-
- Üyelik Tarihi
- 9 Mar 2015
-
- Mesajlar
- 1,008
-
- MFC Puanı
- 28
Doğum:1423
Ölüm:1478
Hüküm süresi:1453 1478 (25 yıl)
Ünvanı:Uluğbey, Han
Başkentiyarbakır, Tebriz
İmparatorluğu:Akkoyunlu İmparatorluğu
Uzun Hasan Akkoyunlu Devleti hükümdarlarındandır. Oğuzların Bayındır boyundan, Akkoyunlu Hanedanının kurucusu Kara Yülük Osmanın torunu olup, babası Celâleddîn Ali Beydir. 1423 yılında Diyarbakır da doğdu. Uzun Hasanın gençliği, Akkoyunlu emirî Hamza Bey ile Cihangir arasında vukû bulan savaşlarla geçti.
Uzun Hasan Akkoyunlu Devleti hükümdarlarındandır. Oğuzların Bayındır boyundan, Akkoyunlu Hanedanının kurucusu Kara Yülük Osmanın torunu olup, babası Celâleddîn Ali Beydir. 1423 yılında Diyarbakırda doğdu. Uzun Hasanın gençliği, Akkoyunlu emirî Hamza Bey ile Cihangir arasında vukû bulan savaşlarla geçti. Hamza Beyin vefâtından sonra, Akkoyunlu tahtına ağabeyi Cihangir geçti. Kardeşi Hasan Beyin büyük gayret ve yardımları sonucu iktidarı ele geçiren Cihangir, Ergani ve çevresini ona ikta olarak verdi. Cihangir Bey (1444-1463), 1455te amcaları Şeyh Hasan ve Kasıma karşı kardeşi Uzun Hasanı gönderdi. Uzun Hasan amcalarını mağlup etti. Erzincan valisi, Cihangir Beye isyan edince, Uzun Hasan onu da itaat altına aldı. 1452de Karakoyunlular karşısında bozguna uğrayan Cihangir, Şah Cihanın hâkimiyeti altına düşünce, Hasan Bey, kuvvetleriyle bizzat harekete geçti. Erzincan ve Van Gölü çevresini yağmaladı. Malazgirt Hâkimi Kasım Beyin kuvvetlerini bozguna uğrattı. 1453te ağabeyinin Diyarbakırı terk ettiğini haber alınca, süratle gelerek şehri ele geçirdi ve beyliğini îlân etti.
Uzun Hasan, Akkoyunlu tahtına sâhip olmasıyla, iktidarını kuvvetlendirme faaliyeti içine girdi. Cesur, tedbirli ve cömert olduğundan ordunun kendisine itaati tamdı. Akkoyunluların düşmanı Karakoyunlu Şah Cihanın, Erdebilden hudut dışı ettiği Safevîlî Şeyh Cüneydi ülkesine dâvet etti. 1456da, Diyarbakıra gelen Şeyh Cüneyde, kızkardeşi Hatice Begümü verip, evlendirdi. Uzun Hasanın, Şeyh Cüneyd ile münâsebeti ve hânedana akrabâ yapması Akkoyunluların, Türk ve İslâm âleminin aleyhine oldu. Akkoyunlu-Safevî münâsebeti önce gizli, Şah İsmâilden sonra da aşikâr pek çok hâdiselere sebep oldu ( Safevîler). Anadolu çok zarar gördü. Trabzon Rum İmparatoru Kalo İonnas, Osmanlılara karşı ittifak teklif edince, kızı Katerina Despinayı isteyip karşılığında 1458de antlaşma imzâlandı. Katerina Despina, Akkoyunlulara gelin gelince, Uzun Hasanı, Osmanlılar aleyhine faaliyet içine soktu. Trabzon Rum İmparatorluğu, Uzun Hasanı İstanbulun fethinden sonra, sürekli, Osmanlılar aleyhine kışkırttı. Trabzon Rum İmparatorluğunun, Osmanlılara ödeyecekleri otuz bin altından vazgeçilmesi için aracılık yaptı. Uzun Hasan, yeğeni Muradı İstanbula gönderdi. Osmanlı Sultanı Fâtihten, Trabzon