(d.? / ö.?)
Ümmî Kemal Efendi Hazretleri, yöreyi İslamlaştırmak için Buhara'dan gelen Alperenlerin büyüklerinden ve İmam-ı Ali (k.v.) evlatlarından bir zat olup nesebi Kerbelâ Şehidi Hazret-i Hüseyin (r.a.)'e dayandığı için "Seyyid"dir. Gerede ulemasından meşhur Hacı Emin Efendi'nin de yedinci batından büyük dedesidir. Asıl adının İsmail olduğu anlaşılmaktadır. Diğer Horasan Alperenleri gibi, o da görevli olarak Anadolu'ya fetih ve irşad için gönderilmiş ve bilahare Bolu'nun Işıklar köyüne yerleşmiştir. Yöre halkı, halen devam etmekte olan tasarruf ve kerametlerinden söz etmektedirler. Ümmî Kemal Hazretleri'nin maiyyetinde Bolu'ya gelen Seyyide ve muhterem ablası Şeyh Şehriban Hanımefendi Hazretleri'nin de bu yörede Çal Köyüne yerleştiği anlaşılmaktadır. Selçuklular ve Osmanlılar dönemlerinde Ümmî Kemal Dergâhı için bir takım vakfiyelerde bulunulduğu anlaşılmakta, hatta bu vakfiyelerin kayıtlarının ilgili resmî dairelerde arşiv belgeleri halinde mevcut olduğunu değerli araştır*macı yazar Sayın Salih Zeki Kutucuoğlu nakletmektedir. Ne yazık ki bu vak*fiyeler, tekke ve zaviyelerin kapatılması kararı ile birlikte amacının dışına çıka*rılmış ve tarihe mal olmuştur. Seyyid Ümmî Kemal Hazretleri'nin, Tekke-Işıklar Köyü'ndeki türbesinin ne zaman ve kim tarafından yaptırıldığı bilinmemekle beraber, eski türbenin çatısının, 1944 yılında meydana gelen zelzeleden yıkıldığı ve o tarihte yöre halkı tarafından onarıldığı ifade edilmektedir. Seyyid Ümmî Kemal Hazretleri'nin Türkçe bir Divan'ının bulunduğu, şiirlerinin, Yunus Emre Hazretleri'nin şiirlerine benzerlik arz ettiği divanın bir takım istinsahlarının tespit edildiği, ne yazık ki bulunan nüshalar arasında bir takım farklılıklar bulunduğu, divanın bir nüshasının, İstanbul-Beyazıt Umumî Kütüphanesi'nde kayıtlı olduğu görülmektedir. Her yıl Tekke-Işıklar Köyü'nde, Temmuz ayının ilk Cuma günü, "Ümmî Kemal Hazretleri Günü" yapılarak bölge halkı ve çevreden gelenlerle coşkulu bir gün yaşanmakta, türbenin ziyaretiyle birlikte Mevlid-i Şerif kıraati, vaaz ve nasihat, çeşitli dinî ve kültürel hizmetlerle devam edilmekte, köylülerin misa*firlerine yemek ikramıyla tören son bulmaktadır. Hazretin divanından bir örnek aşağıdadır:
Hiç nideyim bilemezem âh vah!
Ahde vefa kılamazam âh vah!
Her ne işüme kim bakam, ağlarsam.
Hiç birine gülemezem, ağlaram âh vah!
Başlu pınar oldı yaşum kan ile,
Dindürüben silemezem âh vah!
İrte gece korkudan ve gussadan
Hergiz emin olamazam âh vah!
Âhiret işlerine ulaşmağa,
Dünyadan ayrılmazanı âh vah!
Kırk yaşadum nefsin elinden kaçup,
Üş dahi kurtulamazam âh vah!
İrdi iren kafilesi menzile,
Ben duruşıp yetemezem âh vah!
Gaflet-i dünya sücisinden kati,
Esridüm, ayılmazam âh vah!
Halk arasında nitekim araram,
Benden alû bulamazam âh vah!
Ağlar ölümin amip Ümmî Kemâl,
Kim ayup dirilmezem âh vah!
