Neler yeni
MEGAForum - Teknoloji Forumu

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı yada giriş yapmalısınız. Forum üye olmak tamamen ücretsizdir.

  • Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Yükselir'den Şafak Pavey'e: Provokatörlüğün Lüzumu Yok

RebeLLiouS

♕Rabid Dog♕
Onursal Üye
Konum
İzmir
  • Üyelik Tarihi
    9 Tem 2013
  • Mesajlar
    12,310
  • MFC Puanı
    5,925
Sabah gazetesi yazarı Sevilay Yükselir, Twitter'da CHP Milletvekili Şafak Pavey hakkında "Şafak Pavey'e Bİrleşmiş Milletler de görev yaparken herhalde en iyi öğrettikleri şey yalan ve provokatörlük. Yalanlarla yaşıyor maalesef... Bu ilk yalanı değil. İsviçre de 1 çocuğu kurtarmak için mi yoksa kocası terk ettiği için mi o trenin önüne atladı sormak lazım kendisine!" dedi.

MECLİS'TE BAŞÖRTÜSÜ DEVRİMİ

AK Partili 4 kadın milletvekili, dün TBMM'ye başörtüsü ile geldiler. Genel Kurul'da CHP adına söz alan Şafak Pavey, TBMM kürsüsünde sert eleştirilerde bulundu .

"BAŞI AÇIK OLANLAR KİRLENMİŞ MİDİR?

Pavey'in konuşmasında sarf ettiği "Şu hakareti bütün haberlerde duydum: 'Başımı açarak, bir daha kirlenmeyeceğim.' Bu durumda başı açık olanlar kirlenmişler midir? İnanç üstünden öbürünü kirli ilan edebilmek kimin haddi olabilir?" sözleri yeni tartışmalara neden oldu.

Sabah yazarı Sevilay Yükselir Pavey'in bu açıklamanın ardından Twitter'da tepki gören sert açıklamalar yaptı ..

Şafak Pavey'i yalancılıkla suçlayan Yükselir şunları yazdı;

"EY ŞAFAK PAVEY, NERENDEN UYDURDUN"

İnternete arıyorum;Başımın açarak bir daha kirlenmeyeceğim" lafını hangi vekilin söylediğini bulamıyorum. Yardımcı olabilecek var mı aranızda?

Ey Şafak Pavey sen nolasın! Dünden beri o lafı nasıl eder bi kadın diye yedim bitirdim kendimi.Videoya baktım yok öyle bişi! Nerenden uydurdun.

Yemin ediyorum pazar günü yazımda kirlenmemek için başımı açmayacağım diyen vekili yerden yere vuracaktım. Ama şimdi sen hak ettin bunu Pavey.

"PAVEY'E BM'DE ÖĞRETTİKLERİ EN İYİ ŞEY YALAN!"

Şafak Pavey'e Bİrleşmiş Milletler de görev yaparken herhalde en iyi öğrettikleri şey yalan ve provokatörlük. Yalanlarla yaşıyor maalesef ...

"KOCAN TERK ETTİĞİ İÇİN ATLADIN TRENİN ÖNÜNE"

Bu ilk yalanı değil. İsviçre'de 1 çocuğu kurtarmak için mi yoksa kocası terk ettiği için mi o trenin önüne atladı sormak lazım kendisine!


Yalan söyleyip milletin midesini kafasını bulandıran Şafak Pavey ve gibilerden çok çekti bu ülke.Yeter artık! Provokatörlüğün lüzumu yok!

Hac dönüşü başını açmak istemeyen bir insanın ettiği lafları bu biçimde yansıtmak provokatörlüğün dibidir .Eğer alınacaksa birileri haca Gidip kapanıp ama dönüşte başını tekrar açan kadınlar alınmalı. Mesela Meral Akşener. O alınmıyorsa size noluyor? Nedir bu pespayelik yahu!

Kadıncağız haccın ona hissettirdiği duygulardan bahsetmiş. Burda arındım ve böyle kalmak istiyorum demiş. Bana kirlisin sen dememiş!

"AMACIN NE!"

Eee peki başı açık hiçbir kadını hedef almayan böyle bir ifadeyi Şafak Pavey neden çarpıttı? Amacı neydi?Söylesin bilelim. Anlatsın anlayalım.

Hiç kimse! Hiçbir insan bana başım açık diye kirlisin diyemez! Kirliliğin başı açıklıkla kapalılıkla alakası olmadığını herkes biliyor. Ancak Denilmemiş söylenmemiş bir söz üzerinden de hiç kimse beni kışkırtamaz. Kimsenin hakkı yok buna.Bir huzur istiyoruz. Azıcık bir huzur!

