- Konum
- ىαкαяyλ
-
- Üyelik Tarihi
- 27 Kas 2009
-
- Mesajlar
- 24,120
-
- MFC Puanı
- 79
YOGA'NIN TARİHÇESİ
Aslında kimse Yoga'nın başlangıç tarihini bilmemektedir. Yoga'nın kökü, yazılı tarihin gerisine uzanır. Hatta, Yoga'nın insanlık tarihi kadar eski olduğu söylenir.Yoga'ya ait elimizdeki en eski belge, yapılan arkeolojik kazılarda ortaya çıkartılan ve üzerinde Yoga yapan insan figürleri bulunan 5,000 yıllık mühürlerdir. Yoga ile aşina olmayanlarımız genellikle Hindu dininin bir uzantısı olarak görür ve bilmeden pagan bir ritüelin bir parçası olmaktan çekindiği için Yoga'dan uzak durur.
Ancak, Yoga bir din değildir! Aslında, Yoga tarihinin bu kadar eskiye dayanması da Yoga'nın bir din olmadığının en kesin kanıtıdır. Çünkü Yoga, bilinen tüm dinlerden (Hinduizm dahil!) daha önce başlamış bir felsefedir.Yazının bulunmasından sonra da, bilgiler ağızdan ağıza öğretmenden öğrenciye aktarıldığından, maalesef bu eski zaman diliminden geriye elimizde sadece bazı vecizeler kalmıştır. Onlar da mistik deneyimi olmayan öğrenciye bir şey ifade etmeyecek küçük notlardır. İşte bu nedenle, önemli alimler bu metinleri çok kereler tefsir etmiştir.
Yoga, bir sanat ve bilim olarak kişinin tam bir bilinç içinde yaşaması yoludur. Eski Yogik yazılarda Yoga yolunda yapılan hiçbir zahmetin boş olmadığı söylenir; Yoga hayat boyu sürecek olan bir çabadır.
Yoga bir din değildir, tüm dinler, inançlar kişinin rengi, ırkı, cinsiyeti ne olursa olsun aynı kefededir. Dolayısı ile tüm insanlık içindir. Yoga yalnızca baş aşağı durmak belirli pozlar almak veya az bir miktar sebze ile beslenmek değildir. O evren ile tam birlik, tamlık, bütünlük, sükunet, huzur ve aynı anda tüm evrenle iletişim içinde bulunabilmek yoludur.
Telaşlı bir karmaşanın süregeldiği günümüzde Yoga insanlığa muazzam bir kaynak sunar. Günümüzde Yoga çoğunlukla stres azaltma metodu olarak görünse de bunun haricinde pek çok faydaları fiziksel, zihinsel ve ruhsal planlarda görülür. Örneğin Hatha Yoga ile vücudun tüm gerginliği ve sertliği alınır.
Düzenli olarak yapılan Yoga çalışmaları kişinin bir şifa aracı olması, kişisel değişime, kendimizi ve başkalarını dikkate alarak kalbimizin ve zihnimizin açılması yolu ile varlığımızın yüceltilmesi mümkündür.
Yoga çalışmalarına ait ilk belirtiler M.Ö: 3000 ile 1200 arasına rastlar. Eski şehirler olan Mojendro-Daro (Kuzey Hindistanda) ve Harappa (şu an Pakistan sınırları içinde) bölgelerinde yapılan kazılarda Yoga pozları almış kişiler kazınmış taşlar bulunmuştur. Milattan binlerce yıl önce İndus havzasında gayet ileri bir toplum yaşamaktaydı. Aynı zamanda Hindu felsefesinin temel yanıtları olan Vedalarda da yerini almıştır. Veda'lar daha sonra Upanishadlar olarak anılır. Bunların içerisinde Yoga'ya ait referanslar bulunmaktadır. Özellikle şu paragraf tam bir atıftır: 5 duyunun ve zihnin tam durağanlık olduğunda ve muhakeme sükunet içerisinde dinginleştiğinde yüce yola ulaşılır. Duyuların bu derin sükunetine Yoga denir.
