halukgta
MFC Üyesi
-
- Üyelik Tarihi
- 26 Ağu 2011
-
- Mesajlar
- 320
-
- MFC Puanı
- 29
Meclisimiz uzunca bir tatilden sonra hele şükür açıldı. Milletin vekilleri kendi yaptıkları uzun tatilleri görmezden gelip memurun, işçinin cumartesi tatiline göz dikmeleri ve o günüde çalışma günü yapmaya çalışmaları, doğrusu düşündürücüdür.
Yakında yeni anayasa çalışmalarına hız verileceği söyleniyor. Daha başlamadan hava gerginleşmeye başladı bile. Acelesi olanların, anayasanın biran evvel hazırlanıp bitmesi için verdikleri tarih, yine amaçların geçmişte yapılanlardan farklı olmadığını gösteriyor. Adeta sıra bizde dercesine. Bundan önceki anayasalarımızı hazırladığımız gibi, yine taraflı, aceleci bazı fikir ve düşünceler ekseninde, yeni bir anayasa hazırlanacağa benziyor. Yine birileri sevinecek, karşısındakiler üzülecek. Toplumca sevineceğimiz bir anayasa, ufukta görünmüyor gibi geliyor bana. İnşallah yanılıyorumdur. Sanırım bu kısır döngünün senaryosu, bu ülkede daha çok filmin konusu olacağa benziyor.
Yeni bir anayasa yapmaya niyetlenildiğinde, kıyametler kopuyor. Peki neden? Çünkü kimsenin kimseye güveni, saygısı yokta ondan. Daha önce yapılan anayasalarda nasıl bazı düşünce ve fikirler korunarak yapıldıysa, sıra bizde diyenlerin yapacakları yeni anayasadan korkanlar arasında geçen, söz düelloları ortalığı yakıp yıkıyor. Asgari müşterekte birleşmesini beceremeyen, bir toplum olmuşuz ne yazık ki. Bizleri bölenler, birbirimize düşman edenler, görevini çok güzel yapmışa benziyor. Her konuda öyle kesin ve sert fikirlerle ayrılmış ki toplum, adeta ortak noktamız kalmamış düşman olmuşuz.
Yeni Anayasadan Umutlu değilim açıkçası, ama karamsar olmanın da anlamı elbette yok. Korkum toplumu, kendi inanç ve düşünceleri doğrultusunda yönlendirmeye çalışan bir zihniyetin, laiklik söylemlerini başka ülkelere önerip, kendimize bildiğini okumanın yönteminin seçilmesidir. Yıllardır Laik devlet yönetimi ile yönetildiğimizi söyleyen bizlerin, Ülkemizde laiklik adına hiçbir gelişmenin olmadığını görmek, beni her zaman üzmüştür. Sanırım yine bu düşünce sözde kalacak ve toplum kelimelerle aldatılacak.
Bizler karşılıklı konuşmasını, tartışmasını daha açıkçası birbirimize saygılı olmayı unutmuşuz. Herkes ayrı telden çalıyor, sanki mirası bölüşemeyen kardeşler gibi, ortak bir noktada buluşmamak için birbirimizi yok ediyoruz adeta. Hâlbuki neyi paylaşamıyoruz ki? Hepimizin ortak bir noktası var. Hepimiz bu ülkenin evladıyız, Müslüman’ız diyoruz yeri geldiğinde. Dikkat ediniz bu ortak noktalarda dahi birleşemiyoruz, çünkü şeytanın yardakçıları şeytanlaşmış insanlar, bizleri vatanımızda ve inancımızda öyle bölmüş ki, asla iflah etmeyecek bir hale gelmişiz. İşin daha da kötüsü, herkes kendisini temize çıkarıp, kendi düşünceleri ile öğünür olmuş.
Hükümetimiz ve milletvekilleri, ellerinden geldiğince dini unsurları ön plana çıkaracak politika yapıyorlar. Bu sözlerinde eğer samimi iseler, toplumu Allah ile aldatmıyorlarsa, gerçekten rehberleri Kur’an ise, yeni bir anaya yaparken Kur’an ın emrettiği şu hükümlere, anayasada yer verirler.
