- Üyelik Tarihi
- 27 May 2019
- Konular
- 32
- Mesajlar
- 599
- MFC Puanı
- 4,740
Gördüm ki beni yazmışsın uzun uzadıya..
Kimi zaman yermişsin pervasızca kimi zaman kızıp öfkelenmişsin.
Susmalarına beni gerekçe gösterip,
yazmalarını yine bana yormuşsun.
Bilirsin, dinlemem sözünü çoğu zaman.
Hoyrat bir çocuğa laf anlatmak kadar zor olur adıma bir farkındalık sağlaman.
Öyle de oldu, ne zaman kendini güçsüz hissetsen sustun karşımda.
Sevmek denildiğinde avuçlarının terlediğine benim kadar şahit oldun, kelebeğin kanatlarına astığın sevinçlerin aynı kelebeğin ömrü kadar kısa oldu.
Gözlerinin içine bakanlar sadece rengini gördü, söyler misin; hangisi susup gözlerine bakarak yalnızlığını farkedebildi.?
Hangisi susarak anlattıklarının farkına varabildi.?
Hangisi teninin sıcaklığına binbir anlam yükleyip imzasını bıraktı.?
İnan, kızmıyorum sana..
Anlat beni herkese, yağmura, bu yalnız kente.
Dostuna, arkadaşına, etrafındaki suretsiz kalabalığa anlat beni.
Bilirim;
Yâr diyebilmek zor iştir.
Zordu, söyledim..
Hatırla, ben konuşurken senin dilin lâl oldu.
Ben sevdanın renkleri ile yediveren gülleri kendime özendirirken sen anlamsız kıyaslar yapıyordun.
Sevmek diyordum, şüphe diyordun..
Mutluluk diyordum, kaygı diyordun..
Aşk diyordum, ayrılık diyordun..
Şimdi bildiğin ne varsa anlat, korkma..
Eksiksiz bir şekilde yaz beni sayfalarına.
Kendine nedenler bulup durumun haklılığına ortak et mısralarını.
Yazık, üzüldüm..
Sen yanlış kişiye susup yanlış kişiye konuştun.
Yüreğinim, içinin çekilmelerini en çok ben bilirim.
Dinlediğin şarkının bedeninde yarattığı etkiyi hissedebilirim.
Ama yok, sen beni ifşa ettikçe ben seni susacağım.
Sen konuş, ben seni buradan duyacağım..
..
Kimi zaman yermişsin pervasızca kimi zaman kızıp öfkelenmişsin.
Susmalarına beni gerekçe gösterip,
yazmalarını yine bana yormuşsun.
Bilirsin, dinlemem sözünü çoğu zaman.
Hoyrat bir çocuğa laf anlatmak kadar zor olur adıma bir farkındalık sağlaman.
Öyle de oldu, ne zaman kendini güçsüz hissetsen sustun karşımda.
Sevmek denildiğinde avuçlarının terlediğine benim kadar şahit oldun, kelebeğin kanatlarına astığın sevinçlerin aynı kelebeğin ömrü kadar kısa oldu.
Gözlerinin içine bakanlar sadece rengini gördü, söyler misin; hangisi susup gözlerine bakarak yalnızlığını farkedebildi.?
Hangisi susarak anlattıklarının farkına varabildi.?
Hangisi teninin sıcaklığına binbir anlam yükleyip imzasını bıraktı.?
İnan, kızmıyorum sana..
Anlat beni herkese, yağmura, bu yalnız kente.
Dostuna, arkadaşına, etrafındaki suretsiz kalabalığa anlat beni.
Bilirim;
Yâr diyebilmek zor iştir.
Zordu, söyledim..
Hatırla, ben konuşurken senin dilin lâl oldu.
Ben sevdanın renkleri ile yediveren gülleri kendime özendirirken sen anlamsız kıyaslar yapıyordun.
Sevmek diyordum, şüphe diyordun..
Mutluluk diyordum, kaygı diyordun..
Aşk diyordum, ayrılık diyordun..
Şimdi bildiğin ne varsa anlat, korkma..
Eksiksiz bir şekilde yaz beni sayfalarına.
Kendine nedenler bulup durumun haklılığına ortak et mısralarını.
Yazık, üzüldüm..
Sen yanlış kişiye susup yanlış kişiye konuştun.
Yüreğinim, içinin çekilmelerini en çok ben bilirim.
Dinlediğin şarkının bedeninde yarattığı etkiyi hissedebilirim.
Ama yok, sen beni ifşa ettikçe ben seni susacağım.
Sen konuş, ben seni buradan duyacağım..
..