Varis tedavisinde en etkili yöntem hangisidir?
Zamanında önlem alınmayan varis sorunları ayak ve bacaklarda çok şiddetli ağrılara, şişliklere, açık yaralara dönüşebiliyor. Varis hastalığı toplumda oldukça yaygın bir problem. Genelde varis sanki kozmetik bir sorun gibi algılansa da aslında ciddi bir sağlık sorunu. Böyle algılanmasının ana sebebi aslında varisin çok fazla farklı tipi olması. Çok ince kılcal damarlardan çok büyük solucan gibi cildin üzerinde kıvrım kıvrım olmuş damarlara kadar, bileklerde çok ince damarlanmalardan koyu mor-siyah renk değişikliklerine hatta bileklerde açılmış yaralara kadar hepsine Varis var diyoruz. Böyle olunca da hangi varis türünün hangi tedavi yöntemi ile tedavi edileceği kafaları karıştırıyor.
Durum bu şekilde olunca da konu hakkında birçok farklı doktor herhangi bir yöntemi ortaya çıkarıp, bu yöntem en iyisidir diyebiliyor.
Op. Dr. Aybanu Gökçen, bu yaklaşımın aslında son derece yanlış olduğunun altını çiziyor. Hastalar doktora gelip Biz duyduk benim damarımda kaçak varmış, şu tedavi en iyisiymiş, siz yapıyor musunuz diye soruyorlar. Böyle bir soru ne yazık ki doğru değil. Doğru soru Hangi ameliyat yöntemi bana uygun? olmalı. diyor.
VARİS TEDAVİSİ YÖNTEMLERİ
Aybanu Gökçen, her yöntemin diğer yöntemlere göre eksiklikleri veya fazlalıkları olduğunu söylerken her insanın yapısının da farklı olduğunu vurguluyor. Bir kere Fleboloji yani Toplardamar Hastalıkları bilimi ile uğraşan bir hekim bu yöntemlerin hepsini bilmeli ve bu konuda tecrübeli olmalı. Ondan sonra değerlendirmeler başlamalı diyor.
FİZİKSEL ÖZELLİKLER ÖNEMLİ
Öncelikle kişinin muayenesi sırasında genel kilosu, vücut yapısı, bacak yapısı, varis hastalığı ile birlikte beraberinde var olan diğer hastalıkları (Diyabet, Hipertansiyon, Guatr, Allerji, Solunum ve Kalp Hastalıkları, Kanser, Kanama veya Pıhtılaşma Problemleri vb) tek tek sorgulanıyor. Dr. Aybanu Gökçen bunun çok önemli olduğunun altını çiziyor.
Gökçen: Konusunda uzman, bu konu ile spesifik olarak ilgilenen bir Radyoloji Uzmanı tarafından hastanın damar haritası çıkartılmalı. Bu damar haritasında damar çapları, kaçak olan noktalar, kaçağın dereceleri, damarların daha derin sistemle bağlantıları, yan dalların bağlantıları tek tek ortaya konulmalı, damar yolu boyunca cilde yakın veya daha derinden gidip gitmediği belirlenmeli. Tüm bu değerlendirmeler sonrasında da hastanın hangi tedaviye uygun olduğu ortaya çıkarılmalı ifadelerini kullanıyor.
Varis tedavisi için bazen de kombine tedaviler yapıldığını söyleyen Gökçen, Lazer ile ana damar kapatılır ama çok genişlemiş damar segmentleri varsa cerrahi ile ayrıca çıkartılır, beraberinde yan dallarına cerrahi çıkartma veya köpük skleroterapi uygulanabilir. Ya da hasta bacak yapısı mesela şampanya bardağı gibidir veya çok fazla yağ katmanları vardır, varis çorabı giymeye hiç uygun değildir, yapıştırıcı (Glue) ile ana damar ameliyatı yapılması zorunlu olur. Ya da damar çapı o kadar genişlemiştir ki artık yeni tekniklerin hiçbiri yeterli kapama sağlayamayacağından genel anestezi altında cerrahi ameliyat ile bütün damarı çıkartmak gerekir. Ya da bacak çok incedir, damar belli bir yerde cilde çok yakın seyreder, zaten hiç cilt altı dokusu yoktur, o zaman bir kısmı radyofrekans ile kapatılıp bu yüzeyel segment cerrahi yöntem ile çıkartılır. Ya da daha önce ameliyat olmuştur, yeterli tedavi olmamıştır daha komplike bir yaklaşım gerekir
EN İYİ TEKNİK DİYE BİR ŞEY YOKTUR
Gökçen Varis tedavisi yöntemleri için sonuç olarak en iyi teknik diye bir şey olmadığını söyleyen Aybanu Gökçen, Büyük ve Küçük Safen ven dediğimiz yüzeye büyük damarlarımızdaki varis ameliyatlarında cerrahi, lazer, radyofrekans, yapıştırıcı (Glue) ile varis ameliyatlarının herhangi bir veya birkaçı kullanılabilir. Ama hangi varis tedavisi yöntemi olacağını yukarıda anlattığımız değerlendirmeler belirler.