• Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Zihinsel Özür

Herkül

Admin
Üyelik Tarihi
4 Haz 2013
Konular
8,797
Mesajlar
29,749
MFC Puanı
17,440
Zihinsel Özür
banner.jpg

ZİHİNSEL ÖZÜR ( MENTAL RETARDASYON)

Zeka zihinsel birçok yeteneğin uyumlu çalışması sonucu ortaya çıkan bir yetenekler bileşimidir. Bu yetenekler algılama bellek düşünme öğrenmemantık yürütme gibi yeteneklerdir ve bunların birbiriyle uyumlu ve ilişkili çalışması sonucu zihinsel fonksiyonlar yürütülmektedir.

Zihinsel özür kişinin yaşadığı toplum içerisinde sorunlarla başa çıkma yeteneğini etkileyen zihinsel bir kısıtlama ya da sınırlanmadır. Bir çocuk ya da yetişkine zihinsel özürlü tanısı konulabilmesi için ortalamanın altındaki zeka işlevi ile birlikte iletişimde öz bakımda evdeki yaşamda toplumsal becerilerde toplumsal yararlılıkta kendini yönlendirmede sağlığı korumada akademik becerilerde ve çalışma alanlarında iki veya daha fazla bozukluğun bir arada olması ve bu durumun 18 yaşından önce başlaması öngörülür. Zihinsel özür ülkemizde yaygın olarak karşılaşılan özür gruplarından birisidir. Çocuğunuzun zihinsel özürlü olmasına neden olan çeşitli etmenler vardır. Bunlar dört grupta incelenebilir:

A. Doğum öncesi

• Gebeliğin özellikle ilk üç ayında uzun süren yüksek ateş

• Gebelik döneminde geçirilen çeşitli hastalıklar

• Gebelikte doktor denetimi dışında ilaç kullanımı

• Alkol sigara ve benzeri madde kullanımı

• Annenin kansızlığı

• Annenin geçirdiği bazı kronik hastalıklar (hipotroidi vb )

• Yetersiz ve dengesiz beslenme

• Gebelik sırasında geçirilen kazalar.

B. Doğum sırası

• Doğum sırasında çocuğun oksijensiz kalması (anoksi)

• Zor ve uzun süren doğum

• Doğum sırasında beyin zedelenmesi

• Erken doğum

• Düşük doğum ağırlıklı bebek.

C. Doğum sonrası


• Yeterli miktarda anne sütü almaması

• Çevre kirliliğine maruz kalması

• Uyaran eksikliği

• Demir eksikliği

• Merkezi sinir sisteminin enfeksiyon hastalıkları (menenjit gibi)

• aaaabolik hastalıklar (fenilketonüri hipotroidi vs)

• Geçirilen kazalar sonucu beyin zedelenmesi.

D. Genetik nedenler

• Akraba evlilikleri (ailede zihinsel özürlülük nedeni olan genlerin varlığında hastalık ortaya çıkar)

• Kromozom hastalıkları (Down Sendromu gibi).

2-ZİHİNSEL ÖZRÜN TEŞHİSİ
• Tıbbi açıdan değerlendirmeler yapılır; kişinin beyninin öğrenme problem çözme ve IQ veya entelektüel fonksiyonlarını yerine getirme yeteneği genellikle IQ testleri ile ölçülür. Ortalama puan 100 dür. 70-75'in altında puan alanlarda zihinsel özür vardır.

• Eğitimsel açıdan değerlendirmeler yapılır; kişinin bağımsız olarak yaşamak için ihtiyaç duyulan becerileri yerine getirip getiremediği(adaptif davranışlar veya adaptif fonksiyonlar) incelenir. Bu becerilere örnek verirsek giyinme kendi kendine yemek yeme gibi günlük yaşam aktivitelerianlama ve cevap verme gibi iletişim becerileri aile üyeleri yetişkinler ve yaşıtları ile sosyal becerileri değerlendirilir.

Zihinsel özürlü bir çocuğun kesin tanısı ve özür durumunun değerlendirilmesi birçok bilim dalının (multidisipliner) incelemesiyle yapılır.

