M.S 710 . Göktürk budunun doğusunda isyanlar başlamış , isyancılar yakin çevresindeki kavimleri de kışkırtarak güçlü bir ordu kurmuştu.
İsyancılar Bilge Kağana bir elçi yolladılar.
Elçi Bilge Kağana bunları iletti;
" Güçlü bir ordu kurduk. Bizim bulunduğumuz toprakları bize iade ederseniz üstünüze yürümekten vazgeçeriz"
Herhangi bir milletin hükümdarına yazılmış mektup değildi bu... Türkün Başbuğuna, Göktürk Kağanına, yazılmıştı. Göktürk başbuğunun düşmandan korkup da toprak verildiği ne görülmüş, ne de duyulmuş bir şeydi.
Toprak anadır , atadır , namustur , töredir .
Türk toprak vermez, alırdı! Mektup cevapsız kalmadı ,yazdırdı Bilge Kağan bir satırlık mektup;
Şöyle dedi;
" Bir bak tarihe , Türke baş kaldıranların sonu ne olmuş!"
Yolladılar elçiyi versin mektubu diye , açıp okundu mektup ve buz kesildi isyancıların otağı . Bilge Kağan´ın tek satırlık mektubu isyancıları isyandan vazgeçirecek noktaya getirmişti , lakin o kadar hazırlıktan sonra geri dönmek de olmazdı.
Mektuptan 2 hafta sonra Sanga dağının eteklerinde, bozkırın büyüleyici yeşil zemini üzerinde Göktürkler ile isyancılar karşı karşıya geldiler , sayıları hemen hemen aynıydı . 7 bin Göktürklü 9 bin isyancıya karşı . Başka bölgelerden de devamlı isyan çıkarıp buduna akın edildiğinden, Bilge Kağan ordunun tamanını getirmemişti muharebeye.
Kül-Tigin ak tenli atı ile Kağanın sağında duruyordu , buyruk verildiğinde düşmana atıyla ilk koşan o idi , oku fırlattığında her seferinde sadağından ok almak zorunda olmasın diye 5er 5er alıyordu.
3 saniyede bir ok atıyor, her firlattiğı ok isyancıya saplanıyordu. Sadağinda ok kalmadığı zaman, uçmağa varan erlerin sadaklarını toplayıp oklamaya devam ediyordu. Atı yaralandığında, atından inip, isyancıların atlarını palası ile yaralardı. Düşen atların üstündeki erleri ise tamuya yollamak zor olmuyordu Kül-Tigin için . Ok atmadaki ustalığı kılıç kullanmada da vardı, her türlü pusatı ustaca kullanırdı Tigin .
Fazla sürmedi savaş. Göktürklerin mutlak galibiyeti ile sonuçlandı . Buduna geri dönülmedi ve muharebeye yakin bir yerde çadırlar kuruldu .
Kül-Tigin savaş sırasında kaybettiği sadağını bulmak için geri döndü savaş meydanına.
Savastan sağ kalan 9 isyancı ile karsılaştı Kül-Tigin . Yayı, oku yoktu yanında. Palasını da almamıştı yanına. Yanında pusat olarak sadece bir hançeri vardı ancak korkmadı Tigin; çünkü kaplandı, bozkurttu o...
Atladı birinin üzerine sapladı hançeri kalbine. Bahadırdı, yiğitti Kül-Tigin. Tanrının verdiği güç ile 1-2-3-4 demeden 9unu da yolladı tamuya Kül-Tigin.
İstemi Kağanın torunu , Kutluk Kağanın oğlu ,Bilge Kaganın kardeşi , Aşina soyunun Göktürk Devletinin Prensiydi Kül-Tigin . Bilge Kağandan sadece 1 yas küçüktü.
O düsmanlarin oyununa gelmedi, abisi Bilge Kağanı tahtından indirip yerine gecmeyi hicbir zaman düşünmedi. Türkü Türke kırdiırma siyaseti Kül-Tigine işlemedi.
O sadece Türk yok olmasın diye, Türkü yüceltmek için, Türkü yaşatmak için vardı. Savaştı, savasti ve yine savastı ... Herşeyi Türklük için yaptı.
Çin kaynaklarında onu Yenilmez Savaşçı olarak gösterdiler. Orhun Kitabelerinde de Kül Tiginin elinde bir hançerle kaplan gibi atılarak dokuz düşmanı biçtiğini anlatır.
İslam kaynaklarında da övgüyle bahsedilen ilk Türk komutanı oldu ve batıda "Kürtegin / Gürtegin" adıyla zikredildi...
ForumHatti YÖNETİMİ !