-Allah Bakara suresinde, ey iman edenler! Öldürülenler hakkında üzerinize kısas yazılmıştır der ve ölüm cezasının gerektiğinde uygulanmasını anlatır bizlere. Hatta kısasta sizler için hayat vardır örneğini verir. Hükümetimiz eğer sözlerinde samimi ise, yeni anayasa da idam cezasını getirmeli ve ağlayan anaların acısını dindirmelidir.
-Allah Kur’an da fuhuş yapanların cezalandırılması örneklerini verir, çünkü fuhuş toplumun doğru yoldan sapmasına büyük bir nedendir. Hükümetimiz kanunlarımızı Avrupa birliğine üye yapmak adına, ne yazık ki fuhuş u suç olmaktan çıkardı. Hükümetimiz ve diğer politikacılar, eğer sözlerinde samimi iseler, yeni anayasada fuhuş suç olarak kanunlaşmalıdır.
-Başbakanımız laik devlet yönetimini Mısıra önerirken, eğer gerçekten samimi ise, yeni anayasa da devleti yönetenlerin, dini argümanlar kullanarak toplumu etkilemesine yasak getirecek, maddeler getirmelidir. Biz dini siyasete alet etmiyoruz diyorlarsa, bu konuda yeni anayasada önlemler mutlaka alınmalıdır. Laik devlet yönetimi her insanın kendi inancını özgürce yaşaması ve devletin, şu ya da bu inancı tarif edecek, önerecek, hiçbir işarette bulunmaması gerekir. İnançlara özgür bir ortam hazırlamak, laik devlet düzenin görevidir. Dini param parça edenlerin, şu ya da bu inanç en doğrudur deme hakkı asla yoktur. Her beşer din ve iman adına inancını, kendisi yaşamalı ve kendi imtihanını kendisi vermelidir.
- Allah Maide suresi 51. ayetinde, bakın bizlere nasıl sesleniyor ve uyarıyor. Ey iman edenler! Yahudileri ve Hıristiyanları gönül dostları edinmeyin. Onlar birbirlerinin gönül dostlarıdır. Sizden kim onları gönül dostu edinirse o, onlardandır. Bu sözler Yüce Rabbin sözleridir. Bu hükmü apaçık tebliğ aldığımız halde, hala bizleri Avrupa birliğine sokmaya çalışan, daha da kötüsü onların kanunlarına tabi olmakta sakınca görmeyenler, acaba yeni anayasada bu konuda nasıl bir çalışma yaparak, Türk toplumuna gerçekten inançlarının samimiyetini gösterecekler, doğrusu bunu merakla bekliyorum.
Yeni anayasa AKP hükümetinin samimiyet testi olacaktır. Yukarıda saydıklarım Allahın bizlere rehberindeki önerileridir. Şimdiye kadar bizler ne yazık ki, hiç Allah ın önerilerini dikkate bile almadık. Bakalım dini unsurları ön plana çıkaran, başörtüsünü dahi siyasette kullananlar, yeni anayasada bu konuya çözüm getirecekler mi, yoksa bu inanç sömürüsünü kullanmaya devam etmek için, bir çözüm getirmeyecekler mi onu da göreceğiz. Toplumumuza sözler vererek oylarını alan hükümetimiz, Rabbin çok önemsediği, yukarıda verdiğim konular hakkında Anayasa hazırlanırken neler yapacak, bunu hep birlikte göreceğiz.
Türk halkının büyük bir bölümü AKP hükümetine oy verdi ve topluma söz verdiklerinin hayata geçirilmesini halk bekliyor. Eğer halkımız aldatılmak kandırılmak istemiyorsa, verilen sözlerin takipçisi olmalıdır. Takım tutar gibi partilere oy vermeye devam edersek, geçmişte yarattığımız politikacıları tekrar hayatımıza taşımız oluruz.
