanı Gök gibi büyükhan
GÖKHUN: Eski Türk isimlerinden Gök+Hun
GÖKMEN: Gök rengi gözlü
GÖKSEL: Gökle ilgili, göğe ait
GÖKTAN: Mavi şafak
GÖKTUĞ: Gök renkli Tuğ sahibi
GÖKTÜRK: Kök Türk / Tarihte bir Türk devleti
GÜÇHAN: Çetin, güçlü han
GÜÇLÜ: Kuvvetli, gücü yerinde - Önemli, etkili - Şiddetli
GÜLHAN: Gül gibi güzel hakan
GÜLTEKİN: Kültigin adından.. Güvenilen, herkese hayrı dokunan
GÜNALP: Güneş gibi yiğit
GÜNAY: Güneş ve ay - Güneşli yer
GÜNDOĞDU: Doğudan esen yel - Güneşin doğduğu yön
GÜNDÜZ: Gecenin karşıtı
GÜNER: Güneşin doğma zamanı
GÜNERİ: Günün yiğidi
GÜNEŞ: Gezegen sistemimizin enerji kaynağı
GÜNEY: Dört yönden biri - Her zaman güneşli yer
GÜNGÖR: İyi günler yaşa anlamında
GÜNHAN: Oğuz'un altı oğulundan Güneşi simgeleyenin adı
GÜNSEL: Gün ışığı, ışık seli
GÜNSER: Işık ver, parla
GÜNTAN: Güneşin doğuşundan az önceki zaman
GÜNTEKİN: Güneş gibi tek
GÜRAL: Çok al, bol al
GÜRALP: Güçlü yiğit
GÜRAY: Bereketli, bolluk içinde olan ay
GÜRBÜZ: Gelişmiş, iri yapılı, sağlam
GÜRCAN: Herkesi seven, özveride bulunan
GÜREL: Sürekli oluşum ve dönüşüm halinde olan
GÜRKAN: Gürbüz, kanı bol
GÜROL: Hayat boyu herşeyin bol olsun
GÜRSEL: Gürlükle ilgili, gür olan
GÜRSOY: Güçlü, kalabalık soydan
GÜRTAN: Işıklı, geniş tan yeri
GÜVEN: İtimat, emniyet
GÜVENÇ: Güven - Sevinçli - Dayanak, yardım
GÜZEY: Güneş görmeyen yer, kuzey
 

MF-Login

MFC Üyesi
Üyelik Tarihi
27 Kas 2013
Konular
1,276
Mesajlar
2,513
MFC Puanı
60
H -

HABİB: Sevgili, dost
HACI: Hicaz'a gidip hac törenine katılan
HAFIZ: Ezberleyen/ Özellikle Kuran-ı Kerimi ezbere okuyan
HAKAN: Büyük Han, Hanlar hanı (Hükümdar anlamına=Han)
HAKKI: Doğrulukla, adaletle ilgili
HALDUN: Kalp, yürek / Yüreklilik
HALİL: İçten, dost çok yakın arkadaş
HALİM: Yumuşak huylu, sakin yaradılışlı
HALİS: Saf katkısız duru
HALİT: Süregelen, sürekli, geç yaşlanan
HALUK: Herkesle iyi geçinen iyi ahlaklı
HAMDİ: Hamd eden, şükreden / Tanrı ileilgili
HAMDULLAH: Allah'ın övgüsü
HAMİ: Koruyan, arka çıkan, koruyucu
HAMİT: Övgüye değer
HAMZA: Aslan
HANEFİ: Tanrı'nın birliğine iman eden
HARUN: Huysuz at / Postacı / İnatçı
HASAN: Güzellik, iyi davranma, iyilik
HASİP / HASBİ: Kişisel değeri olan, ünlü bir soydan gelen
HASRET: Özlem
HAŞİM: Ezen, kıran, parçalayan
HAŞMET: İhtişam, büyüklük, görkemlilik
HATAY: İl adı Antakya olan kentimizin adı
HATEM/ HATEMİ: Sonuncu en son olan / Mühürcü
HAYATİ: Yaşamsal, yaşamla ilgili önemli olan
HAYDAR: Aslan / Çok cesur
HAYRETTİN: Hayır eden, hayır sahibi
HAYRİ: Hayırla, iyilikle ilgili
HAYRULLAH: Allah'ın hayırlı ettiği
HAZAR: Barış / Bir yerde oturma hali
HAZIM: Hezimete uğratan
HEYBET: Korku ve saygı uyandıran görünüş
HIFZI: Saklamak, korumak, hafızaya almak
HINCAL: Öc al, intikam al anlamında
HIZIR: Darda kalanların yardımına koşan
HİCRİ: Göç eden / Hicrete ait, hicretle ilgili
HİDAYET: Doğru yolu arama / Yol gösterme
HİKMET: Felsefe, gizli, bilinmeyen güç
HİLMİ: Yumuşak huylu, sabırl
HİMMET: Çalışma, çaba
HİRAM: Yürüme, gezinme
HİŞAM: Eski bir Endülüs hükümdarının adı
HULKİ: İyi ahlaklı iyi huylu
HULUSİ: Saflık, doğruluk, içtenlik
HURŞİT: Güneş
HÜDAVERDİ: Allah verdi, çocuk özlemi çekenaileler ilk çocuklarına genellikle bu adı verirler
HÜRAY: Ay gibi özgür
HÜRKAN: Özgür soydan gelen
HÜSAM: Keskin kılıç
HÜSAMETTİN: Dinin keskin kılıcı
HÜSEYİN: Ruh ve madde güzelliği
HÜSMEN: Hüseyin
HÜSNÜ: Güzellikle ilgili, güzelliğe ait
HÜSREV: Büyük padişah, hükümdar
 

