BİYOGRAFI/HAYAT HİKAYESİ
Bir kişinin hayatının anlatıldığı yazılara byografi denir. Biyografilerde amaç o kişiyi tüm yönleriyle (hayatı, eserleri, kişiliği, görüşleri vs.) tanıtmaktır.
Biyografi; açık, sade bir dille, anlatılan kişinin devrini, çevresini dikkate alarak yazılır.
Biyografi yazılmadan önce çok geniş bir araştırma yapılması gereklidir. Yazı yazılacak kişinin yaşamı ile
ilgili her türlü bilgi, belge, haber, yazı ve fotoğraflar araştırılır ve tüm ayrıntılara ulaşılır.
Biyografiler, tarafsız ve gerçekçidir.
Biyografiler de asılsız bilgiye yer verilmez.
Gereksiz ayrıntılar ayıklanır, bilgi verme amacı ön planda tutulur.
Genelde açıklayıcı, ömekleyici, öğretici anlatım türleri kullanılır.
Dil. göndergesel işlevde kullanılır.
Biyografiler, iki şekilde ele alınıp yazılır:
1. Ansiklopedik Tarz: Kronolojik sıra takibi ile sadece vermeye yönelik yazılardır. Sanat yönleri çok kuvvetli değildir.
2. Sanatsal Tarz: Yazının sanatsal değerini ön plana çıkaran roman ya da öyküsel bir üslupla yazılan biyografilerdir. Daha yaygın olanı bu tarzdır.
Divan edebiyatında özellikle şairlerin hayatını anlatan bu tür eserlere tezkire denirdi. Türk edebiyatında bunun ilk örneğini Ali Şir Nevai (Mecalisün-Nefais) vermiştir.
Türk edebiyatında; Ahmet Cevdet Paşa (KısasülEnbiya), M.Fuat Köprülü (Türk Edebiyatındaki Ik Mutasavvıflar), Mehmet Kaplan (Tevfik Fikret), Ali Nihat Tarhan (Mehmet Akif Ersoyun Hayatı), Oğuz Atay (Bir Bilim Adamının Hiköyesi), Beşir Ayvazoğlu (Eve Dönen Adam, Yahya Kemal) biyografi yazmışlardır.
Biyografi Örnekleri:
ÖRNEK BİYOGRAFİ: CEMİL MERİÇ
Yazar ve mütercim. 12 Aralık 1917de Hatay Reyhanlıda doğdu. Hatay Lisesini bitirdi. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe bölümüne girdi. Öğrenimini tamamlayamadan Hataya döndü. Bir süre ilkokul öğretmenliği ve nahiye müdürlüğü, Tercüme Kaleminde reis mua vinliği yaptı. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Fransız Dili ve Edebiyatı bölümünü bitirdi. Elazığ Lisesinde Fransızca öğretmenliği yaptı (1942-45). İstanbul Üniversitesi yabancı diller okulunda okutman olarak çalıştı (1946). 1955te gözleri görmez oldu. Fakat talebelerinin yardımıyla çalışmalarını ölümüne kadar sürdürdü. 1974 senesinde İstanbul Üniversitesinden emekli oldu. 13 Haziran 1987 günü İstanbulda vefat etti.
Cemi!Meriçin ilk yazısıHatayda Yeni Gün Gazetesinde çıktı (1928). Sonra Yirminci Asır, Yeni İnsan, Hisar, Türk Edebiyatı, Yeni Devir, Pınar, Doğuş ve Edebiyat dergilerinde yazılar yazdı. Cemil Meriç, gençlik yıllannda Fransızcadan tercümeye başladı. Hanore de Baizac ve Victor Hugodan yaptığı tercümelerle kuvvetli bir mütercim olduğunu gösterdi. Batı medeniyetinin temelini ara ştırdı. Dil meseleleri üzerinde önemle durdu. Dilin, bir milletin özü olduğunu savundu. Sansüre ve anarşik edebiyata şiddetle karşı çıktı.
Eserleri: Umrandan Uygarlığa (1974), Kırk Ambar
(1983), Hint Edebiyatı, Saint Simon, İlk Sosyolog, İlk Sosyalist, Bir Dünyanın Eşiğinde, Bu Ülke, Mağaradakiler, Bir Facianın Hik8yesi, Işık Doğudan Gelir ve Kültürden Irfana başlıca eserleridir.
