- Konum
- Karı$ık..
-
- Üyelik Tarihi
- 7 Mar 2013
-
- Mesajlar
- 2,021
-
- MFC Puanı
- 297
Kaç yıldır benim yanımdasın?
- 20 yıldır efendim
- Bu zaman süresince benden ne öğrendin?
- Hiçbir şeyle değişmeyeceğim yedi gerçek öğrendim.
- Ömrüm seninle geçtiği halde topu topu 7 gerçek mi öğrendin?
- Evet.
- Söyle bakalım öyleyse neler öğrendin?
- Baktım ki herkes bir şeyi dost ediniyor, ona gönül verip bağlanıyor.
Ancak bunlardan hemen hepsi insanı yarı yolda bırakıyor. Ben ise, beni
hiç bırakmayacak, ölümden sonra bile benimle gelecek şeyleri aradım. Ve
dost olarak iyilikleri seçtim kendime. Ki onlar sonsuz bir yükselme
yolculuğuna çıkmış insanoğlunun hiç tükenmeyecek azığı ve en gerçek
dostlarıdır.
- Çok güzel, ikincisi ne bakalım?
- Baktım ki, insanların bir çoğu geçici dünya değerlerine dört elle
sarılmış onları koruyor, kasalarda saklıyor, kaybolmaması için her
çareye başvuruyor. Kimi zenginliğine, kimi güzelliğine, kimi ününe
tutunmuş sımsıkı, onları elden çıkarmamak için çırpınıp duruyor. Oysa
ben varlığımı ve bütün isteklerimi O'na satıp, gönlümü yalnız O'nun
sevgisine açtım.
- Devam et!
- İnsanların üstün olmak için birbirleriyle yarıştıklarını gördüm. Ancak
bir çoğu üstünlüğü yanlış yerlerde arıyor ve birbirinin üstüne basarak
yükselmek istiyordu. Bunun üzerine üstünlüğü geçici dünya değerlerinde
değil, akıl ve ahlakça yükselmekte, kötülüklerin her çeşidinden el etek
çekip, iyiliklere vasıta olmakta aradım.
-Devam et yavrum.
- Yine baktım ki, insanlar sabahtan akşama birbirleriyle uğraşıyor, boş
yere hayatı zehir ediyorlar kendilerine. Bütün bunların benlik,
bencillik ve çekememezlikten ileri geldiğini gördüm. Ve gönlümü bu
kirlerden arıtarak, herkesle dost olup, huzur ve güven içinde yaşamanın
yolunu buldum.
- Sonra?
- Nedense herkes hatasının sebebini hep dışta arıyor ve başkalarını
suçlamak yoluna sapıyordu. Böylece suçlarının örtüsü altına
saklanıyordu. Oysa insanın başına ne geliyorsa kendi yüzünden ve kendi
eliyle geliyordu. Bunun bilip yalnız kendimle cenge girerek, nefsimin
iradesine uymamaya ve vesvese verenin ağına düşmemeye çalıştım.
- Doğru...
- Baktım ki insanlar şu bir lokma ekmek ve dünya geçimi için helal haram
demeden, her türlü hakkı çiğnemekten çekinmiyorlar. Hem başkalarının
hakkını alıp onları yoksul bırakmakla, hem de bu haksızlığın azabını
ağır bir yük gibi vicdanlarında taşımakla iki kere kötülük etmiş
oluyorlar. Oysa doğru yaşanıldığında ve hakça bölüşüldüğünde dünya
nimetleri insanlara yeter de artardı bile.
- Ve yedinci?
- Yedinci olarak şunu gördüm ki, insanlar bir şeye dayanmak ve güvenmek
ihtiyacındadırlar. Kimi zenginliğine, kimi güzelliğine... Bunların hepsi
de bir süre sonra yıkılacak eğreti desteklerdir. Ben ise yalnız O'na
sığınıp yalnız O'ndan yardım diledim. Ve bunun karşılığı sonsuz bir
güven oldu.
