- Konum
- ىαкαяyλ
-
- Üyelik Tarihi
- 27 Kas 2009
-
- Mesajlar
- 24,120
-
- MFC Puanı
- 79
Mutluluğu yakalamak öyle kolay ki!
Sorun çıkarmak yerine
sorunlardan mutluluk çıkarmak.........
Kadın
hıyarın vakti geçer. di.
Salatayı yaptı
mutfak lâmbasına baktı. Kadın :
-Ampul yanmıyor
dedi.
Eşi hemen bir sandalyeye tırmandı. Ampulü sıkıştırdı yanmadı
yok ...... Başka ampul denedi yine yanmadı. Kadına döndü:
-Ampul sağlam
o kadar. Hele bir yarın olsun.
Yemeğe oturdular. Loş ışıkta yemeklerini yediler. Aspiratörden yansıyan ölü gözü gibi ışıkta
yemek tabaklarının üzerinde oynaşıp duran gölgelerin karanlığında lokmalarını bulup karınlarını doyurdular.
Ertesi gün erkek
yanmayan ampülü görünce kadına baktı:
-Hay Allah ! Unuttum duy almayı. Zaten çok işim vardı. Neyse ! Yarın bakarım.
Bu yarınlar hiç bitmez ya
neyse! diye içinden söylendi kadın.
- Akşamları işten geç geliyorsun. Ben yarın bir elektrikçi çağırıp yaptırayım.
Erkek: - Yok yok! Yarın yaparım
ne olacak ki !
Yine yarı aydınlıkta yemeklerini yediler. Erkek için pek sorun yoktu zaten. Karanlık mutfakta sadece yemek yerken sıkıntı çekiyordu birazcık. Yani onbeş bilemediniz yirmi dakika. Bu kadar kısa sürede insan tilki derisine bile katlanır. Kadın masayı topluyor
yemek sonrası kahve yapıyor; böylece karanlık mutfağın sıkıntısı içini daraltıyordu. Olan kadına oluyordu yani.
Daha ertesi gün erkek yine geç geldi işten. Aslında yorgundu zavallı. Ama ihmalciliği ve unutkanlığı da su götürmez bir gerçekti. Bozuk duyu çoktan unutmuştu nasıl olsa. Mutfağa yöneldiğinde yanmayan ampul aklına geldi veya loş ışığı görünce hatırladı belki. Mahcup bir tavırla kadına döndü:
-Yine unuttum duy almayı......İşim de öyle çoktu ki ! Yarın bakarım.
Yanıtlamadı kadın. Bozulan eşyaların
kadın tamirci de çağıramıyordu . Erkeğe dönüp:
-Ben yarın bir elektrikçi çağırayım
senin vaktin yok. Diye şansını bir kez daha denedi.
Erkek atıldı hemen:
-Yok yok ! Yarın erken çıkacağım işten
gelince yaparım. Birkaç dakikalık iş nasıl olsa.
Dördüncü gün yine akşam oldu. Kadın karanlık mutfağa girdi. Aspiratörün yetersiz ışığında sabırla salatayı yaptı
yaktı. Hiç olmazsa aydınlık olsundu biraz. Mum birden aydınlattı masayı ve mutfağı. Kadının da içi aydınlandı mum ışığıyla. Gölgeler oynaşıyordu mutfağın duvarlarında.
- Ay ! Ne güzel ! Çok da romantik! dedi içinden.
Masaya kuru çiçeklerden oluşan bir arajman iliştirdi. Mum ışığı ve çiçeklerle güzel bir görüntü oluşmuştu. Sanki özel bir sofra hazırlıyor gibiydi. Her gün kullandığı su bardaklarını koymadı o akşam
mutfağa girdi.
Derken erkek geldi. Her zamanki gibi hemen mutfağa yöneldi. Masadaki yanan mumu
çiçekleri görünce şaşırdı.Telâşlandı birden. Sözcükler arkaarkaya döküldü ağzından:
-Bugün özel bir gün mü? Bu masa ne böyle? Biz hangi aydaydık? Ayın kaçı bugün? Yoksa doğum günün mü bugün? Yine mi unuttum?
Kadın gülümseyerek:
-Yok canım ! Ne başka bir özel gün
hepsi bu.
Erkek kadına sevgiyle sarıldı
yanağına sıcak bir öpücük kondurdu:
- Kusura bakma
çoktan unuttum.
Gülümsedi kadın. Mum ışığıyla aydınlanan masaya oturdular. Bu değişik ortamda
anılarını tazelediler. Ne zamandır yapmamışlardı bunu.
Sorun çıkarmak yerine
Kadın
Salatayı yaptı
-Ampul yanmıyor
Eşi hemen bir sandalyeye tırmandı. Ampulü sıkıştırdı yanmadı
-Ampul sağlam
Yemeğe oturdular. Loş ışıkta yemeklerini yediler. Aspiratörden yansıyan ölü gözü gibi ışıkta
Ertesi gün erkek
-Hay Allah ! Unuttum duy almayı. Zaten çok işim vardı. Neyse ! Yarın bakarım.
Bu yarınlar hiç bitmez ya
- Akşamları işten geç geliyorsun. Ben yarın bir elektrikçi çağırıp yaptırayım.
Erkek: - Yok yok! Yarın yaparım
Yine yarı aydınlıkta yemeklerini yediler. Erkek için pek sorun yoktu zaten. Karanlık mutfakta sadece yemek yerken sıkıntı çekiyordu birazcık. Yani onbeş bilemediniz yirmi dakika. Bu kadar kısa sürede insan tilki derisine bile katlanır. Kadın masayı topluyor
Daha ertesi gün erkek yine geç geldi işten. Aslında yorgundu zavallı. Ama ihmalciliği ve unutkanlığı da su götürmez bir gerçekti. Bozuk duyu çoktan unutmuştu nasıl olsa. Mutfağa yöneldiğinde yanmayan ampul aklına geldi veya loş ışığı görünce hatırladı belki. Mahcup bir tavırla kadına döndü:
-Yine unuttum duy almayı......İşim de öyle çoktu ki ! Yarın bakarım.
Yanıtlamadı kadın. Bozulan eşyaların
-Ben yarın bir elektrikçi çağırayım
Erkek atıldı hemen:
-Yok yok ! Yarın erken çıkacağım işten
Dördüncü gün yine akşam oldu. Kadın karanlık mutfağa girdi. Aspiratörün yetersiz ışığında sabırla salatayı yaptı
- Ay ! Ne güzel ! Çok da romantik! dedi içinden.
Masaya kuru çiçeklerden oluşan bir arajman iliştirdi. Mum ışığı ve çiçeklerle güzel bir görüntü oluşmuştu. Sanki özel bir sofra hazırlıyor gibiydi. Her gün kullandığı su bardaklarını koymadı o akşam
Derken erkek geldi. Her zamanki gibi hemen mutfağa yöneldi. Masadaki yanan mumu
-Bugün özel bir gün mü? Bu masa ne böyle? Biz hangi aydaydık? Ayın kaçı bugün? Yoksa doğum günün mü bugün? Yine mi unuttum?
Kadın gülümseyerek:
-Yok canım ! Ne başka bir özel gün
Erkek kadına sevgiyle sarıldı
- Kusura bakma
Gülümsedi kadın. Mum ışığıyla aydınlanan masaya oturdular. Bu değişik ortamda