Zor durumlarla başa çıkabilmek


Herkes, en temel görgü kurallarını uygulamaktan ödün vermiyor olsa bile, zaman zaman garip durumlarda kalabilir.




Çoğu bir sene sonra hatırlamayacağınız önemsiz şeyler olsalar da yaşandığı an can sıkan zor durumların etkilerini minimize etmenin bazı yolları var. İşte o yollar:

İşgüzar sorular
Etrafınızda her zaman, kendi üzerine vazife olmamasına rağmen, tuhaf sorularla karşınıza dikilen insanlar olabilir. Kendini beğenmiş, ters cevaplar vermek yerine, hazırda birkaç komik cevap tutabilirsiniz. Örneğin, ne kadar para kazandığınızı soran birine, ‘Faturalarımı ödeyecek kadar ama hala göz koyduğum o Lamborghini’yi alamam’ demeyi deneyin.

Email ya da mesajı yanlış insana yollamak
‘Gönder’e bastığınız an, fark edersiniz ki muhatabına yollamadınız. Şimdi hasar kontrolü zamanı. Eğer uygunsuz bir şey yazdıysanız, özür dilemek çok zor olmamalı ama bunu bir diğer yazılı metinle yapmak yerine, telefonda kurulan bir diyalog ile yapmanız çok daha sağlıklı ve verimli olacaktır.








Geç kalmak
Bulunmanız gereken zamanda bulunmanız gereken yerde olmanız tabii ki her zaman en doğrusudur. Ama arada sırada dış etkenler yüzünden geç kalabilirsiniz de. Yapabileceğiniz en iyi şey özür dilemek ve arayı kapatmak olacaktır. Yalan bahaneler uydurmaktan kaçının, bu sizi karşınızdaki insanın gözünde daha kötü kılar.


Flörtöz patron
Flörtöz patronlar, işinizi katlanılmaz kılabilir, bu yüzden hiç ertelemeden durumu hemen engellemelisiniz. Sergilediği tavrın size kendinizi rahatsız hissettirdiğini ve buna bir son vermesini istediğinizi açıkça belirtin. Eğer devam ederse, 3 seçeneğiniz var: Patronunuzun amiri ile konuşmak, duruma katlanmak ya da işten ayrılmak.


Uygunsuz ofis ilişkisi
Evli ya da hali hazırda bir ilişkisi olan bir iş arkadaşınızın, ofiste başka biriyle uygunsuz davranışlar sergilediğini görmek rahatsız edicidir. Eğer böyle bir şey ile karşılaşırsanız, ortamı terk edin ve insanlara kendilerini açıklama şansı tanıyın. Gördüklerinizi yanlış anlamış olabilirsiniz ama ortada bir yanlış anlaşma yoksa da yorum yapmaktan kaçının. Ve elbette dedikodu da yapmayın!



Birinin adını unutmak
Daha önce tanıştığınız ama adını hatırlamadığınız birisi ile karşılaştığınızda, tokalaşmak için elinizi uzatıp ‘Merhaba, beni hatırladığınıza emin değilim ama ben muhasebe departmanından Ayşegül Sonuç’ diyebilirsiniz. Karşınızdaki de büyük ihtimalle aynı şeyi yapacaktır. Eğer yapmazsa, bir şeylerin hafızanızı tetiklemesi umuduyla sohbete devam edin. Ya da dürüst davranıp, isimlerle aranızın iyi olmadığını söyleyebilirsiniz. Çoğu insan böyle bir itirafı yanlış anlamaz ve gücenmez.

Eski sevgili ile karşılaşmak
Karşınızda hayalinizdeki adam/kadınla oturuyorsunuz ve birden gözünüz kapıdan girmekte olan insana kayıyor. O sizin eski sevgiliniz. Net olun ve sadece durumu belirtin. Birlikte olduğunuz kişi rahatsız görünüyorsa, ona güven vermeye çalışın. Ancak, bu beklenmedik bir durumda yanınızdaki kişinin tepkisini görmek için de bir fırsattır unutmayın, onun karakterine dair önemli bir fikir edinmenize sebep olabilir.










Boşboğazlık etmek
Hemen hemen herkes kendi hayatında en az bir kez bu durumda kalmıştır. Düşünmeden, aklına ilk geleni söylemek bazen karşınızdaki insanı zor durumda bırakabilir. Durumu toparlamak için bir iltifatla dengelemeyi deneyin. Eğer bir arkadaşınız kilo almışsa ve siz de hamile olup olmadığınız sorduğunuzda, olmadığını söylüyorsa; durumu “Offf ama ışıl ışıl parlıyorsun. Eğer hamile değilsen bile hayatında başka bir güzellik olmalı ve hemen duymak istiyorum” diye düzeltebilirsiniz.


Borç istemek
Eğer tanıdığınız biri sizden para isterse ama sizin kimseye borç vermemek gibi bir prensibiniz varsa, bunu ona direk söylemeniz en iyisi olacaktır. Eğer mümkünse borç olarak değil, yardım amaçlı ufak miktarda nakit önerisinde bulunun.