Aldığı ödüller: Kırk Ambar adlı eseriyle iki defa Türkiye MilIt Kültür Vakfı ödülü, Ankara Yazarlar Birliği Derneğinin Yılın Yazan, Kayseri Sanatçılar Derneğince, İnceleme, Kültürden İrfana adlı eseriyle, Türkiye Yazarlar Birliği Yılın Fikir Eserleri ödüllerini aldı.
Kaynak: Seviye Dergisi Dershaneleri 11. Sınıf Dil Anlatım - Türk Edebiyatı Modulu Sayfa ( 11-12 )
ÖRNEK:Reşat Nuri Güntekin
25 Kasım 1889 yılında İstanbul'da doğdu.
Öğrenim hayatı boyunca birçok il gezen Güntekin, ilköğrenimine Çanakkale'de başlamıştır. Daha sonra İzmir'deki Frerler okulunda bir süre öğrenim görüp sınavla girdiği Darülfünun Edebiyat Şubesi'ni 1912'de bitirdi. Böylece öğrenim hayatını yirmi üç yaşında bitirmiş oldu.
Güntekin, 1927'e kadar Fransızca ve Türkçe öğretmenlikleriyle müdürlük görevlerini üstlenmiştir. Bazı görev aldığı okullar Bursa Sultanisi, İstanbul Beşiktaş İttihat ve Terakki Mektebi, Fatih Vakf-ı Kebir Mektebi, Akşemseddin Mektebi, Feneryolu Murad-ı Hâmis Mektebi, Osman Gazi Paşa Mektebi, Vefa Sultanisi, İstanbul Erkek Lisesi, Çamlıca Kız Lisesi, Kabataş Erkek Lisesi, Galatasaray Lisesi ve Erenköy Kız Lisesi'dir.
Güntekin, 1927'de maarif müfettişi oldu ve bu arada Dil Heyeti'yle birlikte bazı çalışmalarda bulundu. 1939'da ise Çanakkale milletvekili olarak TBMM'de bulundu. Bu görevini 1946'ya kadar sürdürdü.
1947'de, Cumhuriyet Halk Partisi'nin Ankara'da yayımlanan Ulus gazetesinin İstanbul kolu olan Memleket gazetesini çıkardı. Güntekin daha sonra müfettişlik görevine geri döndü ve 1950'de UNESCO Türkiye temsilciliği ve öğrenci müfettişliği görevleriyle Paris'e gitti.
1954'te ise yaşından dolayı bu görevden ayrılmak zorunda kaldı. Emekliliğinden sonra bir süre İstanbul Şehir Tiyatroları edebi heyeti üyeliği yapmıştır.
Güntekin'e Akciğer kanseri teşhisi konulduktan sonra tedavisi için Londra'ya gitti ve orda hastalığına yenik düşerek öldü. 13 Aralık 1956 günü, Karacaahmet Mezarlığı'na gömüldü.
Romanları
Çalıkuşu (1923)
Gizli El (1924)
Damga (1924)
Dudaktan Kalbe (1924)
Akşam Güneşi (1926)
Bir Kadın Düşmanı (1927)
Yeşil Gece (1928)
Acımak (1928)
Yaprak Dökümü (1939)
Değirmen (1944)
Kızılcık Dalları (1944)
Miskinler Tekkesi (1946)
Harabelerin Çiçeği (1953)
Avrupa Yakası (1961)
Son Sığınak (1961)
Kan Davası (1962)
Ateş Gecesi (1953)
Gökyüzü (1935)
Eski Hastalık (1938)
Tiyatroları
Hançer (1920)
Eski Rüya (1922)
Ümidin Güneşi (1924)
Gazeteci Düşmanı, Şemsiye Hırsızı, İhtiyar Serseri (1925, üç oyun)
Taş Parçası (1926)
Yeşil gece (1928)
İstiklâl (1933)
Hülleci (1933)
Yaprak Dökümü (1971)
Eski Şarkı(1971)
Balıkesir Muhasebecisi (1971)
Tanrıdağı Ziyafeti (1971)
Bir Köy Öğretmeni
Çalıkuşu (h.orhanlı)
Bir kişinin hayatının anlatıldığı yazılara byografi denir. Biyografilerde amaç o kişiyi tüm yönleriyle (hayatı, eserleri, kişiliği, görüşleri vs.) tanıtmaktır.
