- Konum
- Cennet Şelaleleri. ♡
-
- Üyelik Tarihi
- 20 Ara 2012
-
- Mesajlar
- 4,143
-
- MFC Puanı
- 312
Cevap
Dört büyük mukaddes kitaptan biri olan ve kelime olarak parça, yazılı şey ve kitap anlamlarına gelen Zebur, Yüce Allah tarafından Hz. Dâvud (a.s.)a indirilmiştir. Allah Teâlâ şöyle buyurmaktadır: Rabbin göklerde ve yerde olanları en iyi bilendir. And olsun ki; biz Peygamberlerin kimini kiminden üstün kılmışızdır. Davûda da Zebur verdik. (İsra, 17/55) Bu âyetten Zeburun Hz. Dâvud (a.s.)a indirildiği açıkça anlaşılmaktadır. Ayrıca Hz. Peygamber (s.a.s.) de bir hadis-i şerifte, Zeburun ehl-i kitap tarafından okunduğunu haber vermiştir (Buhârî, Teyemmüm, 6).
İsrailoğullarına doğru yolu göstermek için nâzil olan Zeburun aslı İbranîcedir. Kaynaklarda belirtildiğine göre Zeburun metni manzumdur. Zeburda genellikle Hz. Dâvudun Allaha yakarışları ve ilâhîleri yer almaktadır. Yahudilerin, Tevrattan sonra kitap gelmeyecektir. yolundaki iddiaları Zeburun Hz. Dâvûda verilmesiyle nakzedilmiş bulunmaktadır (Elmalılı, Hak Dini Kuran Dili, İstanbul 1938, IV, 3081).
Şüphesiz Zebur Yüce Allah tarafından indirilmiştir. Bu bakımdan, Allahtan Hz. Dâvûda indirildiği şekliyle ona inanmak, imanın gereklerindendir. Fakat günümüzde Zeburun bu orijinal metni mevcut değildir. Bu gün Kitab-ı Mukaddes içerisinde, Ahd-i Atik bölümünde Mezmurlar adı altında mevcut olan kitap, insanlar tarafından müdahaleye mâruz kalmış ve bozulmuştur. Zebur Hıristiyanlığın yayılmasından sonra Lâtinceye çevrilmiştir. Bugün Yahudiler ve Hıristiyanlar ayinlerinde Zeburu okumaktadırlar. Özellikle Hıristiyanlar ayinlerinde Zeburdan seçilmiş parçalar okumayı ihmal etmemektedirler.
Günümüzde Zeburda yer alan bilgiler hakkında bir Müslümanın takınması gereken tavır şu şekilde ifade edilebilir: Eğer bu bilgiler, Kuran ve sahih hadislerdeki bilgilere uygunsa kabul; değilse reddedilir. Ayet ve hadislerde bu bilgilerden hiç bahsedilmiyor ve İslâmın temel prensiplerine de zıt düşmüyorsa Hz. Peygamber (s.a.s.)in şu tavsiyesi doğrultusunda hareket edilir: Ehl-i Kitabı tasdik de etmeyin, tekzip de (yalanlamayın). Biz Allaha ve bize indirilenlere iman ettik deyin. (Buhârî, Tefsîr, 13)
Dört büyük mukaddes kitaptan biri olan ve kelime olarak parça, yazılı şey ve kitap anlamlarına gelen Zebur, Yüce Allah tarafından Hz. Dâvud (a.s.)a indirilmiştir. Allah Teâlâ şöyle buyurmaktadır: Rabbin göklerde ve yerde olanları en iyi bilendir. And olsun ki; biz Peygamberlerin kimini kiminden üstün kılmışızdır. Davûda da Zebur verdik. (İsra, 17/55) Bu âyetten Zeburun Hz. Dâvud (a.s.)a indirildiği açıkça anlaşılmaktadır. Ayrıca Hz. Peygamber (s.a.s.) de bir hadis-i şerifte, Zeburun ehl-i kitap tarafından okunduğunu haber vermiştir (Buhârî, Teyemmüm, 6).
İsrailoğullarına doğru yolu göstermek için nâzil olan Zeburun aslı İbranîcedir. Kaynaklarda belirtildiğine göre Zeburun metni manzumdur. Zeburda genellikle Hz. Dâvudun Allaha yakarışları ve ilâhîleri yer almaktadır. Yahudilerin, Tevrattan sonra kitap gelmeyecektir. yolundaki iddiaları Zeburun Hz. Dâvûda verilmesiyle nakzedilmiş bulunmaktadır (Elmalılı, Hak Dini Kuran Dili, İstanbul 1938, IV, 3081).
Şüphesiz Zebur Yüce Allah tarafından indirilmiştir. Bu bakımdan, Allahtan Hz. Dâvûda indirildiği şekliyle ona inanmak, imanın gereklerindendir. Fakat günümüzde Zeburun bu orijinal metni mevcut değildir. Bu gün Kitab-ı Mukaddes içerisinde, Ahd-i Atik bölümünde Mezmurlar adı altında mevcut olan kitap, insanlar tarafından müdahaleye mâruz kalmış ve bozulmuştur. Zebur Hıristiyanlığın yayılmasından sonra Lâtinceye çevrilmiştir. Bugün Yahudiler ve Hıristiyanlar ayinlerinde Zeburu okumaktadırlar. Özellikle Hıristiyanlar ayinlerinde Zeburdan seçilmiş parçalar okumayı ihmal etmemektedirler.
Günümüzde Zeburda yer alan bilgiler hakkında bir Müslümanın takınması gereken tavır şu şekilde ifade edilebilir: Eğer bu bilgiler, Kuran ve sahih hadislerdeki bilgilere uygunsa kabul; değilse reddedilir. Ayet ve hadislerde bu bilgilerden hiç bahsedilmiyor ve İslâmın temel prensiplerine de zıt düşmüyorsa Hz. Peygamber (s.a.s.)in şu tavsiyesi doğrultusunda hareket edilir: Ehl-i Kitabı tasdik de etmeyin, tekzip de (yalanlamayın). Biz Allaha ve bize indirilenlere iman ettik deyin. (Buhârî, Tefsîr, 13)