Eğer insan hayatına dair versiyon 2.0 olsaydı neleri değiştirmek isterdiniz? Teleportasyon, uçma yeteneği? İşte bu listede bu soruya verilebilecek 10 adet cevap bulacaksınız…
10. Beslenme Zorunluluğu
Herkes güzel bir yemek yiyip karnını doyurmaktan hoşlanır. Ama bunu rutin ve zorunlu bir şekilde yapmasaydık belki daha iyi olabilirdi. Tam başka birşeyler uğraşırken, midenizde bir boşluk hissetmeniz ve işinizi yarım bırakıp ağzınızda birşeyler gevelemek zorunda olmanız biraz can sıkıcı olabilir. Az yerseniz de hastalanabilirsiniz, çok yerseniz de. Yani düzenli bir şekilde yemelisiniz ve bazı yiyecekler mümkün olduğunca uzak durmalısınız. Bu kadar kural olmasa da, sadece canımız istediğinde lezzet almak için yemek yesek daha iyi olmaz mı?
9. Nefes Alma Zorunluluğu
Oksijene ihtiyaç duymasak ve daha gelişmiş bir solunum sistemimiz olsa neler yapabileceğimizi bir düşünün. Bir kere solunum yollarıyla ilgili hiçbir hastalık olmaz. Bundan daha da önemlisi suda yaşayabiliriz ve okyanusun derinliklerine doğru seyahat edebiliriz. Hiç nefes darlığı çekmeden en yükseklere tırmanabiliriz ve hatta atmosferden dışarıya çıkabiliriz.
8. Kırılgan İskelet Yapısı
Tüm kemiklerimiz çok güçlü bir materyalden yapılmış olsaydı ve sinir sistemimizde bunun içinden geçiyor olsaydı çok daha iyi olurdu. Acıya ve darbelere karşı dayanıklı olurduk. Ayrıca çok fazla fiziksel güç gerektiren birçok işi makinelere ihtiyaç duymadan kendimiz yapabilirdik. Hem dişlerimiz de kırılmazdı, sararmazdı. Hem bedenimiz istiyor diye yemek yiyoruz, hem bir de dişlerimizi korumak için bakım yapıyoruz. Oh ne ala!
7. Hastalıklar
Çok daha gelişmiş bir otoimmun bir bağışıklık sistemimiz olsaydı, birçok hastalığa neden olan bakterilerle kolayca savaşır, onlara karşı bağışıklık gösterebilirdik. Kaslarımız yırtılmasın diye, bedenimizi ani ve sert hareketlerden korumak zorunda olmazdık. Vücudumuzda oluşan tümörleri kolayca alt edebilirdik. Ağrı ve acıyı hissetmezdik veya minimum derecede hissederdik.
6. Boşaltım Sistemi
Hem yemek yiyoruz, hem dişlerimizi fırçalıyoruz, bunlar da yetmiyor bir de gıdaların bedenimiz tarafından kullanılmayan kısımlarını boşaltım yoluyla dışarı atıyoruz. Sürekli bir şekilde bunu yapmak zorunda olmamızın yanı sıra, birçok hastalığa da yakalanıyor ve acı çekiyoruz.
5. Güneş Yanıkları
Hayata dair gerçekten gereksiz olan bir başka rahatsız deneyim de güneş yanıklarıdır. Binlerce yıldır insanoğlu güneşte rahatça dolaşabilen, güneşe çıplak gözle rahatça bakabilen bir forma evrimleşemedi. Güneş yanıklarından duyduğumuz acının yanı sıra, güneşin cildimizde oluşturduğu lekeler kanser gibi birçok daha ciddi hastalığa da neden olabiliyor.
4. Mental Problemler
İnsana en çok zarar veren unsurlardan biri de ruhsal sağlığının bozulmasıdır. Hiçbir şekilde kendinizi negatif bir düşünce içerisine sokmamalısınız. Stresten uzak durmalısınız ki hastalıklar musallat olmasın. Bunların dışında bilinçaltının bize oynadığı oyunlar, geçmişimizde yaşadığımız olaylardan arta kalan ve yıllar sonra mental bozukluk olarak ortaya çıkanlar da insanı güçsüzleştiren nedenlerdendir.
3. Para Kazanma Zorunluluğu
İnsanın yaşayabilmesi için gerekli olan beslenme ve barınma gibi ihtiyaçları karşılayabilmek için para kazanmamız gerekiyor. Günümüzün büyük bir kısımını işimize ayırıyoruz ve birçok insan yaşamak için hiç sevmedikleri işleri yapmak zorunda kalıyor. Daha da kötüsü yediğimiz yemek ve içtiğimiz su gibi birçok şeyi parayla satın almak zorunda kalıyoruz.
2. Yaşlanmak
İnsan bedeni hem fiziksel olarak hem de mental olarak yıllar geçtikçe daha da güçsüzleşiyor ve bedeninimize göstermemiz gereken ilgi daha da fazla artıyor.Aslında belli bir yaşa kadar gelişimimizi tamamlasak ve o yaşta sabit kalsak, hiç hastalanmadan ve güçsüz düşmeden ölsek çok daha süper olur.
1. Nedenleri Bilmemek
“Neden yaşıyoruz?”, “Neden bu gezegendeyiz?” gibi birçok sorunun cevabını bilmiyoruz. Bugüne kadar birçok insan dinlerde bu cevapların yer aldığını ve sadece sorgusuz sualsiz tanrıya inanmamız gerktiğini söylediler. Birçok insanda tamamen evrim teorisine inandılar. Ama herkes tarafından kabul görmüş tatmin edici bir cevap hiçbir zaman olmadı. Kafamızdaki bu sorulardan kurtulsak ve hayatın gizlerini çözsek, belki de daha güçlü bir şekilde bambaşka hayatlar yaşamaya başlayacağız.