Çıldırdınız biliyorum ama gerçek bu kardeşim. Şafak Pavey'in hayatı yalan! Vaktinde tam sayfa röplerle okura anlattığım Pavey bu değildi.

TEPKİ GELİNCE TWEET'LERİ SİLDİ, ÖZÜR DİLEDİ

Bu tweetlerin ardından, sosyal medya Sevilay Yükselir'in sözleriyle çalkalandı. Sabah gazetesi yazarına yönelik Twitter'da tepki yağınca Sevilay Yükselir, Pavey'in bacağını neden kaybettiğiyle ilgili attığı tweeti silerek şu ifadeleri kullandı:

Siliyorum. Pavey'le ilgili ilk yazdığım twetlere gelen saldırılara yenik düşüp tren kazasıyla ilgili yazdığım o twetten dolayı özür diliyorum.

Bakın yazdıklarımdan geri adım atıyorum demedim. Sadece bir twet vardı yazmamış olmayı yeğlerdim onu sildim.Gerisi duruyor ve aynı noktadayım.

Yalnız aynı özrü Pavey den de bekliyorum. Söylenmemiş bir söz üzerinden biz başı açık kadınlarla başı kapalıları karşı karşıya getirdiği için.

Benim attığım o tweet gaddarca olabilir ama Pavey'in provokasyonu ondan aşağı kalmaz.Hatta daha da gaddar.Kışkırtıcılık en fena şey!

Bakın bi daha yazıyorum. Son kez.O tweeti doğru olmadığı için silmedim.Dostumun uyarısı üzerine sildim. Siz hakaret ettiniz diye değil!

ŞAFAK PAVEY'İN MECLİS'TEKİ KONUŞMASININ TAM METNİ:

İşte Pavey'in tam konuşma metni

Sn Başkan, Değerli Milletvekilleri,
Size bu konuşmayı; her şeyin yasak olduğu genel kurulda yapıyorum.... Ortalama yaşın 50 olduğu bir mecliste su içmenin dahi yasak olduğu bir genel kurulda çalışıyoruz. Yaşlı haklarının, hasta haklarının bile düşünülmediği bir genel kuruldan söz ediyorum ..

1. Turist olarak bile gitmediğiniz coğrafyalarda, Afganistan'da, Yemen'de, İran'da, yıllarca türban kullanmaya mecbur edilmiş biri olarak yapıyorum. Mecliste pantolon giymesi, bir erkek vekil tarafından engellenmiş, bir kadın vekil olarak yapıyorum. Olmayan bacağı, erkekler tarafından siyaset sohbetine dönüştürülen biri olarak yapıyorum. Ve artık AKP'nin başı açık vitrin vekillerinin; emanet oyları, gerçek sahibelerine geri verme zamanının gelip çattığını düşünüyorum. AKP'yi iktidara taşımış asıl kadınlarının meclis koltuklarını almalarının hakları olduğuna inanıyorum.

Elbette ülkemde sekülerizmin geleceği ile ilgili muazzam endişelerim var. Ama kaygım türbanla, kırmızı ruj arasına sıkıştırılmış semboller değildir.

2. Demokrasi paketinde aynı ideolojiyi paylaşan erkek polis doğal karşılanırken; türbanlı kadın polise yasak gelmesine çok şaşırmıştım. Daha vahim bir cinsiyet ayrımcılığı olabilir mi? Ben polisin başındaki türbandan değil, bana vaat ettiği şiddet geleceğinden korkarım.
Mecliste, Cem evi açmak için Diyanetten fetva isteyen anlayıştan korkuyorum. Yani bir inancın ibadet hakkını diğer inancın iznine bağlayan anlayıştan korkuyorum. Hukukun karşısına dini koyan anlayıştan korkuyorum.

Kadın özgürlüklerinden asla korkmam. Söylemek isterim ki; Özgür bir hayat çok yavaş kurulur ama çok hızlı yıkılır.

Tam da bu nedenle, çiçekli başörtüsü ve daracık pantolonuyla, Çamlıca parkının kuytularında, sevgilisiyle öpüşen genç kıza, özgürlüğünü Mustafa Kemal'e borçlu olduğunu hatırlatmak istiyorum.

Türbanla özgürlük ilişkisi bıçak sırtı gibidir. Bir yandan inanç özgürlüğünü temsil eder, öte yandan inanç baskısını.. Birçok kadın inanarak örtünürken, birçok kız kendilerini kontrol eden aile güçleri tarafından zorla kapatılırlar.

Clinton, 2007 de "Kadın değişirse, gelecekte değişir, "demişti. Hatta Emine Erdoğan o kadar beğenmiş olmalı ki; geçenlerde konuşmasında kullandı. Sosyal özgürlük alanlarımız, geleceğimizden çalınarak, birer birer imha ediliyor. Beş yaşında örtülen, on beş yaşında evlendirilen kızlarımıza bakalım. Geleceğimiz gerçekten kadınlarımızın hali üstünden, berbat bir şekilde değişiyor. Biz kültür olarak hiç önemsemeyiz ama her özgürlük aynı zamanda büyük bir sorumluluktur ...

