Roma İmparatorluğunun doğu sınırlarındaki en önemli merkezlerinden biri olan Zeugmadaki son kazılarda dört yeni mozaik daha gün ışığına çıkarıldı.
Gaziantepin Nizip ilçesine bağlı Belkıs köyünde yer alan Zeugma antik kentinde 2007den beri sürdürülen Muzalar (Esin Perileri) Evi kazı çalışmalarında dört yeni mozaik gün ışığına çıkarıldı. İsmini, içinde bulunduğu dönemin yazarları, şairleri, müzisyenleri, tarihçileri ve filozofları için resmedilmiş ilham perileri olduğu söylenen Muzalar Mozaiğinden alan ev, zengin mimari dekorasyonu, iyi korunmuş mozaik ve freskleriyle Zeugmadaki en önemli Roma konut örneklerinden biri. İS 2. yüzyılda yapılan 26ya 15 metre boyutlarındaki konutun mozaikleri, İS 3. yüzyıl başlarına tarihleniyor. Zeugma Kurtarma Kazılarını Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Klasik Arkeoloji anabilim dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Kutalmış Görkay başkanlığındaki bir ekip yapıyor. Büyük bölümü tamamlanan kazı çalışmalarında 2015 sezonu bundan sonra restorasyon ve konservasyon işlemleriyle devam edecek. Burayı kış şartlarında daha uzun vadeli koruyabilecek geçici bir çatı kurulması planlanıyor. Muzalar Evinde kazısı henüz tamamlanmayan arkadaki iki odayla ilgili çalışmalar ise 2015te devam edecek. Görkay, sıcak yaz aylarında ev ahalisinin yaşadığı bu kayaya oyulu odalardan da mozaik çıkabileceğini söyledi. Başta Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Gaziantep Belediyesinden sağlanan bütçelerle gerçekleştirilen kazı çalışmalarına 2007den beri İş Bankası destek oluyor. Kazı çalışmasının yıllık bütçesinin her sene değiştiğini belirten Görkay, 2005 yılından beri devam eden çalışmalarda yaklaşık 7 milyon liranın harcandığını söyledi.
Roma döneminde Zeugma Antik Kentinde yaklaşık 60 bin kişinin yaşadığı varsayımından yola çıkılarak burada iki ila üç bin konutun olduğu tahmin ediliyor. İS 253 yılında Sasani tahribatından sonra yıkılan ve büyük çoğunluğu kullanılamaz hale gelerek terk edilen mekânların yüzde 25i, Birecik Barajının 2000de faaliyete girmesiyle sular altında kalmıştı. Roma Zeugmasının şehir planını ve sokak yapılarını çözümleyen kazı ekibi, sualtında kalmayan evlerin konumlarını tespit ettikten sonra kazı çalışmalarına başladılar. 2007de sondaj çalışması yaptıkları bir villada ilk başta Muzalar Mozaiğiyle karşılaşan ekip, Muzalar Evi olarak adlandırdıkları bu evde kazı çalışmalarını sürdürmeye devam etti. Evlerin ilk katının taştan, ikinci katının ise kerpiçten olması mozaiklerin bugün bu kadar iyi durumda bulunmasını sağlayan etmenlerden. Çünkü Sasani saldırıları sırasında yakılan evlerin önce çatısı ve kerpiç kat çöküyor. Mozaiklerin üstüne düşen bu katman, onların üzerinde korunaklı bir tabaka oluşturuyor. Görkay, Muzalar Evinde ise yangına dair bir işaret bulunmadığını, büyük ihtimalle bu evin yağmalamadan çok önce boşaltıldığını söylüyor. Bu sebeple kazı sırasında mozaik ile birlikte o döneme ait başka bir obje bulunamamış. Misafir salonlarından birinde bulunan Muzalar Mozaiğinin yanı sıra, ikinci misafir salonunda ise mitolojide ideal kadın olarak bilinen ve antik dönemde Heroine olarak da adlandırılan dört adet kadın figürü bulunuyor. Avlu sundurmasında iki mitolojik kadın kahraman figürü, konutun avlusunda ise zengin deniz canlıları arasında verilmiş Deniz Tanrısı ve Tanrıçası olan Okeanos ve Thetisin figürleri yer alıyor.
Fotoğraf: Zamanının zengin bir ailesine ait olduğu düşünülen Muzalar (Esin Perileri) Evindeki mozaikler çok iyi korunmuş durumda.
Yazı: Ayşegül Parlayan / Fotoğraf: Bülent Özalp
Atlas