- Seni tebrik ederim evladım. Ben de yıllar yılı bütün din kitaplarını
inceledim. Hepsinin bu 7 gerçek etrafında döndüğünü tespit ettim.
- 20 yıldır efendim
- Bu zaman süresince benden ne öğrendin?
- Hiçbir şeyle değişmeyeceğim yedi gerçek öğrendim.
- Ömrüm seninle geçtiği halde topu topu 7 gerçek mi öğrendin?
- Evet.
- Söyle bakalım öyleyse neler öğrendin?
- Baktım ki herkes bir şeyi dost ediniyor, ona gönül verip bağlanıyor.
Ancak bunlardan hemen hepsi insanı yarı yolda bırakıyor. Ben ise, beni
hiç bırakmayacak, ölümden sonra bile benimle gelecek şeyleri aradım. Ve
dost olarak iyilikleri seçtim kendime. Ki onlar sonsuz bir yükselme
yolculuğuna çıkmış insanoğlunun hiç tükenmeyecek azığı ve en gerçek
dostlarıdır.
- Çok güzel, ikincisi ne bakalım?
- Baktım ki, insanların bir çoğu geçici dünya değerlerine dört elle
sarılmış onları koruyor, kasalarda saklıyor, kaybolmaması için her
çareye başvuruyor. Kimi zenginliğine, kimi güzelliğine, kimi ününe
tutunmuş sımsıkı, onları elden çıkarmamak için çırpınıp duruyor. Oysa
ben varlığımı ve bütün isteklerimi O'na satıp, gönlümü yalnız O'nun
sevgisine açtım.
- Devam et!
- İnsanların üstün olmak için birbirleriyle yarıştıklarını gördüm. Ancak
bir çoğu üstünlüğü yanlış yerlerde arıyor ve birbirinin üstüne basarak
yükselmek istiyordu. Bunun üzerine üstünlüğü geçici dünya değerlerinde
değil, akıl ve ahlakça yükselmekte, kötülüklerin her çeşidinden el etek
çekip, iyiliklere vasıta olmakta aradım.
-Devam et yavrum.
- Yine baktım ki, insanlar sabahtan akşama birbirleriyle uğraşıyor, boş
yere hayatı zehir ediyorlar kendilerine. Bütün bunların benlik,
bencillik ve çekememezlikten ileri geldiğini gördüm. Ve gönlümü bu
kirlerden arıtarak, herkesle dost olup, huzur ve güven içinde yaşamanın
yolunu buldum.
- Sonra?
- Nedense herkes hatasının sebebini hep dışta arıyor ve başkalarını
suçlamak yoluna sapıyordu. Böylece suçlarının örtüsü altına
saklanıyordu. Oysa insanın başına ne geliyorsa kendi yüzünden ve kendi
eliyle geliyordu. Bunun bilip yalnız kendimle cenge girerek, nefsimin
iradesine uymamaya ve vesvese verenin ağına düşmemeye çalıştım.
- Doğru...
- Baktım ki insanlar şu bir lokma ekmek ve dünya geçimi için helal haram
demeden, her türlü hakkı çiğnemekten çekinmiyorlar. Hem başkalarının
hakkını alıp onları yoksul bırakmakla, hem de bu haksızlığın azabını
ağır bir yük gibi vicdanlarında taşımakla iki kere kötülük etmiş
oluyorlar. Oysa doğru yaşanıldığında ve hakça bölüşüldüğünde dünya
nimetleri insanlara yeter de artardı bile.
- Ve yedinci?
- Yedinci olarak şunu gördüm ki, insanlar bir şeye dayanmak ve güvenmek
ihtiyacındadırlar. Kimi zenginliğine, kimi güzelliğine... Bunların hepsi
de bir süre sonra yıkılacak eğreti desteklerdir. Ben ise yalnız O'na
sığınıp yalnız O'ndan yardım diledim. Ve bunun karşılığı sonsuz bir
güven oldu.
- Seni tebrik ederim evladım. Ben de yıllar yılı bütün din kitaplarını
inceledim. Hepsinin bu 7 gerçek etrafında döndüğünü tespit ettim.