SENİN GELİŞİN

YUSUF´UM KUYUYA ATILMIŞ
BİR BİÇAREYİM MECNUNA İNAT
SOKAKLAR TEK ADRESİM.
KARANLIK İSE YANI BAŞIMDA

SELAM ETSEM DOSTA GELİR Mİ?
BİRLİKTE BELKİ
DEMLİ BİR ÇAY İÇERİZ.
KARANFİL KOKAR BELKİDE
YADA YEŞİL SOĞAN,
ANADOLUYUM DER GİBİ...

HASRETLİK BİTMELİ,
SENİNLE OLMALI SABAHIM.
ŞİİRİM SENSİZ BİR HİÇ
SELAMIM YOKSUL BİR ÇOCUK GİBİ.

YOLLAR BEKLİYOR SENİ.
BİR GELSE DE ŞENLENSEM DİYOR
SALDIRGANLAR UMUT ARARKEN.
UMUT OLUYORUM ONLARA O AN,
MAZLUM KESİLİYOR HER BİRİ.

TOHUM ATIYORUM KARA TOPRAĞA
BİTİYOR HEMEN
SEN GELİYORSUN,ALLAH İSTİYOR DİYE
SOKAK ÇOCUKLARI GÜLÜMSÜYOR.
ŞEHRE SICAK BASTI DİYE

O AN UMUT DOĞUYOR
YUSUFUM KUYUDAN ÇIKARILMIŞ
MECNUN İSE LEYLAYA KAVUŞMUŞ.
BEN İSE SANA KAVUŞTUM DİYE.​

Ayrılık Günü

Ben nice ayrılıklar gördüm ömrümce
Kuşlar gördüm; kırılmış kolu, kanadı
Ayrı düşmüş sevdiğinden kuşlar gördüm
Hiç bir ayrılık bana bu kadar komadı

Ayrılığın bir ağrıdır vurur şakaklarımda
Ve büyür gözlerimde bir okyanus kadar
Derinden ses verir içimde bir tel
Sonra, birdenbire kırılır, kopar

Yeryüzü çekilir altından ayaklarımın
Geçer başıma çöken bir tavan gibi gökyüzü
Durmadan çalınır kulaklarımda
Şarkıların en hüzünlüsü

Seni alıp uzaklara giden otobüs
Benim üzerimden geçer hışımla
Devrilir, bakakalırım ardından
Bir sel gibi akan gözyaşımda...

Artık ne yapsam boş, teselliler faydasız
Karanlık gitgide en derinlere çeker beni
Çaresiz, bütün sokaklarında bu şehrin
Böyle perişan beklerim dönmeni

Dolaşır birbirine yorgun ayaklarım
Ellerimi koyacak bir yer bulamam
Nereye gitsem, en koyusu acıların
Ne yana baksam, çıldırtan bir akşam

İstemem ben bu ömrü, bu talihi istemem
Böyle durup durup senden ayrılmak varsa
Orada bir mezar kazılır benim için
Ayrılığın nerede başlarsa.

​

SEN BANA GEL OLUR MU?

Ölüme kapına gelmeden,
Sen gel bana olur mu?
Daha zaman dolmadan,
Sen gel bana olur mu?

Azrail gelmeden sana,
Sen gel bana olur mu?
Vuslat bahara ermeden,
Sen gel bana olur mu?

Yürek daha hasretken,
Sen gel bana olur mu?
İçim kan ağlarken,
Sen gel bana olur mu?

Bak henüz vakit dolmadı,
Sen gel bana olur mu?
Bak mahşer de yaklaşıyor,
Sen gel bana olur mu?

Fani işte dünya bu gün varız, ya yarın!
Sen gel bana olur mu?
Vakit dolmadan sana doyasıya sarılayım,
Sen gel bana olur mu?

Bak sineye çekiyorum bütün dertleri,
Sen gel bana olur mu?
İmkansız olma anla işte, özlüyorum seni,
Sen gel bana olur mu?

Ne olursun sınır koyma,
Sen gel bana olur mu?
Ölüyorum anla işte,
Sen gel bana olur mu.

