-
- Üyelik Tarihi
- 5 Ağu 2017
-
- Mesajlar
- 1,117
-
- MFC Puanı
- 11
Yaptırımın Tanımı
EMİLE DURKHEIM
Bir kurala uyulmadığı zaman genel olarak eylemci için üzücü sonuçlar oluşur. Bu üzücü sonuçlar içinde iki cinsi ayırdedebiliriz:
1) Bir kısmı karşı çıkma eyleminin otomatik bir sonucudur. Kuşkulu temaslardan kaçınmamı emreden sağlık kuralına karşı çıkarsam, bu eylemin sonuçlan otomatik olarak (hastalık gibi) oluşur. ...
2) Ama öldürmememi emreden kurala karşı geldiğim zaman eylemimi boşuna incelerim çünkü içinde hiçbir zaman kınamayı veya cezayı bulamayacağım; eylem ve sonucu arasında tam bir ayrışıklık vardır; analitik olarak cinayet kavramından en ufak kınama, yüzkarası kavramını çıkarmak olanaksızdır. Burada eylemi ve sonucunu biraraya getiren bağ, sentetik bir bağdır.
Eyleme sentetik bir bağla bu şekilde bağlanan sonuçlan yaptmm olarak adlandınyorum.... Ama bu kavramı derinleştirebiliriz. Yaptınmlar, bağlı olduklan eylemlerin analitik sonuçlan olmadıklanna göre, herhalde şu veya bu hareketi yaptığım için cezalandınlmıyorum, kınanmıyorum. Yaptınma yolaçan eylemimin özünde bulunan bir özellik değildir. Yaptmm, eylemin şu veya bu olmasından değil, eylemin onu yasaklayan kurala uygun olmayışından dolayı oluşmaktadır. Ve aslında, aynı hareketlerden oluşmuş, aynı maddesel sonuçlan olan aynı eylem, onu yasaklayan bir kuralın olup olmamasına göre ayıplanacak veya ayıplanmayacaktır. Bu şekilde normal zamanda cezalandırılan insan Öldürme savaş zamamnda cezalandırılmamaktadır, çünkü savaşta bunu yasaklayan bir kural yoktur. Bugün bir Avrupa toplumunda ayıplanan özde aynı olan bir eylem eski Yunan'da ayıplanmamıştır. Çünkü bu eylem eski Yunan'da hiçbir kurala karşı gelmiyordu.
Böylece yaptırımın daha derin bir kavramına varmış oluyoruz: yaptırım, eylemin içeriğinden değil, eylemin önceden konmuş bir kurala uygun olmamasından ileri gelen, eylemin bir sonucudur. Önceden konmuş bir kural olduğu ve eylem bu kurala karşı geldiği için yaptırımcı neden olur.
EMİLE DURKHEIM
Bir kurala uyulmadığı zaman genel olarak eylemci için üzücü sonuçlar oluşur. Bu üzücü sonuçlar içinde iki cinsi ayırdedebiliriz:
1) Bir kısmı karşı çıkma eyleminin otomatik bir sonucudur. Kuşkulu temaslardan kaçınmamı emreden sağlık kuralına karşı çıkarsam, bu eylemin sonuçlan otomatik olarak (hastalık gibi) oluşur. ...
2) Ama öldürmememi emreden kurala karşı geldiğim zaman eylemimi boşuna incelerim çünkü içinde hiçbir zaman kınamayı veya cezayı bulamayacağım; eylem ve sonucu arasında tam bir ayrışıklık vardır; analitik olarak cinayet kavramından en ufak kınama, yüzkarası kavramını çıkarmak olanaksızdır. Burada eylemi ve sonucunu biraraya getiren bağ, sentetik bir bağdır.
Eyleme sentetik bir bağla bu şekilde bağlanan sonuçlan yaptmm olarak adlandınyorum.... Ama bu kavramı derinleştirebiliriz. Yaptınmlar, bağlı olduklan eylemlerin analitik sonuçlan olmadıklanna göre, herhalde şu veya bu hareketi yaptığım için cezalandınlmıyorum, kınanmıyorum. Yaptınma yolaçan eylemimin özünde bulunan bir özellik değildir. Yaptmm, eylemin şu veya bu olmasından değil, eylemin onu yasaklayan kurala uygun olmayışından dolayı oluşmaktadır. Ve aslında, aynı hareketlerden oluşmuş, aynı maddesel sonuçlan olan aynı eylem, onu yasaklayan bir kuralın olup olmamasına göre ayıplanacak veya ayıplanmayacaktır. Bu şekilde normal zamanda cezalandırılan insan Öldürme savaş zamamnda cezalandırılmamaktadır, çünkü savaşta bunu yasaklayan bir kural yoktur. Bugün bir Avrupa toplumunda ayıplanan özde aynı olan bir eylem eski Yunan'da ayıplanmamıştır. Çünkü bu eylem eski Yunan'da hiçbir kurala karşı gelmiyordu.
Böylece yaptırımın daha derin bir kavramına varmış oluyoruz: yaptırım, eylemin içeriğinden değil, eylemin önceden konmuş bir kurala uygun olmamasından ileri gelen, eylemin bir sonucudur. Önceden konmuş bir kural olduğu ve eylem bu kurala karşı geldiği için yaptırımcı neden olur.