Geçmişte bazı liderlerin şapkalarını kapmaya çalışanlar, günümüzde de benzeri bir başka yarışa girmek istemiyorsak, uyanık olmalı ve yaratılmışların en değerlisi olan bizler, aklımızı kullanarak yöneticilerimizi seçmeliyiz. Çünkü Allah aklını kullanmayan kulları için, bakın ne diyordu hatırlayalım ve üzerinde dikkatle düşünelim.
Enfal 22: Çünkü yeryüzünde debelenenlerin Allah katında en kötüsü, akıllarını işletmeyen sağır-dilsizlerdir.
Bizleri yönetenler ve muhalefet, yeni anayasayı hazırlarken şunu sakın unutmasınlar. Yaptığınız her yanlışın, kendi inançlarınız, düşünceleriniz doğrultusunda topluma çektireceğiniz acının ve kederin hesabını, bir gün Rabbim e mutlaka vereceksiniz. Çok uzun sandığımız hayat, çok kısadır bunu unutmayınız. Geçici hayatın şatafatı, zenginliği, ikiyüzlü alkışları, sakın sizleri aldatmasın. Sonsuz hayatta makam, mülk isteyen toplumu ayrıştırmaz birleştirir, onlara huzur ve mutluluk verir.
Lütfen bizleri din ve iman adına yönetmeye çalışmayın, çünkü bunu sizden istemiyoruz. Bize inancımızı yaşayacak, serbest alanlar yaratınız. Allah ile aramıza lütfen girmeyiniz. Bizim imanımızı yaşayacak, bizlere doğruyu, eğriyi öğretecek rehberimiz FURKANIMIZ var. Sizden istediğimiz bizleri adaletle yönetmenizdir.
Toplumları yönetmek zor bir görevdir. Bu göreve sizler talip olduğunuza göre, bu işin zorluğunun ve sorumluluğunun da farkında olmalısınız. Kul hakkını, kendi düşünce ve inançlarınız adına ihlal ederseniz, kendi menfaatleriniz ve inançlarınız için, amaca ulaşmak adına her şey mubahtır derseniz, sizlere hakkımızı asla helal etmeyiz, bunu da sakın unutmayınız.
Dilerim Rabbimden toplum olarak, aklını kullanan kullarından oluruz, yoksa Allahın cezasından kurtulamayız. Yine dilerim yeni anayasa çalışmaları, halkımıza mutluluk ve huzur getirir.
Saygılarımla Haluk GÜMÜŞTABAK
Dünyagündemi.net
Yakında yeni anayasa çalışmalarına hız verileceği söyleniyor. Daha başlamadan hava gerginleşmeye başladı bile. Acelesi olanların, anayasanın biran evvel hazırlanıp bitmesi için verdikleri tarih, yine amaçların geçmişte yapılanlardan farklı olmadığını gösteriyor. Adeta sıra bizde dercesine. Bundan önceki anayasalarımızı hazırladığımız gibi, yine taraflı, aceleci bazı fikir ve düşünceler ekseninde, yeni bir anayasa hazırlanacağa benziyor. Yine birileri sevinecek, karşısındakiler üzülecek. Toplumca sevineceğimiz bir anayasa, ufukta görünmüyor gibi geliyor bana. İnşallah yanılıyorumdur. Sanırım bu kısır döngünün senaryosu, bu ülkede daha çok filmin konusu olacağa benziyor.
Yeni bir anayasa yapmaya niyetlenildiğinde, kıyametler kopuyor. Peki neden? Çünkü kimsenin kimseye güveni, saygısı yokta ondan. Daha önce yapılan anayasalarda nasıl bazı düşünce ve fikirler korunarak yapıldıysa, sıra bizde diyenlerin yapacakları yeni anayasadan korkanlar arasında geçen, söz düelloları ortalığı yakıp yıkıyor. Asgari müşterekte birleşmesini beceremeyen, bir toplum olmuşuz ne yazık ki. Bizleri bölenler, birbirimize düşman edenler, görevini çok güzel yapmışa benziyor. Her konuda öyle kesin ve sert fikirlerle ayrılmış ki toplum, adeta ortak noktamız kalmamış düşman olmuşuz.
