Orhan Dede
- Hıristiyanlar üzerinde cebir ya da psikolojik yollardan baskıya derhal son verilmelidir.
- Hıristiyanların yeri ve biçimi ne olursa olsun ibadethaneleri kapatılmamalı gözlem altında tutulmamalı tam güvenliği sağlanmalıdır.
- Hıristiyan din adamları özel koruma altına alınıp diplomatik dokunulmazlık uygulanmalıdır.
- Hıristiyan din adamlarına yönelik saldırılar devlete karşı işlenmiş suç niteliğine sokularak caydırıcılık açısından cezaları arttırılmalıdır.
- Hıristiyan Türk vatandaşlarına askerlik görevleri sırasında uygulandığı tarafımızca bilinen kötü muameleler ortadan kaldırılmalıdır.
- Milli Eğitim müfredatı yeniden gözden geçirilmeli gerek Hıristiyanlığa gerekse Hıristiyanlığa mensup din adamlarına yönelik olumsuz fikirler aşılayan öğretiler ders kitaplarından çıkartılmalıdır.
- Eğitimciler bu din mensupları ya da dini inançlarıyla ilgili ima yoluyla da genç kafalarda olumsuz fikirler doğuracak anlatımlarda bulunmaktan men edilmelidir. Misyonerliği eleştirenler cezalandırılmalıdır.
- Medyaya Hıristiyanlıkla ya da Hıristiyanlığı benimsemeyenlerle ilgili özellikle kışkırtıcı nitelikli aleyhte yayın yapma yasağı getirilmeli yapanlara ilgili cezai şartlar yürürlüğe konulmalıdır.
- Güvenlik güçleri hemen bir genelgeyle uyarılmalı insan hakları temelinde dinsel hoşgörü eğitimine tabi tutulmalıdır.
- Türkiyenin mevcut yasalarında dinsel konularla ilgili hükümler uluslararası hukuku uygun hale getirilmelidir.
- Nüfus cüzdanlarındaki din hanesi çıkartılmalıdır.
- Gecikmeksizin Diyanet İşleri Başkanlığı kapatılmalı yerine din işlerinin yürütüleceği dinler bakanlığı kurulmalıdır.
- Bakanlık yönetim kadrosunda bütün dinlerin temsilcileri ya da dinin üst kurumu tarafından belirlenecek danışman yer almalıdır
- Temsilci ya da danışmanlara diplomat statüsü uygulanmalıdır.[1]
Kaynaklar
[1] Orhan Dede, "Papa hükümeti teftişe mi geliyor?", 25 Kasım 2006 tarihli Yeni Mesaj Gazetesi.