• Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Boşanmanın en yaygın sebepleri

Herkül

Admin
Üyelik Tarihi
4 Haz 2013
Konular
8,797
Mesajlar
29,749
MFC Puanı
17,460
Boşanmanın en yaygın sebepleri
nO0LbR.jpg

Eşlerde, aile yapılarında ve yaşam tarzlarında zamanla ortaya çıkan uyumsuzluklar ortaya çıkıyor.

Evlenirken birbirlerine yaşam boyu aynı yastığa baş koyma sözü veren çiftlerin 1 milyonundan fazlası boşanma kararı aldı. Uzmanlar son 10 yılda yüzde 38 oranında artış gösteren boşanmalarda çiftler arasındaki sosyal, ekonomik, cinsel ve psikolojik nedenlerin başı çektiğini belirtiyor. Eşlerde, aile yapılarında ve yaşam tarzlarında zamanla ortaya çıkan uyumsuzluklar ortaya çıkıyor. İşte boşanmaların artış nedenleri.

Yaş ve sosyal statü

Evliliklerin sürmesi için çiftlerin birbirine denk durumda olması çok önemlidir. Kadın ve erkeğin eğitim düzeyi ve sosyolojik yapısı çok uzaksa bu durum çiftler arasındaki paylaşımı azaltarak, çatışmayı artıracaktır. Ayrıca evliliklerde yaşam tarzı ve alışkanlıklarının farklı olması zamanla önemli sorunlara sebep olmaktadır. İlk başlarda erkeğin sosyal statüsü, ekonomik anlamdaki gücü ve olgunluğu genç kadının ilgisini, genç kadının hayat dolu oluşu, güzelliği ve neşesi de yaşça daha büyük olan erkeğe çekici gelmektedir. Bu tür ilişkiler birkaç yıl güzel ve uyumlu sürse de zamanla erkek yorulmakta, daha dingin ve sakin bir yaşamı; kadın ise gençliğinin verdiği enerji ile hareketli ve eğlenceli bir yaşamı devam ettirmek istemektedir. Farklı yerlerde mutlu olan, farklı ilgi alanlarına sahip çiftlerin ayrılığı kaçınılmazdır.

Özgür kararlar

Boşanmanın diğer bir sebebi, ülkemizde büyük bir çoğunluğun problemi olan aynı evde kayınvalide ve kayınpederle yaşamaktır. Yeni evli çiftlerin kurulmuş bir düzene ayak uydurmalarını beklemek ise büyük bir yanlıştır. Hayat tarzını oluşturamayan ve bağımsız olmayan çiftler, kendi evliliklerini de benimseyememekte, erkeğin evin oğlu rolünden, eş rolüne geçmesi zorlaşmaktadır. Çiftlerin bir araya gelerek yaşayacakları yerden çocuklarının eğitimine kadar kendileri karar vermesi evliliklerinin geleceği açısından önemlidir. Geniş aile modeli ile yaşamak; tarafların düşüncelerini dile getirmesini, seçimlerini rahatlıkla yapabilmesini zorlaştırmaktadır ve karı koca arasında erozyonlara sebep olmaktadır. Bununla birlikte evlilik, sadece kadının ekonomik açıdan bağımsız olamadığı ya da çocuklar için sürüyorsa, mutsuzluk vardır. Türkiye'de bu sebeple devam eden mutsuz evliliklerin sayısı oldukça fazladır ve kişiler ancak bağımsız olduklarını hissettikleri kadar birbirlerine bağlı olabilmektedir.

Cinsel sorunlar

Erkek ve kadının tekil olarak ya da bir arada yaşadığı cinsel problemler zamanla dile getirilemeyen fakat huzursuzluk veren sorunlar haline dönüşmektedir. Erkek, cinselliği bedeni ile kadın ise beyni ile yaşamaktadır. Bu farklılık zamanla çözülmemiş diğer problemlerin de çiftlerin cinsel hayatına yansımasına neden olmaktadır. Kadının sürekli aklında olan problemler, cinsel soğukluğu da beraberinde getirmektedir. Bu nedenle sevişerek evlenen çiftler, sevişememekten dolayı boşanmaktadır. Ayrıca hala günümüzde erkekten dolayı yaşanan cinsel sorunlar ve bunların gizli tutulması ayrıca tıbbi yardım alınmaması yüzünden bakire sürdürülen evliliklerin oranı azımsanmayacak kadar fazladır. Bunun dışında boşanmaların nedeni olarak kuşkusuz aldatma da önemli bir faktör olarak karşımıza çıkmaktadır. Hayatta ve yatakta paylaşım azalmışsa boşanma kaçınılmazdır.

Paylaşımın azalması

Çiftlerin olduğu gibi boşanmanın da psikolojisi vardır. Kadının duygusal, erkeğin fiziksel şiddet uygulaması, çiftlerin psikolojisini olumsuz anlamda etkilerken boşanmayı da hızlandırmaktadır. Ayrıca çiftler arasındaki kişilik çatışmaları boşanma da önemli bir faktördür. Kadınlar, hayatın onlar için hazırladıkları rollere daha çabuk uyum sağlarken bu durum erkeklerde zaman almaktadır. Kadın henüz anne olmadan annelik rolüne girebilirken erkek baba olduktan sonra bu role adapte olabilmektedir. Bu süreçte doğal olarak azalan paylaşım, çiftlerin birbirini anlamalarını zorlaştırarak uyumu da yok etmektedir.
 
Üst