Yeni Anayasadan Umutlu değilim açıkçası, ama karamsar olmanın da anlamı elbette yok. Korkum toplumu, kendi inanç ve düşünceleri doğrultusunda yönlendirmeye çalışan bir zihniyetin, laiklik söylemlerini başka ülkelere önerip, kendimize bildiğini okumanın yönteminin seçilmesidir. Yıllardır Laik devlet yönetimi ile yönetildiğimizi söyleyen bizlerin, Ülkemizde laiklik adına hiçbir gelişmenin olmadığını görmek, beni her zaman üzmüştür. Sanırım yine bu düşünce sözde kalacak ve toplum kelimelerle aldatılacak.
Bizler karşılıklı konuşmasını, tartışmasını daha açıkçası birbirimize saygılı olmayı unutmuşuz. Herkes ayrı telden çalıyor, sanki mirası bölüşemeyen kardeşler gibi, ortak bir noktada buluşmamak için birbirimizi yok ediyoruz adeta. Hâlbuki neyi paylaşamıyoruz ki? Hepimizin ortak bir noktası var. Hepimiz bu ülkenin evladıyız, Müslüman’ız diyoruz yeri geldiğinde. Dikkat ediniz bu ortak noktalarda dahi birleşemiyoruz, çünkü şeytanın yardakçıları şeytanlaşmış insanlar, bizleri vatanımızda ve inancımızda öyle bölmüş ki, asla iflah etmeyecek bir hale gelmişiz. İşin daha da kötüsü, herkes kendisini temize çıkarıp, kendi düşünceleri ile öğünür olmuş.
Hükümetimiz ve milletvekilleri, ellerinden geldiğince dini unsurları ön plana çıkaracak politika yapıyorlar. Bu sözlerinde eğer samimi iseler, toplumu Allah ile aldatmıyorlarsa, gerçekten rehberleri Kur’an ise, yeni bir anaya yaparken Kur’an ın emrettiği şu hükümlere, anayasada yer verirler.
-Allah Bakara suresinde, ey iman edenler! Öldürülenler hakkında üzerinize kısas yazılmıştır der ve ölüm cezasının gerektiğinde uygulanmasını anlatır bizlere. Hatta kısasta sizler için hayat vardır örneğini verir. Hükümetimiz eğer sözlerinde samimi ise, yeni anayasa da idam cezasını getirmeli ve ağlayan anaların acısını dindirmelidir.
-Allah Kur’an da fuhuş yapanların cezalandırılması örneklerini verir, çünkü fuhuş toplumun doğru yoldan sapmasına büyük bir nedendir. Hükümetimiz kanunlarımızı Avrupa birliğine üye yapmak adına, ne yazık ki fuhuş u suç olmaktan çıkardı. Hükümetimiz ve diğer politikacılar, eğer sözlerinde samimi iseler, yeni anayasada fuhuş suç olarak kanunlaşmalıdır.
-Başbakanımız laik devlet yönetimini Mısıra önerirken, eğer gerçekten samimi ise, yeni anayasa da devleti yönetenlerin, dini argümanlar kullanarak toplumu etkilemesine yasak getirecek, maddeler getirmelidir. Biz dini siyasete alet etmiyoruz diyorlarsa, bu konuda yeni anayasada önlemler mutlaka alınmalıdır. Laik devlet yönetimi her insanın kendi inancını özgürce yaşaması ve devletin, şu ya da bu inancı tarif edecek, önerecek, hiçbir işarette bulunmaması gerekir. İnançlara özgür bir ortam hazırlamak, laik devlet düzenin görevidir. Dini param parça edenlerin, şu ya da bu inanç en doğrudur deme hakkı asla yoktur. Her beşer din ve iman adına inancını, kendisi yaşamalı ve kendi imtihanını kendisi vermelidir.
- Allah Maide suresi 51. ayetinde, bakın bizlere nasıl sesleniyor ve uyarıyor. Ey iman edenler! Yahudileri ve Hıristiyanları gönül dostları edinmeyin. Onlar birbirlerinin gönül dostlarıdır. Sizden kim onları gönül dostu edinirse o, onlardandır. Bu sözler Yüce Rabbin sözleridir. Bu hükmü apaçık tebliğ aldığımız halde, hala bizleri Avrupa birliğine sokmaya çalışan, daha da kötüsü onların kanunlarına tabi olmakta sakınca görmeyenler, acaba yeni anayasada bu konuda nasıl bir çalışma yaparak, Türk toplumuna gerçekten inançlarının samimiyetini gösterecekler, doğrusu bunu merakla bekliyorum.