Zihinsel gelişme geriliği çocuğun yaşıtlarına göre algılama problem çözme bellek soyut düşünme yeteneği neden sonuç bağlantısı kurabilmegerçeği değerlendirme yargılama anlama ve anlatabilme öğrenme gibi bilişsel yeteneklerinde eksiklik yetmezlik ya da bozukluk olması ile belirlenir.

Zihinsel özürlülüğün birçok belirtisi vardır. Başlıcaları şunlardır:

• Oturmayı emeklemeyi ve yürümeyi diğer çocuklardan daha geç öğrenebilirler.

• Konuşulan dili anlamada güçlük yaşayabilirler.

• Konuşmayı daha geç öğrenebilirler. Sınırlı sözcük dağarcıkları ile dikkati çekerler .

• Sesleri doğru olarak çıkarabilme (artikülasyon) ile ses bozuklukları ve kekemelik görülme sıklığı normal gelişim gösteren çocuklara göre daha fazladır.

• Hatırlamada zorlanabilirler.

• Anlamada güçlükleri olabilir.

• Sosyal kuralları anlamada güçlük çekebilirler.

• Problem çözmede zorlanabilirler.

• Mantıklı düşünmede zorlanabilirler.

• Dikkat süreleri kısa olabilir.

• Okuma-yazma matematik gibi akademik becerilerde güçlükler görülebilir.

• Kendi başlarına karar verme ve uygulamada zorlanırlar.

• Yetişkin tarafından yönlendirilmeye gereksinim duyarlar.

Yeterli destek verildiğinde zihinsel özürlü çocukların çoğu öğrenebilir gelişebilir ve büyüyebilir.

Zihinsel özürlü çocuklar toplumdaki diğer çocuklardan farklıdır. Bu farklılığın zihinsel bir özür olduğunu söylemek için çeşitli testler kullanılır. Bu testler ile bireyin/çocuğun düşünme öğrenme ve sorun çözme ile ilgili yetenekleri ölçülür.

Zeka Özrünün Sınıflandırılması
A- Hafif düzeyde zihinsel gelişme geriliği : IQ düzeyi 50-55 ile yaklaşık 70 arası.

B- Orta düzeyde zihinsel gelişme geriliği : IQ düzeyi 35-40 ile yaklaşık 50-55 arası.

C- Ağır düzeyde zihinsel gelişme geriliği : IQ düzeyi 20-25 ile yaklaşık 35-40 arası.

D- İleri derecede ağır zihinsel gelişme geriliği : IQ düzeyi 20-25'in altında.


Yukarıda verilen sınıflandırmalar tek başına çocukların değerlendirilmesinde yeterli değildir .

A. Hafif düzeyde zihinsel gelişme geriliği:
Hafif düzeyde zihinsel özürlü olan bireyler “eğitilebilir” olarak nitelendirilen grubu işaret eder. Hafif düzeyde zihinsel özürlü olan çocuklar toplumsal ve konuşma yeteneklerini okul öncesi yıllarda 0-5 yaş arasında kazanırlar. Duyusal ve motor alanlardaki bozuklukları çok azdır ve çoğunlukla daha ileri yaşlara kadar zihinsel özürlü olmayan çocuklardan ayırt edilemezler. Bu çocuklar on yaşın sonuna doğru altıncı sınıf düzeyinde okul becerileri kazanabilirler. Erişkin yaşlarda ancak kendi başına yaşayabilmeye yeten toplumsal ve mesleki yetenekler kazanırlar. Ancak alışılmışın dışında toplumsal ve ekonomik sıkıntılarla karşı karşıya kaldıklarında rehberliğe gereksinim duyarlar. Hafif düzeyde zihinsel özürlü olan bireyler uygun destekle çoğunlukla kendi başlarına ya da bir yetişkinin denetimiyle toplum içinde bağımsız olarak yaşamlarını sürdürebilirler. Hafif düzeyde zihinsel özürde hareket bedeni kullanmaya ilişkin (motor) problemler az görülür ya da yoktur. İletişim öz bakım ev yaşamı sosyal etkileşim toplum içinde yaşayabilme kendini yönlendirme sağlık ve emniyeti gözetebilme akademik/okula ilişkin beceriler boş vakitlerini değerlendirme iş becerileri gibi özellikler yaşıtlarına çok yakın değerlerde gözlenir.