10. Beslenme Zorunluluğu
Herkes güzel bir yemek yiyip karnını doyurmaktan hoşlanır. Ama bunu rutin ve zorunlu bir şekilde yapmasaydık belki daha iyi olabilirdi. Tam başka birşeyler uğraşırken, midenizde bir boşluk hissetmeniz ve işinizi yarım bırakıp ağzınızda birşeyler gevelemek zorunda olmanız biraz can sıkıcı olabilir. Az yerseniz de hastalanabilirsiniz, çok yerseniz de. Yani düzenli bir şekilde yemelisiniz ve bazı yiyecekler mümkün olduğunca uzak durmalısınız. Bu kadar kural olmasa da, sadece canımız istediğinde lezzet almak için yemek yesek daha iyi olmaz mı?
9. Nefes Alma Zorunluluğu
Oksijene ihtiyaç duymasak ve daha gelişmiş bir solunum sistemimiz olsa neler yapabileceğimizi bir düşünün. Bir kere solunum yollarıyla ilgili hiçbir hastalık olmaz. Bundan daha da önemlisi suda yaşayabiliriz ve okyanusun derinliklerine doğru seyahat edebiliriz. Hiç nefes darlığı çekmeden en yükseklere tırmanabiliriz ve hatta atmosferden dışarıya çıkabiliriz.
8. Kırılgan İskelet Yapısı
Tüm kemiklerimiz çok güçlü bir materyalden yapılmış olsaydı ve sinir sistemimizde bunun içinden geçiyor olsaydı çok daha iyi olurdu. Acıya ve darbelere karşı dayanıklı olurduk. Ayrıca çok fazla fiziksel güç gerektiren birçok işi makinelere ihtiyaç duymadan kendimiz yapabilirdik. Hem dişlerimiz de kırılmazdı, sararmazdı. Hem bedenimiz istiyor diye yemek yiyoruz, hem bir de dişlerimizi korumak için bakım yapıyoruz. Oh ne ala!
7. Hastalıklar
Çok daha gelişmiş bir otoimmun bir bağışıklık sistemimiz olsaydı, birçok hastalığa neden olan bakterilerle kolayca savaşır, onlara karşı bağışıklık gösterebilirdik. Kaslarımız yırtılmasın diye, bedenimizi ani ve sert hareketlerden korumak zorunda olmazdık. Vücudumuzda oluşan tümörleri kolayca alt edebilirdik. Ağrı ve acıyı hissetmezdik veya minimum derecede hissederdik.
6. Boşaltım Sistemi
Hem yemek yiyoruz, hem dişlerimizi fırçalıyoruz, bunlar da yetmiyor bir de gıdaların bedenimiz tarafından kullanılmayan kısımlarını boşaltım yoluyla dışarı atıyoruz. Sürekli bir şekilde bunu yapmak zorunda olmamızın yanı sıra, birçok hastalığa da yakalanıyor ve acı çekiyoruz.
5. Güneş Yanıkları
Hayata dair gerçekten gereksiz olan bir başka rahatsız deneyim de güneş yanıklarıdır. Binlerce yıldır insanoğlu güneşte rahatça dolaşabilen, güneşe çıplak gözle rahatça bakabilen bir forma evrimleşemedi. Güneş yanıklarından duyduğumuz acının yanı sıra, güneşin cildimizde oluşturduğu lekeler kanser gibi birçok daha ciddi hastalığa da neden olabiliyor.
4. Mental Problemler
İnsana en çok zarar veren unsurlardan biri de ruhsal sağlığının bozulmasıdır. Hiçbir şekilde kendinizi negatif bir düşünce içerisine sokmamalısınız. Stresten uzak durmalısınız ki hastalıklar musallat olmasın. Bunların dışında bilinçaltının bize oynadığı oyunlar, geçmişimizde yaşadığımız olaylardan arta kalan ve yıllar sonra mental bozukluk olarak ortaya çıkanlar da insanı güçsüzleştiren nedenlerdendir.
3. Para Kazanma Zorunluluğu
İnsanın yaşayabilmesi için gerekli olan beslenme ve barınma gibi ihtiyaçları karşılayabilmek için para kazanmamız gerekiyor. Günümüzün büyük bir kısımını işimize ayırıyoruz ve birçok insan yaşamak için hiç sevmedikleri işleri yapmak zorunda kalıyor. Daha da kötüsü yediğimiz yemek ve içtiğimiz su gibi birçok şeyi parayla satın almak zorunda kalıyoruz.
2. Yaşlanmak
İnsan bedeni hem fiziksel olarak hem de mental olarak yıllar geçtikçe daha da güçsüzleşiyor ve bedeninimize göstermemiz gereken ilgi daha da fazla artıyor.Aslında belli bir yaşa kadar gelişimimizi tamamlasak ve o yaşta sabit kalsak, hiç hastalanmadan ve güçsüz düşmeden ölsek çok daha süper olur.
1. Nedenleri Bilmemek
“Neden yaşıyoruz?”, “Neden bu gezegendeyiz?” gibi birçok sorunun cevabını bilmiyoruz. Bugüne kadar birçok insan dinlerde bu cevapların yer aldığını ve sadece sorgusuz sualsiz tanrıya inanmamız gerktiğini söylediler. Birçok insanda tamamen evrim teorisine inandılar. Ama herkes tarafından kabul görmüş tatmin edici bir cevap hiçbir zaman olmadı. Kafamızdaki bu sorulardan kurtulsak ve hayatın gizlerini çözsek, belki de daha güçlü bir şekilde bambaşka hayatlar yaşamaya başlayacağız.