Biyografi; açık, sade bir dille, anlatılan kişinin devrini, çevresini dikkate alarak yazılır.
Biyografi yazılmadan önce çok geniş bir araştırma yapılması gereklidir. Yazı yazılacak kişinin yaşamı ile
ilgili her türlü bilgi, belge, haber, yazı ve fotoğraflar araştırılır ve tüm ayrıntılara ulaşılır.
Biyografiler, tarafsız ve gerçekçidir.
Biyografiler de asılsız bilgiye yer verilmez.
Gereksiz ayrıntılar ayıklanır, bilgi verme amacı ön planda tutulur.
Genelde açıklayıcı, ömekleyici, öğretici anlatım türleri kullanılır.
Dil. göndergesel işlevde kullanılır.
Biyografiler, iki şekilde ele alınıp yazılır:
1. Ansiklopedik Tarz: Kronolojik sıra takibi ile sadece vermeye yönelik yazılardır. Sanat yönleri çok kuvvetli değildir.
2. Sanatsal Tarz: Yazının sanatsal değerini ön plana çıkaran roman ya da öyküsel bir üslupla yazılan biyografilerdir. Daha yaygın olanı bu tarzdır.
Divan edebiyatında özellikle şairlerin hayatını anlatan bu tür eserlere tezkire denirdi. Türk edebiyatında bunun ilk örneğini Ali Şir Nevai (Mecalisün-Nefais) vermiştir.
Türk edebiyatında; Ahmet Cevdet Paşa (KısasülEnbiya), M.Fuat Köprülü (Türk Edebiyatındaki Ik Mutasavvıflar), Mehmet Kaplan (Tevfik Fikret), Ali Nihat Tarhan (Mehmet Akif Ersoyun Hayatı), Oğuz Atay (Bir Bilim Adamının Hiköyesi), Beşir Ayvazoğlu (Eve Dönen Adam, Yahya Kemal) biyografi yazmışlardır.
Biyografi Örnekleri:
ÖRNEK BİYOGRAFİ: CEMİL MERİÇ
Yazar ve mütercim. 12 Aralık 1917de Hatay Reyhanlıda doğdu. Hatay Lisesini bitirdi. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe bölümüne girdi. Öğrenimini tamamlayamadan Hataya döndü. Bir süre ilkokul öğretmenliği ve nahiye müdürlüğü, Tercüme Kaleminde reis mua vinliği yaptı. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Fransız Dili ve Edebiyatı bölümünü bitirdi. Elazığ Lisesinde Fransızca öğretmenliği yaptı (1942-45). İstanbul Üniversitesi yabancı diller okulunda okutman olarak çalıştı (1946). 1955te gözleri görmez oldu. Fakat talebelerinin yardımıyla çalışmalarını ölümüne kadar sürdürdü. 1974 senesinde İstanbul Üniversitesinden emekli oldu. 13 Haziran 1987 günü İstanbulda vefat etti.
Cemi!Meriçin ilk yazısıHatayda Yeni Gün Gazetesinde çıktı (1928). Sonra Yirminci Asır, Yeni İnsan, Hisar, Türk Edebiyatı, Yeni Devir, Pınar, Doğuş ve Edebiyat dergilerinde yazılar yazdı. Cemil Meriç, gençlik yıllannda Fransızcadan tercümeye başladı. Hanore de Baizac ve Victor Hugodan yaptığı tercümelerle kuvvetli bir mütercim olduğunu gösterdi. Batı medeniyetinin temelini ara ştırdı. Dil meseleleri üzerinde önemle durdu. Dilin, bir milletin özü olduğunu savundu. Sansüre ve anarşik edebiyata şiddetle karşı çıktı.
Eserleri: Umrandan Uygarlığa (1974), Kırk Ambar
(1983), Hint Edebiyatı, Saint Simon, İlk Sosyolog, İlk Sosyalist, Bir Dünyanın Eşiğinde, Bu Ülke, Mağaradakiler, Bir Facianın Hik8yesi, Işık Doğudan Gelir ve Kültürden Irfana başlıca eserleridir.