B. Orta düzeyde zihinsel gelişme geriliği
Orta düzeyde özürlü olan bireyler “öğretilebilir” olarak sınıflandırılan gruba eşdeğerdir. Orta düzeyde zihinsel özürlü olan çocuklar konuşma becerilerinin çoğunu erken çocukluk yıllarında kazanırlar. Mesleki eğitimden faydalanır ve belirli bir denetimle kişisel bakımlarını yapabilirler. Aynı zamanda toplumsal ve iş ve uğraşı alanlarındaki eğitimden de yararlanırlar. Örneğin duyu-algı-motor bütünleştirme ve bilişsel gelişim için aktivite eğitimi iş ve uğraşı yaklaşımı olarak uygulanır. Ancak akademik olarak ilkokul ikinci sınıf düzeyinden ileri gitmekte zorlanırlar. Ergenlik dönemindetoplumsal kuralları öğrenmedeki zorlukları yaşıtları ile ilişkilerini bozabilir. Erişkinlikte çoğunluğu beceri istemeyen işlerde ya da uygun destekle yarı beceri isteyen işlerde çalışabilirler. Yeterli destek ile toplumsal hayata uyum sağlarlar.

C. Ağır düzeyde zihinsel gelişme geriliği
Ağır düzeyde zihinsel özürlü olan bireyler erken çocukluk yıllarında konuşma becerilerini ya çok az kazanırlar ya da hiç kazanamazlar. Okul dönemi boyunca konuşmayı öğrenebilirler ve ancak temel (özbakım) ihtiyaçlar konusunda eğitilebilirler. Sadece okul öncesi eğitim düzeyinde (gerekli işaret ve harfleri tanıma gibi) bir eğitim alabilirler. Erişkinliklerinde yakın bir denetimle basit işleri yapabilirler. Zihinsel özre eşlik eden başka bir sorun nedeni ile özel bir bakıma gereksinimleri yoksa aile içinde ya da küçük gruplardan oluşturulmuş grup evlerinde toplum hayatına uyum sağlayabilirler

D. İleri derecede ağır zihinsel gelişme geriliği
Çoğunda zihinsel özre neden olan özel bir nörolojik sorun vardır. Erken çocukluk yıllarında duyu-motor işlevlerinde uyarı eksikliği nedeniyle önemli gerilikler vardır. Devamlı yardıma ve bakıma ihtiyaç duyarlar. Eğer uygun bir şekilde eğitilebilirlerse motor gelişmeleri

kendine bakım ve konuşma becerileri geliştirilebilir. Çok yakın denetim ve koruma altında basit işleri yapabilirler.

Zihinsel özür erken çocukluk döneminde ve okul öncesi yaşlarda gelişim geriliği ile kendini gösterir. Bu çocukların çoğu gelişim alanlarında (bilişselmotor özbakım dil sosyal-duygusal) yavaş bir gelişme gösterir ve kronolojik takvim yaşına göre geri kalırlar. Bu nedenle ağır düzeyde zihinsel özürlü bireyler genellikle erken çocukluk döneminde tanınır.

Ancak hafif düzeyde zihinsel özürlü olan çocuklarda tanı okul çağına kadar gecikebilir.

Zihinsel özürlü bir çocukta öğrenmede güçlükler vardır. Bu çocukların sosyal becerilerinin gelişmesi (diğer kişilerle iletişim kurma arkadaş olma) ve kendilerini idare etmeleri uzun zaman alır ve sabır gerektirir. Bu çocukların da sevgi ve şefkate gereksinimleri vardır. Buna karşın bazen anlaşılamayabilirler ve istenmedik davranışlarla karşılaşabilirler. Öğrenmek okula gitmek eğlenmek isterler. Ancak desteğe gereksinimleri vardırbu da onları anlayabilecek uygun davranışlar gösterebilecek eğitim ortamlarında olabilir. Gerekli eğitim ve destek aldıklarında birçok zihinsel özürlü olan çocuk iş sahibi olabilir ve bağımsız yaşayabilirler.

Erken tanı beraberinde erken eğitim ve rehabilitasyonu mümkün kılar. Ancak bazı durumlarda çocuğun mevcut sorunlarının ve mevcut kapasitesinin ortaya konması zaman gerektirir. Bu zaman sürecinde çocuğun gelişiminin değerlendirilmesi önemlidir
Okul öncesi yaşlarda gelişim geriliğine dikkat çeken ve en çok karşılaşılan belirtiler şu şekilde özetlenebilir:

İlk aylarda : Emme güçlüğü

Hareket azlığı

Çevresel uyarılara işitsel veya görsel tepkilerin zayıf olması veya olmaması.

