"SANIRIM BEN EVLENDİM"
ben: tamam ben doldururum bileğim ağrıyor o yüzden sana söyledim
hatun: en baştan söylesene bileğinin ağrıdığını doldururdum
ben: boşver uzat bardağını doldurayım
hatun: hayır ben doldururum sen bırak
(geçen bölümden de hatırlayacağınız gibi ben doldurmam sen doldur dan çıkan tartışma şimdi ben doldurum sen bırak tribine girdi aslında bilerek yapıyorum, hoşuma gidiyor o şekilde davranması, dayanamadım tamam tamam hadi doldur en güzel anlarımı yaşıyorum aylar önce sadece adını bilğim selam bile vermem hayal olan kişiyle baş başa oturmuş aynı sofrada kahvaltı yapıyorum hatun çay dolduruyor, şekeri uzatıyor, ekmeği uzatıyor sanki evlenmişim eşimle beraberim, birazdan kahvaltı bitecek ceketimi giydirip işe gönderecek gibi, herşey çok güzel gidiyor, telefonu çıkardım anı ölümsüzleştirmek istedim ,bi kaç fotoğraf çektim! beğenmedi aldı telefonu benim babam fotoğrafçı babamın eli bende ver ben çekeyim, yanyana geliyoruz,tipten tipe, şekilden şekile girip fotoğraflar çekiniyoruz, hayal gibi bir günü kendi elleriyle her anını ölümsüzleştirmeye başladı.kahvaltıdan kalktık, geziyoruz, oturuyoruz, fotoğraf çekiyor, karşıklıklı sorular soruyoruz. zaman su gibi akıp gidiyor ve gitme vakti geldi. o güzel bi kaç saatin nasıl geçtiğini anlamadım,yavaş yavaş toplandık ve arabaya bindik ,gökhan türkmenin gitme parçasıyla başladık ali kınık bildiğin gibi değille devam ediyoruz yola. yol o kadar hızlı gidiyor ki yolun bitmesini istemiyorum...binmemizle inmemiz sanki bian da oldu.hatunu işyerine yakın bi yerde indirirken)
ben:bana güvenip geldiğin için tekrardan teşekkürler
hatun: ben tesekkür ederim hersey çok güzeldi
ben: yarın tekrar görüşebilirmiyiz
(işte can alıcı soru... olumlu bir cevap verirse gerçekten herşey çok güzel geçmiş ve sarf ettiğim çaba boşa gitmemiş olacaktı. ya olumsuz bir cevap alırsam... işte bu düşüncenin korkusu bile yüreğimi ağırlaştırmaya yetiyordu. soruyu sorduktan sonra sanki bi kaç saat önceki hatundan eser yoktu o neşe yerini asık bir surata bıraktı gözlerini gözlerimden kaçırdığı yetmiyor gibi yüzünü bile bana dönmedi ve soğuk bir ses tonuyla cevabını verdi...)
1 Saat Sonra devamını okursunuz
ben: tamam ben doldururum bileğim ağrıyor o yüzden sana söyledim
hatun: en baştan söylesene bileğinin ağrıdığını doldururdum
ben: boşver uzat bardağını doldurayım
hatun: hayır ben doldururum sen bırak
(geçen bölümden de hatırlayacağınız gibi ben doldurmam sen doldur dan çıkan tartışma şimdi ben doldurum sen bırak tribine girdi aslında bilerek yapıyorum, hoşuma gidiyor o şekilde davranması, dayanamadım tamam tamam hadi doldur en güzel anlarımı yaşıyorum aylar önce sadece adını bilğim selam bile vermem hayal olan kişiyle baş başa oturmuş aynı sofrada kahvaltı yapıyorum hatun çay dolduruyor, şekeri uzatıyor, ekmeği uzatıyor sanki evlenmişim eşimle beraberim, birazdan kahvaltı bitecek ceketimi giydirip işe gönderecek gibi, herşey çok güzel gidiyor, telefonu çıkardım anı ölümsüzleştirmek istedim ,bi kaç fotoğraf çektim! beğenmedi aldı telefonu benim babam fotoğrafçı babamın eli bende ver ben çekeyim, yanyana geliyoruz,tipten tipe, şekilden şekile girip fotoğraflar çekiniyoruz, hayal gibi bir günü kendi elleriyle her anını ölümsüzleştirmeye başladı.kahvaltıdan kalktık, geziyoruz, oturuyoruz, fotoğraf çekiyor, karşıklıklı sorular soruyoruz. zaman su gibi akıp gidiyor ve gitme vakti geldi. o güzel bi kaç saatin nasıl geçtiğini anlamadım,yavaş yavaş toplandık ve arabaya bindik ,gökhan türkmenin gitme parçasıyla başladık ali kınık bildiğin gibi değille devam ediyoruz yola. yol o kadar hızlı gidiyor ki yolun bitmesini istemiyorum...binmemizle inmemiz sanki bian da oldu.hatunu işyerine yakın bi yerde indirirken)
ben:bana güvenip geldiğin için tekrardan teşekkürler
hatun: ben tesekkür ederim hersey çok güzeldi
ben: yarın tekrar görüşebilirmiyiz
(işte can alıcı soru... olumlu bir cevap verirse gerçekten herşey çok güzel geçmiş ve sarf ettiğim çaba boşa gitmemiş olacaktı. ya olumsuz bir cevap alırsam... işte bu düşüncenin korkusu bile yüreğimi ağırlaştırmaya yetiyordu. soruyu sorduktan sonra sanki bi kaç saat önceki hatundan eser yoktu o neşe yerini asık bir surata bıraktı gözlerini gözlerimden kaçırdığı yetmiyor gibi yüzünü bile bana dönmedi ve soğuk bir ses tonuyla cevabını verdi...)
1 Saat Sonra devamını okursunuz