Bir bilgeye sormuşlar:"Neden küresel ısınma yaşanıyor?"Cevap vermiş:"Günümüzde insanlar birbirlerine karşı çıkarcı,ikiyüzlü,maskeli;özetle çok soğuk davrandıkları için,Allah denge sağlansın diye dünyayı ısıtıyor.Ne zaman insanlar arasında sıcaklık,samimiyet,dostluk artarsa Allah ta yerküremizi eski haline çevirir."
Bir bilgeye sormuşlar:"Aşırı şişmanlık (obezite) neden yaygınlaşıyor?"Cevap vermiş:"Akıllar,kalpler,ruhlar gerekli ölçüde doyurulmadığı;hatta bazıları acından öldüğü veya ölme noktasına geldiği için midelere yüklenme yapılıyor.1 litrelik hacme sahip mideler onlarca litre yiyecek içecekle dolduruluyor.Midenin gıdası olur da,ruhun gıdası olmaz mı?Akıllar,kalpler,ruhlar doyuruldukça şiş göbekler inecektir!"
Bir bilgeye sormuşlar:"Aşırı kızgın ,sinirli tipler neden artıyor?"Cevap vermiş:"Konuşup dertleşme ,sohbet etme,kitap okuma,paylaşma gibi deşarz olma yol ve alışkanlıklarını televizyon iptal ettiği için insanlar içlerini dökecek fırsat bulamıyor;yalnızlaşıyorlar.Meydana gelen duygusal ve sinirsel yığılma zamanla asabiyete dönüşüyor;bir anda tepesi atarak ağzını açıp gözünü yuman kişi içini dökmek adına fırtınalar koparıyor.Halbuki anlatacakları zamana yayılsaydı ve gün içindeki belli saatlerde deşarz olabilseydi bir anda bu kadar şeyi sayıp dökmeyecek,terör estirmeyecekti!"
Bir bilgeye sormuşlar:"Okumaktan niçin zevk alamıyoruz?Cevap vermiş:"Yiyeceğiniz şeylerin mümkün olduğunca en iyisini,lezzetlisini,cazibini,kalitelisini,bozulmamışını,kokmamışını,olgununu,tavsiye edilenini,nefisini seçtiğiniz halde okuyacağınız şeylerin en iyisini,faydalısını,cazibini,ilgi alanınıza ve baskın yeteneğinize uygun olanını seçmediğiniz için!DAMAK zevkini düşündüğünüz kadar DİMAÐ zevkini de düşünmezseniz yiyip içmekten lezzet alırsınız ama okumaktan zevk alamazsınız!"
Bir bilgeye sormuşlar:"İyi yolda,doğru istikamette olduğumuzu nasıl anlarız?"Cevap vermiş:"Hedefe ilerlerken ikiyüzlü davranmak zorunda kalmıyorsanız iyi yoldasınız,doğru istikamettesiniz demektir."
Bir bilgeye sormuşlar:"Bilgeliğiniz sürecinde eşinizden nasıl bir destek görüyorsunuz?"Cevap vermiş:"Çalışıyorken beni rahat bırakıyor!"
Bir bilgeye sormuşlar:"Bazı hanımların ev işlerinden sıkılmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?"Cevap vermiş:"Kolay değil!Yatağı düzelt,mutfağı toparla...6 ay sonra bunları yeniden yap!"
Bir bilgeye sormuşlar:"Herşeye felaket gözlüğüyle ,olumsuz bakış açısıyla yaklaşanların asıl problemi nedir?"Cevap vermiş:"Baktığı pencerenin nereye açıldığı önemli;kimininki gül bahçesine açılır,kimininki ahıra..."
Bir bilgeye sormuşlar:"Kötü alışkanlığı terkedip yerine iyi alışkanlık edindiğimizde,bu iyi alışkanlığı ne kadar zamanda kişilik ve karakterimize yerleştirebiliriz?"Cevap vermiş:"Kötü alışkanlık ne kadar zamandan beri sizdeyse,iyi alışkanlığı da en az o kadar süre uygulamalısınız.Yoksa o iyi alışkanlık kısa ömürlü olur."
Bir bilgeye sormuşlar:"Günümüzde bazı kavramların doğru ve gerçek tanımı yapılamıyor.Neden?"Cevap vermiş:"Kimin,kime göre tanımladığı önemli.Yani durulan yer ve bakılan pencere...Bolu Beyi'ne göre Köroğlu hıyanetin odağıdır,halka göreyse kahraman!"
Bir bilgeye sormuşlar:"Duanız makbul olsa gerektir,bizim için dua ediyor musunuz?"Cevap vermiş:"Size bakıyorum,memleket için dua ediyorum!"
Bir bilgeye sormuşlar:"Şu aralar nasıl dua edelim?"Cevap vermiş:"Esmâü l-Hüsnâ'dan (Allah'ın güzel isimlerinden) el-Cebbâr'ın (cc) bilinen manası şudur:'Azamet ve kudret sahibi,istediğini mutlak yapan,dilediğine muktedir olan.'Arapça'da Câbirin bir manası da;'kırıkları onaran,kırıkçı,çıkıkçıdır.Cebbâr ise çokluktan kinaye;çok onaran,kırıkları çok tedavi eden kırıkçı demektir.Şöyle dua etmek en tesirli dualardandır:'Yâ Cebbâr!ucbur kesretinâ'Yani:'Ey kırıkları çokça onaran Rabbim!Benim kırıklarımı da onar,tedavi et!'Hepimizin kırık olduğu bir yönü mutlaka var:Kimi hasta,kimi borçlu,kimi başka şekilde kırıktır hep...İmtihan dünyası...Fakat ümitsiz olmayalım:O bizi duyuyor,icabet ediyor.Ve ONARIYOR KIRIKLARIMIZI ...Haydi içten bir daha yalvaralım:Ya Cebbâr!ucbur kesretinâ!"
