Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker!
Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi...
Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi.
Anneciğim
Ak saçlı başını alıp eline,
Kara hülyalara dal anneciğim!
O titrek kalbini bahtın yeline,
Bir ince tüy gibi sal anneciğim!
Sanma bir gün geçer bu karanlıklar,
Gecenin ardında yine gece var;
Çocuklar hıçkırır, anneler ağlar,
Yaşlı gözlerinle kal anneciğim!
Gözlerinde aksi bir derin...
Her Şey Sende Gizli
Yerin seni çektiği kadar ağırsın
Kanatların çırpındığı kadar hafif..
Kalbinin attığı kadar canlısın
Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç...
Sevdiklerin kadar iyisin
Nefret ettiklerin kadar kötü..
Ne renk olursa olsun kaşın gözün
Karşındakinin gördüğüdür rengin..
Yaşadıklarını...
Eskidendi, Çok Eskiden
Hani erken inerdi karanlik,
Hani yagmur yagardi inceden,
Hani okuldan, işten dönerken,
Işiklar yanardi evlerde,
Eskidendi, çok eskiden.
Hani ay herkese gülümserken,
Mevsimler kimseyi dinlemezken,
Hani çocuklar gibi zaman nedir bilmezken,
Eskidendi, çok eskiden.
Hani...
Efendi işletiyor, esir işliyor yine,
Yine efendilerin gümüşlü sofrasından,
Kar gibi ekmeğinden, şarap dolu tasından,
Kırıntı artık bile düşmüyor işleyene.
Yine biz esir geçen her günün akşamında,
Eve sade bir lokma ekmek getiriyoruz.
Gece yağmur inerken evimizin damında,
Isınabilmek için...
Hayat ilginç.
Gün gelir, iç oğlanlar, padişah olur...
Hırsızlar zengin,
Metresler eş,
Eşekler adam olur.
Odundan kapı, taştan saray olur...
Gün gelir, kezbanlar destan,
Onları destan yapanlar, mestan olur.
Gün gelir, hadsizlik özgüven,
Saygı yalan, sevgi ise dolan olur...
Gün gelir, çivisi çıkar...
Daha az seviyorum seni..
Giderek daha az..
Unutur gibi seviyorum..
Azala azala..
Aramızdaki uzaklığın karanlığında..
Geceler kısalıp..gündüzler uzuyor öyle olunca..
Daha az seviyorum seni..
Kendini iyileştiren bir yara gibi..
Daha az..
Ve zamanla..
Sen geceyi tutuyorsun..ben nöbetini..
Uzak dağ...
Ey ben ne yapsam da kurtulamadığım kendim.
İçimde deliren atların nefesiyle döndüğüm ey dünya
Şimdi ben bu ruhu bu gövdeden neyle sökeyim
Nasıl edeyim yüzümü sürdüğüm bu kumaşı bu dilden
boynuna gül saplanmış bir bıçağın sesiyle
diyeyim al bu bedeni bu olamadığı yerden
diyeyim yakama düğümlenmiş...
Beş Zaman Arasında Kaside
Aşk henüz balçıkla kan arasındaydı:
Ben saçlarını örüyordum bir ıssız gezegende,
Daha yaşanmamış geceleri hayâl ediyordum,
Bir yılkı atı gibi başıboş sıcaklığını
Tutup geleceğe ben yediyordum.
Aşk henüz bedenle can arasındaydı:
Tâ gözlerinin içine bakıyordum bir...
Terketmedi sevdan beni,
Aç kaldım, susuz kaldım,
Hayın, karanlıktı gece,
Can garip, can suskun,
Can paramparça…
Ve ellerim, kelepçede,
Tütünsüz uykusuz kaldım,
Terketmedi sevdan beni…
Ahmed Arif / Hasretinden Prangalar Eskittim
Seni Düşünüyorum Ya Şimdi
Seni düşünüyorum ya şimdi..
Zamanın ne önemi var?
Her şey anlamını yitiriyor gözlerinde
Bir kaçak gibi her köşede bakışların
Korkuyorum gözlerime takılıp kalmandan
İçimdeki alevi fark edersin diye korkuyorum
Gel desem..Tut elimi..Sevdiğim ol desem..
Dudaklarından...
Sen Yüreğimde Yüreğim Sende
Uzat ellerini sevdiğim,
Bu karlı dağlar, engel değil yürekten sevene..
Say ki,
Eşiğine düşen kar tanesiyim..
Sana yağdım sana eridim..
Say ki,
Gecen den kopan yıldızım..
Dilek olup düştüm diline..
Say ki,
Saçağına düşen yağmur tanesiyim..
Sana yağdım sana aktım..
Say...
Kavşakta
Artık gelince biliyorum, önceleri korkardım
Şöyle ufak bir şey, sudan kaçmış ayışığı
otuzbeşbin atlının dağdan gelen yankısı
önceleri açılıp gider sanırdım her şeyi
her şeyi aııp gider sanırdım, bir kez şiire konmuşsa
Menekşeler, bademler, büyük adamlar, kutsal olan ne varsa
Şimdi bir...
Yalan
Hadi gidiyorsun
Yürekten kan gidiyor, sen gidiyorsun
Herşey gidiyor
Gökte bulut, dağda kar, düzde kervan gidiyor
Solgun bir gül oluyor insan
Bir demet kar çiçeği ölüyor, sen gidiyorsun
Ne ucuz yaşıyorsun, ne kolay
Bir kristal gibi ellerimden düşüyorsun
Bakma öyle
Ben kanıyorum sen...
Nefes Nefese
Bir sağanak ertesine rastlasın
Bana gelişin,
Silinmişken tüm izleri geçmişin...
Yılgın bir mülteci gibi düş kollarıma
Utanma,
Varsın eksik olsun hikayen,
Pencerem açık yalanlara
Gün seninle aysın,
Konuş,
Hiç susma...
Öyle bir gecede gel ki,
Tersten essin rüzgar
Güle ağlaya,
Yana...
Suskunum Sana
Hangi şiire başlasam suskunum sana
Dağ göğsünde bir kaya diliyle suskun
Güneşte kavrulan bir kum tanesi
Çatlayan dudaklarım oluyor her gece
Yağmura suskun yaşamaya suskun
Haykırabilsem
Belki bir nehir köpürebilir sesimde
Silinebilir kuraklığın bütün izleri
Upuzun çöller...
Memleket İsterim
Memleket isterim
Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;
Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.
Memleket isterim
Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun;
Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.
Memleket isterim
Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun;
Kış günü herkesin evi barkı olsun...
Sözde, senden kaçıyorum doludizgin atlarla,
Bazan sessiz sedasız, ipekten kanatlarla,
Ama sen hep bin yıllık bilenmiş inatlarla,
Karşıma çıkıyorsun en serin imbatlarla,
Adını yazıyorsun bulduğun fırsatlarla,
Yüreğimin başına noktalarla, hatlarla,
Başbaşa kalıyorum sonunda heyhatlarla,
Sözde...