Rum İmparatorluğu vergisinin affedilmesinden başka, Katerina Despinaya çeyiz olarak verilmiş olan Kayseri bölgesini ve önceki hediyeleri istedi. Fâtih, vergi işini bölgeye gelerek bizzat halledeceğini bildirdi. Fâtih, Uzun Hasan ve müttefiki Trabzon Rum İmparatorluğu ile Gürcülere karşı 1461de harekete geçti. Uzun Hasanın, 1459da zaptettiği Koyulhisarı aldı. Akkoyunlu ordusu Erzincandaki Munzur Dağlarında Osmanlılara yenildi. Uzun Hasan, annesini Fâtihe gönderip, antlaşma sağlandı. Fâtih, 1461de Trabzonu fethedip, bölgedeki Rum hâkimiyetine son verdi. Uzun Hasan, Akkoyunluların batısındaki devamlı genişleyen Osmanlılara karşı, bölgedeki hâkimiyetini kuvvetlendirme siyâsetini tâkip etti. Mısır Memlûklarından Harputu alıp, Gürcistana akın harekâtı yaptırdı. Âzerbaycan ve Iraka hâkim Karakoyunlular hükümdarı Cihan Şahı, 1467de yenerek, öldürttü. Karakoyunluların müttefiki Şeybânîlerden Ebû Saîdin saldırısını, 1469 başında bertaraf etti. Ebû Saîdi öldürttü. Karakoyunlu Devletine son verip, ülkelerine hâkim oldu. Anadolu beyliklerinden Karamanlıları, Osmanlılara karşı kışkırttı. Avrupa devletlerinden Venediklilerden, Osmanlılara karşı kullanılmak üzere malzeme ve yardımcı kuvvet istedi. Venedik, Papalık, Cenova ve Karamanlılarla ittifak yaptı. Fâtih, Uzun Hasanın faaliyetlerini dikkatle tâkip ediyordu. Uzun Hasana karşı harekete geçip, hazırlıklarını tamamladı. Uzun Hasan ve Papa, Fâtihin hazırlıkları üzerine, Venediklilerden top, teknik malzeme ve cephâne yardımıyla Almanya, Fransa ve İspanyayı, Osmanlılara karşı harekete geçirdiler. Hıristiyan donanması, Uzun Hasana yardım için Akdeniz sâhiline çıkarma yaptı. 1473 Mart ayında sefere çıkan Osmanlı ordusu, Ağustos ayında Akkoyunlu topraklarına girdi. Bayburttan Tercana geldi. Uzun Hasan ordusuyla, Fâtihin ordusu, 11 Ağustos 1473 târihinde, Otlukbelinde karşılaştı. Uzun Hasan, zekî, cesur bir kumandan olmasına rağmen, Fâtih ve Osmanlı ordusunun ateşli silâhlardaki teknik üstünlük ve stratejisine karşı duramadı. Akkoyunlu ordusu bozulunca, Uzun Hasan, muhârebe meydanından kaçtı ( Otlukbeli Meydan Muhârebesi). Uzun Hasan Tebrize gelip, ordusunu tekrar toparlamaya başladı. Osmanlıların devamlı genişleyip, bölgede hâkimiyetini artırması üzerine başşehrini Diyarbakırdan Tebrize naklettirdi. Otlukbeli yenilgisinden sonra, Gürcistan vâlileri, Uzun Hasana itaatsız olmaya başladılar. 1477 sonbaharında, âsi vâlileri itaat altına almak için Gürcistan Seferine çıktı. Tiflise harpsiz girdi. Bölgedeki prenslikleri tekrar itâat altına aldı. 1477 yılı sonunda Gürcistanda hastalanıp, Tebrize geldi. 1478 yılı başında hastalığı artıp, 7 Ocak gecesi, Tebrizde vefât etti. Kendi yaptırdığı Nasriyye Medresesi avlusuna defnedildi. Uzun Hasandan sonra oğlu Halil, Akkoyunlu hükümdarı oldu.