Bir bilgeye sormuşlar:"Aşırı şişmanlık (obezite) neden yaygınlaşıyor?"Cevap vermiş:"Akıllar,kalpler,ruhlar gerekli ölçüde doyurulmadığı;hatta bazıları acından öldüğü veya ölme noktasına geldiği için midelere yüklenme yapılıyor.1 litrelik hacme sahip mideler onlarca litre yiyecek içecekle dolduruluyor.Midenin gıdası olur da,ruhun gıdası olmaz mı?Akıllar,kalpler,ruhlar doyuruldukça şiş göbekler inecektir!"
Bir bilgeye sormuşlar:"Aşırı kızgın ,sinirli tipler neden artıyor?"Cevap vermiş:"Konuşup dertleşme ,sohbet etme,kitap okuma,paylaşma gibi deşarz olma yol ve alışkanlıklarını televizyon iptal ettiği için insanlar içlerini dökecek fırsat bulamıyor;yalnızlaşıyorlar.Meydana gelen duygusal ve sinirsel yığılma zamanla asabiyete dönüşüyor;bir anda tepesi atarak ağzını açıp gözünü yuman kişi içini dökmek adına fırtınalar koparıyor.Halbuki anlatacakları zamana yayılsaydı ve gün içindeki belli saatlerde deşarz olabilseydi bir anda bu kadar şeyi sayıp dökmeyecek,terör estirmeyecekti!"
Bir bilgeye sormuşlar:"Okumaktan niçin zevk alamıyoruz?Cevap vermiş:"Yiyeceğiniz şeylerin mümkün olduğunca en iyisini,lezzetlisini,cazibini,kalitelisini,bozulmamışını,kokmamışını,olgununu,tavsiye edilenini,nefisini seçtiğiniz halde okuyacağınız şeylerin en iyisini,faydalısını,cazibini,ilgi alanınıza ve baskın yeteneğinize uygun olanını seçmediğiniz için!DAMAK zevkini düşündüğünüz kadar DİMAÐ zevkini de düşünmezseniz yiyip içmekten lezzet alırsınız ama okumaktan zevk alamazsınız!"
Bir bilgeye sormuşlar:"İyi yolda,doğru istikamette olduğumuzu nasıl anlarız?"Cevap vermiş:"Hedefe ilerlerken ikiyüzlü davranmak zorunda kalmıyorsanız iyi yoldasınız,doğru istikamettesiniz demektir."
Bir bilgeye sormuşlar:"Bilgeliğiniz sürecinde eşinizden nasıl bir destek görüyorsunuz?"Cevap vermiş:"Çalışıyorken beni rahat bırakıyor!"
Bir bilgeye sormuşlar:"Bazı hanımların ev işlerinden sıkılmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?"Cevap vermiş:"Kolay değil!Yatağı düzelt,mutfağı toparla...6 ay sonra bunları yeniden yap!"
Bir bilgeye sormuşlar:"Herşeye felaket gözlüğüyle ,olumsuz bakış açısıyla yaklaşanların asıl problemi nedir?"Cevap vermiş:"Baktığı pencerenin nereye açıldığı önemli;kimininki gül bahçesine açılır,kimininki ahıra..."
Bir bilgeye sormuşlar:"Kötü alışkanlığı terkedip yerine iyi alışkanlık edindiğimizde,bu iyi alışkanlığı ne kadar zamanda kişilik ve karakterimize yerleştirebiliriz?"Cevap vermiş:"Kötü alışkanlık ne kadar zamandan beri sizdeyse,iyi alışkanlığı da en az o kadar süre uygulamalısınız.Yoksa o iyi alışkanlık kısa ömürlü olur."
Bir bilgeye sormuşlar:"Günümüzde bazı kavramların doğru ve gerçek tanımı yapılamıyor.Neden?"Cevap vermiş:"Kimin,kime göre tanımladığı önemli.Yani durulan yer ve bakılan pencere...Bolu Beyi'ne göre Köroğlu hıyanetin odağıdır,halka göreyse kahraman!"
Bir bilgeye sormuşlar:"Duanız makbul olsa gerektir,bizim için dua ediyor musunuz?"Cevap vermiş:"Size bakıyorum,memleket için dua ediyorum!"
Bir bilgeye sormuşlar:"Şu aralar nasıl dua edelim?"Cevap vermiş:"Esmâü l-Hüsnâ'dan (Allah'ın güzel isimlerinden) el-Cebbâr'ın (cc) bilinen manası şudur:'Azamet ve kudret sahibi,istediğini mutlak yapan,dilediğine muktedir olan.'Arapça'da Câbirin bir manası da;'kırıkları onaran,kırıkçı,çıkıkçıdır.Cebbâr ise çokluktan kinaye;çok onaran,kırıkları çok tedavi eden kırıkçı demektir.Şöyle dua etmek en tesirli dualardandır:'Yâ Cebbâr!ucbur kesretinâ'Yani:'Ey kırıkları çokça onaran Rabbim!Benim kırıklarımı da onar,tedavi et!'Hepimizin kırık olduğu bir yönü mutlaka var:Kimi hasta,kimi borçlu,kimi başka şekilde kırıktır hep...İmtihan dünyası...Fakat ümitsiz olmayalım:O bizi duyuyor,icabet ediyor.Ve ONARIYOR KIRIKLARIMIZI ...Haydi içten bir daha yalvaralım:Ya Cebbâr!ucbur kesretinâ!"