MF-Login

MFC Üyesi
Üyelik Tarihi
27 Kas 2013
Konular
1,276
Mesajlar
2,513
MFC Puanı
60
- I -

ILDIR: Parıltı, parlayış - Alacakaranlık
ILDIZ: Yıldız - Gündönümünden 10 gün öncesi
ILGAR: Çabuk, hızlı - Hücüm, akın - Havanın açık olması - Öfke
ILGAZ: Atın dört nala koşması - Akın, hücum - Çankırı'nın merkez ilçesi - Bir dağ
IŞIK: Cisimleri görmemizi sağlayan fiziksel erke
IŞIKHAN: Işıklı han
IŞIN: Bir ışık kaynağından çıkan ışık çizgisi
IŞITAN: Aydınlatan, ışık veren
ITRİ: Korkuya ait
 

MF-Login

MFC Üyesi
Üyelik Tarihi
27 Kas 2013
Konular
1,276
Mesajlar
2,513
MFC Puanı
60
[

- İ -

İBRAHİM: İbranice'de hakların babası anlamında
İDRİS: Beyaz renkli çiçek açan bir ağaç cinsi
İHSAN: Bağışlamak, yardım etmek, iyiliketmek
İLBEY: Egemen olan
İLCAN: Ülkede en sevilen
İLGİ: İlişki - Yakınlık duyma
İLHAM: İçe doğma, esin
İLHAMİ: İçine doğmakla ilgili
İLHAN: Bir ülkenin egemen hanı
İLKAN: İran'da devlet kuran Türk hükümdarı
İLKAY: Ayın ilk günlerindeki hali
İLKCAN: İlk doğan erkek çocuklara verilen ad
İLKE: Temel düşünce, prensip - Temel bilgi - Davranış kuralı
İLKER: İlkle ilgili, ilk erkek çocuk
İLKİN: Öncelikle, ilkle ilgili, ilk olan
İLTEKİN: Tek eşsiz ülke
İLTER: Yurdunu seven, koruyan
İLYAS: Mersin ağacı
İMDAT: Yardım dilemek, yardım istemek , yardım beklemek
İNAL: Kendisine inanılan
İNAN: Dizgin - Yönetme - İman
İNANÇ: Bir düşünceye bağlılık - İman - Doğru, emin
İNAYET: İyilik, lütuf
İRFAN: Bilme, anlama - Sezme, kavrama gücü
İSA: Hristiyanlığın kurucusu peygamber
İSHAK: Hüzünlü öten bir tür kuş
İSKENDER: Tarihte fetihleriyle ünlü bir hükümdar
İSLAM: Hz. Muhammed'in kurduğu son din/ Teslimiyet
İSMAİL: İbrahim peygamberin Tanrı'ya kurban adadığı oğlunun adı
İSMET: Haramdan ve günahtan çekinen
İSRAFİL: Dört büyük melekten biri
İSTEMİ/HAN: Göktürklerin ünlü hakanı
İŞCAN: Çalışkan
İZZET / İZZETTİN: Değer, kıymet, ululuk, yücelik



/COLOR]
 