Türbanlı kadın vekillerden beklentim büyük; Mesela, ülkemin neden, kadın hakları konusunda dünyanın yüz yirmincisi olduğunu anlatmalarını bekliyorum. Neden, 57 İslam ülkesindeki toplam kadın hakları ortalamasının, tek başına Birleşmiş Milletlerde bile yer alamayan Tayvan seviyesine erişemediğini açıklamalarını bekliyorum. Bundan böyle; mini etek giydiği için işten atılan, sol kulağı küpeli olduğu için dövülen,dekoltesi bakanın hoşuna gitmediği için linç edilen, oruç tutmadığı için öldürülen, Hıristiyan olduğunu gizlemek için isimlerini değiştirenlerin güvenlikleri, herkesten çok bu kadın vekillere emanettir. Artık, türbanı bir insan hakları ihlalinden, bir insan hakları kazanımına dönüştürmek, onların sorumluluğudur..İnanç özgürlüğünün en büyük güvencesi, geleceğimizi dini rehberlikle kontrol etmek değil, kusursuz bir sekülerizmdir. Ne demek istediğimi,

3. Seküler Norveç'te doğup, ülkemde vekil olanlar anlayacaktır. Umarım ortak geleceğimize inanıyorlarsa hukuk ve sekülerizmin neden elzem olduğunu taraftarlarına anlatırlar. Lütfen hatırlayın, Ortadoğu da bizim seküler toplumumuz tek taş pırlanta gibi ışıldıyordu ..

Oldukça merak etiğim bir ayrıntı var. İnanç gösteri için kullanılabilir mi? Büyük bir ruh temizliğinden doğan muhteşem bir tevazu ile yaşanması emredilmiyor mu? Buraya gelmeden önce, türbanlı vekillerimizin konuşmalarını taradım. Başkalarının özgürlüklerine dair tek bir kelime kullandıklarına rastlayamadım. Kendi inanç özgürlüklerine gösterdikleri hassasiyeti, Ruhban Okulu, azınlık okulları, cem evleri, bir inanç biçimin mundar olarak ilan edilmesi gibi sorunlu inanç alanlarında göremedim.

Mesela bilimin özgürlüğünü kelepçeleyen YÖK hakkındaki fikirlerini de bilmiyorum.
Ama şu hakareti bütün haberlerde duydum: "Başımı açarak, bir daha kirlenmeyeceğim." Bu durumda başı açık olanlar kirlenmişler midir? İnanç üstünden öbürünü kirli ilan edebilmek kimin haddi olabilir?

4. Görülüyor ki bir arada yaşama efsanemiz çökmüş.. Kibirden küfelik olmuşsanız, size benzemeyenin çığlığını nasıl duyacaksınız? Bir taraf, bir arada yaşamanın yolunu ararken; öbürü sindirmek, dönüştürmek, özgürlüklerini birer birer yok etmek istiyorsa; Bizi yok ettiğinizde; gelecek olimpiyat tanıtımına kimi koyacaksınız? Biz Sivas'ta yakılan, Gezi de vurulan, evlerine işaret konulan, hayat tarzından ötürü cezalandırılanlarız. Ama her nasılsa kronik mağdur sizsiniz ..

Azınlığın çoğunluğu ezmesi sürdürülemez. Ama çoğunluğun azınlığı ezmesi sürdürülebilirdir.
Gerçekten bu ülkeyi korkunç bir akıbete sürüklemekten kaçınmaya niyetliyseniz; adaletle öç almak arasındaki farkı en kısa zamanda öğrenmelisiniz.

Türkiye Cumhuriyetinin gelmiş geçmiş en otoriter hükümeti nasıl oldu da, birkaç dakikasını almayacak olan iç tüzük değişikliğini yapmadı. Acaba planladığı gösterinin kavgaya dönüşmesini hayal ederek kazanacağı politik kar mı cazip geldi? Bunu bilemiyorum ama bir kanun yapıcı olarak ben iç tüzük değişmeden asla pantolon giymeyeceğim.Bizden çatışma bekleyenler için altını çiziyorum: Biz çatışmıyoruz, var olmak için direniyoruz.

5. Tarihe dönüp bakarsanız hepimizi neyin beklediğini göreceksiniz. Kendi yarattığınız radikal canavarın sizi de teslim almasını; sadece bizim var olma mücadelemiz önleyebilir.Bundan sonrasını arif olanlara bırakıyorum..
 
Üst Alt