Bak hüzün çöktü gene,
Sen gel bana olur mu?
Ya da boş ver her şeyi,
Ben sana geleyim olur mu?​

MEÇHUL GEMİ

IZDIRAP GEMİSİNDE,
KAPTANI OYNUYORUM.
MEÇHULLERE DOĞRU GİDİYORUM.
SANA İNAT, OLSUN DİYE...

DENİZLER İSYANKAR BU GUN...
SENİ YİNE ANIYORUM DİYE,
HEY HEYLERİ ÜZERİNDE
KÖPÜRÜYOR KENDİNİ.
DALGALAR ÇIĞLIK ATIYOR!
NİYEE ANDIN O İSMİ...!
DER GİBİ..!


RUZGAR FARKLI DEYİLKİ
ESİYOR AMANSIZCA,
YELKENLERİ KIRACAK GİBİ,
UĞULDUYOR KORKUNÇ SESİYLE
BIRAK ARTIK O VEFASIZI,DER GİBİ

SONRA YAĞMUR YAĞIYOR,
TAM GÖĞE BAKIYORUM BULUTLAR
NE DİYOR DİYE
İŞTE O ZAMAN ANLIYORUM!
YAĞMURUN YAĞMADIĞINI...​

DÜŞÜNÜN

Yakın beni
Atın beni zindanlarınıza
Gönül bahçelerimi kurutun.
Sevdadan yoksun kalsın...

Ben de Ahmet Arif gibi,
Hasretten prangalar eskiteyim
Olsun gözüm olsun
Hani olursada bir şikayet
Ölümden olsun...

Vurun zincirleri boynuma
Yetmezse başımı eymeye
Bitane de benden vurun.
Annem gelir bilirsiniz.
Diyecektir şuçu nedir garibimin?
Ona şu cavabı verin...


DÜŞÜNMEKTİ DERSİNİZ..........
​

Bir Ayrılık Gününde

Ne gariptir şu ayrılık günleri
Bir dosttan da, düşmandan da ayrılsan
Nedense bir tuhaf oluyor insan

Derin bir sızı giriyor içeri
Son bir defa bakarken caddelere
Dükkânlara, evlere, kahvelere

Hâtıra yüklü kervanlar geçiyor
Dolu dolu gözlerinin önünden
Bu son yadigar mı bir ayrılık gününden

Ne unutulmaz zamanlar geçiyor
Ağır ağır biz farkında değilken
Gökler masmavi, yaprak yemyeşilken

Sen istediğin kadar unutulmaz de
Bu son dakika, bu vakitsiz yağmur
Unutulur, azizim unutulur

Başka ne yapılır böyle bir günde
Kapanan bavul, çivilenen sandık
Ve sonra kuru bir "Allaha ısmarladık!"
​

Gittin İçimde Kaldı Ayrılık

Gittin
Ayrılırken buz tutmuş bıyıktı gözlerin
Kaçamak ellerimiz komutsuz sallandı
Dudaklarımızda sıradan sözcükler
Vedalaşmayı bile beceremedik
Son bir bakış kaldı arkanda
Kalabalığa karışan
Her şey düzmece bir dinginliğe gömüldü
Gittin.

İçimde
Yığınlarca kitap kaldı uçuşan
Sözcükler beynimin köşelerinden
Çıkıp korkuttular gecelerimi
Peşimden geldi gölgeler
Aynalara bakamaz oldum
Hiçbir oyun avutmadı beni
Yaşamıma sığmayan bir şey kaldı
İçimde.

Kaldı
Yeni bir kent işkenceye hazır
Ödeşemedim gittiğin mevsimlerle
Belleğimi silkeleyip anılardan
Tik tak çaldın uzun zaman
Alışamadım yarımlığa
Düşlerimde intihar tutkuları
Sırtımda hançerinin oyduğu boşluk
Kaldı.