6 aydan sonra : Oturma emekleme yürümede gecikmeler.

2-3 yaşında : Dil gelişiminde gecikme ve davranış bozukluğu.

4-6 yaşında : Öğrenme güçlüğü dikkat eksikliği ve hiperaktivite.

3- ZİHİNSEL ÖZÜRLÜ BİREYLERE SAHİP AİLELERE GENETİK DANIŞMA
Genetik hastalıklar çok çeşitlidir ve büyük bölümünde zihinsel özürlülük gözlenir. Bu nedenle çocuğunuzda akrabalarınızda ağır seyreden zihinsel özürlülük varsa; gelişimi ve davranışları diğer yaşıtlarına göre farklı ise (Örneğin üniversiteler bünyesinde bulunan) bir genetik merkezine başvurmanız gerekir.

Genetik merkezine başvurmanız gereken durumlar;
• Ailenizde ve yakın akrabalarınız arasında nedeni bilinmeyen zihinsel özürlü bireyler var ise

• Önceki çocuklarınızda Down Sendromu gibi kromozom bozuklukları nedeniyle oluşan hastalıklar var ise

• Çok sayıda (2 ve daha fazla) düşük yaptıysanız

• Tüm gebelikleriniz düşük ya da ölü doğumla sonuçlanıyorsa

• Nedeni belirlenemeyen büyüme düzensizliği var ise

• Nedeni belirlenemeyen cinsel organ göğüs gelişim bozuklukları var ise

• Gebe olma yaşınız 35 ve daha üstü ise

• Anne ya da babada bilinen bir kromozom ya da gen düzensizliği var ise

• Ailenizde zihinsel ve gelişim özürlü bireyler var ve siz akraba evliliği yapmış iseniz

• Gebeliğiniz sırasında anne karnındaki bebeğin ultrason ile değerlendirilmesinde bir problem ile karşılaşılmış ise.

Eğer yukarıdaki maddelerden en az biri sizde bulunuyorsa bir genetik merkezine başvurun.

Gebelik döneminde anne karnındaki bebeği (fetus) çevreleyen zar ya da sıvıdan ultrason eşliğinde alınan bir miktar parça/sıvıda genetik testler yapılır ve doğacak olan bebeğinizin test edilen hastalığa sahip olup olmadığı söylenir. Eğer bebeğiniz hasta doğacak ise nelerle karşılaşacağınız genetik uzmanlarınca size anlatılır ve yardımcı olunur.

Doğum sonrasında yapılan genetik analizlerde kolunuzdan alınacak ufak bir miktar kan ile genetik testler yapılır ve sizlere ilgili hastalık hakkında bilgi verilir.
Anne-baba adayları akraba evliliği yapmamış olsalar bile zihinsel özürlülüğe yol açan risklerin olup olmadığını araştırmalı ve ilgili testleri yaptırmayı ihmal etmemelidirler. Çünkü testlerle ortaya konacak olan durumlarda erken tanı ve tedavi ile birçok zihinsel özürlülük önlenebilir. Bu testlerin bir kısmı annenin gebeliği döneminde yapılır.
Sağlıklı çocuklar ve sağlıklı bir toplum için; üniversiteler bünyesindeki genetik danışmanlık merkezleri/servisleri ile ilişki içerisinde olun.

4- ÇOCUĞUN İZLENMESİ
Zihinsel özürlü çocukların da yenidoğan bebekler gibi bir sağlık kuruluşunda büyüme ve gelişme beslenme ve aşılarının düzenlenmesi açısından izlenmesi gerekir. Uygun beslenmemesi durumunda mevcut sorunlarına beslenme bozuklukları da eklenebilir. Ayrıca beslenmenin de zihinsel gelişimle ilişkisi vardır.
Bebeğinizin yutma sorunları varsa en yakın sağlık kuruluşuna başvurunuz.
Aşılar her çocuğun enfeksiyon hastalıklarından korunması için önemlidir. Ancak bakım beslenme sorunu olan ve enfeksiyonlara daha duyarlı olan zihinsel özürlü çocuklarda daha da önemlidir. Bu nedenle aşılarının zamanında yapılması gerekmektedir. Aksi durumda enfeksiyon geçirirlersemikroorganizmalar ve yüksek ateş zihinsel gelişimini olumsuz etkiler.