Alıntı.
Aslında kimse Yoga'nın başlangıç tarihini bilmemektedir. Yoga'nın kökü, yazılı tarihin gerisine uzanır. Hatta, Yoga'nın insanlık tarihi kadar eski olduğu söylenir.Yoga'ya ait elimizdeki en eski belge, yapılan arkeolojik kazılarda ortaya çıkartılan ve üzerinde Yoga yapan insan figürleri bulunan 5,000 yıllık mühürlerdir. Yoga ile aşina olmayanlarımız genellikle Hindu dininin bir uzantısı olarak görür ve bilmeden pagan bir ritüelin bir parçası olmaktan çekindiği için Yoga'dan uzak durur.
Ancak, Yoga bir din değildir! Aslında, Yoga tarihinin bu kadar eskiye dayanması da Yoga'nın bir din olmadığının en kesin kanıtıdır. Çünkü Yoga, bilinen tüm dinlerden (Hinduizm dahil!) daha önce başlamış bir felsefedir.Yazının bulunmasından sonra da, bilgiler ağızdan ağıza öğretmenden öğrenciye aktarıldığından, maalesef bu eski zaman diliminden geriye elimizde sadece bazı vecizeler kalmıştır. Onlar da mistik deneyimi olmayan öğrenciye bir şey ifade etmeyecek küçük notlardır. İşte bu nedenle, önemli alimler bu metinleri çok kereler tefsir etmiştir.
Yoga, bir sanat ve bilim olarak kişinin tam bir bilinç içinde yaşaması yoludur. Eski Yogik yazılarda Yoga yolunda yapılan hiçbir zahmetin boş olmadığı söylenir; Yoga hayat boyu sürecek olan bir çabadır.
Yoga bir din değildir, tüm dinler, inançlar kişinin rengi, ırkı, cinsiyeti ne olursa olsun aynı kefededir. Dolayısı ile tüm insanlık içindir. Yoga yalnızca baş aşağı durmak belirli pozlar almak veya az bir miktar sebze ile beslenmek değildir. O evren ile tam birlik, tamlık, bütünlük, sükunet, huzur ve aynı anda tüm evrenle iletişim içinde bulunabilmek yoludur.
Telaşlı bir karmaşanın süregeldiği günümüzde Yoga insanlığa muazzam bir kaynak sunar. Günümüzde Yoga çoğunlukla stres azaltma metodu olarak görünse de bunun haricinde pek çok faydaları fiziksel, zihinsel ve ruhsal planlarda görülür. Örneğin Hatha Yoga ile vücudun tüm gerginliği ve sertliği alınır.
Düzenli olarak yapılan Yoga çalışmaları kişinin bir şifa aracı olması, kişisel değişime, kendimizi ve başkalarını dikkate alarak kalbimizin ve zihnimizin açılması yolu ile varlığımızın yüceltilmesi mümkündür.
Yoga çalışmalarına ait ilk belirtiler M.Ö: 3000 ile 1200 arasına rastlar. Eski şehirler olan Mojendro-Daro (Kuzey Hindistanda) ve Harappa (şu an Pakistan sınırları içinde) bölgelerinde yapılan kazılarda Yoga pozları almış kişiler kazınmış taşlar bulunmuştur. Milattan binlerce yıl önce İndus havzasında gayet ileri bir toplum yaşamaktaydı. Aynı zamanda Hindu felsefesinin temel yanıtları olan Vedalarda da yerini almıştır. Veda'lar daha sonra Upanishadlar olarak anılır. Bunların içerisinde Yoga'ya ait referanslar bulunmaktadır. Özellikle şu paragraf tam bir atıftır: 5 duyunun ve zihnin tam durağanlık olduğunda ve muhakeme sükunet içerisinde dinginleştiğinde yüce yola ulaşılır. Duyuların bu derin sükunetine Yoga denir.
Alıntı.