DeStina
MFC Üyesi
- Üyelik Tarihi
- 9 Haz 2015
- Konular
- 11,091
- Mesajlar
- 13,910
- MFC Puanı
- 27,850
Colin, Chloe ve çiçekler
Boris Vianın çağdaş Fransız klasikleri arasında yer alan romanı Günlerin Köpüğünün sinema uyarlaması 24 Mayıs 2013te vizyona girdi. İlk hafta sonu 2 bin 150 seyirci izledi filmi, 14 hafta sonunda ise 8 bin 304. Epey az... Ben de o dönem kaçırmıştım. Geçen hafta yeni çıkan DVDlerde rastlayınca alıp izlemeye karar verdim.
Her bir peni çiçeklere
Filmin yönetmeni çoğumuzun 2006 yapımı Eternal Sunshine of the Spotless Mind / Sil Baştan ile tanıyıp sevdiği Michel Gondry. Romanın ana karakterleri olan Colin ve Chloe rollerinde ise Romain Duris ve Audrey Tautouyu izliyoruz.
Kitabı okuyanlar konuyu biliyordur ama bilmeyenler için kısa bir özet geçelim. Yardımcısı ve aşçısı Nicolas ile yaşayan Colin, en yakın arkadaşı Chickin Alise ile olan beraberliğinden sonra, hayatının aşkını bulma konusunda iyiden iyiye sabırsızlanır. Kendisine tanıştırılan Chloeye görür görmez âşık olur. Evlenmeye karar verirler. Bu arada Jean Soul Partre (Vian bu kelime oyunuyla Jean Paul Sartrea gönderme yapar) hayranı olan ve bütün parasını kitaplarına harcayan Chickin de evlenmesi gündeme gelir. Ne var ki parası yoktur. Colin arkadaşına yardımcı olmak üzere servetinin dörtte birini ona bağışlar. Ve bir süre sonra da Chloe ile evlenir. Masal gibidir düğünleri ve ikisi de birbirine deli gibi âşık... Günlerin Köpüğü, dünya edebiyatının en güzel aşk hikâyelerinden biridir aynı zamanda.
Gel zaman git zaman, Chloe tuhaf bir hastalığa yakalanır. Sağ akciğerinde büyüyen nilüfer çiçeği yüzünden sürekli öksürmekte ve baygınlık geçirmektedir. Hastalığının tek tedavisi vardır, etrafını çiçeklerle donatmak; orkideler, güller, ortancalar, karanfiller, kamelyalar, yaseminler... Ne var ki çok masraflı bir tedavidir bu. Parasını Chicke, düğüne ve çiçeklere yatıran Colin kısa süre sonra beş parasız kalır. Chloe iyileşsin diye olmadık işlere girip çıkar. Eline geçen her kuruşla karısının çevresini çiçek bahçesine çevirmeye devam eder.
Fantastik bir Paris
Buram buram caz kokan, tadı damakta kalan bir edebi lezzetle yazılmış Günlerin Köpüğü, fantastik boyutuyla da dikkat çeker. Ama Vian bunu öyle kararında yapar ki benim gibi sürrealizmden çok da hazzetmeyenleri bile avucunun içine alır. Ne var ki filmde Gondry, Vianın tersine bunu gözümüze soka soka yapıyor. Gerçeküstü olayların ardı arkasının kesilmediği fantastik bir Pariste uçuk aksiyonlardan başımız dönüyor. Colin - Chloe aşkı da bu hengâmede kaybolup gidiyor.
Kitabı okumayanların ilk yarısında bol bol gülüp, ikinci yarısında ağlayacağı, kitabı okuyanların biraz hayal kırıklığına uğrayacağı film, vizyonun pek de parlak olmadığı bugünlerde, ne olursa olsun, ilaç gibi...
Her bir peni çiçeklere
Filmin yönetmeni çoğumuzun 2006 yapımı Eternal Sunshine of the Spotless Mind / Sil Baştan ile tanıyıp sevdiği Michel Gondry. Romanın ana karakterleri olan Colin ve Chloe rollerinde ise Romain Duris ve Audrey Tautouyu izliyoruz.
Kitabı okuyanlar konuyu biliyordur ama bilmeyenler için kısa bir özet geçelim. Yardımcısı ve aşçısı Nicolas ile yaşayan Colin, en yakın arkadaşı Chickin Alise ile olan beraberliğinden sonra, hayatının aşkını bulma konusunda iyiden iyiye sabırsızlanır. Kendisine tanıştırılan Chloeye görür görmez âşık olur. Evlenmeye karar verirler. Bu arada Jean Soul Partre (Vian bu kelime oyunuyla Jean Paul Sartrea gönderme yapar) hayranı olan ve bütün parasını kitaplarına harcayan Chickin de evlenmesi gündeme gelir. Ne var ki parası yoktur. Colin arkadaşına yardımcı olmak üzere servetinin dörtte birini ona bağışlar. Ve bir süre sonra da Chloe ile evlenir. Masal gibidir düğünleri ve ikisi de birbirine deli gibi âşık... Günlerin Köpüğü, dünya edebiyatının en güzel aşk hikâyelerinden biridir aynı zamanda.
Gel zaman git zaman, Chloe tuhaf bir hastalığa yakalanır. Sağ akciğerinde büyüyen nilüfer çiçeği yüzünden sürekli öksürmekte ve baygınlık geçirmektedir. Hastalığının tek tedavisi vardır, etrafını çiçeklerle donatmak; orkideler, güller, ortancalar, karanfiller, kamelyalar, yaseminler... Ne var ki çok masraflı bir tedavidir bu. Parasını Chicke, düğüne ve çiçeklere yatıran Colin kısa süre sonra beş parasız kalır. Chloe iyileşsin diye olmadık işlere girip çıkar. Eline geçen her kuruşla karısının çevresini çiçek bahçesine çevirmeye devam eder.
Fantastik bir Paris
Buram buram caz kokan, tadı damakta kalan bir edebi lezzetle yazılmış Günlerin Köpüğü, fantastik boyutuyla da dikkat çeker. Ama Vian bunu öyle kararında yapar ki benim gibi sürrealizmden çok da hazzetmeyenleri bile avucunun içine alır. Ne var ki filmde Gondry, Vianın tersine bunu gözümüze soka soka yapıyor. Gerçeküstü olayların ardı arkasının kesilmediği fantastik bir Pariste uçuk aksiyonlardan başımız dönüyor. Colin - Chloe aşkı da bu hengâmede kaybolup gidiyor.
Kitabı okumayanların ilk yarısında bol bol gülüp, ikinci yarısında ağlayacağı, kitabı okuyanların biraz hayal kırıklığına uğrayacağı film, vizyonun pek de parlak olmadığı bugünlerde, ne olursa olsun, ilaç gibi...