Ümmî Kemal Efendi Hazretleri, yöreyi İslamlaştırmak için Buhara'dan gelen Alperenlerin büyüklerinden ve İmam-ı Ali (k.v.) evlatlarından bir zat olup nesebi Kerbelâ Şehidi Hazret-i Hüseyin (r.a.)'e dayandığı için "Seyyid"dir. Gerede ulemasından meşhur Hacı Emin Efendi'nin de yedinci batından büyük dedesidir. Asıl adının İsmail olduğu anlaşılmaktadır. Diğer Horasan Alperenleri gibi, o da görevli olarak Anadolu'ya fetih ve irşad için gönderilmiş ve bilahare Bolu'nun Işıklar köyüne yerleşmiştir. Yöre halkı, halen devam etmekte olan tasarruf ve kerametlerinden söz etmektedirler. Ümmî Kemal Hazretleri'nin maiyyetinde Bolu'ya gelen Seyyide ve muhterem ablası Şeyh Şehriban Hanımefendi Hazretleri'nin de bu yörede Çal Köyüne yerleştiği anlaşılmaktadır. Selçuklular ve Osmanlılar dönemlerinde Ümmî Kemal Dergâhı için bir takım vakfiyelerde bulunulduğu anlaşılmakta, hatta bu vakfiyelerin kayıtlarının ilgili resmî dairelerde arşiv belgeleri halinde mevcut olduğunu değerli araştır*macı yazar Sayın Salih Zeki Kutucuoğlu nakletmektedir. Ne yazık ki bu vak*fiyeler, tekke ve zaviyelerin kapatılması kararı ile birlikte amacının dışına çıka*rılmış ve tarihe mal olmuştur. Seyyid Ümmî Kemal Hazretleri'nin, Tekke-Işıklar Köyü'ndeki türbesinin ne zaman ve kim tarafından yaptırıldığı bilinmemekle beraber, eski türbenin çatısının, 1944 yılında meydana gelen zelzeleden yıkıldığı ve o tarihte yöre halkı tarafından onarıldığı ifade edilmektedir. Seyyid Ümmî Kemal Hazretleri'nin Türkçe bir Divan'ının bulunduğu, şiirlerinin, Yunus Emre Hazretleri'nin şiirlerine benzerlik arz ettiği divanın bir takım istinsahlarının tespit edildiği, ne yazık ki bulunan nüshalar arasında bir takım farklılıklar bulunduğu, divanın bir nüshasının, İstanbul-Beyazıt Umumî Kütüphanesi'nde kayıtlı olduğu görülmektedir. Her yıl Tekke-Işıklar Köyü'nde, Temmuz ayının ilk Cuma günü, "Ümmî Kemal Hazretleri Günü" yapılarak bölge halkı ve çevreden gelenlerle coşkulu bir gün yaşanmakta, türbenin ziyaretiyle birlikte Mevlid-i Şerif kıraati, vaaz ve nasihat, çeşitli dinî ve kültürel hizmetlerle devam edilmekte, köylülerin misa*firlerine yemek ikramıyla tören son bulmaktadır. Hazretin divanından bir örnek aşağıdadır:
Hiç nideyim bilemezem âh vah!
Ahde vefa kılamazam âh vah!
Her ne işüme kim bakam, ağlarsam.
Hiç birine gülemezem, ağlaram âh vah!
Başlu pınar oldı yaşum kan ile,
Dindürüben silemezem âh vah!
İrte gece korkudan ve gussadan
Hergiz emin olamazam âh vah!
Âhiret işlerine ulaşmağa,
Dünyadan ayrılmazanı âh vah!
Kırk yaşadum nefsin elinden kaçup,
Üş dahi kurtulamazam âh vah!
İrdi iren kafilesi menzile,
Ben duruşıp yetemezem âh vah!
Gaflet-i dünya sücisinden kati,
Esridüm, ayılmazam âh vah!
Halk arasında nitekim araram,
Benden alû bulamazam âh vah!
Ağlar ölümin amip Ümmî Kemâl,
Kim ayup dirilmezem âh vah!