Beşiktaş İkinci Başkanı Ahmet Nur Çebi, Futbol Extra Dergisi'nin Ekim sayısına çok özel açıklamalarda bulundu.
Sekiz yıl süren Yıldırım Demirören döneminin ardından göreve talip olarak bir anlamda ateşten gömlek giyen Fikret Orman yönetiminin son günlerde adı sıkça gündeme gelen ikinci başkan Ahmet Nur Çebi Futbol Extra Dergisine çarpıcı açıklamalarda bulundu. İşte Beşiktaş yönetiminin güçlü ismi Çebinin Eray Emin Aydemir ve Yakup Çınar'a verdiği röportajdan bazı satırbaşları...
BİZ HESAP SORMAYIZ HESAP GÖRÜRÜZ...
Yıldırım Demirören'in kulübe bağış yaptığını mali kongrede de beyan ettiği bir durum var. Bir de eski yöneticilerin çalışmalarının hesap ve idari anlamda incelenmesi söz konusu. Birincisine bakarsak Sayın Yıldırım Demirören'in Ben bunu bağış yaptım ifadesi var. Biz bunun beklentisi içerisindeyiz. Bunun yazılı hale getirilip kayıtlarımıza girmesini istiyoruz. Bunu yapacağından benim şüphem yok. Bunda da umarım yanılmam. En azından kulübe gelip bu parayı istemeyeceğini düşünüyorum. Senetlerin ne anlamda alındığını bilemiyorum. Demirören, Ağustos ayındaki senedin tahsilini istemedi. Bu beni umutlandırdı. Gelelim hesap sorma kısmına... Ben bunu şahsi olarak cevaplandırıyorum. Biz yöneticiler hesap soramayız. Hâkim değiliz, savcı değiliz. Biz sadece hesap görürüz. Hesap görme ne demektir, mutabakattır bu, kişiyi karşınıza alır görüşürsünüz. Biz o safhaya gelmedik. İnceleme 1- 2 hafta içerisinde tamamlanır. Ben camianın hiddetle ve şiddetle bizi acele etmeye teşvik etmesini anlamlandıramıyorum. Niyetlerinin ne olduğunu bilmiyorum. Niyetleri iyiyse kendilerine teşekkür edip sabretmelerini rica ediyorum. Niyetleri kötü ise buradan hiç kimse kendine fayda sağlamaya çalışmasın. Çıkan raporun mali idari ve hukuki değerlendirmeleri var. Hukukçu arkadaşlarımız bunu değerlendirecekler. Bize yol gösterecekler. Gelişigüzel duygularımızla bir taraftar gibi hareket edemeyiz. Camianın bu konuda bize anlayışlı olması gerekiyor.
FUTBOLCULARDAN ÖNCE AVUKATLARLA TANIŞTIK
Geldiğimiz zaman borç rakamının yüksek olduğunu biliyorduk fakat borç var, borç var. Borcun yapılandırılmışı var, döndürebilecek olanı var bir de aciliyeti oluşmuş olan ve alacaklılar tarafından artık tahammül sınırı bitmiş olan borçlar var. Biz en sonuncusuna rastladık. Çok şaşırdım. Bütçe planlarımızı daha yapamadan hatta oyuncularla tanışamadan avukatlarla tanışmış olduk. Debelenmeye ve savaşmaya başladık.
ALTYAPIMIZIN DURUMU VAHİM
Beşiktaş'a bir yöneticinin yapacağı en büyük hizmet alt yapının bir an önce modernize edilmesi. Süratle en büyük hedeflerimizden biri tesislerin en uygun yere kavuşması. Tesislerimiz iyi durumda değil. Duşlar, soyunma odaları, çocukların futbol oynadığı sahalar bizim için utanç tablosu gibi... Kupa kaldırmak ne kadar önemli ise Beşiktaş için altyapı tesisleri de o kadar önemli olmalı. Bir oradan utanıyoruz, iki Beşiktaş'ın geleceği orada. Bunu yapmazsak günah işleriz. Ben ilk geldiğimde Fulya'daki altyapı tesislerine gittim. İçeriye bir
girdik yumruk yemekten kendimize gelemedik. Şimdi vagonu raya oturttuk, şu an vagonun yükü çok ağır. Yavaş yavaş yükü atıp hızlanacağız. Hedefimiz kısa vadede altyapıyı bir an önce iyi bir duruma getirmek.
