Neler yeni
MEGAForum - Teknoloji Forumu

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı yada giriş yapmalısınız. Forum üye olmak tamamen ücretsizdir.

  • Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

UYGARLIK TARİHİ

Thetis

MFC Üyesi
  • Üyelik Tarihi
    30 Kas 2012
  • Mesajlar
    30
  • MFC Puanı
    11
UYGARLIK VE UYGARLIKLAR

Batı dillerinin çoğunda, ''uygarlık'' karşılığı olarak ''civillisation'' kelimesi kullanılır. Şaşılacak olan şu ki ; batı dillerinin sözlüğünde - olsa olsa- ancak iki yüz yıllık bir geçmişi var bu kelimenin.18. yüzyılın ikinci yarısından önce hiçbir yerde rastlanmıyor ona.

''Civillisation'' kelimesini ilk kullanan, -1756 yılında- iktisatçı Marki de Mirabeau oluyor. Hani, Fransız Devrimi'nin ünlü hatibi var ya Mirabeau onun babası.

Peki niçin başka bir yüzyılda değil de 18. yüzyılda??? ve Batıda???

- 18. yüzyıl, büyük tartışmaların yüzyılıdır. Batı'da tartışmaların odaklaştığı konulardan biri de ''Toplum Sözleşmesi''.

NE BU? -toplum sözleşmesi-

İnsanlar doğal bir halde yaşarken,bir sözleşme yapıp toplum yaşamına geçmiştir. Uygarlığı kabul etmişler daha doğrusu.

Aslında mutlak hükümdarlıklara karşı mücadelede ortaya atılmış bir kuram bu. Doğru ya da yanlış Ama bir savaş silahı.
-------------

Ama neden şu olsa gerek: Batı Avrupa'da 18. yüzyıl Rönesans'taki büyük uyanışın daha da büyük boyutlar kazandığı bir yy. Bilimler o zamana değin görülmemiş bir gelişme içine girmiş,teknik buluşlar birbirini izlemekte ve yavaş yavaş da sanayiye uygulanmakta. Batı Avrupa, dünyaya açılarak yoğun ticaret ilişkilerinin merkezi olmuş durumda. Ve bu arada Burjuvazi, Batılı toplumların en zengin sınıfı haline gelmiş.

18. yüzyıl felsefesi bir ilerleme felsefesidir.
İlerleme; O zaman ki kültür çevrelerinin baş tacıdır bu ülkü..

Bir noktaya dikkat edilsin; Avrupa uygarlığı, Batı uygarlığı gibi deyimler, soyut deyimler değildir, olamaz da. Avrupa uygarlığı daha yaygın bir terim olarak Batı uygarlığı, Avrupa'da tarihin belli bir döneminde ortaya çıkıp gelişmesini yapmış belli bir sosyal sınıfın, Burjuva sınıfın uygarlığıdır.

Daha sonra önemli gelişmeler olur dünyada.

19. yüzyılda Asya halkları,özellikle Hint,uygarlığıyla çarpar Batı'yı. Görmediğii görür, duymadığını duyar batı onda.
19. yüzyılın sonlarından başlayarak,özellikle 1.Dünya Savaşı'ndan sonra Avrupa'nın iktisadi ve siyasi üstünlüğü sönmeye yüz tutar zaten. Hele 2. Dünya Savaşı'ndan sonra , tüm Latin Amerika ve Afrika halkları sahneye çıkmıştır.

Sosyoloji ve etnoloji alanındaki araştırmaların,özellikle 20. yüzyılda kazandığı büyük yoğunluk ve derinlik uygarlıkların çokluğu gerçeğini ortaya koyar.

Öyle ama.. Batı'nın yüceliğine, onun uygarlığının örnek uygarlık olduğuna inananlar yok mu günümüzde?

Var.
Ancak, Batılılaşmanın giderek Batıcılığın bir tek anlamı kalmıştır bugün: Batıcılık;geri kalmış toplumlardaki aydınların,kendi toplumlarının geriliği gerçeği karşısında,ilerlemiş toplumlara bakarak , aşağılık duygularınını hafifletmek için yapıştıkları bir hayal, bir toplumsal sakatlığın aydınlar arasında nükseden bir belirtisidir. Hele, Sosyalist açıdan bakınca, Batıcılık: başı sonu belli olmayan anlamsız bir kelimeden ibarettir.

İslamcılık gibi, Osmanlıcık gibi, Türkçülük gibi...

Hiçbir yerde gerçekleşmemiş son bir çözümlemede gericiliğe yarayan, bir bireyci aydın ütopyasıdır Batıcılık.
 
Üst Alt