Aldığı ödüller: Kırk Ambar adlı eseriyle iki defa Türkiye MilIt Kültür Vakfı ödülü, Ankara Yazarlar Birliği Derneğinin Yılın Yazan, Kayseri Sanatçılar Derneğince, İnceleme, Kültürden İrfana adlı eseriyle, Türkiye Yazarlar Birliği Yılın Fikir Eserleri ödüllerini aldı.
Kaynak: Seviye Dergisi Dershaneleri 11. Sınıf Dil Anlatım - Türk Edebiyatı Modulu Sayfa ( 11-12 )
ÖRNEK:Reşat Nuri Güntekin
25 Kasım 1889 yılında İstanbul'da doğdu.
Öğrenim hayatı boyunca birçok il gezen Güntekin, ilköğrenimine Çanakkale'de başlamıştır. Daha sonra İzmir'deki Frerler okulunda bir süre öğrenim görüp sınavla girdiği Darülfünun Edebiyat Şubesi'ni 1912'de bitirdi. Böylece öğrenim hayatını yirmi üç yaşında bitirmiş oldu.
Güntekin, 1927'e kadar Fransızca ve Türkçe öğretmenlikleriyle müdürlük görevlerini üstlenmiştir. Bazı görev aldığı okullar Bursa Sultanisi, İstanbul Beşiktaş İttihat ve Terakki Mektebi, Fatih Vakf-ı Kebir Mektebi, Akşemseddin Mektebi, Feneryolu Murad-ı Hâmis Mektebi, Osman Gazi Paşa Mektebi, Vefa Sultanisi, İstanbul Erkek Lisesi, Çamlıca Kız Lisesi, Kabataş Erkek Lisesi, Galatasaray Lisesi ve Erenköy Kız Lisesi'dir.
Güntekin, 1927'de maarif müfettişi oldu ve bu arada Dil Heyeti'yle birlikte bazı çalışmalarda bulundu. 1939'da ise Çanakkale milletvekili olarak TBMM'de bulundu. Bu görevini 1946'ya kadar sürdürdü.
1947'de, Cumhuriyet Halk Partisi'nin Ankara'da yayımlanan Ulus gazetesinin İstanbul kolu olan Memleket gazetesini çıkardı. Güntekin daha sonra müfettişlik görevine geri döndü ve 1950'de UNESCO Türkiye temsilciliği ve öğrenci müfettişliği görevleriyle Paris'e gitti.
1954'te ise yaşından dolayı bu görevden ayrılmak zorunda kaldı. Emekliliğinden sonra bir süre İstanbul Şehir Tiyatroları edebi heyeti üyeliği yapmıştır.
Güntekin'e Akciğer kanseri teşhisi konulduktan sonra tedavisi için Londra'ya gitti ve orda hastalığına yenik düşerek öldü. 13 Aralık 1956 günü, Karacaahmet Mezarlığı'na gömüldü.
Romanları
Çalıkuşu (1923)
Gizli El (1924)
Damga (1924)
Dudaktan Kalbe (1924)
Akşam Güneşi (1926)
Bir Kadın Düşmanı (1927)
Yeşil Gece (1928)
Acımak (1928)
Yaprak Dökümü (1939)
Değirmen (1944)
Kızılcık Dalları (1944)
Miskinler Tekkesi (1946)
Harabelerin Çiçeği (1953)
Avrupa Yakası (1961)
Son Sığınak (1961)
Kan Davası (1962)
Ateş Gecesi (1953)
Gökyüzü (1935)
Eski Hastalık (1938)
Tiyatroları
Hançer (1920)
Eski Rüya (1922)
Ümidin Güneşi (1924)
Gazeteci Düşmanı, Şemsiye Hırsızı, İhtiyar Serseri (1925, üç oyun)
Taş Parçası (1926)
Yeşil gece (1928)
İstiklâl (1933)
Hülleci (1933)
Yaprak Dökümü (1971)
Eski Şarkı(1971)
Balıkesir Muhasebecisi (1971)
Tanrıdağı Ziyafeti (1971)
Bir Köy Öğretmeni
Çalıkuşu (h.orhanlı)