JORGE MENDES ZARARLI BİRİ
O gün büyük yanlış yapmış kişiler bugün Beşiktaş'a menfaat sağlıyorsa çalışmakta fayda var. Biz intikam, hırs ve kin ile çalışamayız. Beşiktaş'ın menfaatine olan herkesle çalışırım ancak Mendes'in geçmişine de biraz bakmak lazım. Ben Beşiktaş'a Mendes'in faydalı olduğunu düşünmüyorum. Hatta zararları olduğunu da açıkça söyleyebilirim. Her şey ortada. Getirdiği futbolcular ortada, ücretleri ortada, giderken kulüpten götürdükleri ortada, vermedikleri ortada.
6 AY 66 AY GİBİ GEÇTİ
Galatasaray maçında adamın biri uçtu. Uçan Burak var onlarda. O gün konuşması gereken isim Tamer Kıran ancak rahatsızlandı tansiyonu düştü. Ben de çocuklarımı ailemi yolcu ederken gazetecilere yakalandım. Gergin bir ortamdı. O takım sahaya çok zor çıktı çocuklar. 6 ay sanki 66 ay gibi geçti. Çok yoğun çalışıyoruz. Bunlar bir anda sizi etkileyebilir. Bu takım 3-2 alırken biri uçmuş ve hakkınız yenmiş. Ben orada konuşurum. Agresifliğimi biraz tıraşlıyorum. Eşimden tavsiyeler alıyorum bu konuda. Ben duygularım neyse onu konuşuyorum.
Sekiz yıl süren Yıldırım Demirören döneminin ardından göreve talip olarak bir anlamda ateşten gömlek giyen Fikret Orman yönetiminin son günlerde adı sıkça gündeme gelen ikinci başkan Ahmet Nur Çebi Futbol Extra Dergisine çarpıcı açıklamalarda bulundu. İşte Beşiktaş yönetiminin güçlü ismi Çebinin Eray Emin Aydemir ve Yakup Çınar'a verdiği röportajdan bazı satırbaşları...
BİZ HESAP SORMAYIZ HESAP GÖRÜRÜZ...
Yıldırım Demirören'in kulübe bağış yaptığını mali kongrede de beyan ettiği bir durum var. Bir de eski yöneticilerin çalışmalarının hesap ve idari anlamda incelenmesi söz konusu. Birincisine bakarsak Sayın Yıldırım Demirören'in Ben bunu bağış yaptım ifadesi var. Biz bunun beklentisi içerisindeyiz. Bunun yazılı hale getirilip kayıtlarımıza girmesini istiyoruz. Bunu yapacağından benim şüphem yok. Bunda da umarım yanılmam. En azından kulübe gelip bu parayı istemeyeceğini düşünüyorum. Senetlerin ne anlamda alındığını bilemiyorum. Demirören, Ağustos ayındaki senedin tahsilini istemedi. Bu beni umutlandırdı. Gelelim hesap sorma kısmına... Ben bunu şahsi olarak cevaplandırıyorum. Biz yöneticiler hesap soramayız. Hâkim değiliz, savcı değiliz. Biz sadece hesap görürüz. Hesap görme ne demektir, mutabakattır bu, kişiyi karşınıza alır görüşürsünüz. Biz o safhaya gelmedik. İnceleme 1- 2 hafta içerisinde tamamlanır. Ben camianın hiddetle ve şiddetle bizi acele etmeye teşvik etmesini anlamlandıramıyorum. Niyetlerinin ne olduğunu bilmiyorum. Niyetleri iyiyse kendilerine teşekkür edip sabretmelerini rica ediyorum. Niyetleri kötü ise buradan hiç kimse kendine fayda sağlamaya çalışmasın. Çıkan raporun mali idari ve hukuki değerlendirmeleri var. Hukukçu arkadaşlarımız bunu değerlendirecekler. Bize yol gösterecekler. Gelişigüzel duygularımızla bir taraftar gibi hareket edemeyiz. Camianın bu konuda bize anlayışlı olması gerekiyor.