Yeni anayasa AKP hükümetinin samimiyet testi olacaktır. Yukarıda saydıklarım Allahın bizlere rehberindeki önerileridir. Şimdiye kadar bizler ne yazık ki, hiç Allah ın önerilerini dikkate bile almadık. Bakalım dini unsurları ön plana çıkaran, başörtüsünü dahi siyasette kullananlar, yeni anayasada bu konuya çözüm getirecekler mi, yoksa bu inanç sömürüsünü kullanmaya devam etmek için, bir çözüm getirmeyecekler mi onu da göreceğiz. Toplumumuza sözler vererek oylarını alan hükümetimiz, Rabbin çok önemsediği, yukarıda verdiğim konular hakkında Anayasa hazırlanırken neler yapacak, bunu hep birlikte göreceğiz.
Türk halkının büyük bir bölümü AKP hükümetine oy verdi ve topluma söz verdiklerinin hayata geçirilmesini halk bekliyor. Eğer halkımız aldatılmak kandırılmak istemiyorsa, verilen sözlerin takipçisi olmalıdır. Takım tutar gibi partilere oy vermeye devam edersek, geçmişte yarattığımız politikacıları tekrar hayatımıza taşımız oluruz.
Geçmişte bazı liderlerin şapkalarını kapmaya çalışanlar, günümüzde de benzeri bir başka yarışa girmek istemiyorsak, uyanık olmalı ve yaratılmışların en değerlisi olan bizler, aklımızı kullanarak yöneticilerimizi seçmeliyiz. Çünkü Allah aklını kullanmayan kulları için, bakın ne diyordu hatırlayalım ve üzerinde dikkatle düşünelim.
Enfal 22: Çünkü yeryüzünde debelenenlerin Allah katında en kötüsü, akıllarını işletmeyen sağır-dilsizlerdir.
Bizleri yönetenler ve muhalefet, yeni anayasayı hazırlarken şunu sakın unutmasınlar. Yaptığınız her yanlışın, kendi inançlarınız, düşünceleriniz doğrultusunda topluma çektireceğiniz acının ve kederin hesabını, bir gün Rabbim e mutlaka vereceksiniz. Çok uzun sandığımız hayat, çok kısadır bunu unutmayınız. Geçici hayatın şatafatı, zenginliği, ikiyüzlü alkışları, sakın sizleri aldatmasın. Sonsuz hayatta makam, mülk isteyen toplumu ayrıştırmaz birleştirir, onlara huzur ve mutluluk verir.
Lütfen bizleri din ve iman adına yönetmeye çalışmayın, çünkü bunu sizden istemiyoruz. Bize inancımızı yaşayacak, serbest alanlar yaratınız. Allah ile aramıza lütfen girmeyiniz. Bizim imanımızı yaşayacak, bizlere doğruyu, eğriyi öğretecek rehberimiz FURKANIMIZ var. Sizden istediğimiz bizleri adaletle yönetmenizdir.
Toplumları yönetmek zor bir görevdir. Bu göreve sizler talip olduğunuza göre, bu işin zorluğunun ve sorumluluğunun da farkında olmalısınız. Kul hakkını, kendi düşünce ve inançlarınız adına ihlal ederseniz, kendi menfaatleriniz ve inançlarınız için, amaca ulaşmak adına her şey mubahtır derseniz, sizlere hakkımızı asla helal etmeyiz, bunu da sakın unutmayınız.
Dilerim Rabbimden toplum olarak, aklını kullanan kullarından oluruz, yoksa Allahın cezasından kurtulamayız. Yine dilerim yeni anayasa çalışmaları, halkımıza mutluluk ve huzur getirir.
Saygılarımla Haluk GÜMÜŞTABAK
Dünyagündemi.net