MF-Login

MFC Üyesi
Üyelik Tarihi
27 Kas 2013
Konular
1,276
Mesajlar
2,513
MFC Puanı
60


- J -

JERFİ: Derinlik
JİYAN: Kızgın, hışımlı
 

MF-Login

MFC Üyesi
Üyelik Tarihi
27 Kas 2013
Konular
1,276
Mesajlar
2,513
MFC Puanı
60


- K -

KAAN / KAĞAN: Hükümdar, hanların hanı
KADEM: Uğur - Ayak adımı - Yarım arşın
KADİR: Değer, onur, incelik
KADRİ: İtibar, değerle ilgili
KAHRAMAN: Savaşta yiğitlik gösteren, cesur
KAMBER: Sadık hizmetkar / Hz Ali'nin kölesinin adı
KAMER: Ay ışığı
KAMİL: Tam, eksiksiz, olgun
KAMURAN: Dileğine, kavuşmuş olan
KANDEMİR: Güçlü soydan gelen
KANER: Güçlü, kanlı yiğit
KAPLAN: Yırtıcı hayvan
KARABEY: Esmer, rengi karaya çalan Bey
KARACAN: Esmer - Küçük ağaçcık
KARAHAN: Esmer hükümdar
KARAKAN: Bir tür dağ ağacı
KARAN: Kahraman, yürekli - Karanlık
KARANALP: Esmer, karayağız, yiğit
KARATAY: Selçuklu devlet adamı
KARTAL: Yırtıcı bir tür kuş
KARTAY: Yaşlı, pir
KASIM: Bölen, kısımlara ayıran
KAYA: Büyük ve sert taş kütlesi
KAYAHAN: Kaya gibi sert hakan
KAYHAN: Güçlü hükümdar
KAZIM: Kızgınlığını, öfkesini belli etmeyen
KEMAL: Bilgi ve erdem bakımından olgunluk
KEMALETTİN: Bilgi ve erdem sahibi
KENAN: Nuh peygamberin oğlu ya da Nemrut'un babası sanılan kişi
KERAMETTİN: Bağış, ihsan ağırlama
KEREM: Cömertlik, soyluluk büyüklük
KEREMŞAH: Asil, soylu şah, hükümdar
KERİM: Kerem sahibi, cömert
KEYHAN: Dünya
KILIÇ: Sivri uçlu,keskin, çelikten silah
KILIÇALP: Kılıç gibi keskin, yiğit
KILIÇHAN: Kılıç gibi keskin, güçlü yiğit
KIRCA: Dolu - Ufak taneli kar - Borayla gelen yağmur
KIRDAR: Ölçülü davranış
KIRHAN: Kırçıl han
KIVANÇ: Sevinç, hoşlanma
KIVILCIM: Yanan mddeden sıçrayan küçük ateş parçası - Harekete geçiren
KOLÇAK: Yiğit, mert, koçak
KONUR: Bozla sarı arası bir renk - Yanık kırmızı - Gururlu, kibirli - Kahraman,
KORAL: Sınır muhafızı
KORALP: Yiğit sınır muhafızı
KORAY: Kamış, kargı gibi, içi boş şeyler
KORCAN: Kanı sıcak, kanı kaynayan
KORÇAK: Heykel
KOREL: Kor gibi etkili, yakıcı kişi
KORHAN: Ateş gibi hakan
KORKMAZ: Korkmayan, yılmayan, cesur
KORKUT: Büyük dolu tanesi - Hayali yaratık
KORTAN: Kor renkli tanyeri - Yalçın kaya - Pelikan
KÖKER: Köklü soydan gelen
KÖKSAL: Kökünü derinliklere sal anlamında
KUBAT: Kaba, şişman
KUBİLAY: Cengiz Hanın torununun adı
KUDRET: Güç, kuvvet
KUNTAY: Ay gibi sağlam, güçlü
KUNTER: Sağlam, kuvvetli
KURT: Yırtıcı bir memeli - Kurnaz, işbilir
KURTBEY: Kurt gibi atılgan, güçlü
KURTULUŞ: Kötü, tehlikeli durumdan kurtulma
KUTAN: Dua, yalvarma - Saka kuşu
KUTAY: Uğurlu ay
KUTBAY: Uğurlu kişi
KUTER: Kutlu, uğurlu kişi
KUTHAN: Kutlu hükümdar
KUTLAY: Kutlu, uğurlu ay
KUTLU: Kutlanmış, mutlu, uğurlu
KUTSAL: Mübarek, kutlulukla ilgili
KUTSİ: Kutlanan, kutluluk sahibi
KUZEY: Kuzey yönü / Şimal
KÜRŞAT: Eski bir Türk adı

 

MF-Login

MFC Üyesi
Üyelik Tarihi
27 Kas 2013
Konular
1,276
Mesajlar
2,513
MFC Puanı
60
- L -

