Hz Mevlana(k.s) anlatıyor:
Adamın biri devamlı olarak geceleri Allah’ı zikrediyordu bütün gece zikir fikir içinde meşgul id. Zikir kalbine hoş bir tat vermişti. Fakat bir gün şeytan bu adama yaklaşıp böyle Allah’ı zikretmen ne kadar sürecek sürekli Allah diyorsun bir kere olsun sana buyur kulum dedimi?zikrin karşılığını aldınmı? madem sana karşılık verilmiyor sen bu kötü halinle ne zamana kadar Allah diyeceksin diyerek vesvese verdi?
Bu vesvese kulun kalbini karıştırdı ve etkiledi. Demekki ben Allah Teala yı zikre layık değilim ki Allah Teala bana karşılık vermiyor diyerek yatıp uyudu. Rüyasında Hızır aleyhisselam’ı gördü
Hızır (a.s) : Allah zikrini niçin bıraktığını sordu. Adam: Ben sürekli Allah Allah diyerek zikrettim Fakat birkez olsun bana buyur kulum diye karşılık gelmedi bende Allah Tealaya layık bir kul olmadığımı düşündüm ve onun kapısından kovulmaktan korkuyorum dedi
Hızır aleyhisselam adamı şöyle uyardı:
” Senin Allah Allah demen onun buyur kulum demesidir. O seni zikretmese zaten sen O ‘nu hiç zikredemezdin.
Senin O’na kavuşma arzun ile amel edip çırpınman Allah Teala tarafından sana verilen bir cezbedir. O seni sevmese kendi yolunda koşturmazdı.
Senin Allah’tan korkun ve duyduğun Aşk O’nun sana verdiği bir lutuftur. Senin her “Ya Rabbi” değişinde O’ da sana yönelir seni dinler ve karşılık verir.
Allah bir kulun kalbini bağlarsa o kul Allah’ı zikredemez Allah yolunu açmazsa kul dua edemez.
Sen başına gelen bir Dert içinde Allah diyorsan O sana kendisini zikretmen için o derdi vermiştir.
Gaye seni kendisi ile meşgul etmektir. Hiç korkma Allah de zikre ve duaya devam et hiç bir zikir ve dua karşılıksız kalmaz. Zerre kadar bir amel dahi zayi olmaz. Allah fravun ‘a mal verdi hiç dert vermedi. oda hiç inleyip Allah Teala’yı zikretmedi.
Allah’ı zikrettiren dert O’nu unutturan maldan ve sıhatten daha hayırlıdır.