Ayrılık
Çoğalarak giriyor günlerime
Senden başka kim bilebilir
Geçmişin dökümünü yaptığımı
Ağır ağır pulsara dönüşürken güneşler
Sonbahar hüznüne benziyor pencerede
Artık konuk beklemeyen gözlerim
Sayfalar da bitti ışık da her yanı kapladı
Ayrılık.

​

AŞK SARHOŞU

Bırak bitsin
Bütün sevilmeler
Hayra yorma halimi,
İyi dilim anlıyacağın.

Gözüm bilmiyorum!
Neden akıyor bu yaşalar
Değer mi diye düşünüyorum.
Deymediğine kanaat getiriyorum ama;
Gene yaşlı bu gözler.

Bilinçsizce akıyorum,
Nereye gittiğimi bilmeden.
Bilmediğim adreslerdeyim bela arıyorum,
Nedense çıkmıyor bir sarhoş sokaktan.
Ölüyorum ölüyorum gene diriliyorum.

Kendimi suçluyorum bütün sebep sensin,
Kafamı o duvardan bu davara vuruyorum.
Sebep sensin diyorum...
Kendime lanet okuyorum.

Şuurum yerinde dil...
Uyanıyorum kabus olmalı derken,
Boyacı çocuk söyleniyor.
Al bir tane ayyaş daha;
Evet haklı ayyaşım ama o da bilmiyor ,
Aşk sarhoşu olduğumu...

​

Seni sevmiştim .
Ama geç kaldım güzel gözlüm,
Sana diyecektim!
Geç kaldım be mahur gözlüm.

Sevmem geç olur ama
Bırakmam güç olur,
Unutmam yani,
Şimdi imkansızlıkla seviyorum seni

Acı ama gerçek
Arkadaşımın aşkısın senden vazgeçmem lazım
Seni unutmam
Seni ismini bir daha anmamam lazım!
Ne acı arkadaşımın aşkısın...

Şimdi aşkından ölsem de
Yerin dibine girsem de
Feryat figan ey gönlüm!
Ne yazık ki arkadaşımın aşkısın
İstesem de artık sevemem seni...

Bana ters olur sonra yazık olur
Delikanlığıma laf gelir ,
Altından kalkamam sonra
Haydi hoşça kal...
Yazık oldu biliyorum ama
Arkadaşımın aşkısın...!
​

AĞLAMAK

Uslanmıyordu bu gönül kendi, Kendini oyalıyordu...
Belki sever o da umuduyla...
Ama olmadı ne oo sevdi,
Ne ben sevildim...
Anlıyacağın bir öksüzüm şimdi!


Kendi kendimi lanet okurum,
Kazanamadın sen...!
Olup olmadık kendime kızarım...
Bazende ağlarım.
Kimseler görmesin diye.
Kapıları sıkı sıkıya kaparım.

Hani erkekler ağlamaz derler yaa
İşte ben ağlıyorum.
Bak sadece sana soylüyorum Kapıları
Kapayış nedenimi...


Sesizce ağlıyorum annem görmesin
Kardeşlerim görmesin.
Sonra güçsüz zannederler abilerini
En onemlisi babam görmesin.
Erkekler ağlamz diyen babam.

Ama o da benim kadar bilir.
Aslında erkeklerin ağladığını.
Kadınlar saklayamaz duygularını, Erkekler gibi
Ama erkekler sesizce ağlar.
Kimse anlamasın diyede benim gibi
Kapıları kapatırlar
​

Ayrılanlar İçin

Yollarımız burada ayrılıyor
Artık birbirimize iki yabancıyız
Her ne kadar acı olsa, ne kadar güç olsa
Her şeyi evet her şeyi unutmalıyız

Her kaderin tesellisi bulunur, üzülme
İnsan ne kadar sevse unutabilir
Mevsimler, gelir geçer, yıllar geçer
Sen de unutursun bir gün gelir

Hiç yaşamamışçasına, hiç sevmemişçesine
Unutursun o günlerimizi, gecelerimizi
O günlerce gecelerce sevişmelerimizi
Her şeyi evet her şeyi unutabilirsin

Hatta bütün yazdıklarımı satır satır
Kalırsa, içinde bir derin sızı kalır​

ZÜPPELER SEVEMEZ...!!!