FUTBOLCULARDAN ÖNCE AVUKATLARLA TANIŞTIK
Geldiğimiz zaman borç rakamının yüksek olduğunu biliyorduk fakat borç var, borç var. Borcun yapılandırılmışı var, döndürebilecek olanı var bir de aciliyeti oluşmuş olan ve alacaklılar tarafından artık tahammül sınırı bitmiş olan borçlar var. Biz en sonuncusuna rastladık. Çok şaşırdım. Bütçe planlarımızı daha yapamadan hatta oyuncularla tanışamadan avukatlarla tanışmış olduk. Debelenmeye ve savaşmaya başladık.
ALTYAPIMIZIN DURUMU VAHİM
Beşiktaş'a bir yöneticinin yapacağı en büyük hizmet alt yapının bir an önce modernize edilmesi. Süratle en büyük hedeflerimizden biri tesislerin en uygun yere kavuşması. Tesislerimiz iyi durumda değil. Duşlar, soyunma odaları, çocukların futbol oynadığı sahalar bizim için utanç tablosu gibi... Kupa kaldırmak ne kadar önemli ise Beşiktaş için altyapı tesisleri de o kadar önemli olmalı. Bir oradan utanıyoruz, iki Beşiktaş'ın geleceği orada. Bunu yapmazsak günah işleriz. Ben ilk geldiğimde Fulya'daki altyapı tesislerine gittim. İçeriye bir
girdik yumruk yemekten kendimize gelemedik. Şimdi vagonu raya oturttuk, şu an vagonun yükü çok ağır. Yavaş yavaş yükü atıp hızlanacağız. Hedefimiz kısa vadede altyapıyı bir an önce iyi bir duruma getirmek.
JORGE MENDES ZARARLI BİRİ
O gün büyük yanlış yapmış kişiler bugün Beşiktaş'a menfaat sağlıyorsa çalışmakta fayda var. Biz intikam, hırs ve kin ile çalışamayız. Beşiktaş'ın menfaatine olan herkesle çalışırım ancak Mendes'in geçmişine de biraz bakmak lazım. Ben Beşiktaş'a Mendes'in faydalı olduğunu düşünmüyorum. Hatta zararları olduğunu da açıkça söyleyebilirim. Her şey ortada. Getirdiği futbolcular ortada, ücretleri ortada, giderken kulüpten götürdükleri ortada, vermedikleri ortada.
6 AY 66 AY GİBİ GEÇTİ
Galatasaray maçında adamın biri uçtu. Uçan Burak var onlarda. O gün konuşması gereken isim Tamer Kıran ancak rahatsızlandı tansiyonu düştü. Ben de çocuklarımı ailemi yolcu ederken gazetecilere yakalandım. Gergin bir ortamdı. O takım sahaya çok zor çıktı çocuklar. 6 ay sanki 66 ay gibi geçti. Çok yoğun çalışıyoruz. Bunlar bir anda sizi etkileyebilir. Bu takım 3-2 alırken biri uçmuş ve hakkınız yenmiş. Ben orada konuşurum. Agresifliğimi biraz tıraşlıyorum. Eşimden tavsiyeler alıyorum bu konuda. Ben duygularım neyse onu konuşuyorum.