Hala uyuyamadıysan bu yazı tam sana göre.

Aklında binbir sorun var ama dışardaki çözümler hiç de sana göre değil.

Gün olup geçiyor bir degişiklik yok.

Ne kadar daha sabredeceksin? Dişini sıkacak o an'ı bekleyeceksin?

Öyle bir imtihan ki bu vazgeçtiğin an ederini biçiyor.

Az daha bekleyemedi can-i tez dedirtiyor.

Daha tepeyi göremeden dağlara tırmanmayı heves ediyor.

Hayallerin sonu olsaydı şimdi bitkisel hayat yaşıyor olurduk.

Sonunu görmeden beklemek zor olsa da hayallerine bir uzan bakalım.

Gerçek hayattan ne kadar uzaksın? Ayakları yere sağlam basanların hepsi mi bu dünyada köşelik.

Biraz da olsa farklı düşünüp mutlu olan yok mu?

Var elbette...

Sen beklemek için değil yaşamdan keyif almak için varsın.

İmtihanmış, sabır taşıymış bunları bir kenara miyadına bırak güzele, sadeliğe ve içtenliğe odaklan.

Yaşamdan keyif al...

Her gününü, bir şeylerin yollarını gözleyerek kendine zehir etme...

Senin olan zaten senindir. Özgürlük senin onu yüreğine hapsetmeyecek kadar rahat olmandandır.

Biraz nefes al ve içindeki seninle bir bütün ol...

Hayatın keyfi tam olmaktan çıkar ne maçın ilk yarısında ne de penaltılarda...

Okuduğun için sağol...