5- ZİHİNSEL ÖZÜRLÜLERDE GÖRÜLEBİLECEK SAĞLIK PROBLEMLERİ
• Zihinsel özürlü bebeklerin/çocukların oturmasını dönmesini ve yürümesini zorlaştıran kas tonusundan (gerginliğinden) ileri gelen sorunlar olabilir.

• Beslenme yutma kusma mide ve barsaklarda sorunları olabilir.

• Görme ve /veya işitme sorunları olabilir (Doğuştan katarakt gibi).

• Kemiklerinde ve eklemlerinde sorunlar olabilir. Dişleri geç çıkabilir.

• Kalpte ritim bozuklukları görülebilir. Troid bozuklukları olabilir.

• Solunum yolları kulak akciğer rahatsızlıkları soğuk ve enfeksiyonlara karşı dirençlerinin düşük olması nedeniyle oluşabilir.

• Havale geçirebilir.

Bütün bu bulguların bir ya da daha çoğunun zihinsel yetersizliğe eşlik etmesi sorunu daha da ağırlaştırır baş etmeyi güçleştirir. Çocuğun var olan sorunlar açısından ilgili uzmanlar tarafından muayene edilmesi ve gerekenlerin yapılması ihmal edilmemelidir.

Ayrıca zihinsel özre eşlik eden sağlık sorunlarına travmalar zehirlenmeler gibi yeni sorunlar da eklenebilir. Yeni özürlülük durumları ortaya çıkabilir. Bu nedenlerle “çok destekli çok yönlü düzenli aralıksız” izleme zorunludur. Ancak kaliteli bir izleme sonunda en üst düzeyde başarıya ulaşmak için öncelikle tanısının doğru konması sorunun boyutlarının iyi belirlenmesi ve uygun eğitim programları ile rehabilitasyon programlarının uygulanması gerekmektedir.

6- DOWN SENDROMU
Her insanda 23'ü anneden 23'ü babadan olmak üzere toplam 46 kromozom vardır. Down Sendromunda kromozom sayısı artmıştır ve 46 yerine 47 olmuştur. Üç tipi bulunur: Trizomi 21 Mozaik Tip Translokasyon

Çocuğunuzun Down Sendromunun hangi tipi olduğu kromozom analizleri sonucu belirlenir.

A- Down Sendromuna Neden Olan Etmenler;
Down Sendromu dünyadaki bütün ülkelerde ve çeşitli sosyal ve ekonomik düzeydeki topluluklarda görülebilmektedir. Down Sendromlu bireyler zihinsel özürlüler grubu içinde en büyük bölümü oluşturmaktadır. Down Sendromuna neden olan etmenler hakkında kesin olarak belirlenmiş görüşler olmamakla beraber viral enfeksiyonlar hormonal bozukluklar röntgen ışınları yoğun ilaç kullanımı genetik yatkınlık gibi etmenlerin olabileceği düşünülmektedir.

Bunlardan başka anne yaşı Down Sendromuna neden olan en yaygın etmen olarak kabul edilmektedir. Anne yaşı ilerledikçe başka bir deyişle kromozom yapılarında deformasyonlar arttıkça Down Sendromlu çocuğa sahip olma riski artmaktadır. 35 yaş ve üstü anneler daha yüksek oranda Down Sendromlu bebek sahibi olma riski ile karşı karşıyadırlar. Yaş ilerledikçe Down Sendromlu bebeğin doğma oranı artmaktadır. 30 yaşın altında da Down Sendromlu çocuğa sahip anneler olabilmektedir. 18 yaşın altındaki çok genç annelerin de Down Sendromlu bebeğe sahip olma oranı yüksektir. Ancak unutulmamalıdır ki Down Sendromuna neden olan tek etmen anne yaşı değildir diğer faktörler de etken olabilmektedir.