Sen,sıcak bir ağustos günü aniden çıktın karşıma;
Ben havaidim ya,dalga geçmeyi seviyordum ya,
Allah bana seni yollamıştı.
Çarpılmıştım,ne olduğunu anlamadan,
İyi mi yapıyordum Allahım,yoksa kendimi mi aldatıyordum?
Acı çekmeyi,gözyaşı dökmeyi,uykusuz geceler geçirmeyi,
Kendim istemiştim,yani sonumu hazırlamıştım.
Sen çılgın,havai,vurdumduymazdın,
Kısaca ZÜPPE dediklerinden,
Olsun demiştim herkese,benim olsun da,isterse züppe olsun.
Ama olmadı,
Benim olmadı;
Gitti o "o....." yar aldu,bana olmadı.
Ona olan aşkımı,gözyaşlarımı,umutlarımı,
Kısaca,beni çiğnedi geçti...
Ona aşık olmamı sağlayan,ZÜPPE liği,sonumu hazırlamıştı.
Nefret etseydim ya,sövseydim ya arkasından,
Olmadı....
Ne unuttum onu,ne de yerine başkasını koydum...
O ise,benden sonra,iki kişi eskitti.
Galiba beee zengin çocuğu,
İlk kez "aşık oldum"
Hiç haketmeyen birine..!
Yaaa..! Diyordum kendime,
"Bırak şu bencil züppeyi,unut,yeniden başla hayatına"
Olmuyor,unutamıyorum,
Gömemiyorum acımı,kalbime.
Söyle beee zengin çocuğu,
Bunun ilacı varmı?
Hangi doktor bakar yarama?
O devamlı,sen yokken AKMAKTA...
​

Kırık Kalpler

Biz aşkla başı dönmüş iki çocuk
Bütün bir bahar o çiçek ben yaprak
Yarabbi ne güzel sevişiyorduk
Dünyayı aşktan ibaret sanarak.

Kim ne karıştı, ne istedi bizden
Göz mü değdi ne oldu sevdaya.
Ayırdılar bizi birbirimizden
Hem de göz göre yürek parçalaya.

Aşktı bizdeki onlardaki mantık
Onlardan yana çıktı kahpe felek.
Birer kalp bıraktılar bize kırık
Ömrümüzce gözyaşı döktürecek.
​

YIKILAN UMUTLAR

İlk doğduğum günü arıyorum hasretle,
Kulağım sağır,gözüm kör olsa bile.
İlk doğduğum günü özlüyorum hasretle,
Çığlık atarak ağlasam,yürüyemesem bile.
Büyüdüğüm için utanıyorum,
Çirkinlikler görüyor,kötü şeyler duyuyorum.
Ekmek aslanın midesinde bile değil,
Çünkü milyonlarca aç insan görüyorum.
Her gün haberlerde,cinayetleri izliyor,
Feryatlar duyuyorum.
İlk doğduğum günü istiyorum hasretle,
O zaman bunları,duymuyor,
Görmüyorum.
Yani herkes doğduğu günkü gibi,
Saf ve temiz kalsın istiyorum.​

TÖRE

Elimi yasladım,sol şakağıma,
Derin düşüncelerle girdin,sen bu aklıma.
Herşey yolundayken töre,çıktı karşıma,
Kız amcanlar silahlarla,düştü peşime.

Öleceksin,öleceğim,töre sürecek,
Söyle bu böyle nere,kadar gidecek.
Onlara göre pislikler,temizlenecek,
Aşkımız bir kurşuna,kurban gidecek.

Gel seninle vurulmadan,burdan kaçalım,
Akşam haberlerine,biz de çıkalım.
Aşkımızı dünya duysun,gel haykıralım,
Töre bizi vurmadan biz,onu vuralım.

Aşkımız galip gelsin,töre yenilsin,
Bundan böyle sevdiğine,seven verilsin.
Sevenlerin yollarına,güller serilsin,
Töre için silah tutan,eller kırılsın

​