- Konum
- Karı$ık..
-
- Üyelik Tarihi
- 7 Mar 2013
-
- Mesajlar
- 2,021
-
- MFC Puanı
- 297
Verebildiğin Kadar Göz Ver; 81 kere
Gözlerini çulsuzluğuma ver;
ben oradan bir kat çıkarım,
iki göz oda bir salon .
Nereden baksam tenha görürüm,
sofrada iki ekmek bölerim.
Bana gözlerini getir, farketmez
sakarya , diyarbakır, bolu.
Gözlerini çulsuzluğuma ver;
ben oradan yüzüstü saadetler bulurum.
Fırında ekmek, ocaktan ateş çalarım
biraz daha aralık bırak, tülbentinden anne araklarım
Bana gözlerini getir, farketmez
mersin, istanbul, erzurum.
Gözlerini çocukluğuma ver;
ben oradan ekmek çalarım, bal çalarım.
Sürerim diş üstü sütleri, biraz daha temmuz bırak
ben oradan güneşe çamur alırım.
Bana gözlerini getir, farketmez
sinop, hatay, zonguldak.
Gözlerini çocukluğuma ver;
babam ölmüş ağlarım, bacağım kanamış düşerim.
Sürünürüm diz üstü, dizimden yukarısına gülerim.
Bana kapıları arala , biraz da ağustosa ver battaniye
Bana gözlerini getir, farketmez
edirne, yalova, osmaniye.
Gözlerini çulsuzluğuma ver;
ağzımız yokluk, ekini kırılmış çifrtçi tarlası.
Soğuktan gelir gibi, bizim de alınganlığımız hep soğuktan
Bana gözlerini getir, farketmez
karabük, bilecik, van
Göz bir kere göl, göz hep bingöl.
Gözlerini çocukluğuma ver;
iğde örtmüş seslerini, biz yalnızlığın toplamıyız
bir cami avlusunda çekilmiş tesbihin, kırılmış duası
bir konuk gibi ağırlanırız ovalarınızın, evlerinizin sofralarında.
Nerden bakıyoruz, bütün yüzler yalnız uyanıyor
Bütün omuzlar kuşlara kırıklar evi
Bana gözlerini ver, farketmez
denizli, mardin, kırklareli
Gözlerini çulsuzluğuma ver;
kurtulmak için çırpınılmış bir fakirliğin hırsını,
23 derece ısınmış bir süte ver
ben orada sütü çekilmiş memeleri,
ben orada ağzı kurumuş bebeleri
örttüm ki sesleri, üşümesinler diye.
Bana gözlerini ver, farketmez
uşak, ordu, gümüşhane.
Gözlerini çocukluğuma ver;
kurtulmak için evlerden,
kurutmak için çamaşırları güneşli balkonlara,
balını, yordamını, arısını sığdırmak için kovanlardan
üzümün boğazını sıkmayın, şarapları anlamak için hayyam üslubundan.
Bana gözlerini ver, farketmez;
ankara, ısparta, adıyaman.
Gözlerini çulsuzluğuma ver;
ellerimizle, seslerimizle, öfkemizle bitdik mi bir özgürlüğü
ekmek kokularında hürriyeti.
Bana gözlerini ver, farketmez
niğde, batman, hakkari.
Gözlerini çulsuzluğuma ver;
ben oradan bir kat çıkarım,
iki göz oda bir salon .
Nereden baksam tenha görürüm,
sofrada iki ekmek bölerim.
Bana gözlerini getir, farketmez
sakarya , diyarbakır, bolu.
Gözlerini çulsuzluğuma ver;
ben oradan yüzüstü saadetler bulurum.
Fırında ekmek, ocaktan ateş çalarım
biraz daha aralık bırak, tülbentinden anne araklarım
Bana gözlerini getir, farketmez
mersin, istanbul, erzurum.
Gözlerini çocukluğuma ver;
ben oradan ekmek çalarım, bal çalarım.
Sürerim diş üstü sütleri, biraz daha temmuz bırak
ben oradan güneşe çamur alırım.
Bana gözlerini getir, farketmez
sinop, hatay, zonguldak.
Gözlerini çocukluğuma ver;
babam ölmüş ağlarım, bacağım kanamış düşerim.
Sürünürüm diz üstü, dizimden yukarısına gülerim.
Bana kapıları arala , biraz da ağustosa ver battaniye
Bana gözlerini getir, farketmez
edirne, yalova, osmaniye.
Gözlerini çulsuzluğuma ver;
ağzımız yokluk, ekini kırılmış çifrtçi tarlası.
Soğuktan gelir gibi, bizim de alınganlığımız hep soğuktan
Bana gözlerini getir, farketmez
karabük, bilecik, van
Göz bir kere göl, göz hep bingöl.
Gözlerini çocukluğuma ver;
iğde örtmüş seslerini, biz yalnızlığın toplamıyız
bir cami avlusunda çekilmiş tesbihin, kırılmış duası
bir konuk gibi ağırlanırız ovalarınızın, evlerinizin sofralarında.
Nerden bakıyoruz, bütün yüzler yalnız uyanıyor
Bütün omuzlar kuşlara kırıklar evi
Bana gözlerini ver, farketmez
denizli, mardin, kırklareli
Gözlerini çulsuzluğuma ver;
kurtulmak için çırpınılmış bir fakirliğin hırsını,
23 derece ısınmış bir süte ver
ben orada sütü çekilmiş memeleri,
ben orada ağzı kurumuş bebeleri
örttüm ki sesleri, üşümesinler diye.
Bana gözlerini ver, farketmez
uşak, ordu, gümüşhane.
Gözlerini çocukluğuma ver;
kurtulmak için evlerden,
kurutmak için çamaşırları güneşli balkonlara,
balını, yordamını, arısını sığdırmak için kovanlardan
üzümün boğazını sıkmayın, şarapları anlamak için hayyam üslubundan.
Bana gözlerini ver, farketmez;
ankara, ısparta, adıyaman.
Gözlerini çulsuzluğuma ver;
ellerimizle, seslerimizle, öfkemizle bitdik mi bir özgürlüğü
ekmek kokularında hürriyeti.
Bana gözlerini ver, farketmez
niğde, batman, hakkari.