Down Sendromlu bebekler normal bebeklere göre ayırt edici fiziksel özellikleri sayesinde erken tanınabilmektedir. Böylece tıbbi yönden gerekli kontrol ve gereksinimlerin karşılanması sonucu erken eğitim ve aile danışmanlık hizmetlerinden yararlanmaları söz konusu olabilecektir.

B- Down Sendromlu Bireylerin Fiziksel Özellikleri

Down Sendromlu çocukların tipik bir yüz görünümü vardır. Yüz yuvarlak ve basık gözler çekik göz iç köşesinde küçük bir deri kıvrımı bulunur göz kapaklarında kıvrım mevcuttur. Gözler birbirinden ayrık durur. Burun kökü basık burun kalkıktır. Şaşılık görülebilir. Özellikle bebeklerde ağız küçük ve dil dışarıdadır. Bu nedenle salya akar ve ağız kenarında çatlaklar oluşur. Kulaklar aşağıda ve kulak yolu dardır. Baş basık saç kaş kirpikler seyrektir. Boyun kısa ve geniştir. Gövde kısa ve geniş karın geniştir. Kol ve bacaklar genellikle gevşektir. El ve ayak parmakları kısa ve künttür. Avuç içi çizgisi (Simian Çizgisi) avucu baştanbaşa geçer. Bu çocuklarda kalpte anotomik bozukluklar görülür. Ayrıca hipotiroidi ve bağışıklık sisteminin zayıf olması nedeniyle enfeksiyon hastalıkları da sık görülür. Down Sendromlu çocuklarda hafiften ağıra kadar giden zihinsel ve gelişme geriliği olur.

C- Down Sendromlu Çocukların Ailelerine Öneriler

Yenidoğan Dönemi
Down Sendromundan şüphelenildiğinde detaylı fizik ve nörolojik muayene ile kromozom analizi yapılarak tanı konulmalı
Üniversiteler bünyesinde bulunan genetik merkezlerden danışmanlık alınmalı
İlgili dernekler ve yardım kurumları öğrenilmelidir.
Erken Bebeklik Dönemi
Sindirim sistemi kalp ve dolaşım sistemi ve kan muayenesi yapılmalı
Göz muayenesi yapılmalı ve gereken tedbirler alınmalı
Troid fonksiyonları incelenmeli
Motor gelişimin desteklenmesi için yardım alınmalı
Çevresi aktif tutulup gelişimi için eğitimcilere başvurulmalı
Anne sütü ile beslenmeli diğer besinlere normal zamanında geçilmelidir.
Bebeklik Dönemi
Beslenme ve aşıları düzenlenmeli
Göz (göz kanalı göz kapakları şaşılık kırma kusurları vb) ile dış kulak ve işitme muayenesi yapılmalı mümkünse düzenli çocuk hekimi muayenesi yapılmalıdır.
Çocukluk Dönemi
Çocuk doktorlarından danışmanlık alma ile ortopedik muayene yapılmalı
Göz dış kulak ve işitme muayenesi ile diş muayenesi ve bakımı yapılmalı
Grip hepatit gibi aşılar yapılmalı
Yıllık troid testleri yapılmalı
Konuşma ve dil gelişimi için yardım alınmalı motor gelişim desteklenmelidir.
Çocukluk Ergenlik Dönemi
Boy ve ağırlık gelişimi yakından izlenmeli kilo alımı halinde doktora danışılmalı ortopedik muayene ihmal edilmemeli
Aile gereksiz beslenme yerine yeterli ve dengeli beslenmeyi sağlamalı
Yıllık troid testleri ve işitme kontrolleri yapılmalı
Diş bakımı ve destek düzeltici tedavi yapılmalı
Tonsillit (bademcik iltihabı) obesite solunum yollarının dar olması nedeni ile uykuda solunum düzensizlikleri olabileceği unutulmamalı
Davranış bozuklukları konusunda dikkatli olunmalı yardım alınmalıdır.
Sonraki Yaşlar
İşitme iki yılda bir görme iki yılda bir Troid fonksiyonları her yıl kontrol edilmelidir.
 
Üyelik Tarihi
29 Eki 2015
Konular
63
Mesajlar
364
MFC Puanı
4,840
Yeryüzünde gördüğüm en güzel kalbe sahip olan, yüreklerin de kötülük, kurnazlık olmayan melekler onlar.
 
Üst