Uzun Hasan, büyük bir devlet adamı ve kumandan olmasına rağmen, Osmanlı Sultanı Fâtih ile mücâdeleye kalkışması tâlihsizliğidir. Lakâbı Nusreddîn Ebû Nasrdır. İlmî, dînî, sosyal ve devlet teşkilâtıyla alâkalı mîmârî eserler yaptırdı. Tebrizde Nasriyye Medresesini yaptırıp, bakımı için vakıflar kurdu. Nasriyye Medresesinin yanında câmi, bir de hastâne yaptırdı. Hastâne çok geniş olup, binden fazla hastaya hizmet verirdi. Hastânenin bitişiğindeki mutfakta, fakir ve kimsesizlere yemek verilirdi. Tebrizde meşhur Heşt-Behişt Sarayının inşâsını başlattı. Fıratın kolu üzerinde Taşköprüyü yaptırdı. Uzun Hasan, ilim ve âlimleri sevdiğinden, Akkoyunlu ülkesinde pek çok meşhur âlim bulunurdu. Meşhur astronom Ali Kuşçu, Uzun Hasanın sarayında olup, büyük itibâr görürdü. Fâtihe elçi olarak gönderilen Ali Kuşçu, daha sonra tekrar gelerek İstanbulda ilim öğretmeye, talebe yetiştirmeye devam etmiştir. Uzun Hasanın sarayında Ali Kuşçudan başka, Mevlânâ Mahmûd Şârihi, Şirâzi Mehmed Münşî ve fıkıh âlimi İmâm Ali de bulunurdu. Uzun Hasanın hükümdarlığı zamânında, büyük İslâm âlimi, edib ve Kadı Celâleddîn-i Muhammed Devânî, çok kitap yazıp, bunlardan Ahlak-ı Celâli pek meşhurdur. Uzun Hasanın târihçisi Mevlânâ Ebû Bekr-i Zihrani, Kitab-ı Diyarbekriyye de denen Târih-i Selâtin-i Türkmen adlı eserini yazdı. Fazlullah Ruzbehan, Târih-i Alemârâyı Emînîyi, Uzun Hasanın oğlu Yâkub için yazdı.
Uzun Hasan, Akkoyunlu Devlet teşkilâtını Osmanlılar usûlünde tertipleyip, kuvvetlendirdi. Akkoyunlu Devletini, İslâm, Oğuz boy töresi ve Osmanlı-Timurlu-Fars karakterinde teşkilâtlandırdı.
Ölüm:1478
Hüküm süresi:1453 1478 (25 yıl)
Ünvanı:Uluğbey, Han
Başkentiyarbakır, Tebriz
İmparatorluğu:Akkoyunlu İmparatorluğu
Uzun Hasan Akkoyunlu Devleti hükümdarlarındandır. Oğuzların Bayındır boyundan, Akkoyunlu Hanedanının kurucusu Kara Yülük Osmanın torunu olup, babası Celâleddîn Ali Beydir. 1423 yılında Diyarbakır da doğdu. Uzun Hasanın gençliği, Akkoyunlu emirî Hamza Bey ile Cihangir arasında vukû bulan savaşlarla geçti.
Uzun Hasan Akkoyunlu Devleti hükümdarlarındandır. Oğuzların Bayındır boyundan, Akkoyunlu Hanedanının kurucusu Kara Yülük Osmanın torunu olup, babası Celâleddîn Ali Beydir. 1423 yılında Diyarbakırda doğdu. Uzun Hasanın gençliği, Akkoyunlu emirî Hamza Bey ile Cihangir arasında vukû bulan savaşlarla geçti. Hamza Beyin vefâtından sonra, Akkoyunlu tahtına ağabeyi Cihangir geçti. Kardeşi Hasan Beyin büyük gayret ve yardımları sonucu iktidarı ele geçiren Cihangir, Ergani ve çevresini ona ikta olarak verdi. Cihangir Bey (1444-1463), 1455te amcaları Şeyh Hasan ve Kasıma karşı kardeşi Uzun Hasanı gönderdi. Uzun Hasan amcalarını mağlup etti. Erzincan valisi, Cihangir Beye isyan edince, Uzun Hasan onu da itaat altına aldı. 1452de Karakoyunlular karşısında bozguna uğrayan Cihangir, Şah Cihanın hâkimiyeti altına düşünce, Hasan Bey, kuvvetleriyle bizzat harekete geçti. Erzincan ve Van Gölü çevresini yağmaladı. Malazgirt Hâkimi Kasım Beyin kuvvetlerini bozguna uğrattı. 1453te ağabeyinin Diyarbakırı terk ettiğini haber alınca, süratle gelerek şehri ele geçirdi ve beyliğini îlân etti.
Uzun Hasan, Akkoyunlu tahtına sâhip olmasıyla, iktidarını kuvvetlendirme faaliyeti içine girdi. Cesur, tedbirli ve cömert olduğundan ordunun kendisine itaati tamdı. Akkoyunluların düşmanı Karakoyunlu Şah Cihanın, Erdebilden hudut dışı ettiği Safevîlî Şeyh Cüneydi ülkesine dâvet etti. 1456da, Diyarbakıra gelen Şeyh Cüneyde, kızkardeşi Hatice Begümü verip, evlendirdi. Uzun Hasanın, Şeyh Cüneyd ile münâsebeti ve hânedana akrabâ yapması Akkoyunluların, Türk ve İslâm âleminin aleyhine oldu. Akkoyunlu-Safevî münâsebeti önce gizli, Şah İsmâilden sonra da aşikâr pek çok hâdiselere sebep oldu ( Safevîler). Anadolu çok zarar gördü. Trabzon Rum İmparatoru Kalo İonnas, Osmanlılara karşı ittifak teklif edince, kızı Katerina Despinayı isteyip karşılığında 1458de antlaşma imzâlandı. Katerina Despina, Akkoyunlulara gelin gelince, Uzun Hasanı, Osmanlılar aleyhine faaliyet içine soktu. Trabzon Rum İmparatorluğu, Uzun Hasanı İstanbulun fethinden sonra, sürekli, Osmanlılar aleyhine kışkırttı. Trabzon Rum İmparatorluğunun, Osmanlılara ödeyecekleri otuz bin altından vazgeçilmesi için aracılık yaptı. Uzun Hasan, yeğeni Muradı İstanbula gönderdi. Osmanlı Sultanı Fâtihten, Trabzon Rum İmparatorluğu vergisinin affedilmesinden başka, Katerina Despinaya çeyiz olarak verilmiş olan Kayseri bölgesini ve önceki hediyeleri istedi. Fâtih, vergi işini bölgeye gelerek bizzat halledeceğini bildirdi. Fâtih, Uzun Hasan ve müttefiki Trabzon Rum İmparatorluğu ile Gürcülere karşı 1461de harekete geçti. Uzun Hasanın, 1459da zaptettiği Koyulhisarı aldı. Akkoyunlu ordusu Erzincandaki Munzur Dağlarında Osmanlılara yenildi. Uzun Hasan, annesini Fâtihe gönderip, antlaşma sağlandı. Fâtih, 1461de Trabzonu fethedip, bölgedeki Rum hâkimiyetine son verdi. Uzun Hasan, Akkoyunluların batısındaki devamlı genişleyen Osmanlılara karşı, bölgedeki hâkimiyetini kuvvetlendirme siyâsetini tâkip etti. Mısır Memlûklarından Harputu alıp, Gürcistana akın harekâtı yaptırdı. Âzerbaycan ve Iraka hâkim Karakoyunlular hükümdarı Cihan Şahı, 1467de yenerek, öldürttü. Karakoyunluların müttefiki Şeybânîlerden Ebû Saîdin saldırısını, 1469 başında bertaraf etti. Ebû Saîdi öldürttü. Karakoyunlu Devletine son verip, ülkelerine hâkim oldu. Anadolu beyliklerinden Karamanlıları, Osmanlılara karşı kışkırttı. Avrupa devletlerinden Venediklilerden, Osmanlılara karşı kullanılmak üzere malzeme ve yardımcı kuvvet istedi. Venedik, Papalık, Cenova ve Karamanlılarla ittifak yaptı. Fâtih, Uzun Hasanın faaliyetlerini dikkatle tâkip ediyordu. Uzun Hasana karşı harekete geçip, hazırlıklarını tamamladı. Uzun Hasan ve Papa, Fâtihin hazırlıkları üzerine, Venediklilerden top, teknik malzeme ve cephâne yardımıyla Almanya, Fransa ve İspanyayı, Osmanlılara karşı harekete geçirdiler. Hıristiyan donanması, Uzun Hasana yardım için Akdeniz sâhiline çıkarma yaptı. 1473 Mart ayında sefere çıkan Osmanlı ordusu, Ağustos ayında Akkoyunlu topraklarına girdi. Bayburttan Tercana geldi. Uzun Hasan ordusuyla, Fâtihin ordusu, 11 Ağustos 1473 târihinde, Otlukbelinde karşılaştı. Uzun Hasan, zekî, cesur bir kumandan olmasına rağmen, Fâtih ve Osmanlı ordusunun ateşli silâhlardaki teknik üstünlük ve stratejisine karşı duramadı. Akkoyunlu ordusu bozulunca, Uzun Hasan, muhârebe meydanından kaçtı ( Otlukbeli Meydan Muhârebesi). Uzun Hasan Tebrize gelip, ordusunu tekrar toparlamaya başladı. Osmanlıların devamlı genişleyip, bölgede hâkimiyetini artırması üzerine başşehrini Diyarbakırdan Tebrize naklettirdi. Otlukbeli yenilgisinden sonra, Gürcistan vâlileri, Uzun Hasana itaatsız olmaya başladılar. 1477 sonbaharında, âsi vâlileri itaat altına almak için Gürcistan Seferine çıktı. Tiflise harpsiz girdi. Bölgedeki prenslikleri tekrar itâat altına aldı. 1477 yılı sonunda Gürcistanda hastalanıp, Tebrize geldi. 1478 yılı başında hastalığı artıp, 7 Ocak gecesi, Tebrizde vefât etti. Kendi yaptırdığı Nasriyye Medresesi avlusuna defnedildi. Uzun Hasandan sonra oğlu Halil, Akkoyunlu hükümdarı oldu.
Uzun Hasan, büyük bir devlet adamı ve kumandan olmasına rağmen, Osmanlı Sultanı Fâtih ile mücâdeleye kalkışması tâlihsizliğidir. Lakâbı Nusreddîn Ebû Nasrdır. İlmî, dînî, sosyal ve devlet teşkilâtıyla alâkalı mîmârî eserler yaptırdı. Tebrizde Nasriyye Medresesini yaptırıp, bakımı için vakıflar kurdu. Nasriyye Medresesinin yanında câmi, bir de hastâne yaptırdı. Hastâne çok geniş olup, binden fazla hastaya hizmet verirdi. Hastânenin bitişiğindeki mutfakta, fakir ve kimsesizlere yemek verilirdi. Tebrizde meşhur Heşt-Behişt Sarayının inşâsını başlattı. Fıratın kolu üzerinde Taşköprüyü yaptırdı. Uzun Hasan, ilim ve âlimleri sevdiğinden, Akkoyunlu ülkesinde pek çok meşhur âlim bulunurdu. Meşhur astronom Ali Kuşçu, Uzun Hasanın sarayında olup, büyük itibâr görürdü. Fâtihe elçi olarak gönderilen Ali Kuşçu, daha sonra tekrar gelerek İstanbulda ilim öğretmeye, talebe yetiştirmeye devam etmiştir. Uzun Hasanın sarayında Ali Kuşçudan başka, Mevlânâ Mahmûd Şârihi, Şirâzi Mehmed Münşî ve fıkıh âlimi İmâm Ali de bulunurdu. Uzun Hasanın hükümdarlığı zamânında, büyük İslâm âlimi, edib ve Kadı Celâleddîn-i Muhammed Devânî, çok kitap yazıp, bunlardan Ahlak-ı Celâli pek meşhurdur. Uzun Hasanın târihçisi Mevlânâ Ebû Bekr-i Zihrani, Kitab-ı Diyarbekriyye de denen Târih-i Selâtin-i Türkmen adlı eserini yazdı. Fazlullah Ruzbehan, Târih-i Alemârâyı Emînîyi, Uzun Hasanın oğlu Yâkub için yazdı.
Uzun Hasan, Akkoyunlu Devlet teşkilâtını Osmanlılar usûlünde tertipleyip, kuvvetlendirdi. Akkoyunlu Devletini, İslâm, Oğuz boy töresi ve Osmanlı-Timurlu-Fars karakterinde teşkilâtlandırdı.