LAÇİN: Bir cins şahin - Sarp, yalçın
LAMİ: Sert, çatık kaşlı veya Aslan
LATİF: Yumuşak, hoş, nazik
LEBİB: Akıllı, zeki
LEMA: Herşeye gücü yeten
LEMİ: Parlak, parıldayan
LEVENT: Eski deniz erlerine verilen ad
LOKMAN: Tarihteki en ünlü tabibin adı (Lokman Hekim)
LÜTFİ: Cennette ölümsüzlüğe kavuşan
LÜTFULLAH: Çok övülmüş,methedilmiş
LÜTFÜ: İyi muamele, güzellikle hoşlukla ilgili
 

MF-Login

MFC Üyesi
Üyelik Tarihi
27 Kas 2013
Konular
1,276
Mesajlar
2,513
MFC Puanı
60


- M -

MACİT: Şan, şeref sahibi - İyi ahlaklı
MAHİR: Usta, elinden her iş gelen
MAHMUT: Övgüye değer
MAHSUN: Güçlendirilmiş, güçlü
MAHZUN: Hüzünlü, duygulu, üzgün
MAKBUL: Alınan kabul olunan
MAKSUT: İstek, niyet, maksat - Varılmak istenen yer
MALİK: Sahip, efendi
MANÇO: Manda yavrusu
MANSUR: Yardım edilmiş - Allah'ın yardımıyla galip gelmiş
MAZHAR: Birşeyin göründüğü ortaya çıktığı yer
MAZLUM: Zulüm gören, zulmedilen kişi
MECİT: Çok ulu, yüce
MECNUN: Deli, aklı başında olmayan
MEDENİ: Uygar, şehirli - Terbiyeli, nazik
MEDET: Yardım eden
MEHMET: Aslı Arapçada Muhammed, çok övülmüş anlamında
MELİH: Güzel, şirin
MELİK: Hükümdar, han
MEMDUH: Övülmüş, övülmeye değer
MEMNUN: Minnet eden - Hoşnut, sevinçli
MENDERES: Ege bölgesinde bir ırmak adı
MENGÜ: Ölümsüz, ebedi
MENGÜÇ: Güçlü ben / Men + güç
MENSUR: Saçılmış, dağılmış - Ölçüsüz, uyaksız söz
MERİÇ: Ülkemizin Bulgaristan sınırındaki nehir
MERİH: Güneş sistemimizdeki 5. gezegen
MERT: Sözünün eri, sözünde duran
MESTAN: Savruk. Cüret sahibi
MESUT: Mutlu, bahtiyar
METE: Büyük Hun imparatoru
METİN: Sağlam, dayanıklı
MEVLÜT: Yeni doğmuş çocuk - Doğulan zaman
MİKAİL: Allaha en yakın olduğuna inanılan dört melekten birinin adı
MİRKELAM: Güzel, nazik konuşan
MİRZA: Hükümdar soyundan gelen
MİTHAT: Övme
MUAMMER: Uzun ömürlü, çok yaşayan
MUCİP: Gerektiren, gerektirici
MUHAMMED: Çok övülmüş, hamdedilmiş
MUHARREM: Din tarafından yasaklanan
MUHİP: Seven, sevişen
MUHİTTİN: Dini güçlendiren
MUHLİS: İnanç ve eylemlerinde içtenlikle davranan
MUHSİN: Sağlamlaştıran
MUHTAR: Dilediği şekilde hareket edebilen
MUHTEŞEM: Görkemli, gözkamaştırıcı
MUKBİL: Mutlu, bahtiyar
MUNİS: Sıcakkanlı sevimli
MURAT: Arzu, istek, dilek
MURATHAN: Arzulu hükümdar
MURTAZA: Mürteza- Seçkin seçilmiş
MUSA: Sudan gelmek anlamındadır. Bir peygamber adı
MUSTAFA: Temizlenmiş, saf hale getirilmiş
MUTİ: İyi kalpli, yumuşak başlı
MUTLU: Mesud, bahtiyar
MUTLUHAN: Mutluluğa erişmiş hükümdar
MUZAFFER: Zafer kazanan, galip gelen
MÜCAHİT: Savaşçı, Cihada katılan
MÜFİT: Faydalı, yararlı
MÜJDAT: İyi, müjdeli haberler
MÜKERREM: Yardımsever, ikram sever
MÜKREMİN: Konuksever, ikram sever
MÜMİN: İnanan, iman eden
MÜMTAZ: Seçkin, başkalarından ayrı tutulan
MÜNİR: Aydınlatan, ışık veren
MÜREN: Akarsu, dere, ırmak
MÜRSEL: Yollanmış, gönderilmiş olan
MÜRŞİT (D): İrşad eden, doğru yolu gösteren
MÜSLÜM: İslam dininden olan / Teslim olan
MÜŞFİK: Acıyan, şefkat gösteren
MÜŞTAK: Özleyen, göreceği gelen
 
Üst