Bilimciler ayıların kış uykusu sırasında yaşadığı metabolizma yavaşlamasını insanda tekrar edebilirse uzun uzay yolculuğu için önemli bir adım atılmış olacak.
Alaska'da yaşayan kara ayıların kış uykularını izleyen bilimadamları, insanları benzer bir kış uykusuna yatırmanın, ölümcül hastalıkların tedavisi ve uzun uzay yolculuklarına giden yolda anahtar öneme sahip olabileceği görüşünde.
Kara ayılar, yedi ay süren kış uykuları boyunca, yemiyor, içmiyor ve dışkılamıyor. Ama yine de kış uykusundan uyandıklarındaki fizyolojik durumları, uykuya daldıkları zamankiyle neredeyse aynı.
Bilimadamları ayıların kış uykusundayken nabızlarının dakikada 14 vuruşa kadar düştüğünü, metabolizmalarının da dörtte üç oranında yavaşladığını söylüyor.
Uzmanlar, aynı şekilde bir kış uykusunu insanlara uygulayabilmenin ölümcül hastaların tedavisi ve uzayın derinliklerine yapılacak uzun yolculukların kapısını aralayabileceği görüşünde.
Fare ve kirpiler gibi daha küçük hayvanların kış uykuları, bilimin aydınlattığı bir alan.
Ancak daha büyük, insan boyutlarına daha yakın havanların kış uykuları daha önce hiç bu kadar yakından incelenmemişti.
Alaska Üniversitesi'nden bilimadamları, yakalanan kara ayıları, yuvalarına benzer kulübelerde kış uykusuna yatırdı.
VÜCUT ISISINDA DEĞİŞİM
Hayvanların, uyku sırasındaki kalp atışları, vücut ısıları ve kas faaliyetleri incelendi.
Araştırma sonucu, ayıların vücut ısısının 2 ila 7 gün arasında değişen dönemler içinde, 30 ila 36 derece arasında değiştiği saptandı.
Daha önce, böyle bir vücut ısısı değişimine, kış uykusuna yatan hayvanlarda rastlanmamıştı.
Ayıların metabolizmasının, kış uykusundan uyandıktan üç hafta sonrasına kadar bile, uykudaymış gibi yavaş çalıştığı saptandı.
Araştırma ekibinden Craig Heller, "Bu durum, metabolizmayı baskı altında tutan bio-kimyasal bir mekanizma olduğunu gösteriyor ve bu çok ilginç bir buluş olabilir." dedi.
Heller ayrıca, buluşun uzayın derinlikliklerindeki araştırmalar için yararlı olabileceği görüşünde.
Craig Heller, 'Uzun uzay yolculuklarında astronotları bir tür kış uykusuna yatırma fikri hep vardı. Şimdiye kadar bu bir tür fantezi olarak kabul ediliyordu. Ama şimdi mantığını anlayabiliyoruz ' diye konuştu.
Alaska'da yaşayan kara ayıların kış uykularını izleyen bilimadamları, insanları benzer bir kış uykusuna yatırmanın, ölümcül hastalıkların tedavisi ve uzun uzay yolculuklarına giden yolda anahtar öneme sahip olabileceği görüşünde.
Kara ayılar, yedi ay süren kış uykuları boyunca, yemiyor, içmiyor ve dışkılamıyor. Ama yine de kış uykusundan uyandıklarındaki fizyolojik durumları, uykuya daldıkları zamankiyle neredeyse aynı.
Bilimadamları ayıların kış uykusundayken nabızlarının dakikada 14 vuruşa kadar düştüğünü, metabolizmalarının da dörtte üç oranında yavaşladığını söylüyor.
Uzmanlar, aynı şekilde bir kış uykusunu insanlara uygulayabilmenin ölümcül hastaların tedavisi ve uzayın derinliklerine yapılacak uzun yolculukların kapısını aralayabileceği görüşünde.
Fare ve kirpiler gibi daha küçük hayvanların kış uykuları, bilimin aydınlattığı bir alan.
Ancak daha büyük, insan boyutlarına daha yakın havanların kış uykuları daha önce hiç bu kadar yakından incelenmemişti.
Alaska Üniversitesi'nden bilimadamları, yakalanan kara ayıları, yuvalarına benzer kulübelerde kış uykusuna yatırdı.
VÜCUT ISISINDA DEĞİŞİM
Hayvanların, uyku sırasındaki kalp atışları, vücut ısıları ve kas faaliyetleri incelendi.
Araştırma sonucu, ayıların vücut ısısının 2 ila 7 gün arasında değişen dönemler içinde, 30 ila 36 derece arasında değiştiği saptandı.
Daha önce, böyle bir vücut ısısı değişimine, kış uykusuna yatan hayvanlarda rastlanmamıştı.
Ayıların metabolizmasının, kış uykusundan uyandıktan üç hafta sonrasına kadar bile, uykudaymış gibi yavaş çalıştığı saptandı.
Araştırma ekibinden Craig Heller, "Bu durum, metabolizmayı baskı altında tutan bio-kimyasal bir mekanizma olduğunu gösteriyor ve bu çok ilginç bir buluş olabilir." dedi.
Heller ayrıca, buluşun uzayın derinlikliklerindeki araştırmalar için yararlı olabileceği görüşünde.
Craig Heller, 'Uzun uzay yolculuklarında astronotları bir tür kış uykusuna yatırma fikri hep vardı. Şimdiye kadar bu bir tür fantezi olarak kabul ediliyordu. Ama şimdi mantığını anlayabiliyoruz ' diye konuştu.