• Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Birileri yine fitne peşinde!!

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üyelik Tarihi
4 Eki 2012
Konular
742
Mesajlar
2,931
MFC Puanı
1,230
198493_turk-jeti.jpg



22 Haziran 2012 günü, Doğu Akdeniz'de düşen askeri uçağımızla birlikte bütün Türkiye'nin yüreğine de ateş düştü.


Malatya Erhaç Havaalanı'ndan kalkan Türk askeri uçağı, Doğu Akdeniz'de uluslararası hava sahasında Suriye tarafından düşürülmüş, pilotlar Gökhan Ertan ve Hasan Hüseyin Aksoy şehit olmuştu. 2 şehidin acı haberiyle birlikte gündem sarsıldı.


O olay günlerce konuşuldu. Bütün yönleriyle tartışıldı. Ve bütün bu olan bitenin üzerinden 6 aydan fazla geçmişti ki gündem bir kere daha sarsıldı. Malatya Cumhuriyet Başsavcıvekilliği, iddiaya göre şehit Pilot Teğmen Hasan Hüseyin Aksoy'un ailesinin başvurusu üzerine uçağın düşürülmesi ile ilgili soruşturma başlattı.


Malatya Cumhuriyet Başsavcısı Muzaffer Sayın, Suriye'nin düşürdüğü uçak ile ilgili soruşturmanın ''resen'' değil ailenin ''suç duyurusu'' üzerine başlatıldığını, tahkikatın halen sürdüğünü şu an için ''takipsizlik'' yada ''kovuşturma'' şeklinde bir karar aşamasına gelmediklerini söyledi.


Ancak iddia o ki, savcılık, ailenin avukatı Mehmet Katar'ın "ihmal ve kasıt şüphesi" ile suç duyurusunda bulunmasından sonra soruşturma başlatmıştı. İşin ilginç yanı savcılık henüz soruşturma ile ilgili rapor ve belgeleri toplamadan medyada isimler dolaşmaya başladı.


Başlatılan soruşturmanın zamanlaması ilginçti. Konuyla ilgili yazılıp çizilenler ve soruşturmaya dahil edileceği söylenen isimler çok daha dikkat çekici. Zira, atılan manşetler bu isimler üzerinden yine hükümet ve camianın karşı karşıya getirilmeye çalışıldığını açıkça gösteriyordu.


Öyle ki gazeteler sanki savcının beyninden geçenleri okuyordu ve resmi herhangi bir açıklama ya da girişim olmamasına rağmen Mit Müsteşarı Hakan Fidan 'ın yine hedef yapıldığını yazdı.


Haberlerde kullanılan dil ve ifadeler, tıpkı KCK soruşturmasında olduğu, Fidan üzerinden Hükümet ve Camiayı karşı karşıya getirme maksatlıydı.


Olayda evlatlarını kaybeden ailelerin acısını bahane ederek henüz başlamış bir soruşturmada imalarla, soruşturmanın arkasında camia var şüphesi oluşturulmaya çalışılıyor. Ve ne yazık ki birileri yine şehitlerin kanı yakınlarının acısı üzerinden topluma fitne tohumları ekiyor...
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst