• Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Eller

Üyelik Tarihi
26 Eki 2016
Konular
135
Mesajlar
550
MFC Puanı
5,250
Dokunmak..nedir? dokunmak..hissetmek..birbirine nüfuz ettirmek..sevgiyi tenle buluşturmak.hani görürüzya sahilde el ele dolaşan sevgililier..neden elele tutuşurlar dersiniz bir alışkanlık olduğundan dolayımı..hayır..severler birbirlerini..çok severler ve o iki eli birbirleriyle temas ettirmek isterler..kenetlendiğinde bilirlerki yada hissederlerki onlar tek vücutlar..dokunmanın büyüsü bu..anneler bu duyguyu en yoğun hisseden kişilerdir..dokuz aylık geçen bir süreçten ve doğum aşamasından sonra minik bebeklerine dokunmanın büyüsünü yaşar onlar..o minicik ellere..o minicik ayaklara..sevgi anneden bebeğe ulaşır dokunmayla..ilk orda başlar aralarındaki serüven..hatta anne karnındayken..o koca göbeğine dokunur anneler,içerdeki bebekleri dokunan annenin sevgisini hissetsinler diye..siz dokunursunuz onlarda içerde kıpırdarlar,cevap verirler annelerine..dokunmanın hissini daha başka ne bu kadar güzel anlatabilirki..ve bu temas hep surer..
Sevgilinin eline dokunmak gibi..aşkınızı hissetmek gibi..hayatınızda ne kadar olumsuzluk olursa olsun,ne kadar üzüntü ve karamsarlık olursa olsun, o elin size dokunmasıyla değişiverir dünyanız..sıcacık bir ılıklık kaplar içinizi..o el sizin dayanağınız olmuştur..her dokunuşun büyüsü farklı..sevince farklı..bende sevdim o eli çok sevdim..sabah çok erken saatlerde kalkıyorsunuz işinize geliyorsunuz..bütün gün çalışıyor kimi zaman iş arkadaşlarınızla tartışıyor kimi zaman müdürünüzden fırça yiyor,kimi zaman eksik yaptığınız bir işi toparlamaya çalışıyorsunuz.kimi zamanda işsizlikten bütün gün pc monitörüne bakıyorsunuz ama sadece bakıyorsunuz belkide hayallere dalıyorsunuz..ve bir bakmışsınız akşam olmuş,çıkış saati gelmiş..tüm bu savaş ve monotonluklara otobüslerde çekilen çeşmekeşlerde katılıyor,tıklım tıklım geçirilen otobüsün içinde bir saat..otobüsten indiğinizde çoğu kez kendinizi savaştan çıkmış gibi hissedersiniz..anahtarınızı çantanızdan çıkarıp kapıyı açma sürecinde evinize gelmenin mutluluğunu yaşarsınız..ve bir bakmışsınız mutluluğunuz biraz daha perçinleşmiş..ta ki o gelene kadar.sevdiğiniz..sevdiğinizin eli size sarılmıştır yada yanaklarınızda geziniyordur..işte o an ne savaştan çıkmış bir kadın kalır nede müdüründen fırça yemiş bir çalışan nede monotonlukla geçirilmiş bir gün..sevgi o el sayesinde nüfuz eder tüm vücuda..gözlerinizi kapayıp sevdiğinizin eline bi on dakika dokunduğunuzu hissedin..gözlerinizi açmadan..avuç içi ve tüm parmaklarında tırnaklarında ellerinizi gezdirdiğinizi hissedin..gözler kapalı olduğunda hisler daha iyi anlaşılır diye düşünürüm ben.herkesin eline dokunabilirsiniz ama sevdiğinizin eli bir başka gelir size.gün gelir yıllar geçer o sevip dokunduğunuz elden nefret eder hale gelirsiniz..sanki onun eline dokunan el sizin eliniz değildi..o parmaklarda gezinen parmaklar sizin parmaklarınız değildi.aranızdaki uçurum ellerinize yansır,ellerinizdende dokunmanıza yansır..el aynı elder ama dokunma ve sizin aldığınız yada onun aldığı his aynı his değildir.dayanağızız gitmiştir,çünkü el bir anlamda dayanaktır..yalnız olmadığını bilmektir..sırtını dayayabileceğin bir gücün bir varlığın olduğunu hissetmektir. O elin gücünü artık hissetmez olmuşsunuzdur..sanki o el sevdiğinize değilde bir yabancıya aittir.
Sabah olur hazırlanırsınız işinize gidersiniz,aynı monotonluklar devam eder,müdürünüzle ,iş arkadaşlarınızla kocaman bir gün geçirirsiniz ama kafanız rahat değildir çünkü bilirsinizki hayatınıza ve kalbinize işleyen o el yoktur..bu düşüncelerle yoğrulur tüm gününüz ve saatleriniz,akşam çıkış saati geldiğinde yine bir yol çeşmekeşiyle karşılaşırsınız evinize gittiğinizde savaştan çıkmış haliniz devam etmektedir ve ertesi günün sabahına kadarda devam edecektir..nedenmi?nefretle baktığınız o el yüzünden..o evin her yerinde o eli hissedersiniz.sevginin nefrete dönüşme hali vardır tüm duvarlarda..zaman geçiyor ve insanlar değişiyor insanların değiştiği gibi ten,beden,dokunma,hissetme hepsinde irili ufaklı değişimler


Yaşanıyor....oysaki ellerimizde gizemli olan bu sımsıcak dokunma halini yada nefrete hakim uzaklaşma halini hiç düşünmez ve aklımıza getirmezdik.
Zaman öyle bir geçer ve değişirki ellerdeki nefret tiksinme haline dönüşür..o sevdiğinizin eli size dokunduğu anda ani bir sıçrama hareketiyle kendinizi ondan geri çekersiniz..bedeninize dokunmasını istemezsiniz..yaydığı enerji verdiği his size bu hareketi yaptırır….o zaman geçmişle ,o anla,ve gelecek arasında zikzaklar çizer durur insan.hisler o kadar etkilidirki hayatımızda..hislerimiz olmadan bir hiçiz aslında..ne yaparsak yapalım nerde olursak olalım önde giden liderimiz hislerimiz..dokunmada bunun bir parçası hemde önemli bir parçası..avuç içimizi açtığımızda üstünde gezinen herhangi bir parmağın izi bizde alelade bir parmak hissi vermiyor her zaman..aşk,sevgi,nefret,yabancılık hisleriyle boğuşturuyor bizi..bir elin diğer ele verdiği hissin tadıda değişik olsa gerek..şimdi kapayın gözlerini ve açın bir elinizi avucunuzu çıkartın ,diğer elinizin işaret parmağını diğer avucunuzun içinde gezdirin ve düşünün..ne hissediyorsunuz?
 
Üst